Türkiye ile Suriye arasında kademeli bir bağ kurmak için herhangi bir umut var mı … En azından şimdi ordu ile istihbarat arasında ve gelecekte belki de diplomatik ilişkilerde?
Türk saldırganlığına rağmen Rus ve Türk yetkililer arasındaki çoklu ve yoğun toplantıları veya son iki yıl içinde Suriyeli ve Türk güvenlik görevlileri arasındaki sınırlı toplantıları dikkate alsak da, bizim ve Rusya'nın ortak hedefi, Türkiye’yi izledikleri yoldan uzaklaştırmaktı, teröristleri desteklemekten vazgeçirmekti. Doğal yerine döndürmekti. Çünkü bizim için de sizin için de Türkiye, komşu bir ülkedir, komşu ülke ile sağlam ilişkilerinizin olması da doğaldır. Hiçbir başlık altında veya herhangi bir koşulda ilişkilerin kötü olması normal değildir. Sorunuza gelince, mümkün mü? Tabii ki mümkün. Ama Erdoğan teröristleri desteklediği sürece bu sonuca ulaşamayız. Terörizmi desteklemekten vazgeçmeliyiz. O zaman işler geri döner. İki halk arasında düşmanlık olmadığı için.. Düşmanlığın sebebi siyasi olaylar veya özel çıkarlarla ilgili politikalardan kaynaklanır, Suriye vatanı ile Türk vatanı seviyesine gelince, hiçbir anlaşmazlık yoktur, çelişki yoktur, bu yüzden evet, cevap: Bu ilişkilerin normale dönmesi gereklidir.
Türk saldırganlığına rağmen Rus ve Türk yetkililer arasındaki çoklu ve yoğun toplantıları veya son iki yıl içinde Suriyeli ve Türk güvenlik görevlileri arasındaki sınırlı toplantıları dikkate alsak da, bizim ve Rusya'nın ortak hedefi, Türkiye’yi izledikleri yoldan uzaklaştırmaktı, teröristleri desteklemekten vazgeçirmekti. Doğal yerine döndürmekti. Çünkü bizim için de sizin için de Türkiye, komşu bir ülkedir, komşu ülke ile sağlam ilişkilerinizin olması da doğaldır. Hiçbir başlık altında veya herhangi bir koşulda ilişkilerin kötü olması normal değildir. Sorunuza gelince, mümkün mü? Tabii ki mümkün. Ama Erdoğan teröristleri desteklediği sürece bu sonuca ulaşamayız. Terörizmi desteklemekten vazgeçmeliyiz. O zaman işler geri döner. İki halk arasında düşmanlık olmadığı için.. Düşmanlığın sebebi siyasi olaylar veya özel çıkarlarla ilgili politikalardan kaynaklanır, Suriye vatanı ile Türk vatanı seviyesine gelince, hiçbir anlaşmazlık yoktur, çelişki yoktur, bu yüzden evet, cevap: Bu ilişkilerin normale dönmesi gereklidir.
Türk halkına mesajınız bu mu? Aranızda hiçbir düşmanlık yoktur? Ben doğru mu anladım?
Tabii. Biz ona kardeş halk diyorduk. Şimdi de ben Türk halkına soruyorum: Suriye’yle davanız nedir? Bir Türk vatandaşının uğruna ölmesini gerektirecek dava nedir? Suriye’nin savaş esnasında veya savaş öncesinde Türkiye’ye yönelik küçük veya büyük düşmanca tavrı oldu mu? Kesinlikle yoktur. Bağlarımız vardır. Ortak ailelerimiz vardır. Suriye ile Türkiye arasında günlük çıkar ilişkisi vardır. Türkiye’de Suriye asıllı aileler, Suriye’de de Türk asıllı aileler vardır. Bu aramızdaki bağ tarih boyunca mevcuttur.. Bu yüzden aramızda anlaşmazlıkların olması mantıksızdır.
Tabii. Biz ona kardeş halk diyorduk. Şimdi de ben Türk halkına soruyorum: Suriye’yle davanız nedir? Bir Türk vatandaşının uğruna ölmesini gerektirecek dava nedir? Suriye’nin savaş esnasında veya savaş öncesinde Türkiye’ye yönelik küçük veya büyük düşmanca tavrı oldu mu? Kesinlikle yoktur. Bağlarımız vardır. Ortak ailelerimiz vardır. Suriye ile Türkiye arasında günlük çıkar ilişkisi vardır. Türkiye’de Suriye asıllı aileler, Suriye’de de Türk asıllı aileler vardır. Bu aramızdaki bağ tarih boyunca mevcuttur.. Bu yüzden aramızda anlaşmazlıkların olması mantıksızdır.
Sayın Başkan, bir Devlet Başkanı ile konuştuğumu fark ettim, buna rağmen, sadece insani yönden sormak istiyorum, çünkü bu kişi (Erdoğan) sizinle el sıkıştı, size misafir oldu, onu karşıladınız ve sizi kardeşim ve dostum diye adlandırdı.. Şimdi de kendine bu sözleri söylemeye izin veriyor.. Bunun duygusal olarak sizin üzerinizdeki etkisi nedir?
Birçok ülkeden Müslüman Kardeşler’e ait şahsiyetlerle tanıştım, o Türkiye’den biri. Mısırlılar vardı. Filistinli ve diğerleri vardı, herkes aynı şeyi yaptı, Suriye hakkında ya da benimle kişisel ilişki hakkında çok güzel sözler söylüyordu, ama durumlar değiştiğinde karşıt oluyor? (...) Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler’e ait olduğu sürece yaptıklarını yapması doğal. (....)
Birçok ülkeden Müslüman Kardeşler’e ait şahsiyetlerle tanıştım, o Türkiye’den biri. Mısırlılar vardı. Filistinli ve diğerleri vardı, herkes aynı şeyi yaptı, Suriye hakkında ya da benimle kişisel ilişki hakkında çok güzel sözler söylüyordu, ama durumlar değiştiğinde karşıt oluyor? (...) Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler’e ait olduğu sürece yaptıklarını yapması doğal. (....)
İdlib hakkında genel olarak konuştuk ve ABD'nin kontrolündeki Fırat'ın doğusundaki petrol sahalarına değindik. Ve biliyoruz ki her 4 saatte bir elektrik kesintisi yaşanıyor ve güç istasyonlarının çoğunlukla petrol ürünleriyle çalıştığını biliyoruz. Bu faktör -petrol ve petrol ürünlerini kontrol etmek- Suriye ekonomisi için hayati önemde. Fırat'ın doğusundaki bölgelerde kontrolü sağlama planlarınız var mı? Bu doğrultuda nasıl ilerleyeceksiniz?
Askeri açıdan İdlib önceliğimiz, bu nedenle Erdoğan'ın tüm gücünü Amerikan talimatlarıyla kullandığını düşünüyoruz. Çünkü İdlib'i kurtarmamız bizim doğu bölgelerini kurtarmaya gitmemiz anlamına gelecek. Daha önce birkaç fırsatta dile getirdiğim gibi onlar için İdlib askeri açıdan bir ileri mevzi. Tüm güçlerini İdlib'in kurtarılmasını engellemek için kullandılar ki biz de doğuya doğru gitmeyelim. Ancak henüz doğu bölgelerine doğru ilerlemesek de oradaki nüfusla hâlâ doğrudan iletişim halindeyiz. Amerikan işgaline ve Amerikalılar adına hareket eden gruplara karşı büyük bir öfke ve hınç sözkonusu.
Bu öfkenin giderek güçleneceğine ve işgalcilere karşı direniş olacağına inanıyorum. İşgalci bir güce karşı harekete geçmek devletin ulusal ve anayasal görevidir. Zaman geçtikçe Amerikalılar kendilerini destekleyen bir nüfus bulamayacaklar, Amerikan işgaline karşı bir nüfus bulacaklar. Ne petrol için ne IŞİD, El Nusra gibi teröristleri desteklemek için ne de başka bir neden için kalabilecekler. Aynı şey Suriye'nin kuzeyini işgal eden Türkler için de geçerli. Eğer siyasi müzakerelerle gitmezlerse güç yoluyla gitmek zorundalar. Yapacağımız budur. Ve Suriyeliler olarak vatani görevimiz de budur.
Askeri açıdan İdlib önceliğimiz, bu nedenle Erdoğan'ın tüm gücünü Amerikan talimatlarıyla kullandığını düşünüyoruz. Çünkü İdlib'i kurtarmamız bizim doğu bölgelerini kurtarmaya gitmemiz anlamına gelecek. Daha önce birkaç fırsatta dile getirdiğim gibi onlar için İdlib askeri açıdan bir ileri mevzi. Tüm güçlerini İdlib'in kurtarılmasını engellemek için kullandılar ki biz de doğuya doğru gitmeyelim. Ancak henüz doğu bölgelerine doğru ilerlemesek de oradaki nüfusla hâlâ doğrudan iletişim halindeyiz. Amerikan işgaline ve Amerikalılar adına hareket eden gruplara karşı büyük bir öfke ve hınç sözkonusu.
Bu öfkenin giderek güçleneceğine ve işgalcilere karşı direniş olacağına inanıyorum. İşgalci bir güce karşı harekete geçmek devletin ulusal ve anayasal görevidir. Zaman geçtikçe Amerikalılar kendilerini destekleyen bir nüfus bulamayacaklar, Amerikan işgaline karşı bir nüfus bulacaklar. Ne petrol için ne IŞİD, El Nusra gibi teröristleri desteklemek için ne de başka bir neden için kalabilecekler. Aynı şey Suriye'nin kuzeyini işgal eden Türkler için de geçerli. Eğer siyasi müzakerelerle gitmezlerse güç yoluyla gitmek zorundalar. Yapacağımız budur. Ve Suriyeliler olarak vatani görevimiz de budur.
Akademi Dergisi
Zamanında MFS Çin'e vurduğu zaman, acısı İran'dan çıkmıştı. Ülkelerinin kaderleri de birbirine benzer şekilde sona doğru gidiyor. Biz, Çin'in yapmış olduğu zulmü anlattığımız dönemde Ruhani, mevkidaşı Şi Cinping ile görüşüp aralarında bize karşı ittifak…
Güney Afrika'da ilk koronavirüs vakası tespit edildi
Çin'de başlayan koronavirüs salgını Güney Afrika'ya da sıçradı. Virüs tespit edilen kişinin bu ay başında 10 kişilik bir grupla birlikte İtalya'dan geldiği belirtildi.
Güney Afrika'nın doğusundaki Kwa-Zulu Natal bölgesinde ülkenin ilk koronavirüs vakası tespit edildi. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada İtalya'dan gelen 38 yaşındaki bir adamda virüs saptandığı belirtildi.
Sağlık Bakanı Zweli Mkhize, "Bu sabah Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü testin pozitif çıktığını doğruladı" dedi. Mkhize ayrıca, bölgede koronavirüs teşhisine yardımcı olmak için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer Afrikalı enstitülerle işbirliği yaptıklarını da belirtti.
Virüs tespit edilen hastayla eşinin, 1 Mart'ta İtalya'dan Güney Afrika'ya dönen 10 kişilik bir grupta bulunduğu belirtildi. Hastanın iki gün sonra ateş, öksürük, baş ve boğaz ağrısı şikayetleriyle doktora başvurduğu kaydedildi.
Çin'de başlayan koronavirüs salgını Güney Afrika'ya da sıçradı. Virüs tespit edilen kişinin bu ay başında 10 kişilik bir grupla birlikte İtalya'dan geldiği belirtildi.
Güney Afrika'nın doğusundaki Kwa-Zulu Natal bölgesinde ülkenin ilk koronavirüs vakası tespit edildi. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada İtalya'dan gelen 38 yaşındaki bir adamda virüs saptandığı belirtildi.
Sağlık Bakanı Zweli Mkhize, "Bu sabah Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü testin pozitif çıktığını doğruladı" dedi. Mkhize ayrıca, bölgede koronavirüs teşhisine yardımcı olmak için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer Afrikalı enstitülerle işbirliği yaptıklarını da belirtti.
Virüs tespit edilen hastayla eşinin, 1 Mart'ta İtalya'dan Güney Afrika'ya dönen 10 kişilik bir grupta bulunduğu belirtildi. Hastanın iki gün sonra ateş, öksürük, baş ve boğaz ağrısı şikayetleriyle doktora başvurduğu kaydedildi.
Akademi Dergisi
İlk yayın tarihi 14 Şubat 2019 Ülkenin suanki durumundan bir adım ilerisi değil. Bu ülkede siz kaos çıkaramazsınız çapınız buna yetmez. Korkudan sözde muhalif parti başkanlarını bile sindirdiniz. Belki halk söylemlerden gaza gelir de eyleme geçer diye. …
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
BOP Eşbaşkanı Erdoğan, sayın Lavrov'a sordu: Esad ile konuşuldu mu?
Rusya'da ateşkes kararı çıkan görüşmenin ardından, basın açıklamaları tamamlandıktan sonra Erdoğan, Mevlüt Çavuşoğlu'ndan, Lavrov'a Esad ile konuşulup konuşulmadığını sormasını istedi.
Rusya'da ateşkes kararı çıkan görüşmenin ardından, basın açıklamaları tamamlandıktan sonra Erdoğan, Mevlüt Çavuşoğlu'ndan, Lavrov'a Esad ile konuşulup konuşulmadığını sormasını istedi.
Rusya Devlet Başkanı sayın Vladimir Putin, Türk ve Suriye halkının menfaati için, deyim yerindeyse, yılanla aynı çuvala girdi.
Şeytanlaşmış, muzır bir varlık olan BOP Eşbaşkanı'nın sözünde durduğu görülmemiştir, her an ihanet edebilir, anlaşmayı bozabilir.
Bugünlerde ülkemizdeki siyonist medyada, "Rusya ve Esat, İdlib'te sivilleri katlediyor", türünden, gerçekle hiçbir alâkası olmayan algı haberler yoğunluk kazanabilir. Ve bunlara paralel olarak şanlı Ordumuz tekrar ateşe atılabilir. Gerçek şu ki; Suriye Ordusu hiçbir zaman doğrudan sivilleri yada Ordumuzu hedef almadı. Bölgedeki terör örgütleri temizlenirken, bu teröristlerin içine sızmış sözde muhalifler de hedef oldu. Terör örgütlerinin içinde olanlar, terör örgütlerine yardım ve yataklık yapanlar, üzerlerine gelecek kurşunun hesabını soramazlar. 27 Şubat'ta şanlı Ordumuz TSK, terör örgütlerinin safında yer aldığı için bunun bedelini ödedi. Dün, sayın Putin bu konuyu hatırlattı: “TSK'nın militanların içinde yer aldığını bilmiyorduk", dedi. Erdoğan bunu yalanlayamadı ve böylece askerimizin terör örgütlerine siper yapıldığını teyit etmiş oldu.
Suriye'de şanlı ordumuzun vatansever subayları, askerleri bu bilgiler ışığında, sağduyulu hareket etmeli, ikinci bir 27 Şubat faciasına neden olunmamalı. Askerimiz gözlem noktalarına çekilsin. Dün imzalanan Moskova Mutabakatı uygulanmalı ve Suriye tamamen terörden temizlenmelidir.
Şeytanlaşmış, muzır bir varlık olan BOP Eşbaşkanı'nın sözünde durduğu görülmemiştir, her an ihanet edebilir, anlaşmayı bozabilir.
Bugünlerde ülkemizdeki siyonist medyada, "Rusya ve Esat, İdlib'te sivilleri katlediyor", türünden, gerçekle hiçbir alâkası olmayan algı haberler yoğunluk kazanabilir. Ve bunlara paralel olarak şanlı Ordumuz tekrar ateşe atılabilir. Gerçek şu ki; Suriye Ordusu hiçbir zaman doğrudan sivilleri yada Ordumuzu hedef almadı. Bölgedeki terör örgütleri temizlenirken, bu teröristlerin içine sızmış sözde muhalifler de hedef oldu. Terör örgütlerinin içinde olanlar, terör örgütlerine yardım ve yataklık yapanlar, üzerlerine gelecek kurşunun hesabını soramazlar. 27 Şubat'ta şanlı Ordumuz TSK, terör örgütlerinin safında yer aldığı için bunun bedelini ödedi. Dün, sayın Putin bu konuyu hatırlattı: “TSK'nın militanların içinde yer aldığını bilmiyorduk", dedi. Erdoğan bunu yalanlayamadı ve böylece askerimizin terör örgütlerine siper yapıldığını teyit etmiş oldu.
Suriye'de şanlı ordumuzun vatansever subayları, askerleri bu bilgiler ışığında, sağduyulu hareket etmeli, ikinci bir 27 Şubat faciasına neden olunmamalı. Askerimiz gözlem noktalarına çekilsin. Dün imzalanan Moskova Mutabakatı uygulanmalı ve Suriye tamamen terörden temizlenmelidir.
Akademi Dergisi
Moskova mütabakatına göre olacaklar: - İdlib'teki en güçlü terör örgütü olan AKPKK destekli HTŞ (el kaide) ile hertürlü tasviye edilecek. - Halep veya Lazkiye'de savaşa devam. AKPKK destekli militanlar M4 üzerindeki Ariha, Cisr el Suğur gibi stratejik…
Bugün Suriye ordusunun birlik ve teçhizatı ile birlikte konvoyunun M5 otoyolu boyunca İdlib'e doğru ilerlediği bildiriliyor...
Akademi Dergisi
2- HİNDİSTAN
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Hindistan'da zulüm devam ediyor.
Cuma namazı çıkışı Hint Polisi bir grup müslüman göçmeni vahşice dövüyor.
Hindistan'da durum gittikçe kötüleşiyor.
Müslüman göçmenlerin ülkeyi terketmesi için Modi hükümeti ve Hindu çeteleri baskı yapıyor.
Cuma namazı çıkışı Hint Polisi bir grup müslüman göçmeni vahşice dövüyor.
Hindistan'da durum gittikçe kötüleşiyor.
Müslüman göçmenlerin ülkeyi terketmesi için Modi hükümeti ve Hindu çeteleri baskı yapıyor.
Akademi Dergisi
Photo
Corona bütün grilerin de sonu mu olacak ?
⚠️Coronavirüs salgınında son durum
🇻🇦Vatikan'da ilk Covid-19 vakası tespit edildi
🇮🇹İtalya'da ölü sayısı 148'e yükseldi
🇫🇷Fransa'da virüs parlamentoya sıçradı
🇧🇪Belçika'daki NATO karargahında çalışan bir kişide virüse rastlandı
⚠️Coronavirüs salgınında son durum
🇻🇦Vatikan'da ilk Covid-19 vakası tespit edildi
🇮🇹İtalya'da ölü sayısı 148'e yükseldi
🇫🇷Fransa'da virüs parlamentoya sıçradı
🇧🇪Belçika'daki NATO karargahında çalışan bir kişide virüse rastlandı
Akademi Dergisi
İhbardır Rabia Naz'ın babası Şaban Vatan'ın akıl hastahanesine yatırılması Tayyip'in dahi içinde bulunduğu, devlet gücümüzü ele geçirmiş AKPKK'li militanların, devlet gücünü, yargı erkini keyfi ve insanlık dışı surette kullanmaları ile gerçekleşti. Bu, bütün…
Hacettepe Üniversitesi'nden Rabia Naz raporu: "Trafik kazasına özgü bulgular bulunmadı"
Hacettepe Üniversitesi'nin raporunda, "Tanımlanan travmatik lezyonlar yüksekten düşme ile uyumlu, trafik kazasına özgü bulgular bulunamadı" denildi.
Hacettepe Üniversitesi'nin raporunda, "Tanımlanan travmatik lezyonlar yüksekten düşme ile uyumlu, trafik kazasına özgü bulgular bulunamadı" denildi.
Akademi Dergisi
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastine dair açıklamalarda bulundu. Peskov: "Davayı çok yakından izliyoruz. Rus büyükelçisinin ölümüne sebep olan kişilerin cezalandırılacağından emin olmak istiyoruz."
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Rusya donanmasının Karadeniz filosuna bağlı 'Dvinitsa-50' adlı askeri kargo gemisi saat 07.30 sıralarında Marmara Denizi'nden İstanbul Boğazı'na girdi ve Karadeniz'e açıldı.
Geminin geçişine 2 sahil güvenlik botu eşlik etti.
Geminin geçişine 2 sahil güvenlik botu eşlik etti.
Rusya: İdlib'de teröristler etkisiz hale getirilmeli
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “Görüşmelerden bağımsız olarak, militan ve teröristler etkisiz hale getirilmeli” dedi.
Suriye’deki gelişmeleri değerlendiren Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “Bizim asıl pozisyonumuz bu, bir değişikliğe de uğramadı” dedi.
Zaharova, “Dünkü (Rusya ve Türkiye liderleri arasındaki) görüşmelerden bağımsız olarak, militan ve teröristler öncelikle de Suriye Silahlı Kuvvetleri ve onlarla birlikte meşru işbirliğindeki güçler tarafından etkisiz hale getirilmeli” dedi.
Rusya’nın Suriye’deki rolüne vurgu yapan Zaharova, "Bizim asıl pozisyonumuz bu, bir değişikliğe de uğramadı" ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “Görüşmelerden bağımsız olarak, militan ve teröristler etkisiz hale getirilmeli” dedi.
Suriye’deki gelişmeleri değerlendiren Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “Bizim asıl pozisyonumuz bu, bir değişikliğe de uğramadı” dedi.
Zaharova, “Dünkü (Rusya ve Türkiye liderleri arasındaki) görüşmelerden bağımsız olarak, militan ve teröristler öncelikle de Suriye Silahlı Kuvvetleri ve onlarla birlikte meşru işbirliğindeki güçler tarafından etkisiz hale getirilmeli” dedi.
Rusya’nın Suriye’deki rolüne vurgu yapan Zaharova, "Bizim asıl pozisyonumuz bu, bir değişikliğe de uğramadı" ifadelerini kullandı.