Akademi Dergisi
Ankara'da Tahran'dan gelen uçakta koronavirüs alarmı: 17 yolcu karantinaya alınacak Tahran - İstanbul seferini yapan THY uçağı, bir yolcuda koronavirüs şüphesi görülmesi nedeniyle Ankara'ya yönlendirildi. Uçaktaki 17 yolcu karantinaya alınacak. THY’nin Tahran’dan…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İran kırılıyor: Sağlık bakan yardımcısı virüse yakalandı
İran Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi, kendisinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tespit edildiğini açıkladı.
Herirçi'nin dün koronavirüsle ilgili basın toplantısında sık sık öksürdüğü ve terlediği görülmüştü.
“Ben Korona oldum”
Herirçi, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, Kovid-19’a yakalandığını duyurdu. Yüksek ateş nedeniyle dün karantinaya alındığını ve virüs testi yapıldığını aktaran Herirçi, “Birkaç dakika önce testlerin sonucu açıklandı. Ben de korona oldum.” dedi.
İran Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi, kendisinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tespit edildiğini açıkladı.
Herirçi'nin dün koronavirüsle ilgili basın toplantısında sık sık öksürdüğü ve terlediği görülmüştü.
“Ben Korona oldum”
Herirçi, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, Kovid-19’a yakalandığını duyurdu. Yüksek ateş nedeniyle dün karantinaya alındığını ve virüs testi yapıldığını aktaran Herirçi, “Birkaç dakika önce testlerin sonucu açıklandı. Ben de korona oldum.” dedi.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Türkiye’nin konuştuğu Tahran uçağı kalkmadan önce havalimanında kavga çıktı: Kum’dan gelen insanların bu uçağa binmeye hakkı yok!
Kayıtta uçağı bekleyen bir kadın, Kum’dan gelenleri işaret ederek “Biz bunların uçağa binmesini istemiyoruz” diyor.
Kum’dan Tahran’a gelerek Türkiye’ye dönmeye çalışan bir Türkle konuşan kadının, “Bakın, (Kum) nasıl bir yer? Bu hastalığın kaynağı. Biz Tahran’dan geldik, evimizden, tertemiz. Hiç dışarı çıkmadık. 3 yaşında kızımız var. Kum’dan gelen insanlar 3 yaşındaki bir çocukla aynı uçağa binebilir mi? Sadece bir anne olarak söylüyorum, cevap bekliyorum” diye konuşuyor.
Kayıtta uçağı bekleyen bir kadın, Kum’dan gelenleri işaret ederek “Biz bunların uçağa binmesini istemiyoruz” diyor.
Kum’dan Tahran’a gelerek Türkiye’ye dönmeye çalışan bir Türkle konuşan kadının, “Bakın, (Kum) nasıl bir yer? Bu hastalığın kaynağı. Biz Tahran’dan geldik, evimizden, tertemiz. Hiç dışarı çıkmadık. 3 yaşında kızımız var. Kum’dan gelen insanlar 3 yaşındaki bir çocukla aynı uçağa binebilir mi? Sadece bir anne olarak söylüyorum, cevap bekliyorum” diye konuşuyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Erdoğan, "Şehitler tepesi boş kalmayacak" demişti
Kılıçdaroğlu cevap verdi: "Şehitler tepesi boş kalmayacaksa çocuklarını gönder onları oraya!"
Kılıçdaroğlu cevap verdi: "Şehitler tepesi boş kalmayacaksa çocuklarını gönder onları oraya!"
Akademi Dergisi
Zamanında MFS Çin'e vurduğu zaman, acısı İran'dan çıkmıştı. Ülkelerinin kaderleri de birbirine benzer şekilde sona doğru gidiyor. Biz, Çin'in yapmış olduğu zulmü anlattığımız dönemde Ruhani, mevkidaşı Şi Cinping ile görüşüp aralarında bize karşı ittifak…
Niğde'de bugün öğle saatlerinde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisinde Corona Virüsü şüphesi ile 4 kişi karantinaya alındı.
Edinilen bilgiye göre; Bugün öğle saatlerinde Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil servisinde ülkemize İran üzerinden kaçak yoldan gelen 4 Pakistanlı'nın Corona Virisü şüphesi ile karantinaya alındığı öğrenildi. Acils Servis çalışanları ve diğer hastalara maske dağıtılırken, hastalar ile ilgilenen doktorlar ise virüs tehdidine karşı özel geliştirilmiş tulumlarla uygulama yaptılar.
Türkiye'ye kaçak girdiği belirlenen 4 Pakistan uyruklu göçmenin 2'sinden, koronavirüs süphesiyle kan örneği alındı.
Hastane yönetiminden konu ile ilgili açıklama yapılacağı bilgisi de edinildi.
Edinilen bilgiye göre; Bugün öğle saatlerinde Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil servisinde ülkemize İran üzerinden kaçak yoldan gelen 4 Pakistanlı'nın Corona Virisü şüphesi ile karantinaya alındığı öğrenildi. Acils Servis çalışanları ve diğer hastalara maske dağıtılırken, hastalar ile ilgilenen doktorlar ise virüs tehdidine karşı özel geliştirilmiş tulumlarla uygulama yaptılar.
Türkiye'ye kaçak girdiği belirlenen 4 Pakistan uyruklu göçmenin 2'sinden, koronavirüs süphesiyle kan örneği alındı.
Hastane yönetiminden konu ile ilgili açıklama yapılacağı bilgisi de edinildi.
Suriye Ordusu Güney İdlip'te stratejik Bsakla ile Barabu kasabalarını militanlardan kurtardı.
Kafr Nabl kenti kuşatmaya alınmak üzere.
Nayrab cephesi ise Hava kuvvetlerin hedefi oluyor. Militanların takviye konvoyu vuruldu. Kentte durum şu an belirsiz, 48 saat içinde netleşecek.
Kafr Nabl kenti kuşatmaya alınmak üzere.
Nayrab cephesi ise Hava kuvvetlerin hedefi oluyor. Militanların takviye konvoyu vuruldu. Kentte durum şu an belirsiz, 48 saat içinde netleşecek.
Hırvatistan'da rastlanan ilk koronavirüs vakasıyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı: '40 bin kişiyle maç izledi'
Hırvatistan'da rastlanan ilk koronavirüs vakasıyla ilgili olarak yeni gelişmeler ortaya çıktı. Hırvat futbolseverin, Atalanta-Valencia mücadelesini seyretmek için maç günü gittiği ve bir sonraki sabah döndüğü anlaşıldı.
Sporx'in Hırvat basınından aktardığı habere göre, Hırvatistan'da koronavirüs testleri pozitif çıkan Hırvat futbolsever, virüsü Milano'da kaptı. Korkutucu olan ise, futbolseverin İtalya'ya Atalanta ile Valencia arasındaki maçı izlemek için gitmiş olması ve San Siro'da o gün 40 bin kişiyle birlikte maçı seyretmesi.
Maç günü Milano'ya giden Hırvat futbolsever, bir sonraki gün Hırvatistan saati ile sabah 8:00'da ülkeye geri dönüş yaptı. Kontrol için bekletilen futbolseverin koronavirüs testleri pozitif çıktı. Hırvatistan'ı endişeye sevk eden durum ise, İtalya'da çalışan birçok Hırvat'ın koronavirüsün tespit edildiği tarihler arasında iki ülke arasında seyahat ettiği gerçeği. Hırvatistan'da ülke çapında alarm verilirken, hükümetten de kısa süre içinde resmi açıklama bekleniyor.
Hırvatistan'da rastlanan ilk koronavirüs vakasıyla ilgili olarak yeni gelişmeler ortaya çıktı. Hırvat futbolseverin, Atalanta-Valencia mücadelesini seyretmek için maç günü gittiği ve bir sonraki sabah döndüğü anlaşıldı.
Sporx'in Hırvat basınından aktardığı habere göre, Hırvatistan'da koronavirüs testleri pozitif çıkan Hırvat futbolsever, virüsü Milano'da kaptı. Korkutucu olan ise, futbolseverin İtalya'ya Atalanta ile Valencia arasındaki maçı izlemek için gitmiş olması ve San Siro'da o gün 40 bin kişiyle birlikte maçı seyretmesi.
Maç günü Milano'ya giden Hırvat futbolsever, bir sonraki gün Hırvatistan saati ile sabah 8:00'da ülkeye geri dönüş yaptı. Kontrol için bekletilen futbolseverin koronavirüs testleri pozitif çıktı. Hırvatistan'ı endişeye sevk eden durum ise, İtalya'da çalışan birçok Hırvat'ın koronavirüsün tespit edildiği tarihler arasında iki ülke arasında seyahat ettiği gerçeği. Hırvatistan'da ülke çapında alarm verilirken, hükümetten de kısa süre içinde resmi açıklama bekleniyor.
Akademi Dergisi
Her işi elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz. Kaos dediniz, yapamadınız, ülkeyi İdlip bataklığına çektiniz, asker öldürdünüz, herkesin sinir damarlarına bastınız ama yine hiç bir şey olmadı. Maskara oldunuz! Kızılay üzerinden kara para akladığınızı, vergi kaçırdığınızı…
İsviçre Sağlık Bakanlığı, ülkede ilk koronavirüs vakasının tespit edildiğini duyurdu.
İsviçre Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada koronavirüs'ün ülkeye sıçradığı açıklandı.
Bakanlık konuyla ilgili detayların ilerleyen saatlerde aktarılacağını duyurdu.
Bugün, Hırvatistan ve Avustralya da ülkede ilk yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakasının tespit edildiğini açıklamıştı.
İsviçre Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada koronavirüs'ün ülkeye sıçradığı açıklandı.
Bakanlık konuyla ilgili detayların ilerleyen saatlerde aktarılacağını duyurdu.
Bugün, Hırvatistan ve Avustralya da ülkede ilk yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakasının tespit edildiğini açıklamıştı.
İGA CEO'su Samsunlu'dan Ryanair CEO'suna tepki
Ryanair CEO'su Michael O'Leary'nin Müslüman erkeklerin havalimanlarındaki tehdidin kaynağı olduğu sözlerine İGA CEO'su Kadri Samsunlu tepki gösterdi.
Ryanair CEO'su Michael O'Leary'nin dün yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bombacı kimdir? Bunlar kendi başlarına seyahat eden bekar erkekler olacaklardır. Çocuklu bir aileyse geçip gitsin. Hepsini (aile üyelerini) havaya uçurma şansı sıfır. Bazı şeyleri söyleyemezsiniz, çünkü bu ırkçılık olur. Ancak (bombacı) genellikle Müslüman inancındaki bir erkek olacaktır. 30 yıl önce İrlandalıydı. Tehdit buradan geliyorsa tehdidi ona göre ele alın."
O'Leary'nin sözlerine tepki gösteren İGA CEO'su Kadri Samsunlu da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Dün Ryanair CEO’su havalimanlarında Müslüman erkeklerin terörizm kaynağı olduğunu ve tehdit oluşturduğunu söylemiş. Nedir kaynağı? RA, Türkiye dahil Müslüman ülkelere neden uçuyor? Bu hafta Hanau'da 4’ü Türk 9 kişiyi katleden kimdi? Irkçı söylemlere karşı dik durmak zorundayız."
Ryanair CEO'su Michael O'Leary'nin Müslüman erkeklerin havalimanlarındaki tehdidin kaynağı olduğu sözlerine İGA CEO'su Kadri Samsunlu tepki gösterdi.
Ryanair CEO'su Michael O'Leary'nin dün yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bombacı kimdir? Bunlar kendi başlarına seyahat eden bekar erkekler olacaklardır. Çocuklu bir aileyse geçip gitsin. Hepsini (aile üyelerini) havaya uçurma şansı sıfır. Bazı şeyleri söyleyemezsiniz, çünkü bu ırkçılık olur. Ancak (bombacı) genellikle Müslüman inancındaki bir erkek olacaktır. 30 yıl önce İrlandalıydı. Tehdit buradan geliyorsa tehdidi ona göre ele alın."
O'Leary'nin sözlerine tepki gösteren İGA CEO'su Kadri Samsunlu da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Dün Ryanair CEO’su havalimanlarında Müslüman erkeklerin terörizm kaynağı olduğunu ve tehdit oluşturduğunu söylemiş. Nedir kaynağı? RA, Türkiye dahil Müslüman ülkelere neden uçuyor? Bu hafta Hanau'da 4’ü Türk 9 kişiyi katleden kimdi? Irkçı söylemlere karşı dik durmak zorundayız."
Akademi Dergisi
Photo
Japonya'da yeni tip coronavirüs salgınının oluşturduğu endişesi nedeniyle futbol ligine ara verildi.
Sağlık Bakanlığı: Ethem Sancak'ın yeğeninin şirketi kan örneklerini Almanya'ya göndermiş, DNA bilgileri risk altında
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) müfettişleri, Kızılay’ın tesisi olmadığı halde plazmadan yerli ilaç üretme ihalesi verdiği Ethem Sancak'ın yeğenine ait olan şirketin Türkiye’den topladığı kanları da Almanya'ya göndermesini eleştirdi. Bakanlık, "Bu DNA bilgilerinin ele geçirilmesine yol açar" uyarısında bulundu.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu müfettişleri 9-12 Aralık tarihleri arasında Kızılay’ın Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi’nde denetim yaptı. Kurum Başkanı Hakkı Gürsöz imzasıyla Sağlık Bakanlığı, SGK, Kızılay ile Maxicells İlaç Sanayii’ne bir yazı gönderildi. 17 Şubat tarihli ve "ivedi" ibareli teftiş raporunda, Ethem Sancak'ın yeğeninin şirketinin, kanları Almanya’ya göndermesinin DNA bilgileri açısından risk yarattığı vurgulandı. Raporda, yurttaşların kanlarının bilgilendirme yapılmaksızın yurt dışına gönderilmesinin Kızılay'ın kan toplama faaliyetlerini sekteye uğratabileceği uyarısında da bulunuldu.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) müfettişleri, Kızılay’ın tesisi olmadığı halde plazmadan yerli ilaç üretme ihalesi verdiği Ethem Sancak'ın yeğenine ait olan şirketin Türkiye’den topladığı kanları da Almanya'ya göndermesini eleştirdi. Bakanlık, "Bu DNA bilgilerinin ele geçirilmesine yol açar" uyarısında bulundu.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu müfettişleri 9-12 Aralık tarihleri arasında Kızılay’ın Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi’nde denetim yaptı. Kurum Başkanı Hakkı Gürsöz imzasıyla Sağlık Bakanlığı, SGK, Kızılay ile Maxicells İlaç Sanayii’ne bir yazı gönderildi. 17 Şubat tarihli ve "ivedi" ibareli teftiş raporunda, Ethem Sancak'ın yeğeninin şirketinin, kanları Almanya’ya göndermesinin DNA bilgileri açısından risk yarattığı vurgulandı. Raporda, yurttaşların kanlarının bilgilendirme yapılmaksızın yurt dışına gönderilmesinin Kızılay'ın kan toplama faaliyetlerini sekteye uğratabileceği uyarısında da bulunuldu.
Kızılay kendi yapabileceği işi ihale etmiş
Müfettişler, laboratuvar kapasitesinin yeterli olmasına rağmen Kızılay'ın Sancak’ın yeğeninin şirketi ile imzaladığı sözleşmenin de revize edilmesini istedi.
Teftiş raporunda yer alan bilgilere göre, Yerli İnsan Kanı Plazmasından ilaç Üretim Projesi kapsamında Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Kızılay protokol imzaladı. Protokolle kan toplama ve ilaç üretimine uygun plazma elde etme görevi Kızılay'a verildi. Kızılay da bu iş için Ethem Sancak'ın yeğeni Murat Sancak'a ait MAXICELLS A.Ş ile anlaştı. Üç yıl boyunca protokolün gereğini yerine getirmeyen, Türkiye'de de tesis kurmayan Sancaklar’ın MAXICELLS Şirketi de Almanya’daki Biotest AG Şirketi ile plazma ve kan göndermek üzere anlaşma imzaladı.
Plazmanın yanı sıra tam kan test tüpleri de yurt dışına gönderilmiş
Bu sırada yapılan teftiş sonrası hazırlanan raporda, “İşlemlerin Biostest Şirketi’nin Almanya Tesisi tarafından yürütüleceği bilinmektedir. Protokolde belirlenen hükümler gereği Kızılay tarafından ‘yerli bağışçıdan toplanacak plazmanın yanı sıra tam kan test tüplerinin’ de yurt dışı firmasına gönderileceği anlaşılmıştır” denildi.
Müfettişler, laboratuvar kapasitesinin yeterli olmasına rağmen Kızılay'ın Sancak’ın yeğeninin şirketi ile imzaladığı sözleşmenin de revize edilmesini istedi.
Teftiş raporunda yer alan bilgilere göre, Yerli İnsan Kanı Plazmasından ilaç Üretim Projesi kapsamında Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Kızılay protokol imzaladı. Protokolle kan toplama ve ilaç üretimine uygun plazma elde etme görevi Kızılay'a verildi. Kızılay da bu iş için Ethem Sancak'ın yeğeni Murat Sancak'a ait MAXICELLS A.Ş ile anlaştı. Üç yıl boyunca protokolün gereğini yerine getirmeyen, Türkiye'de de tesis kurmayan Sancaklar’ın MAXICELLS Şirketi de Almanya’daki Biotest AG Şirketi ile plazma ve kan göndermek üzere anlaşma imzaladı.
Plazmanın yanı sıra tam kan test tüpleri de yurt dışına gönderilmiş
Bu sırada yapılan teftiş sonrası hazırlanan raporda, “İşlemlerin Biostest Şirketi’nin Almanya Tesisi tarafından yürütüleceği bilinmektedir. Protokolde belirlenen hükümler gereği Kızılay tarafından ‘yerli bağışçıdan toplanacak plazmanın yanı sıra tam kan test tüplerinin’ de yurt dışı firmasına gönderileceği anlaşılmıştır” denildi.
Akademi Dergisi
Türk Kızılayı'nın başındaki 21. dereceli Mason ve bütün pis işlerde kullanılmış Kerem Kınık, öldürülecek. David, "Emniyet onu alırsa, bütün sistemimizi hemen çözerler. Ortadan kaldırın" dedi.
Toplumumuzun DNA bilgilerinin elde edilmesi' tehlikesi
Müfettişler raporda, kanların yurt ışına gönderilmesine ilişkin riskleri sıraladı. Müfettişler, “Kanların kontrolsüz olarak Almanya’ya gönderilmesi sonrasında DNA sekanslarının analiz edilmesi durumunda ‘toplumumuzun DNA bilgilerinin elde edilmesi’, bu bilgilerden istatistiki analiz yöntemleri ile ırk özellikleri, ırka özgü ilaçlar veya kişisel tedaviye yönelik sonuç çıkarılması mümkündür” uyarısında bulundu. Raporda, “kişisel tedaviye yönelik genom analizi konulu projeler bulunduğu” da belirtildi.
Müfettişler raporda, kanların yurt ışına gönderilmesine ilişkin riskleri sıraladı. Müfettişler, “Kanların kontrolsüz olarak Almanya’ya gönderilmesi sonrasında DNA sekanslarının analiz edilmesi durumunda ‘toplumumuzun DNA bilgilerinin elde edilmesi’, bu bilgilerden istatistiki analiz yöntemleri ile ırk özellikleri, ırka özgü ilaçlar veya kişisel tedaviye yönelik sonuç çıkarılması mümkündür” uyarısında bulundu. Raporda, “kişisel tedaviye yönelik genom analizi konulu projeler bulunduğu” da belirtildi.
Kan bankacılığı tehlikede
Kızılay’ın kan bankacılığı faaliyetlerinin tehlikeye düşebileceğine dikkatin çekildiği raporda şunlar kaydedildi:
“Toplumumuza gerekli bilgilendirme yapılmaksızın kan numunelerinin kullanılması durumunda Kızılay’ın rutin kan bankacılığı faaliyetlerinin sekteye uğraması olasıdır. Analiz yönünden Kızılay’ın kapasitesinin yeterli olduğu, 'Kızılay'a ait laboratuvarlarda plazma seri serbest bırakma testleri yapılabiliyor iken kan test tüplerinin Kızılay’ın sorumluluğu dışına çıkmasına gerek bulunmadığı' müşahede edilmiştir.
Ayrıca bu süreçte herhangi bir olumsuzluk yaşanması, buna bağlı olarak Kızılay'ın Türk halkı nazarındaki imajının zedelenmesine yol açabileceği, ayrıca kontrolsüz olarak genom analizi yapılması durumunda ülkemizin gelecek nesil ilaç stratejilerine olumsuz etki oluşturabileceği değerlendirilmektedir.”
'Sözleşme revize edilmeli'
Raporun sonuç kısmında ise “Kızılay’dan plazma dışında istatistiki olarak anlamlı miktarda kan numunesi çıkmamasının ve sözleşmelerin bu doğrultuda revize edilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır” denildi.
Kızılay’ın kan bankacılığı faaliyetlerinin tehlikeye düşebileceğine dikkatin çekildiği raporda şunlar kaydedildi:
“Toplumumuza gerekli bilgilendirme yapılmaksızın kan numunelerinin kullanılması durumunda Kızılay’ın rutin kan bankacılığı faaliyetlerinin sekteye uğraması olasıdır. Analiz yönünden Kızılay’ın kapasitesinin yeterli olduğu, 'Kızılay'a ait laboratuvarlarda plazma seri serbest bırakma testleri yapılabiliyor iken kan test tüplerinin Kızılay’ın sorumluluğu dışına çıkmasına gerek bulunmadığı' müşahede edilmiştir.
Ayrıca bu süreçte herhangi bir olumsuzluk yaşanması, buna bağlı olarak Kızılay'ın Türk halkı nazarındaki imajının zedelenmesine yol açabileceği, ayrıca kontrolsüz olarak genom analizi yapılması durumunda ülkemizin gelecek nesil ilaç stratejilerine olumsuz etki oluşturabileceği değerlendirilmektedir.”
'Sözleşme revize edilmeli'
Raporun sonuç kısmında ise “Kızılay’dan plazma dışında istatistiki olarak anlamlı miktarda kan numunesi çıkmamasının ve sözleşmelerin bu doğrultuda revize edilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır” denildi.
Lavrov'dan İdlib'deki teröristlerle ateşkes yapma çağrılarına ret: Bu, onlara ayrıcalık tanımak olur
İsviçre'deki BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen BM İnsan Hakları Konseyi'nin 43. oturumunda konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Uluslararası toplum ve BM İnsan Hakları Konseyi, başlarını kaldıran aşırılık yanlılarının önünü kesmelidir. Şu anda bazı meslektaşlarımız, bilerek ya da bilmeyerek, radikal ve terörist grupların vahşetlerini haklı gösterme arzusu içinde. İdlib'deki duruma ilişkin görüşmelerde yaşandığı gibi, haydutlarla ateşkes anlaşması yapma olasılığına ilişkin çağrıları açıklamak zor. Bu tür eylemler, insan haklarını savunma amacını göstermez, aksine teröristlere ayrıcalık tanınması ve onların faaliyetlerinin desteklenmesi anlamına gelir" dedi.
Lavrov, teröristlerle ateşkes yapmanın evrensel konvansiyonları ve BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı çok sayıda kararı en ciddi şekilde ihlal edeceğini vurguladı.
İsviçre'deki BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen BM İnsan Hakları Konseyi'nin 43. oturumunda konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Uluslararası toplum ve BM İnsan Hakları Konseyi, başlarını kaldıran aşırılık yanlılarının önünü kesmelidir. Şu anda bazı meslektaşlarımız, bilerek ya da bilmeyerek, radikal ve terörist grupların vahşetlerini haklı gösterme arzusu içinde. İdlib'deki duruma ilişkin görüşmelerde yaşandığı gibi, haydutlarla ateşkes anlaşması yapma olasılığına ilişkin çağrıları açıklamak zor. Bu tür eylemler, insan haklarını savunma amacını göstermez, aksine teröristlere ayrıcalık tanınması ve onların faaliyetlerinin desteklenmesi anlamına gelir" dedi.
Lavrov, teröristlerle ateşkes yapmanın evrensel konvansiyonları ve BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı çok sayıda kararı en ciddi şekilde ihlal edeceğini vurguladı.