Chen Qiushi hakkında ne biliyoruz?
Eski insan hakları avukatı olan Chen, daha sonra aktivistler arasında tanınan, video haberler yapan bir gazeteci oldu.
Asıl ününü geçen yıl Ağustos ayında Hong Kong'daki protestoları haberleştirerek kazandı.
Protestoları izledikten sonra ülkeye geri dönen Chen Qiushi, polisin peşine takıldığını ve şiddet gördüğünü savundu. 700 binden daha fazla takipçisi olan sosyal medya hesabı da silindi.
Chen, koronavirüs salgını sırasında sessizliğini bozdu.
Ekim ayında açtığı bir YouTube hesabının takipçi sayısı 400 bine ulaşmıştı. Twitter'da da 265 binin üzerinde takipçisi vardı.
Koronavirüs haberlerine ise Ocak ayının sonunda başladı. Vuhan'a giderek çektiği ilk videoda "Kameramı burada gerçekten ne olduğunu belgelere dökmek için kullanacağım. Söz veriyorum gerçeklerin üstünü örtmeyeceğim" dedi.
Vuhan'daki farklı hastanelere giderek videolar çekti, hastalarla konuştu. Bunun kendisini riske atmak demek olduğunu biliyordu. BBC'ye Şubat ayının başında verdiği röportajda "Sansür çok sert şekilde uygulanıyor, benim videolarımı paylaşan insanların bile hesapları siliniyor" demişti.
Artık bir arkadaşının yönettiği Twitter hesabından 7 Şubat'ta paylaşılan son videoda, Chen'in annesi, oğlunun bir gündür kayıp olduğunu söylüyor.
Arkadaşı Xu Xiaodong da daha sonra YouTube'da bir video paylaşarak Chen'in "zorla karantinaya alındığını" söylüyor.
Eski insan hakları avukatı olan Chen, daha sonra aktivistler arasında tanınan, video haberler yapan bir gazeteci oldu.
Asıl ününü geçen yıl Ağustos ayında Hong Kong'daki protestoları haberleştirerek kazandı.
Protestoları izledikten sonra ülkeye geri dönen Chen Qiushi, polisin peşine takıldığını ve şiddet gördüğünü savundu. 700 binden daha fazla takipçisi olan sosyal medya hesabı da silindi.
Chen, koronavirüs salgını sırasında sessizliğini bozdu.
Ekim ayında açtığı bir YouTube hesabının takipçi sayısı 400 bine ulaşmıştı. Twitter'da da 265 binin üzerinde takipçisi vardı.
Koronavirüs haberlerine ise Ocak ayının sonunda başladı. Vuhan'a giderek çektiği ilk videoda "Kameramı burada gerçekten ne olduğunu belgelere dökmek için kullanacağım. Söz veriyorum gerçeklerin üstünü örtmeyeceğim" dedi.
Vuhan'daki farklı hastanelere giderek videolar çekti, hastalarla konuştu. Bunun kendisini riske atmak demek olduğunu biliyordu. BBC'ye Şubat ayının başında verdiği röportajda "Sansür çok sert şekilde uygulanıyor, benim videolarımı paylaşan insanların bile hesapları siliniyor" demişti.
Artık bir arkadaşının yönettiği Twitter hesabından 7 Şubat'ta paylaşılan son videoda, Chen'in annesi, oğlunun bir gündür kayıp olduğunu söylüyor.
Arkadaşı Xu Xiaodong da daha sonra YouTube'da bir video paylaşarak Chen'in "zorla karantinaya alındığını" söylüyor.
Yetkililer ne dedi?
Çinli yetkililerin konuyla ilgili ağzı sıkı. İki vatandaş gazetecisinin nerede olduğuna dair resmi bir açıklama gelmedi, karantinaya alındılarsa ne zaman çıkabileceklerine dair bir bilgi de yok.
Uluslararası Af Örgütü'nden araştırmacı Patrick Poon, iki gazetecinin "zorla karantinaya mı alındığı yoksa polis tarafından gözaltında mı tutulduğunun belli olmadığını" söyledi.
Ancak yetkililerin, Chen ve Fang'in hiç olmazsa aileleriyle irtibat kurulduğuna ve bilgi verildiğinde dair bir açıklama yapması gerektiği görüşünde:
"Çinli yetkililer ailelerine haber vermeli ve bu kişilere birer avukata erişim hakkı vermeli. Aksi takdirde kötü muamele ya da işkence kaygısı duymak meşru bir hâl alıyor."
Çinli yetkililerin konuyla ilgili ağzı sıkı. İki vatandaş gazetecisinin nerede olduğuna dair resmi bir açıklama gelmedi, karantinaya alındılarsa ne zaman çıkabileceklerine dair bir bilgi de yok.
Uluslararası Af Örgütü'nden araştırmacı Patrick Poon, iki gazetecinin "zorla karantinaya mı alındığı yoksa polis tarafından gözaltında mı tutulduğunun belli olmadığını" söyledi.
Ancak yetkililerin, Chen ve Fang'in hiç olmazsa aileleriyle irtibat kurulduğuna ve bilgi verildiğinde dair bir açıklama yapması gerektiği görüşünde:
"Çinli yetkililer ailelerine haber vermeli ve bu kişilere birer avukata erişim hakkı vermeli. Aksi takdirde kötü muamele ya da işkence kaygısı duymak meşru bir hâl alıyor."
Zalim Çin yönetimi, eleştirilerini yüksek sesle dile getiren aktivistleri susturmasıyla biliniyor.
Son zamanlarda da hükümet, salgının da kontrol altına alındığını dünyaya göstermeye çalışıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre Çin yönetiminin "eleştirileri susturmayı da en az salgını kontrol altına almak kadar önemsemesi" şaşırtıcı değil.
Li Wenliang isimli bir doktor da koronavirüsün varlığını ilk duyuran ve salgına dikkat etmek gerektiği konusunda uyarılarda bulunan doktor. "Yanlış yorumlarını" yaymaması konusunda uyarılan doktor da daha sonra virus kaptı ve hayatını kaybetti.
Çin'de iki gazetecinin hikayesi sosyal medya dışında ana akım medyada tartışılmıyor. Sadece Çinli haber sitesi Weibo'da, Chen ve Fanh'in ortadan kaybolmasıyla ilgili birkaç yorum var:
"Tarihi yeniden yazdılar. Bir süre sonra ise Chen Qiushi isimli birisi hiç yaşamamış gibi olacak."
Son zamanlarda da hükümet, salgının da kontrol altına alındığını dünyaya göstermeye çalışıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre Çin yönetiminin "eleştirileri susturmayı da en az salgını kontrol altına almak kadar önemsemesi" şaşırtıcı değil.
Li Wenliang isimli bir doktor da koronavirüsün varlığını ilk duyuran ve salgına dikkat etmek gerektiği konusunda uyarılarda bulunan doktor. "Yanlış yorumlarını" yaymaması konusunda uyarılan doktor da daha sonra virus kaptı ve hayatını kaybetti.
Çin'de iki gazetecinin hikayesi sosyal medya dışında ana akım medyada tartışılmıyor. Sadece Çinli haber sitesi Weibo'da, Chen ve Fanh'in ortadan kaybolmasıyla ilgili birkaç yorum var:
"Tarihi yeniden yazdılar. Bir süre sonra ise Chen Qiushi isimli birisi hiç yaşamamış gibi olacak."
Akademi Dergisi
ABD, Haarp silahı ile Türkiye'de deprem fırtınası yapıyor Doğal bir depremde; 5-6-7 şiddetinde bir deprem oldugunda yer kabugu enerjiyi dışarı boşalttığı için anca küçük çapta artçı sarsıntılar olur, tekrar büyük bir deprem olması çok zor bir olasılık. Ülkemizde…
Datça açıklarında 4,8 büyüklüğünde deprem
Akdeniz’de Muğla’nın Datça ilçesi açıklarında 4,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Kandilli Rasathanesi, Rodos ile Girit adaları arasında saat 19.02’de yaşanan depremin yerin 2,2 kilometre derinliğinde gerçekleştiğini aktardı.
Akdeniz’de Muğla’nın Datça ilçesi açıklarında 4,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Kandilli Rasathanesi, Rodos ile Girit adaları arasında saat 19.02’de yaşanan depremin yerin 2,2 kilometre derinliğinde gerçekleştiğini aktardı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Vatandaştan AKPKK'li başkana istifa çağrısı
Sultanbeyli'de vatandaşın tapu ve tebligat sorunu çözülemedi. Açıklanan rayiç bedelinin yüksek olmasına tepki gösteren vatandaşlar belediye binasının önünde görüşemedikleri AKPKK'li Belediye Başkanı Hüseyin Keskin’e istifa çağrısı yaptı.
Sultanbeyli'de vatandaşın tapu ve tebligat sorunu çözülemedi. Açıklanan rayiç bedelinin yüksek olmasına tepki gösteren vatandaşlar belediye binasının önünde görüşemedikleri AKPKK'li Belediye Başkanı Hüseyin Keskin’e istifa çağrısı yaptı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Halep kırsalında düşürülen Suriye helikopterinin enkazı.
Yerel kaynaklara göre helikopter mürettebatının tamamı öldü.
Russia Today muhabiri: Suriye hükümetine ait helikopter, Daret Izze’deki üs bölgesinde konuşlu Türk askerleri tarafından ateşlenen MANPADS ile düşürüldü.
Rusya:
"Düşen helikopter TSK gözlem noktasından açılan ateşle düşürüldü...Orantılı karşılık verilecek"
Yerel kaynaklara göre helikopter mürettebatının tamamı öldü.
Russia Today muhabiri: Suriye hükümetine ait helikopter, Daret Izze’deki üs bölgesinde konuşlu Türk askerleri tarafından ateşlenen MANPADS ile düşürüldü.
Rusya:
"Düşen helikopter TSK gözlem noktasından açılan ateşle düşürüldü...Orantılı karşılık verilecek"
Caferi: Suriye Bazı Devletlerin BM’yi Kendi Edatlarına Dönüştürmelerini Reddediyor
Birleşmiş Milletlerde Suriye Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; Suriye’nin, bazı devletlerin kendi politikalarını hayata geçirme ve başka devletlere baskı uygulama amaçlı olarak BM ve mekanizmalarını edata dönüştürmelerini reddettiğini belirtti.
BM Güvenlik Konseyinin açık tartışma oturumunda Suriye adına konuşan Caferi bazı devletlerin BM, BM mekanizmaları ve kararlarını kendi despot politikalarını uygulama ve egemen başka devletlere baskı uygulama amaçlı olarak edata dönüştürmeye çalıştıklarını belirtti. Caferi bunun uluslar arası barış, istikrar ve güvenlik açısından teşkil ettiği tehlikeye dikkat çekerken, Suriye’nin böyle bir şeyi kesinlikle reddettiğinin altını çizdi.
Suriye Daimi Temsilcisi Caferi belli başlı devletlerin Suriye ve halkına yönelik muhtelif yönlü savaşta terörü destekleme ve edat olarak kullanmaya devam ettiklerine dikkat çekti. Caferi aynı devletlerin Suriye’de siyasi çözüm sağlanması yönündeki çabaları sabote etmek için her gayreti gösterdiklerinin altını çizerken, amaçlarının terör aracılığı ile alamadıklarını dayatma ve çözümü engellemekle almak olduğunu kaydetti.
BM, BMGK ve diğer tüm uluslar arası kararların Suriye’nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına saygı gösterilip korunması gereğinin altını çizdiğine vurgu yapan Caferi, belli başlı devletlerin bu kararları hiçe sayıp ihlal ettiklerini belirtti.
Caferi kiralık ve radikal teröristlerin dünyanın farklı bölgeleri ve devletlerinden Suriye’ye akın etmeleri konusunda BMGK’nin özel bir toplantı düzenleyip sorumluları belirlemesi ve bunlara karşı gerekli icraatları kararlaştırması yönünde Suriye’nin talep ve isteğini bir kez daha vurguladı.
Birleşmiş Milletlerde Suriye Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; Suriye’nin, bazı devletlerin kendi politikalarını hayata geçirme ve başka devletlere baskı uygulama amaçlı olarak BM ve mekanizmalarını edata dönüştürmelerini reddettiğini belirtti.
BM Güvenlik Konseyinin açık tartışma oturumunda Suriye adına konuşan Caferi bazı devletlerin BM, BM mekanizmaları ve kararlarını kendi despot politikalarını uygulama ve egemen başka devletlere baskı uygulama amaçlı olarak edata dönüştürmeye çalıştıklarını belirtti. Caferi bunun uluslar arası barış, istikrar ve güvenlik açısından teşkil ettiği tehlikeye dikkat çekerken, Suriye’nin böyle bir şeyi kesinlikle reddettiğinin altını çizdi.
Suriye Daimi Temsilcisi Caferi belli başlı devletlerin Suriye ve halkına yönelik muhtelif yönlü savaşta terörü destekleme ve edat olarak kullanmaya devam ettiklerine dikkat çekti. Caferi aynı devletlerin Suriye’de siyasi çözüm sağlanması yönündeki çabaları sabote etmek için her gayreti gösterdiklerinin altını çizerken, amaçlarının terör aracılığı ile alamadıklarını dayatma ve çözümü engellemekle almak olduğunu kaydetti.
BM, BMGK ve diğer tüm uluslar arası kararların Suriye’nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına saygı gösterilip korunması gereğinin altını çizdiğine vurgu yapan Caferi, belli başlı devletlerin bu kararları hiçe sayıp ihlal ettiklerini belirtti.
Caferi kiralık ve radikal teröristlerin dünyanın farklı bölgeleri ve devletlerinden Suriye’ye akın etmeleri konusunda BMGK’nin özel bir toplantı düzenleyip sorumluları belirlemesi ve bunlara karşı gerekli icraatları kararlaştırması yönünde Suriye’nin talep ve isteğini bir kez daha vurguladı.
Akademi Dergisi
Photo
Elektronik piyasasında coronavirüs etkisi: Ürünler zamlanıyor
Coronavirüs salgını, elektronik piyasasını da vurdu. Çin ile ithalatın durdurulmasının ardından elektronik cihazlarda 170 ile 200 TL arasında fiyat artışı yaşanıyor
Çin’den gelen birçok üründe üretim olmamasından dolayı elektronik ürünlerde de stok azalması yaşanıyor. Yeni ürün alamayan ithalatçı firmalar da ürün bulmakta zorluklar yaşadıklarından, maliyetlerini karşılamak için fiyatlarda artışa gidiyor. Bu artış da küçük esnafın aldığı ürünleri daha yüksek fiyattan almasına sebep oluyor.
Elektronik ürünlere yüzde 10 ila 20 arası zam geldiğini söyleyen esnaf, “Telefon ekranı toptancıda 170 liraydı, aradan 2 gün geçtikten sonra bu sefer 200 lira olduğunu söyledi. Başka bir esnaf da, “Yeni ürün gelmesi en iyi ihtimalle de 2 ayı bulacaktır, belki de 3-4 ay. Çin’deki durumu takip edip peyder pey zam yapmış olacağız” diye konuştu.
Coronavirüs salgını, elektronik piyasasını da vurdu. Çin ile ithalatın durdurulmasının ardından elektronik cihazlarda 170 ile 200 TL arasında fiyat artışı yaşanıyor
Çin’den gelen birçok üründe üretim olmamasından dolayı elektronik ürünlerde de stok azalması yaşanıyor. Yeni ürün alamayan ithalatçı firmalar da ürün bulmakta zorluklar yaşadıklarından, maliyetlerini karşılamak için fiyatlarda artışa gidiyor. Bu artış da küçük esnafın aldığı ürünleri daha yüksek fiyattan almasına sebep oluyor.
Elektronik ürünlere yüzde 10 ila 20 arası zam geldiğini söyleyen esnaf, “Telefon ekranı toptancıda 170 liraydı, aradan 2 gün geçtikten sonra bu sefer 200 lira olduğunu söyledi. Başka bir esnaf da, “Yeni ürün gelmesi en iyi ihtimalle de 2 ayı bulacaktır, belki de 3-4 ay. Çin’deki durumu takip edip peyder pey zam yapmış olacağız” diye konuştu.
Akademi Dergisi
Photo
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Ya kolaylıkla, ya zorla çıkacaksınız"
Suriye'de, Suriye Ordusu askerleri ile ABD'li askerler arasında yaşanan diyalog;
ABD'li komutan: "Ruslar gibi barış getirmek için buradayız."
Suriye askeri: "ABD nereye giderse gitsin ölüm ve yıkım getiriyor, burada hoş karşılanmıyorsunuz. Ya kolaylıkla, ya zorla çıkacaksınız"
Suriye'de, Suriye Ordusu askerleri ile ABD'li askerler arasında yaşanan diyalog;
ABD'li komutan: "Ruslar gibi barış getirmek için buradayız."
Suriye askeri: "ABD nereye giderse gitsin ölüm ve yıkım getiriyor, burada hoş karşılanmıyorsunuz. Ya kolaylıkla, ya zorla çıkacaksınız"
Akademi Dergisi
İdlib'teki teröristler iyice köşeye sıkıştı Suriye ordusu Tel Rıf'at kırsalına ağır silahlar da dahil olmak üzere büyük takviye kuvvetleri gönderdi.
Suriye ordusu, Türkiye sınırındaki Bab el-Hava sınır kapısına ilerliyor
Dost ve kardeş Suriye ordusu, 2012 yılından bu yana terör gruplarının elinde bulunan Türkiye sınırındaki Bab el Hava sınır kapısına 10 kilometre mesafedeki mevzilerde kontrolü sağladı.
Dost ve kardeş Suriye ordusu, 2012 yılından bu yana terör gruplarının elinde bulunan Türkiye sınırındaki Bab el Hava sınır kapısına 10 kilometre mesafedeki mevzilerde kontrolü sağladı.
Akademi Dergisi
Photo
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
AKPKK anayasal suç işlemeye devam ediyor
AKPKK TC Anayasasına muhalefet ederek meşruiyetini kaybetmiştir.
AKPKK hükümeti, Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine Türk Halkının vergileriyle eklenmiş olan Zırhlı personel taşıyıcı ACV-15 savaş aracını İdlib'te bulunan terörist gruplara hibe etmiş. Suriye Ordusu aracı vurmuş ve Rus gazeteciler enkazı görüntülemişler.
AKPKK TC Anayasasına muhalefet ederek meşruiyetini kaybetmiştir.
AKPKK hükümeti, Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine Türk Halkının vergileriyle eklenmiş olan Zırhlı personel taşıyıcı ACV-15 savaş aracını İdlib'te bulunan terörist gruplara hibe etmiş. Suriye Ordusu aracı vurmuş ve Rus gazeteciler enkazı görüntülemişler.
Forwarded from Akademi Dergisi
Dünya böyle bir devir daha görmedi
Sadece Türkiye'nin Ege bölgesinde, sadece 2015 senesinde, denizden kurtarılan kaçak göçmen sayısı 80 bin...
Kurtarılmayanların ya da kurtarılamayanların sayısını bir düşünelim. Bir de kurtarılanların başlarına sonra ne geldiğini düşünelim. Bir de dünyanın çok sayıda bölgesinde Ankebut Ağı tarafından "kasten" sorunlu bölgeler oluşturulduğunu ve ne kadar çok insanın başına büyük felaketler, acı sonlar geldiğini düşünelim.
Güney Amerika'dan, güney Asya'ya, Afrika'dan Ortadoğu'ya kadar toplamda onlarca ülkede sürekli olarak ne büyük acılar yaşandığını, ne çok insanın "insan olduğunun, haklarının olduğunun şuuruna varamadan" acılar içinde yaşayıp acı şekilde öldüğünü düşünelim.
Fuhuş, uyuşturucu, alkollü içkiler, kumar, fiziki ve ruhi hastalıklar, şiddet, nefret, cehalet, zulüm, katliam, yıkık yuvalar, intihar, savaş, iç savaş ve terör örgütü dolu bir dünya burası...
Adem aleyhisselamın bile "Evlatlarım, dünyada çok dehşetli, çok tehlikeli, küfür, zulüm, acılar dolu bir devir yaşanacak. O devir Deccal devridir. O devirde şöyle şöyle akıl almaz hadiseler yaşanacak." dediği devirdeyiz. Sonra gelen 124 bin ya da 224 bin peygamberin tamamı ümmetlerine bu ikazı yaptı. Son olarak hazret-i Peygamberimiz (s.a.v.) de yaptı. Öyle ise, bu ümmete kadar o Deccal devri yaşanmadı.
Bu dünya, çok beter haller/devirler görmüştür ama bu günümüzdeki kadar şiddetli, yoğun ve yaygın olanını görmemiştir. Dünyada bir asırdan fazladır hiç gerçek İslam devleti yok ve dünya adeta bir cehenneme dönmüş halde...
Bu dünyada çocuk olmak ve kadın olmak ise çok daha zor... Hz. Mehdi ve evlatları, bu kadar ayarından çıkmış bu dünyayı yeniden İslam, ahlak, ilim, adalet, huzur ile dolduracak. Hiç kimse ümitsiz olmasın.
Mahşerde bütün insanlık toplamda 120 saf olarak dizilecek. 80 safı ümmet-i Muhammed'den olacak. Bütün bu insanlığın önünde bir istisna saf olacak. Bunlar pürnur surette, ihtişamlı bir surette insanlığın önünden yürüyüp geçecekler. Görenler onları peygamberler zümresi zan edecek. Bu kişilerin, işte böyle küfür, cehalet ve zulüm ile dolu dünyayı... İman, ahlak, ilim ve medeniyet ile dolduracak ahir zaman Müslümanları olduğu, hz. Mehdi'nin evlatları olduğu, hadis-i şeriflerde çok açık surette ifade edilmiş.
Sadece Türkiye'nin Ege bölgesinde, sadece 2015 senesinde, denizden kurtarılan kaçak göçmen sayısı 80 bin...
Kurtarılmayanların ya da kurtarılamayanların sayısını bir düşünelim. Bir de kurtarılanların başlarına sonra ne geldiğini düşünelim. Bir de dünyanın çok sayıda bölgesinde Ankebut Ağı tarafından "kasten" sorunlu bölgeler oluşturulduğunu ve ne kadar çok insanın başına büyük felaketler, acı sonlar geldiğini düşünelim.
Güney Amerika'dan, güney Asya'ya, Afrika'dan Ortadoğu'ya kadar toplamda onlarca ülkede sürekli olarak ne büyük acılar yaşandığını, ne çok insanın "insan olduğunun, haklarının olduğunun şuuruna varamadan" acılar içinde yaşayıp acı şekilde öldüğünü düşünelim.
Fuhuş, uyuşturucu, alkollü içkiler, kumar, fiziki ve ruhi hastalıklar, şiddet, nefret, cehalet, zulüm, katliam, yıkık yuvalar, intihar, savaş, iç savaş ve terör örgütü dolu bir dünya burası...
Adem aleyhisselamın bile "Evlatlarım, dünyada çok dehşetli, çok tehlikeli, küfür, zulüm, acılar dolu bir devir yaşanacak. O devir Deccal devridir. O devirde şöyle şöyle akıl almaz hadiseler yaşanacak." dediği devirdeyiz. Sonra gelen 124 bin ya da 224 bin peygamberin tamamı ümmetlerine bu ikazı yaptı. Son olarak hazret-i Peygamberimiz (s.a.v.) de yaptı. Öyle ise, bu ümmete kadar o Deccal devri yaşanmadı.
Bu dünya, çok beter haller/devirler görmüştür ama bu günümüzdeki kadar şiddetli, yoğun ve yaygın olanını görmemiştir. Dünyada bir asırdan fazladır hiç gerçek İslam devleti yok ve dünya adeta bir cehenneme dönmüş halde...
Bu dünyada çocuk olmak ve kadın olmak ise çok daha zor... Hz. Mehdi ve evlatları, bu kadar ayarından çıkmış bu dünyayı yeniden İslam, ahlak, ilim, adalet, huzur ile dolduracak. Hiç kimse ümitsiz olmasın.
Mahşerde bütün insanlık toplamda 120 saf olarak dizilecek. 80 safı ümmet-i Muhammed'den olacak. Bütün bu insanlığın önünde bir istisna saf olacak. Bunlar pürnur surette, ihtişamlı bir surette insanlığın önünden yürüyüp geçecekler. Görenler onları peygamberler zümresi zan edecek. Bu kişilerin, işte böyle küfür, cehalet ve zulüm ile dolu dünyayı... İman, ahlak, ilim ve medeniyet ile dolduracak ahir zaman Müslümanları olduğu, hz. Mehdi'nin evlatları olduğu, hadis-i şeriflerde çok açık surette ifade edilmiş.
3. Dünya Savaşı'nın en sıcak günleri yaşanıyor, BOP çökerken, dünyayı kan gölüne çeviriyor.
Çok yakında tüm dünyada kıtlık, hastalık, savaş ve daha birçok felaket, üstüste gelecek.
Sadece Çin'de, coronavirüsü temizlemek için yapmış oldukları dezenfektan bile başlı başına ekolojik dengeyi bozar.
O ilaçlamalarda örnek olarak ölen fareler yüzünden, yaşayacak olan diğer haşereler, bölgeyi daha kötü duruma sokabilir. Çin, koronavirüsle mücadele ederken, yeni yeni hastalıklara, musibetlere, felaketlere davetiye çıkarıyor, dünya insanlığına belâ olmaya devam ediyor.
Çin'in yıllardır Doğu Türkistan halkına yapmış olduğu asimile politikasından dolayı büyük bir musibet bekleniyordu.
Bu insan şeytanlarının yapmış olduğu akıl almaz politikalar yüzünden, bunun ceremesini bütün dünya olarak çekeceğiz.
Günler öncesinden virüs başlarken, sıcağı sıcağına yorumumuzu yaptık.
Çin ile olan alışveriş durdurulsun, nispeten virüsün yayılması engellensin.
Şu an Dünya üzerinde bir çok ülkeyi birbirine kırdırarak kendi batık ekonomilerini canlandırma gayretinde olan insan şeytanı yöneticiler yüzünden milyonlarca insan açlık, kıtlık, sefalet içinde kaldı.
Yemen'den Libya'ya, Suriye'den Afganistan'a bu savaşların olduğu ülkelerde ölen mazlumların ahı çok yakında tutacak.
Biz Suriye ile sorunumuz yok, savaşa girmeyelim dediğimiz süreçte ağzından salyalar akarcasına bize saldıran sosyal medya trolleri, onlara destek veren bu halk, azabı hak etti.
Bu saatten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
MFS'nin yıllardır dile getirmiş olduğu anlattığı şeylerin hepsi bir bir gerçek oluyor. Size uyarımızı yaptık, bu sıkıntılı süreç ancak ve ancak MFS ile atlatılabilir.
MFS'nin yapmış olduğu analizleri, tezleri hanginiz yapabildi? Hanginiz Akademi Dergisinden faydalanmadan sağlıklı karar verebildi?
Kartları açık oynuyoruz. Haksız, hukuksuz yere, suçsuz bulunup beraat ettiği bir davadan bütün hukuk kurallarını çiğnercesine, keyfi şekilde MFS'nin içerde tutulmasının bedelini herkesten önce lanetli İslamcı partiniz ve onun oyuncağı olmuş, yargıyı Akpkk'nin arka bahçesine çevirmiş, guguk sisteminin oyuncağı olmuş, siz, sözde savcı ve hakimler ödersiniz. Akademi Dergisi yazarı Mehmet Fahri Sertkaya'nın dışarı çıkması, şu kokuşmuş felaket arefesinde olan dünyanın/insanlığın kurtuluşu için şarttır!
Çok yakında tüm dünyada kıtlık, hastalık, savaş ve daha birçok felaket, üstüste gelecek.
Sadece Çin'de, coronavirüsü temizlemek için yapmış oldukları dezenfektan bile başlı başına ekolojik dengeyi bozar.
O ilaçlamalarda örnek olarak ölen fareler yüzünden, yaşayacak olan diğer haşereler, bölgeyi daha kötü duruma sokabilir. Çin, koronavirüsle mücadele ederken, yeni yeni hastalıklara, musibetlere, felaketlere davetiye çıkarıyor, dünya insanlığına belâ olmaya devam ediyor.
Çin'in yıllardır Doğu Türkistan halkına yapmış olduğu asimile politikasından dolayı büyük bir musibet bekleniyordu.
Bu insan şeytanlarının yapmış olduğu akıl almaz politikalar yüzünden, bunun ceremesini bütün dünya olarak çekeceğiz.
Günler öncesinden virüs başlarken, sıcağı sıcağına yorumumuzu yaptık.
Çin ile olan alışveriş durdurulsun, nispeten virüsün yayılması engellensin.
Şu an Dünya üzerinde bir çok ülkeyi birbirine kırdırarak kendi batık ekonomilerini canlandırma gayretinde olan insan şeytanı yöneticiler yüzünden milyonlarca insan açlık, kıtlık, sefalet içinde kaldı.
Yemen'den Libya'ya, Suriye'den Afganistan'a bu savaşların olduğu ülkelerde ölen mazlumların ahı çok yakında tutacak.
Biz Suriye ile sorunumuz yok, savaşa girmeyelim dediğimiz süreçte ağzından salyalar akarcasına bize saldıran sosyal medya trolleri, onlara destek veren bu halk, azabı hak etti.
Bu saatten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
MFS'nin yıllardır dile getirmiş olduğu anlattığı şeylerin hepsi bir bir gerçek oluyor. Size uyarımızı yaptık, bu sıkıntılı süreç ancak ve ancak MFS ile atlatılabilir.
MFS'nin yapmış olduğu analizleri, tezleri hanginiz yapabildi? Hanginiz Akademi Dergisinden faydalanmadan sağlıklı karar verebildi?
Kartları açık oynuyoruz. Haksız, hukuksuz yere, suçsuz bulunup beraat ettiği bir davadan bütün hukuk kurallarını çiğnercesine, keyfi şekilde MFS'nin içerde tutulmasının bedelini herkesten önce lanetli İslamcı partiniz ve onun oyuncağı olmuş, yargıyı Akpkk'nin arka bahçesine çevirmiş, guguk sisteminin oyuncağı olmuş, siz, sözde savcı ve hakimler ödersiniz. Akademi Dergisi yazarı Mehmet Fahri Sertkaya'nın dışarı çıkması, şu kokuşmuş felaket arefesinde olan dünyanın/insanlığın kurtuluşu için şarttır!
Forwarded from Akademi Dergisi
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Zalim Çin devleti coronavirus'e karşı şehirleri 'dezenfekte' etmeye devam ediyor.
İnsanı doğanın bir parçası olmaktan çıkaran, doğayı güya ticari bir mal haline getiren iktidarlar, gezegendeki canlı yaşamını hızla yok oluşa sürüklüyor. Çırpındıkça batıyoruz.
İnsanı doğanın bir parçası olmaktan çıkaran, doğayı güya ticari bir mal haline getiren iktidarlar, gezegendeki canlı yaşamını hızla yok oluşa sürüklüyor. Çırpındıkça batıyoruz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Çin'de ekolojik dengeyi bozmaya yönelik yeni salgın hastalık ve musibetlere davetiye çıkaran kimyasal virüs ilaçlaması... Şu ortamda tabiata faydalı olan bir çok canlı türü de yok ediliyor.