Arjantin Antarktikası'nda kayıtlı tarihin en sıcak günü yaşandı

Arjantin Antarktikası yani Arjantin'in Antarktika kutup bölgesindeki topraklarında 6 Şubat Perşembe günü kayıtlardaki en sıcak gün olarak tarihe geçti.

Öğle saatlerinde 18,3 dereceye kadar çıkan rekor sıcaklık Arjantin Ulusal Meteoroloji Servisi tarafından duyuruldu. Sıcaklık Arjantin'in kutuptaki Esperanza araştırma üssünde tespit edildi. 1961'den bu yana düzenli kayıt tutan meteoroloji servisinin açıklamalarına göre bir önceki rekor sıcaklık 17,5 dereceydi ve 24 Mart 2015 tarihinde kaydedildi.

Eski Alman Dışişleri Bakanı’nın iki yüzlülüğü! Her şeyiniz sahtekarlık!

Eski Alman Dışişleri Bakanı Gabriel;

"Biz, PKK'yı 1980'li, 1990'lı ve 2000'li yıllardaki eylemlerinden tanıyoruz. Otobanlarda lastik yakmalarıyla, blokajlarla. Hukukun üstünlüğünü sağlamaktan başka bir şey yapamayız. Kürtler hakkında konuştuğumuzda şunu tekrar söylemek istiyorum; bu ülkede (genel olarak) o Kürtlerden konuşmuyoruz.
Biz burada yasak olan (PKK) bir örgütten bahsediyoruz. Neden yasaklandığını söyleyeyim; şantajla para toplama, silah ticareti, uyuşturucu ticareti. Hepsini de her zaman Türkiye'de mevcut iç savaşı finanse etmek için yaptı. Almanya'da yasak olmasının sebebi bu. Yasak olması, Türkiye'de suç işlediği için değil burada suç işlediği için."
Genel olarak Kürtler hakkında konuşulduğuna kaygılandığını vurgulayan Gabriel, "(Burada) 'Kürtler bizim en iyi müttefiklerimizdi' diye söylendi. Ancak biz buna 'Batı olarak onları kötü amaçlı kullandık' da diyebiliriz. Çünkü biz oraya (Suriye) girmek istemedik." değerlendirmesinde bulundu.

Eski Alman Dışişleri Bakanı Gabriel, bir devlet adamının görev süresinde yapması gerekenleri şimdi yapıyor.

Elinde ne bir yetki, nede bir güç kalmamımışken, sadece eski bakan olarak konuşuyor. Halbuki kendisi bunları pek âlâ uygulayabilirdi veya en azından uygulayamıyorsa, uygulanması için çaba sarf edebilirdi. Ama yapmadı!

Neden? Çünkü o da Ankebutçu. Ankebut ağının bankalarından biri olan Deutsche Bank'da denetleme meclisi üyesi.

Bop Eş Başkanı Erdoğan izin vermeyecekmiş!

Şu ana kadar Filistin için boş nutuk atmaktan başka ne yaptın ki? Şu an Suriye’de, Libya'da BOP (Büyük İsrail projesi) için Tsk'yı ateşe atan sen değil misin?
İsrail ile Türkiye arasındaki ticari ilişkiler her gün büyüyor.
Kimi kandırıyorsun?

Terör örgütü Beyaz Miğferler hakkında organ mafyası işbirliği iddiaları

İngiliz gazeteci Vanessa Beeley;

"Doğu Halep ve Guta'da hayati tehlikenin söz konusu olmadığı yaralanmalarda çocukları Türkiye sınırından geçirip gayet "temiz" bir operasyonla organlarını çalıyorlar. Yüzlerce siville yaptığım röportajlar var bende. Sadece Doğu Halep değil, aynı zamanda Doğu Guta'da. Bana, beyaz miğferlerin çocukları evlatlık edindiği ve onları çeşitli kimyasal ve klor gazı saldırılarını sahnelemek için kullandıklarını anlattılar. Ve ayrıca çocukların organlarının alınması için merkezlere götürüyorlar."

Kahraman ilan ettikleri beyaz miğferler bu işte; Eli kanlı çocuk katilleri, teröristler...

Devlet terör örgütü ile pazarlık yapmaz. Boşuna Akpkk demiyoruz!

Sigmar Gabriel: “İkincisi şu: Sanki her şey kendiliğinden olmuş gibi yapılıyor. Hapiste olan PKK elebaşı Apo ile barış anlaşması yapmaya çalışan, (o zamanın) Başbakan Erdoğan idi.”

Ölen öldüğü ile, hırsız çaldığı ile, katil vurduğu ile mi kalacak? Allah'ın adaleti, Türk guguk sistemine hiç benzemez. Görün bakalım neler olacak. Hesap vermeye çookk kişiler geçecek

Timur Han'ın vazifesini yaptığı zamanlar da böyle idi. Sorulduğunda herkes Müslümandı ama çoğunun insanlıkla bile bağı kalmamıştı. Rahmetli, çok büyük bir şahsiyetti. Dünya tarihinin akışında ani bir kırılmaya sebep olmuştu. Haccac-ı Alim'i de unutmamak, rahmetle ve minnetle yad etmek lazım. İnsanlık ayardan çıkınca, Müslümanım diyenlerin de çoğu münafık rezil kişiler olunca, Allah-ü teala mü'min ya da kafir birilerini vesile eder ve büyük temizlik olur da iyiler biraz nefeslenirler. Biraz rahatlarlar. Yoksa kötüler dünyayı tam anlamı ile cehenneme çevirirler. Harbin, Allah'ın emir ettiği cihadın aslında ne demek olduğunu ve ne kadar büyük bir merhamet olduğunu bilseydiniz, cerrahlardaki kararlılık kadar büyük bir kararlılıkla, her gün harpler olmasını isterdiniz. Milletlerin idaresi kötülerin eline kalır, söz/karar kötülere, sahtekarlara, yiyicilere, ahlaksızlara kalır. Şeytana uyanlara hatta tapınanlara kalır. Ne zaman ki Müslümanlar bozulur, cihad terk edilir, işte o zaman nizam-ı alem bozulur. Neticesi de çok büyük sayıda insanın dünyasının ve ahiretinin cehenneme dönmesidir. Dünya da bir yana ama ya ahiret? Oraya iman korunamadan geçtikten sonra ve son diye bir şeyin olmadığı o yerde sonsuz cehennem azabına düçar olduktan sonra, ne olacak? Müslümanlar bunu bilir ve titrerler. Cihadı asla terk etmezler. Birlik ve beraberlikten ayrılmazlar ve "Nizam-ı alem" denince, "vatan ve devlet" müdafası denince en öne koşarlar. Çünkü vatan/devlet olmadan ne ahlak, ne namus ne de din yani dünya ve ahiret saadeti ve kurtuluşu korunabilir.

Mattis: Elimizde Medya İddialarından Başka Hiçbir Şey Yok

ABD Savunma Bakanı James Mattis Şam kırsalı Duma Kentinde, kardeş ve kahraman Suriye ordusunun kimyasal silah kullandığına dair, ellerinde hiçbir kanıtın bulunmadığını itiraf etti.

BOP Suriye bataklığına iyice batarken ve bu uğurda kurulmuş sözde İslami terör örgütleri de perişan hale düşerken, başımızdaki BOP'çulara da talimatlar verilmiş ve Afrin tiyatrosu sergilenerek zor durumdaki bu kiralık katiller sürüsüne destek sağlanmıştı. Bu maksatla yapılan Afrin tiyatrosu sırasında da ABD yönetiminde çok başlılık görülmüştü ve şu son kimyasal mizanseninden sonra iyice görüldü ki tek parça bir ABD yok. Çünkü Siyonistler ve Masonlar paramparça oldular. Dünya genelinde birbirleri ile kılıç kalkan oynuyorlar.

Rusya: Kimyasal saldırının sahte olduğuna dair reddedilemez kanıtımız var

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Duma'da yapıldığı söylenen "kimyasal saldırının" sahte olduğuna dair inkar edilemez kanıtları olduğunu söyledi.

Lavrov, kimyasal saldırı iddialarına "yabancı istihbarat servislerinin dahil olduğunu" belirterek, bu ülkelerin "Rus düşmanı seferberliğin ön saflarında" olduğunu savundu.

Suriye yönetimi, El Kaide bağlantılı Beyaz Miğferler'in "kimyasal saldırı" iddiası üzerine uluslararası uzmanları bölgeye davet ederek inceleme yapmalarını talep etmişti.

Rusya ile müttefik olduğumuzu açıklamamızdan sonra İran bir doğrulama yapmak istedi. İran'da vazifeli bir Rus yetkili ile bu hususu görüştüler. Bu kişi de Rusya'daki üst seviye bir yetkiliye danıştı ve İran yönetimine şu resmi cevabı verdi:

"Evet müttefikiz. Özel yetkililerimiz dışında başka hiç kimsenin onlarla herhangi bir iletişimde bulunması ise şimdilik söz konusu değil."

Çok merak ediliyor, yazayım... Rusya yönetimi ile cemaatimizin ve dolayısı ile bizim çok sağlam bağlantılarımız/kanallarımız var. Herhangi bir iletişimsizlik söz konusu değil. Muhterem büyüğümüz de iktiza ettikçe bu kanallardan Rusya yönetimi ile iletişim kuruyor. Türkiye'nin, Rusya'nın, bölge ülkelerinin ve bütün dünyanın iyiliği için değerlendirmeler yapılıp kararlar alınıyor.

"FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmaları siyasi şantaj amaçlı"

CHPKK Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, "FETÖ’nün siyasi ayağı" tartışmalarının, darbe ile mücadele için değil, AKPKK’ye muhalif olan, başka partilere geçmek isteyen muhafazakarlara siyasi şantaj amaçlı olduğunu söyledi.

Siyonist İsrail Boşbakanı ne zaman başı sıkışsa, ülke içi muhalefet baskı kursa, hemen aynı taktikle oy toplamak, siyasî baskıyı azaltmak için sözde Müslüman görünümlü aslında sosyalist/Arap milliyetçisi/seküler rejimle yönetilen Filistin'de zulmü artırarak kanayan yarayı kaşıyor/yaraya tuz basıyor...bizdeki aslen gizli Hristiyan ve Yahudi olan yöneticilerde saf Müslümanların dini duygularını manipüle ederek avlamak/tuzağa çekmek/gündemi değiştirip soluk almak, oy devşirmek/şov yapıp sahte kahraman olmak için İslâm dininde yeri bile olmayan 'İslamcılık' hilesiyle kalp/göz/beyinleri mühürlü Müslümanların hepsini gâfil avlayarak oyuna getirip (oy)larını da alıyor...

Gizli Ermeni İmamoğlu Kudüs Mitinginde sert konuştu!:

"Kudüs’ün statüsü tarafların rızası olmadan tek taraflı olarak asla değiştirilemez. Şuradan duyulsun ki yüzyıllardır bu sürece amirlik yapan kadim kent İstanbul’dan duyulsun ki Kudüs’ün statüsü aynı zaman da İslam dünyasının ortak mücadelesidir."

"Türkiye'den 430 askeri araç İdlib'e girdi" iddiası

Anadolu Ajansı’ysa, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) İdlib’deki gözlem noktalarına bugün yeni obüs ve mühimmat takviyesi yaptığını duyurdu. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’yse, dün yaptığı açıklamada ‘İdlib’e son 24 saat içinde Türkiye’ye ait 430 askeri aracın giriş-çıkış yaptığını’ öne sürdü.

Suriye’nin son günlerde yoğunlaştırdığı operasyon, Lazkiye ile Halep’i bağlayan M4 karayolu ve Halep ile Şam’ı bağlayan M5 karayolunun militanlardan temizlenmesini hedefliyor. Suriye ordusu bu çerçevede, stratejik önemdeki Maarat el Numan ve Serakib kasabalarının kontrolünü almış, Serakib’deki operasyon sırasında Türk askerleriyle çatışma çıkmıştı.

Suriye'nin İdlib eyaletine giren tırda Türk yapımı MPT Leopard 2A4 görüldü.