İşte tüm dünya dediğimize gelecek yakında Dünya kimsenin tahmin edemeyeceği şekilde şekillenecek.
Dünyadaki tüm şirketler devletler yakında yerli modele geçmeye çalışacak ya da yerli tedarikçi bulmak zorunda kalacak.
Çok yakında Dünya genelinde kıtlık baş gösterecek.
Evinize yıllık erzak depolayın. Maske bulundurun. El feneriniz vb acil ihtiyaç gerektiren malzemeleriniz hazırda bulunsun.
Amacımız kimseyi korkutmak ürkütmek değildir. Yanlış anlama olmasın.
Dünyadaki üretilen elektronikten bir çok sektördeki ürünler Çin pazarından geliyor yakında bunlarla ilgili sağlam önlemler alınacak.
Dünya üzerinde tedarik sorunundan dolayı kıtlık benzeri bir hal oluşacaktır.
Şu anki kullanmış olduğunuz cep telefonlarına iyi bakın yakın zamanda cep telefonu fiyatları karaborsaya düşecek yeni ürünler gelmeyecek.
Dünyadaki tüm şirketler devletler yakında yerli modele geçmeye çalışacak ya da yerli tedarikçi bulmak zorunda kalacak.
Çok yakında Dünya genelinde kıtlık baş gösterecek.
Evinize yıllık erzak depolayın. Maske bulundurun. El feneriniz vb acil ihtiyaç gerektiren malzemeleriniz hazırda bulunsun.
Amacımız kimseyi korkutmak ürkütmek değildir. Yanlış anlama olmasın.
Dünyadaki üretilen elektronikten bir çok sektördeki ürünler Çin pazarından geliyor yakında bunlarla ilgili sağlam önlemler alınacak.
Dünya üzerinde tedarik sorunundan dolayı kıtlık benzeri bir hal oluşacaktır.
Şu anki kullanmış olduğunuz cep telefonlarına iyi bakın yakın zamanda cep telefonu fiyatları karaborsaya düşecek yeni ürünler gelmeyecek.
Forwarded from Akademi Dergisi
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Süleyman Hilmi Tunahan hazretleri: 'Cerrahlar neşterlerini bilemiş, kurban kesmeyenleri bekliyorlar'
Forwarded from Akademi Dergisi
Kurban kesmeyenleri cerrahlar keser... Ya da düşman askerleri...
Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) ''Doktorlar neşterlerini bilemiş, kurban kesmeyenleri bekliyorlar'' buyurdu bir sohbetinde... Kurban kesilmeyen yerde bir vesile ile mutlaka kan akar.
Kurban kesilen yerde savaş, iç savaş, terör olmaz. Kurban ibadetini ihmal etmeyelim. Çevremizde bu hususta gaflete düşmüş ve nefsine uymuş ve nasihatten tesirleneceğini düşündüğümüz kişiler varsa onlara münasip dilde izah edelim, nasihat edelim.
SADAKA BELAYI, MUSİBETİ DEF EDER
Şu günlerde bu tedbirlere çok ihtiyacımız var. Merhum Arif Ahmet Denizolgun ağabeyimiz de alemi değişmeden kısa bir süre önce, dikkat çekici şekilde kurbanlar kestirdi. Bir seferinde ''Çok büyük bir beladan aramızdaki sabiler hürmetine kurtulduk'' buyurdu.
Dünyanın her bir yerinin fokur fokur kaynadığı, her yerde düzenin bozulduğu, geçimin aşırı zorlaştığı, büyük belalardan önce kıtlığın hakim olduğu bir manzara hakim. Bu gün kıtlık belasını bile "ekonomik kriz" tabiri ile gölgelemeye çalışıyorlar. Allah'a isyan olan yerde, İslam'ın emirlerine göre yaşanmayan yerde gerçek bir bolluk, huzur, saadet olmaz, olamaz.
Amerika'dan Almanya'ya, Fransa'dan Avusturya'ya, İtalya'dan Yunanistan'a, Ortadoğu'dan Asya'ya, güneyden kuzeye, doğudan batıya her yerde manzara vahim. Bu derece bir kriz ancak bir dünya savaşı ile aşılabilir. İki dünya savaşı da patlak verdiğinde dünyada manzara bu şekildeydi. Kurbanların kesilmesi, ibadetlere dikkat edilmesi, günahlardan kaçınmak, sadakalar vermek, dünya yanarken bile bolluk, huzur, adalet, saadet içinde yaşamayı sağlar. Aksi durum ise herkesler gibi ateşin içinde kalmayı, yanmayı...
Şu bayramda ihtiyaç sahiplerini gözetelim. Sadakalar verelim. İkramlarda bulunalım. Kestiğimiz kurbanların etlerini elimizden geldiğince bol bol dağıtalım. Çocukları küçük hediyelerle de olsa sevindirelim. Bir babanın, kendi çocuklarına hatta hanımına, Allah'ın rızasını ümit ederek yaptığı masraf, aldığı hediyeler, güzelce yedirmesi, giydirmesi de hep sadakadır. Hz. Allah bundan çok razı olur ve daha ahirete bırakmadan bu dünyada iken, rızası için yapılan cömertliğe, daha büyük bir cömertlik ile karşılık verir. Nimetleri artırır.
Sokak hayvanlarına merhamet etmek, onlara su, yem vermek sadakadır. Yolda müslümanlara rahatsızlık veren bir taşı kaldırmak sadakadır. İlim öğretmek, ilim ile nasihat etmek sadakadır.
Hiç bir şeye imkan bulamayan, imkanları dar olan müslümanlar da sadaka vermiş gibi olabilirler. Çünkü müslümanın, müslüman kardeşine tebessüm etmesi de sadakadır.
Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) ''Doktorlar neşterlerini bilemiş, kurban kesmeyenleri bekliyorlar'' buyurdu bir sohbetinde... Kurban kesilmeyen yerde bir vesile ile mutlaka kan akar.
Kurban kesilen yerde savaş, iç savaş, terör olmaz. Kurban ibadetini ihmal etmeyelim. Çevremizde bu hususta gaflete düşmüş ve nefsine uymuş ve nasihatten tesirleneceğini düşündüğümüz kişiler varsa onlara münasip dilde izah edelim, nasihat edelim.
SADAKA BELAYI, MUSİBETİ DEF EDER
Şu günlerde bu tedbirlere çok ihtiyacımız var. Merhum Arif Ahmet Denizolgun ağabeyimiz de alemi değişmeden kısa bir süre önce, dikkat çekici şekilde kurbanlar kestirdi. Bir seferinde ''Çok büyük bir beladan aramızdaki sabiler hürmetine kurtulduk'' buyurdu.
Dünyanın her bir yerinin fokur fokur kaynadığı, her yerde düzenin bozulduğu, geçimin aşırı zorlaştığı, büyük belalardan önce kıtlığın hakim olduğu bir manzara hakim. Bu gün kıtlık belasını bile "ekonomik kriz" tabiri ile gölgelemeye çalışıyorlar. Allah'a isyan olan yerde, İslam'ın emirlerine göre yaşanmayan yerde gerçek bir bolluk, huzur, saadet olmaz, olamaz.
Amerika'dan Almanya'ya, Fransa'dan Avusturya'ya, İtalya'dan Yunanistan'a, Ortadoğu'dan Asya'ya, güneyden kuzeye, doğudan batıya her yerde manzara vahim. Bu derece bir kriz ancak bir dünya savaşı ile aşılabilir. İki dünya savaşı da patlak verdiğinde dünyada manzara bu şekildeydi. Kurbanların kesilmesi, ibadetlere dikkat edilmesi, günahlardan kaçınmak, sadakalar vermek, dünya yanarken bile bolluk, huzur, adalet, saadet içinde yaşamayı sağlar. Aksi durum ise herkesler gibi ateşin içinde kalmayı, yanmayı...
Şu bayramda ihtiyaç sahiplerini gözetelim. Sadakalar verelim. İkramlarda bulunalım. Kestiğimiz kurbanların etlerini elimizden geldiğince bol bol dağıtalım. Çocukları küçük hediyelerle de olsa sevindirelim. Bir babanın, kendi çocuklarına hatta hanımına, Allah'ın rızasını ümit ederek yaptığı masraf, aldığı hediyeler, güzelce yedirmesi, giydirmesi de hep sadakadır. Hz. Allah bundan çok razı olur ve daha ahirete bırakmadan bu dünyada iken, rızası için yapılan cömertliğe, daha büyük bir cömertlik ile karşılık verir. Nimetleri artırır.
Sokak hayvanlarına merhamet etmek, onlara su, yem vermek sadakadır. Yolda müslümanlara rahatsızlık veren bir taşı kaldırmak sadakadır. İlim öğretmek, ilim ile nasihat etmek sadakadır.
Hiç bir şeye imkan bulamayan, imkanları dar olan müslümanlar da sadaka vermiş gibi olabilirler. Çünkü müslümanın, müslüman kardeşine tebessüm etmesi de sadakadır.
Forwarded from Akademi Dergisi
Sözü uzatmaya gerek yok. Sözün özü şu:
Bizim cenah son gelişmelerden, arasındaki çürükleri temizleyerek, daha iyi sistemleşerek, dinginleşerek, yeni ve gerçek müttefikler kazanarak ve kendi arasındaki lletişimi de güçlendirerek çıktı. Yine kısacık sürede büyük mesafeler alındı. Şu aşamada bile bu dediklerim yaşandı, zaman hep lehimize işleyecek ve daha da güçleneceğiz.
ABD, Trump ve Ankebut Ağı cephesi ise bir hezimet yaşıyor, yaşayacak. Zaman aleyhlerine işliyor ve baştan dediğim gibi, rezil olacaklar, alay konusu olacaklar. Amerika'dan birileri Trump'ı ezerek sahada hamleler yapmak ve bizim cenaha üst üste elçiler göndererek yeni fırsatlar aramak zorunda kalacak. Tahmin etmek güç değil; çok yakında ABD'den heyetler Türkiye'ye gelip resmi hükumetle değil de, AKPKK ile değil de bizimle oturup konuşmak zorunda kalacak.
ABD'nin şiddetli yıkılış, yokluk, kıtlık, hastalık, yağma, dağılma yılları yaşayacağı yıllardır öngörülebiliyordu. İşte o günler artık başlıyor ve buna en çok da Türk-Rus ittifakı sebep oluyor.
Bizim cenah son gelişmelerden, arasındaki çürükleri temizleyerek, daha iyi sistemleşerek, dinginleşerek, yeni ve gerçek müttefikler kazanarak ve kendi arasındaki lletişimi de güçlendirerek çıktı. Yine kısacık sürede büyük mesafeler alındı. Şu aşamada bile bu dediklerim yaşandı, zaman hep lehimize işleyecek ve daha da güçleneceğiz.
ABD, Trump ve Ankebut Ağı cephesi ise bir hezimet yaşıyor, yaşayacak. Zaman aleyhlerine işliyor ve baştan dediğim gibi, rezil olacaklar, alay konusu olacaklar. Amerika'dan birileri Trump'ı ezerek sahada hamleler yapmak ve bizim cenaha üst üste elçiler göndererek yeni fırsatlar aramak zorunda kalacak. Tahmin etmek güç değil; çok yakında ABD'den heyetler Türkiye'ye gelip resmi hükumetle değil de, AKPKK ile değil de bizimle oturup konuşmak zorunda kalacak.
ABD'nin şiddetli yıkılış, yokluk, kıtlık, hastalık, yağma, dağılma yılları yaşayacağı yıllardır öngörülebiliyordu. İşte o günler artık başlıyor ve buna en çok da Türk-Rus ittifakı sebep oluyor.
Forwarded from Akademi Dergisi
Devlet kurumlarında çalışanların işi de zor olabilir. Devlet projeleri/kurumları da tam işleyemez hale gelebilir.
Bunlar tahmin ama kesin olan bir şey var: Bu millet AKPKK'yi bu kadar sene destekleyip başta tutmanın bedelini daha bu dünyada bile çok ama çok ağır ödeyecektir. Allah ihmal etmez, imhal eder, mühlet verir. Mühlet verince herkese hak ettiği şey gelir. Depremse deprem... Harp ise harp... Kıtlıksa kıtlık... Bu yüzden Suriye girilmesine, kaos çıkartılmasına engel olmuyoruz, olmayacağız. T.C vatandaşlarının on milyonlarcası manen çok feci hallerde. Hal bu iken iyiler haddi aşmazlar. Allah'ın acımadıklarına acımazlar.
Bunlar tahmin ama kesin olan bir şey var: Bu millet AKPKK'yi bu kadar sene destekleyip başta tutmanın bedelini daha bu dünyada bile çok ama çok ağır ödeyecektir. Allah ihmal etmez, imhal eder, mühlet verir. Mühlet verince herkese hak ettiği şey gelir. Depremse deprem... Harp ise harp... Kıtlıksa kıtlık... Bu yüzden Suriye girilmesine, kaos çıkartılmasına engel olmuyoruz, olmayacağız. T.C vatandaşlarının on milyonlarcası manen çok feci hallerde. Hal bu iken iyiler haddi aşmazlar. Allah'ın acımadıklarına acımazlar.
Forwarded from Akademi Dergisi
Allah'ın azabından kaçılabilecek bir yer yok.. Bir yerde fay yoksa, yanar dağ var. O yoksa fırtına var, hortum var. O yoksa düşman askeri var, terör var, iç harp var. O yoksa adını "ekonomik kriz"e çevirdikleri kıtlık var.
Kurbanlarımızı keselim. Sakın ihmal etmeyelim. Geçmişte kurban borçlarımız varsa onları da keselim. Kurban kesilen yerlerde harp, iç harp, terör, kıtlık olmaz. Nasihat dinleyenlere nasihat edelim. İyiliği nasihat edip kötülükten men etmek üzerimize farz. Bunun terk edilmesi de belalara sebep olur. İlim talebelerine sahip çıkalım, destek olalım. Rabıtalı insanların sayısını artıralım. Sadaka verelim, akrabayı konu komşuyu gözetelim. Böyle manevi tedbirler aldığımız gibi zahiren de felaket türlerine dair bilgimizi, eğitimimizi artıralım. Maddi tedbirler de alalım.
Dünyanın çok ama çok kirlendiği, bir toplu temizliğe ramak kaldığı, 3. dünya savaşının fiilen çoktan başladığı şu günlerde, tedbirsiz olmayalım. Evet Allah affedicidir ama af edip etmeyeceği bizim açımızdan bakılınca, kesin değildir. Affetmez ise azabı çok ama çok elimdir.
https://www.youtube.com/watch?v=xjo3jKpkk7A
Kurbanlarımızı keselim. Sakın ihmal etmeyelim. Geçmişte kurban borçlarımız varsa onları da keselim. Kurban kesilen yerlerde harp, iç harp, terör, kıtlık olmaz. Nasihat dinleyenlere nasihat edelim. İyiliği nasihat edip kötülükten men etmek üzerimize farz. Bunun terk edilmesi de belalara sebep olur. İlim talebelerine sahip çıkalım, destek olalım. Rabıtalı insanların sayısını artıralım. Sadaka verelim, akrabayı konu komşuyu gözetelim. Böyle manevi tedbirler aldığımız gibi zahiren de felaket türlerine dair bilgimizi, eğitimimizi artıralım. Maddi tedbirler de alalım.
Dünyanın çok ama çok kirlendiği, bir toplu temizliğe ramak kaldığı, 3. dünya savaşının fiilen çoktan başladığı şu günlerde, tedbirsiz olmayalım. Evet Allah affedicidir ama af edip etmeyeceği bizim açımızdan bakılınca, kesin değildir. Affetmez ise azabı çok ama çok elimdir.
https://www.youtube.com/watch?v=xjo3jKpkk7A
YouTube
Flujos Piroclásticos ¿Qué son?
Los Flujos Piroclásticos son una de las manifestaciones de la naturaleza más impresionantes pero de las más peligrosas. Espero les guste.
Mi canal: https://www.youtube.com/channel/UCYW2qTNJrFo8_yN1lYFBT9Q
Otros vídeos:
https://www.youtube.com/watch?v=qnNB7Iz1Cu0…
Mi canal: https://www.youtube.com/channel/UCYW2qTNJrFo8_yN1lYFBT9Q
Otros vídeos:
https://www.youtube.com/watch?v=qnNB7Iz1Cu0…
Forwarded from Akademi Dergisi
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Zanzibar Emir Arif Ahmet DENİZOLGUN Ögrenci Yurdu
Forwarded from Akademi Dergisi
Zanzibar veya Zengibar, Afrika kıtasının doğusunda Tanzanya'ya bağlı iki adadan oluşan özerk yönetilen bölge.
Zanzibar, Şiraz'dan gelen İranlı göçmenler tarafından kurulmuştur. Adı "zencilerin sahili" anlamındaki Farsça "zangi bar"dan gelir. 1503 - 1698 yılları arasında Portekiz hakimiyetinde kalan ada, 1698 yılında Umman Sultanlığı denetimine geçmiştir.
1840 yılında, Umman Sultanı Seyid Said bin Sultan El-Busaid sultanlığının başkentini Umman'daki Maskat'tan, adadaki Stone Town şehrine taşımıştır. 1856 yılında ölümünden sonra oğulları iktidar kavgasında düşmüşler ve 6 Nisan 1861'de Sultanlık, Zangibar ve Umman olarak ikiye bölünmüştür. 6. oğul seyid Mecit bin Said El-Busaid (1834-1870) Zangibar Sultanı, 3. oğul Seyid Tuvaini bin Said El-Said ise Umman Sultanı olmuştur.
Ada sultanlığı, 1890 - 1963 yılları arasında Birleşik Krallık tarafından atanan vezirler ve valiler tarafından yönetilerek yarı sömürgeleşmiştir. 10 Aralık 1963 tarihinde bağımsızlık verilen ada, sultan yönetiminde anayasal krallık haline gelmiştir. Kısa süren bu dönemden sonra 12 Ocak 1964'te yönetim devrilmiş, 26 Nisan 1964 tarihinde ise özerk bölge olarak bir parçası olduğu Tanzanya'ya bağlanmıştır
Zanzibar, Şiraz'dan gelen İranlı göçmenler tarafından kurulmuştur. Adı "zencilerin sahili" anlamındaki Farsça "zangi bar"dan gelir. 1503 - 1698 yılları arasında Portekiz hakimiyetinde kalan ada, 1698 yılında Umman Sultanlığı denetimine geçmiştir.
1840 yılında, Umman Sultanı Seyid Said bin Sultan El-Busaid sultanlığının başkentini Umman'daki Maskat'tan, adadaki Stone Town şehrine taşımıştır. 1856 yılında ölümünden sonra oğulları iktidar kavgasında düşmüşler ve 6 Nisan 1861'de Sultanlık, Zangibar ve Umman olarak ikiye bölünmüştür. 6. oğul seyid Mecit bin Said El-Busaid (1834-1870) Zangibar Sultanı, 3. oğul Seyid Tuvaini bin Said El-Said ise Umman Sultanı olmuştur.
Ada sultanlığı, 1890 - 1963 yılları arasında Birleşik Krallık tarafından atanan vezirler ve valiler tarafından yönetilerek yarı sömürgeleşmiştir. 10 Aralık 1963 tarihinde bağımsızlık verilen ada, sultan yönetiminde anayasal krallık haline gelmiştir. Kısa süren bu dönemden sonra 12 Ocak 1964'te yönetim devrilmiş, 26 Nisan 1964 tarihinde ise özerk bölge olarak bir parçası olduğu Tanzanya'ya bağlanmıştır
Akademi Dergisi
Şu video da aylardır orada duruyor. Sadece birkaç saatte ülke gündemine oturması gereken iddialar, anlatımlar bulunan öyle bir video, sekiz aydır hiç ama hiçbir yere yayılmadı. Çünkü gerçek sahibi CIA olan Youtube, Facebook, Twitter, Instagram, WhatsApp, benim…
İrlanda, gerçek sahibi CIA olan Google'a inceleme başlattı
İrlanda Veri Koruma Komisyonu, Google'ın konum bilgilerini depolamasına ilişkin şikayetler üzerine inceleme başlattı.
İrlanda Veri Koruma Komisyonu, teknoloji şirketi Google'ın kullanıcıların konum bilgilerine ilişkin verileri depolamasına ve kullanmasına ilişkin endişeler nedeniyle inceleme başlattığını duyurdu.
Komisyondan yapılan açıklamada, "Komisyonumuz, AB'deki birçok farklı tüketici organizasyonundan Google'ın tüketicilerin konum bilgilerini işleyişine ilişkin şikayet aldı" denildi.
Açıklamada, şirketin kullanıcıların konum bilgilerinin kullanılmasına ilişkin faaliyet ve yükümlülüklerinin inceleneceği belirtildi.
İrlanda Veri Koruma Komisyonu, Google'ın konum bilgilerini depolamasına ilişkin şikayetler üzerine inceleme başlattı.
İrlanda Veri Koruma Komisyonu, teknoloji şirketi Google'ın kullanıcıların konum bilgilerine ilişkin verileri depolamasına ve kullanmasına ilişkin endişeler nedeniyle inceleme başlattığını duyurdu.
Komisyondan yapılan açıklamada, "Komisyonumuz, AB'deki birçok farklı tüketici organizasyonundan Google'ın tüketicilerin konum bilgilerini işleyişine ilişkin şikayet aldı" denildi.
Açıklamada, şirketin kullanıcıların konum bilgilerinin kullanılmasına ilişkin faaliyet ve yükümlülüklerinin inceleneceği belirtildi.
Çin’de ceset yığınlarını paylaşan kişi gözaltına alındı
Hastalığın sıfır noktası olan Wuhan’da bulunan hastanede, ceset yığınlarını gizli kamerayla kaydeden adam, görüntüleri paylaşmasından kısa süre sonra gözaltına alındı.
Adam, hastanenin önünde park etmiş olan minibüste bulunan ceset torbalarını saydı. Adam toplamda sekiz ceset saydı.
Kamyonetteki cansız bedenleri saydıktan sonra tekrar hastaneye yönelen adam, içeri girerken, “Çok fazla ölü var. Cesetleri buraya taşıyorlar” dedi.
Hastalığın sıfır noktası olan Wuhan’da bulunan hastanede, ceset yığınlarını gizli kamerayla kaydeden adam, görüntüleri paylaşmasından kısa süre sonra gözaltına alındı.
Adam, hastanenin önünde park etmiş olan minibüste bulunan ceset torbalarını saydı. Adam toplamda sekiz ceset saydı.
Kamyonetteki cansız bedenleri saydıktan sonra tekrar hastaneye yönelen adam, içeri girerken, “Çok fazla ölü var. Cesetleri buraya taşıyorlar” dedi.
Suriye: Türk güçlerin topraklarımızda bulunması meşru değil
Suriye Arap Ordusu, Türk güçlerin ülke topraklarında bulunmasının gayri meşru ve açık bir saldırganlık eylemi olduğunu bildirdi.
Suriye Arap Ordusu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Türk güçlerin ülke topraklarında bulunmasının gayri meşru ve açık bir saldırganlık eylemi olduğu bildirildi.
Açıklamada, "Sözkonusu güçlerin bölgede çalışan birliklerimize herhangi bir saldırısı halinde anında karşılık vermeye hazırız" vurgu yapıldı.
İdlib’teki silahlılara sivillerin canlarını korumak amacıyla silahı bırakmak isteyenlere son fırsat sunan Suriye Arap Ordusu, toprakları koruma ve İdlib’in tırmandırmayı azaltma bölgesindeki sivillere saldırıp Serakib kenti ve Tel Tufan bölgesinde rehine ve canlı kalkan olarak kullanmaya çalışan teröristleri imha etmekteki ulusal görevini yerine getirmeye devam ettiğini vurguladı.
Suriye Arap Ordusu, Türk güçlerin ülke topraklarında bulunmasının gayri meşru ve açık bir saldırganlık eylemi olduğunu bildirdi.
Suriye Arap Ordusu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Türk güçlerin ülke topraklarında bulunmasının gayri meşru ve açık bir saldırganlık eylemi olduğu bildirildi.
Açıklamada, "Sözkonusu güçlerin bölgede çalışan birliklerimize herhangi bir saldırısı halinde anında karşılık vermeye hazırız" vurgu yapıldı.
İdlib’teki silahlılara sivillerin canlarını korumak amacıyla silahı bırakmak isteyenlere son fırsat sunan Suriye Arap Ordusu, toprakları koruma ve İdlib’in tırmandırmayı azaltma bölgesindeki sivillere saldırıp Serakib kenti ve Tel Tufan bölgesinde rehine ve canlı kalkan olarak kullanmaya çalışan teröristleri imha etmekteki ulusal görevini yerine getirmeye devam ettiğini vurguladı.
Coronavirüsü tehlikesi büyüyor
Tüm dünyayı alarm durumuna geçiren coronavirüsü kaynaklı ölümlerin büyük kısmı, virüsün ‘merkez üssü’ olan Wuhan kentini içinde barındıran Hubei eyaletinde yaşandı. Çin ana karası dışında iki ölümlü vaka, Filipinler ve Hong Kong'da yaşandı.Ulusal Sağlık Komisyonu’ndan (NHC) yapılan açıklamaya göre, coronavirüs salgını nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 491’e çıktı.Bununla birlikte coronavirüs teşhisi koyulan hasta sayısı 3 bin 219’nin durumu ciddi olmak üzere 24 bin 324’e yükseldi. Virüs taşıma durumu şüpheli olanlar 23 bin 260’a, müşahede altına alınanların sayısı ise 185 bin 555’e ulaştı. Çin ana karası dışında Hong Kong’daki vaka sayısı 18’e, Makau Özel İdari Bölgesi’nde ise 10’a yükseldi.Ülkeler vatandaşlarını Wuhan’dan tahliye etmeye devam ediyor ve Çin’den gelenlere yönelik seyahat kısıtlamaları getiriyor. Başta ABD olmak üzere bazı ülkeler tarafından alınan önlemler, Pekin Yönetimi’ni kızdırdı.
Wuhan’da hastanelerde yatak yetmezliğinden dolayı biri stadyum, biri sergi merkezi olmak üzere 3 bina geçici hastaneye dönüştürülerek, coronavirüs bulaşan hastaların testi ve muayenesi için kullanılacak.Toplam 3 bin 400 yatak kapasitesine ulaşan geçici hastaneler yatak, masa, sandalye elektrikli battaniye ve çeşitli malzemelerle donatıldı.Kentteki hastanelerde kapasite yetmezliği nedeniyle 10 günde bin yatak kapasiteli bir hastane inşa edilmişti.
Tüm dünyayı alarm durumuna geçiren coronavirüsü kaynaklı ölümlerin büyük kısmı, virüsün ‘merkez üssü’ olan Wuhan kentini içinde barındıran Hubei eyaletinde yaşandı. Çin ana karası dışında iki ölümlü vaka, Filipinler ve Hong Kong'da yaşandı.Ulusal Sağlık Komisyonu’ndan (NHC) yapılan açıklamaya göre, coronavirüs salgını nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 491’e çıktı.Bununla birlikte coronavirüs teşhisi koyulan hasta sayısı 3 bin 219’nin durumu ciddi olmak üzere 24 bin 324’e yükseldi. Virüs taşıma durumu şüpheli olanlar 23 bin 260’a, müşahede altına alınanların sayısı ise 185 bin 555’e ulaştı. Çin ana karası dışında Hong Kong’daki vaka sayısı 18’e, Makau Özel İdari Bölgesi’nde ise 10’a yükseldi.Ülkeler vatandaşlarını Wuhan’dan tahliye etmeye devam ediyor ve Çin’den gelenlere yönelik seyahat kısıtlamaları getiriyor. Başta ABD olmak üzere bazı ülkeler tarafından alınan önlemler, Pekin Yönetimi’ni kızdırdı.
Wuhan’da hastanelerde yatak yetmezliğinden dolayı biri stadyum, biri sergi merkezi olmak üzere 3 bina geçici hastaneye dönüştürülerek, coronavirüs bulaşan hastaların testi ve muayenesi için kullanılacak.Toplam 3 bin 400 yatak kapasitesine ulaşan geçici hastaneler yatak, masa, sandalye elektrikli battaniye ve çeşitli malzemelerle donatıldı.Kentteki hastanelerde kapasite yetmezliği nedeniyle 10 günde bin yatak kapasiteli bir hastane inşa edilmişti.
Akademi Dergisi
Photo
MİT/CIA ortak casusu Sabetaycı gizli yahudi Soner Yalçın: Binali Yıldırım'ın Ankara'da düzenlediği yemek Erdoğan'a karşı güç gösterisiydi
Sözcü yazarı Soner Yalçın, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın 6 gün önce Ankara'da AK Partililer için düzenlediği yemeğin 'Erdoğan'a güç gösterisi' olduğunu iddia etti.
Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, 'Erdoğan'a güç gösterisi' başlıklı bugünkü yazısında eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın 6 gün önce Ankara'da AK Partililer için düzenlediği yemeğin 'Erdoğan'a karşı düzenlendiğini' iddia etti.
Yemeğe, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Ali Coşkun, Abdülkadir Aksu, Said Yazıcıoğlu, Osman Pepe, Efkan Ala, Suat Kılıç, Hayati Yazıcı, Tuğrul Türkeş, Naci Akbal, Güldal Akşit, Mustafa Elitaş, İsmet Yılmaz, Ahmet Arslan gibi isimlerin katıldı.
Sözcü yazarı Soner Yalçın, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın 6 gün önce Ankara'da AK Partililer için düzenlediği yemeğin 'Erdoğan'a güç gösterisi' olduğunu iddia etti.
Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, 'Erdoğan'a güç gösterisi' başlıklı bugünkü yazısında eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın 6 gün önce Ankara'da AK Partililer için düzenlediği yemeğin 'Erdoğan'a karşı düzenlendiğini' iddia etti.
Yemeğe, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Ali Coşkun, Abdülkadir Aksu, Said Yazıcıoğlu, Osman Pepe, Efkan Ala, Suat Kılıç, Hayati Yazıcı, Tuğrul Türkeş, Naci Akbal, Güldal Akşit, Mustafa Elitaş, İsmet Yılmaz, Ahmet Arslan gibi isimlerin katıldı.
Yalçın; "Ankara'da politikacı yemeklerinin altında mutlaka gizli bir neden olduğunu meslektaşlarım iyi bilir. Bu bir Binali Yıldırım hamlesiydi… Bu bir Binali Yıldırım'ın güç gösterisiydi Kime karşı mı? Tabii ki Erdoğan'a" ifadelerini kullandı.
Kulislerde kabine revizyonunun konuşulduğunu da belirten Yalçın, "Ankara kulislerinde kabine değişikliği konuşuluyor. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığının ikiye çıkarılacağı belirtiliyor. Binali Yıldırım'ın hedefinin, bu koltuklarından birine oturarak 'icraatçı bakanlıkları' yönetimi altına almak olduğu söyleniyor" dedi.
Yalçın, yazısında ayrıca şunları söyledi:
"Binali Yıldırım 'Kaz Partisi' ile Külliye'ye gücünü göstermek istese de, yemekte tatsızlık yaşanmıştı.
Bülent Arınç mikrofonu eline alıp bırakmamış, 'eskileri yâd etme' yemeğinde AKPKK eski milletvekilleri Mehmet Metiner ve Şamil Tayyar hakkında ağır sözler sarf etmişti! Yemekte bulunan kimileri 'burası yeri değil' dese de Bülent Arınç'ın konuşmasını sürdürmesi üzerine bazıları yemeği terk etmişti.
Bülent Arınç'ın yemeği sabote etmesi Binali Yıldırım'ın keyfini kaçırmış ve yemeğin erken bitmesine sebep olmuştu…"
Kaynak : Sözcü Gazetesi
Kulislerde kabine revizyonunun konuşulduğunu da belirten Yalçın, "Ankara kulislerinde kabine değişikliği konuşuluyor. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığının ikiye çıkarılacağı belirtiliyor. Binali Yıldırım'ın hedefinin, bu koltuklarından birine oturarak 'icraatçı bakanlıkları' yönetimi altına almak olduğu söyleniyor" dedi.
Yalçın, yazısında ayrıca şunları söyledi:
"Binali Yıldırım 'Kaz Partisi' ile Külliye'ye gücünü göstermek istese de, yemekte tatsızlık yaşanmıştı.
Bülent Arınç mikrofonu eline alıp bırakmamış, 'eskileri yâd etme' yemeğinde AKPKK eski milletvekilleri Mehmet Metiner ve Şamil Tayyar hakkında ağır sözler sarf etmişti! Yemekte bulunan kimileri 'burası yeri değil' dese de Bülent Arınç'ın konuşmasını sürdürmesi üzerine bazıları yemeği terk etmişti.
Bülent Arınç'ın yemeği sabote etmesi Binali Yıldırım'ın keyfini kaçırmış ve yemeğin erken bitmesine sebep olmuştu…"
Kaynak : Sözcü Gazetesi