Tıp Üniversitesi'nden Bin Cao, The Lancet makalesinin yazarı ve bir pulmoner uzmanı Science Insider'a e-posta ile;

“Şimdi deniz ürünleri pazarının virüsün tek kaynağı olmadığı açık görünüyor” diye yazdı.
“Ama dürüst olmak gerekirse, virüsün şu an nereden geldiğini hala bilmiyoruz.”

Lucey, ara sıra meydana gelen bazen ölümcül bir hastalık olan Orta Doğu solunum sendromuna neden olan koronavirüsün keşfinin Haziran 2012'de Suudi Arabistan'daki bir hastadan geldiğini, ancak daha sonraki çalışmaların Ürdün'de açıklanamayan bir pnömoni salgına kadar takip ettiğini kaydetti. Ürdün'de ölen iki kişiden saklanan numuneler, virüsün bulaştığını doğruladı. Çin'deki kan örneklerinin, diğer hayvan pazarlarından satıcılar da dahil olmak üzere, insanlardan ve hayvanlardan geriye dönük olarak analiz edilmesi, 2019-nCoV'nin nereden kaynaklandığını net bir şekilde ortaya çıkarabilir. “Gürültü arasında net bir sinyal olabilir” diyor.

Çocuk tecavüzcüsü Ensar Vakfı'na para aktarması ile gündeme gelen Kızılay'da tecavüz skandalı patlak verdi

Torunlar Enerji'ye ait Başkentgaz'ın Kızılay eliyle Ensar Vakfı'na yaklaşık 8 milyon dolar aktarmasının yankıları sürerken, Kızılay'da büyük bir skandal patladı. Kızılay'ın Ankara Beypazarı temsilcisi Ahmet Kavas'ın şikâyet üzerine gözaltına alındığı ortaya çıktı. 19 yaşındaki bir erkek, beş yıl boyunca Kavas'ın cinsel istismarına maruz kaldı. Müftülüğe bağlı resmi Kuran kursunda yatılı kaldığı ifade edilen çocuğun istismarı kamera görüntüleriyle belgelediği öne sürüldü. Kavas tutuklanarak Sincan Cezaevi'ne gönderildi.

ABD'li uzmanlara göre Çin, ölümcül Koronavirüsü’nün gerçek boyutunu açıklamıyor.

Harvard’ın bir epidemiologistine göre Çin rejimi, Koronvirüsü’nün gerçek boyutunu küçümsedi.

Resmî rakamlar, virüsün binlerce insana bulaştığını ve öldürdüğünü kanıtlıyor. Halbuki uzmanlar, enfekte olanların sayısının, kominist rejimin açıkladığından çok daha fazla olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar, her enfekte olan insanın, ortalama olarak 2,6 insanı daha enfekte edebileceğini söylüyor.

Birçok şehirin karantinaya alınmasına rağmen 5 milyon insan, karantina başlamadan evvel Wuhan’ı terk etti.

Çin’in sağlık Bakanı Ma Xiaowei; "Virüsün bulaştığı kişi, 14 gün boyunca, hastalığın belirtilerini göstermeyebilir ve böylece başka insanlara da bulaştırabilir" dedi.

Facebook’u bırakıyorum.

Siyasî reklam için müsade edilen yanlış bilgi selinden dolayı kendimi rahat hissetmiyorum. Ayrıca kullanıcıların kişisel bilgilerinin korunacağına da güvenmiyorum. Arzu ederseniz beni (ve Molly’yi, nâmı diğer The Thing of Evil) Twitter’de takip edin.

BM: IŞİD ve El Kaide örgütleniyor

Birleşmiş Milletler (BM) Gözlem Ekibi tarafından hazırlanıp BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan bir raporda, IŞİD’in Suriye ve Irak’ta yeniden güç toplamaya başladığı öne sürüldü. Raporda, El Kaide bağlantılı gruplara da yer verildi.

Buna göre, İdlib’de daha çok El Kaide bağlantılı grupların bulunduğu ancak şehrin IŞİD mensuplarını da barındırdığı kaydedildi. Irak’ta ise, Enbar bölgesinin, IŞİD savaşçılarının barınabileceği koşullara sahip olduğu ifade edildi.

Rapora göre, IŞİD ve El Kaide bağlantılı gruplardan gelen tehditler özellikle Afganistan’da ve yakın çevresinde, Afrika ve Güneydoğu Asya’nın bazı bölgelerinde de devam ediyor.

Doğu Afrika’da El Kaide bağlantılı Eş Şebab örgütünün güvenlik güçlerine ve yabancı hedeflere yönelik saldırılarının devam ettiği, Endonezya ve Malezyalı militanların kendi ülkelerinde ve Filipinler’de aktif oldukları kaydedildi.

Başkentgaz’ın bağışı Türken Vakfı kayıtlarında yok

Ensar Vakfı Başkanı Hüseyin Kader, Kızılay’dan kendilerine aktarılan Başkentgaz’ın bağışını ABD’deki TÜRKEN Vakfı’na gönderdiklerini açıklamasının ardından, CHPKK’nin ABD Temsilcisi Yurter Özcan’dan yalanlama geldi.

CHPKK’nin ABD Temcilcisi Yurter Özcan, ABD Hazine Bakanlığı’ndan elde edilen belgelerde 2017 ve 2018 yıllarından TÜRKEN Vakfı’na bu miktarda bir bağış görünmediğini söyledi.

Özcan ABD’deki TÜRKEN Vakfı’na gönderildiği iddia edilen Başkentgaz bağışı hakkında şunları söyledi:

“Türgev ve Ensar Vakfı’nın Amerika’da 2014 yılında ortaklaşa kurdukları Türken isimli vakıfa kurulduğundan itibaren yaklaşık 330 milyon TL (54 milyon dolar) para yollandığını ABD Hazine Bakanlığından aldığımız belgelerle ispat etmiştik.

O zamandan bugüne bağışçıların kimler olduğu ile alakalı çalışmalarımız sürmektedir. ABD kanunlarına göre, özel veri ve kişisel hakları korumak adına ABD Hazine Bakanlığı bağışçıların kimliğini açıklamadan, yapılan bağış miktarlarını kalem kalem paylaşmaktadır.

Bu çerçevede, Türken Vakfı’nın 2015 ve 2018 mali yılı raporlarında yer alan detaylı bağış tarafımıza henüz iletilmemiştir. Ancak Türken Vakfı’na 2016 ve 2017 yıllarında yapılan her bir bağış miktarını ekteki listede paylaşıyoruz. Bu kalemlere bakıldığında, Ensar Vakfı ABD‘nin Kızılay üzerinden aldığını iddia ettiği yaklaşık 8 milyon dolarlık bağış, New York’taki Türken Vakfının Hazine Bakanlığına tebliğ ettiği rakamlar arasında yer almamaktadır.”

Kızılay'ın bağış skandalı ile tekrar gündeme gelen Türken Vakfı, Erdoğan'ın yakınları tarafından kurulan bir vakıf

Vakıf, ABD Gelir iradesinin (IRS) resmi kayıtlarına göre, vergiden muaf eğitim kuruluşu (501 (C) statüsünde 4 West 43rd Street Suite 316 New York, NY adresinde) 2014 yılında kuruldu. ABD'de dernek ve vakıf statüsünde kurulan vergiden muaf statülü kuruluşlar yabancı ülkelerden doğrudan para alamıyor. Yasaya göre, ABD'de kayıtlı vatandaş ve şirketler bağış yapabiliyor.

IRS kayıtlarındaki evraklarda yer alan listeye göre vakıf yöneticileri arasında kimler yok ki…

Sahte diplomalı gayri resmi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı ve Bakan Berat Albayrak'ın eşi Esra Albayrak,

Arnavutköy Cami İmamı Zürkarni Vardar,

Bilal Erdoğan gibi Kartal İmam Hatip Lisesinden mezun Haluk Gani,

Ensar Vakfı yöneticisi İbrahim Bacacı,

Erdoğan'ın anne tarafından akrabası Halil Mutlu,

Serhat Kaan, Behram Turan, Fatih Hıdırlıgil, İsmail Kaan, Selim Çakır, Ömer Faruk Albayrak, Memiş Yetim, Gökhan Elkas, Mehmet Ali Usta, Ahmet Bayraktutar, Mustafa İlbeyli olarak gözüküyor.

Vakfın milyonluk gelirleri

Ensar Vakfı ve TÜRGEV öncülüğünde kurulan TÜRKEN Vakfı'nın başkanlığını kuruluşundan itibaren yürüten kişi Dr. Halil Mutlu, görevini 2018 yılında Yönetim Kurulu Üyesi Behram Turan'a devretti.

ABD'deki vakıfların tamamı her yıl form 990 adı altında bir form belgesini doldurup IRS'ye beyan ediyorlar. Bu formlarda vakıfların gelirleri giderleri, amaçları gibi beyanları var. Form içeriğinde vakfın, öğrencilere kalacak yer, eğitim, burs ve bağış sağlamak, kültürel bilinçlenmeyi teşvik etmek, Amerikalılara İslam'ı tanıtmak gibi amaçları olduğu beyan edilmiş.

TÜRKEN Yönetim Kurulu üyesi Memiş Yetim'in 2014 yılında doldurduğu ve imzaladığı IRS formuna göre TÜRKEN Vakfının varlığı 23 milyon dolar gözüküyor. Vakıf sunduğu form 990 belgesinin 9. sayfasında 24 milyon dolar paranın kaynağını "bağış" olarak belirtmiş.

Ancak bağışın kim tarafından yapıldığı bilgisine yer vermemiş. Gelirleri ile birlikte 2014 yılında bu bedel 24.4 milyon dolara çıkmış Masraflar düşüldüğünde ise rakam 23 milyon dolara düşmüş.

2015 yılında IRS'ye sunulan forma göre gelirleri olmuş aynı zamanda da giderleri de olmuş ve varlığı 22 milyon dolara düşmüş. 2016 yılında Haluk Gani imzalı IRS'ye sunulan forma göre ise mal varlığı 43.6 milyon dolara çıkmış.

TÜRKEN'in bağış olarak topladığı paradan New York'taki Albanian Islamic Cultural Center'a "eğitim bağışı" adı altında 312 bin ve 492 bin dolar verdiği görülüyor. Sahip olduğu taşınmazlar için de 120 bin 731 dolar emlak vergisi ödediği görülüyor.

Türken Vakfı'nın logosunda, siyonistlerin meşhur 7 kollu şamdan amblemi yani menorası var. Ayrıca masonik renklerden oluşuyor

TÜRKEN Vakfı dünyanın en pahalı kentlerinden biri olan Manhattan'ın göbeğinde 15,5 milyon dolarlık bir bina satın aldı, yerine 21 katlı bir "Türken-Evi" inşaatı yapıyor. Vakıf binanın projesi için "Perkins+Will Amerikan" şirketiyle anlaştı.

Vakıf Boston, Virgina, Chicago, Manhattan, Queens ve Washington'da 11 adet yurtla barınma hizmeti sunuyor. Tek kişilik odaları 1300 Dolar, çift kişilik odaları da 800 dolardan öğrencilere kiralıyor.

Vakıf ismini en son aldığı bir çiftlik evi ile duyurdu.

2016 yılında hayatını kaybeden ABD'nin efsanevi boksörü Muhammed Ali'nin Michigan'da St. Joseph Nehri'ne uzun bir kıyısı olan 328 dönüm araziyi ve üzerinde bulunan çiftliği yaklaşık 2.5 milyon dolara satın aldı.

Vakfın düzenlemiş olduğu iftar yemeklerine Bilal Erdoğan, AKPKK Milletvekili Bülent Turan gibi isimler, galasına ise Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan katıldı.

ABD yasalarına göre Vakıf yurt dışından bağış alamıyor. Vakfın sunduğu formlarda yapılan bağış miktarı var ancak kişi ya da kurum ismi bulunmuyor.

Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu'ndan coronavirüs açıklaması

"Coronavirüse dair edilen bilgilere göre, söz konusu 2019 yılı yeni tip virüsün kaynağı yabani hayvanlar olarak düşünülüyor."

"Virüsün ana bulaşma yolu solunum damlacıkları ve yakın temastan meydana geliyor."

"Kızılay'da kesilen kurbanların dinen hükmü yoktur."

- Ok-ru bağlantısını açmak için VPN yükleyip açınız.

Coronavirüs hakkında korkunç iddia: Laboratuvarda üretildi

Çin’de ortaya çıkan ve bütün dünyayı tehdit eden coronavirüs hakkında Hindistanlı bilim adamları tarafından yapılan incelemede labaratuvarda üretildiği sonucuna vardı.

Gazeteci Mir Kamil Kaşgarlı sosyal medya hesabından konu ile ilgili şu paylaşımı yaptı:

SON DAKİKA!!
WUHANVİRÜSÜ HAKKINDA KORKUNÇ İFŞA!!!

Wuhanvirüsü; HİP (AIDS) virüsü, Ebola virüsü ve SARS virüsünün birleştirmesinden Ortaya çıktı.

Hindistan Tıp Araştırmacıları Wuhanvirüsünün genetik özellikleri hakkındaki araştırma sonucunu yayınladı.
Hint uzmanları tarafından yayınlanan açıklama göre;
”Wuhanvirüsü; bünyesinde HİP (AIDS) virüsü, Ebola virüsü ve SARS virüsünü barındırıyor. yanı, bu 3 virüsün birleştirilmesinden Wuhanvirüsü (2019 – nCoV) ortaya çıkmış olup, doğal yoldan bu 3 virüsün birleşme imkanı yok. bu ancak ve ancak laboratuvar çalışmalarıyla mümkün olabilir”
HİP (AIDS) virüsü, Ebola virüsü ve SARS virüsünün birleşmesi olan Wuhanvirüsü (2019 – nCoV) bu yönüyle de dünyanın en tehlikeli virüsü anlamına gelmektedir.