Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.6K photos
25.7K videos
370 files
7.57K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Aynı ayakkabıda farklı bir imaj isteyenlere müthiş bağcık stilleri...
Çin ailelerinden ayırdığı yarım milyon Uygur çocuğu yatılı okula yerleştirdi

Uygurlara yönelik baskıcı politikası nedeniyle tüm dünyada eleştirilen Pekin yönetiminin, ailelerinden ‘zorla’ ayırdığı yarım milyon Uygur çocuğu yatılı okullara yerleştirdiği iddia edildi.

Amerikan New York Times gazetesi, Pekin hükümetine ait bir internet sitesine dayandırdığı haberinde, iktidardaki Komünist Parti’nin asimile politikası kapsamında 'Parti ve ülkeye sadakat aşılamak amacıyla' yarım milyon Uygur çocuğu Sincan Bölgesi’nde yapılan yatılı okullara yerleştirdiğini yazdı.

Gazete ayrıca hükümetin sitesinde yayımlanan 'planlama belgesine' göre yatılı okulların sayısının artırılmasına yönelik büyük bir çaba olduğunu da belirtti.
'Amaç Uygur kültüründen uzak bir hayat tarzı ile ülkeye sadakat aşılamak'

Gazete, çocukları bu tarz yatılı okullarda okuyan Uygur ailelerle yaptığı söyleşiler sonucunda da Pekin’in, Uygur çocuklara küçük yaşlarda uyguladığı asimilasyon uygulamalarıyla ‘kendi kültürlerinden oldukça uzak bir hayat tarzı’ aşılamaya çalıştığını iddia etti.

Çocuğu Hotan'da yatılı bir ortaokulda okuyan aile gazete verdiği demeçte, Sadece Çince eğitim alan çocuklarının her geçen yıl kendilerinden biraz daha uzaklaştığını hissetlerini anlatıyor.

Çevresi demir tellerle çevirili olduğu iddia edilen yatılı okulların ayrıca çocuklarını okutmaya maddi gücü yetmeyen bazı aileler için de cazip geldiği söylendi. Gazeteye göre, fakir aileler çocuklarının iş bulabilmesi için bu okulların anahtar olabileceğini düşünüyor.

Geçtiğimiz aylarda İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de Çin yönetimine, ailelerinden zorla kopardığı Uygur ve Doğu Türkistanlı diğer Türk kökenli azınlıklara mensup çocukları derhal teslim etmesi çağrısında bulunmuştu.
'Ailelerinden koparılan Uygur çocuklar teslim edilsin'

Doğu Türkistan'da yaşayan Kazak, Kırgız, Tatar ve diğer Türk kökenli toplumlara atıfla İnsan Hakları İzleme Örgütü, Çin'in 2017'den bu yana 'Terörizmle sert mücadele' adı altında en az 1 milyon Uygur ve Türk kökenli diğer Müslümanları gözaltına aldığı ve yasa dışı siyasi eğitim kamplarına gönderdiğini belirtmişti.

Örgüt ayrıca Çinli yetkililerin gözaltına alınmış ya da toplama kamplarına gönderilmiş ebeveynlerin çocuklarını alarak devlet gözetimindeki çocuk esirgeme kurumlarında ve benzeri yatılı okullarda tuttuğu ifade etmişti.
Sokollu Mehmet Paşa'nın vakıf yoluyla Mimarbaşı Sinan'a inşa ettirdiği Payas külliyesi.

Yanında eski dönemlerde inşa edilmiş kale.
Külliyede kervan, hac, askeri kafilelerini konaklatacak büyüklükte olup Cami, bedesten, hamam, kervansaray ve imaret mevcuttur.
Akademi Dergisi
ABD'nin 1950 Karadeniz Marmara Kanalı ile Kanal İstanbul benzerliği ABD'nin 1950 yılında Ruslara karşı savunma amaçlı planladığı ve hayata geçirmeye çalıştığı Karadeniz Marmara Denizi Kanalı projesi haritası ile AKPKK hükumeti ve Erdoğan'ın ısrarla yapmaya…
Şener: Kanal ABD projesi

CHPKK Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Kanal İstanbul projesiyle ilgili “Özellikle Erdoğan ve iktidar çevreleri, İstanbul’a ikinci bir boğaz yapma derdine düşmüşlerdir. Proje, halkın yararlanacağı ve ülke menfaatlerini gözeterek düşünülen bir proje değildir ve 10 milyarlarca dolar masraf olacak bir projedir. Yapılmasının hiçbir mantığı yoktur” dedi.

Kanal İstanbul projesinin kamu menfaatine herhangi bir katkı sağlamayacağını vurgulayan Şener, “Uzunca bir süredir özellikle Erdoğan ve İktidar çevreleri, İstanbul’a ikinci bir boğaz yapma derdine düşmüşlerdir. Halkın yararlanacağı bir kanal değidir. Ülke menfaatlerini gözeterek düşünülen bir proje değildir. 10 milyarlarca dolar masraf olacak bir projedir. Bunun yapılmasının hiçbir mantığı ve gerekliliği yoktur. Sadece İstanbullular değil, tüm Türkiye olarak, ‘Hayır, istemiyoruz, bu yanlıştır’ diyerek direnişe geçmemiz lazım” diye konuştu.
"Arka planda rant iştahı var"

Sahte diplomalı gayri resmi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kanal İstanbul konusunda ısrarcı olmasının iki nedeni olduğunu söyleyen Şener, “Birinci neden elbette ‘rant iştahıdır’. Bu rant iştahı, mevcut iktidarın her konuda davranışının arka planını göstermektedir. İkinci boyutu ise, Montrö Antlaşması. Montrö Antlaşması’na baktığınızda, 12-15 arasındaki maddelerde var. Bir kere, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin savaş gemileri, belli bir tonun üzerinde ise Karadeniz’e hiç giremiyorlar. Ama o sınırlı tonajın altındaki savaş gemileri ise, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkeler tarafından Karadeniz’e sokulduğunda, en fazla 21 gün sonra çıkması gerekiyor. Bu, öteden beri ABD’yi çok rahatsız etmiştir ve Montrö Antlaşması’nı nasıl deleceğini hesaplamıştır. ABD’nin bir tek askeri filo oluşturamadığı ve kalıcı olarak bir üs kuramadığı yer Karadeniz’dir. Ama Kanal İstanbul yapıldığı takdirde, Montrö’yü tartışmalı hale getirmiş olacaksınız” ifadelerini kullandı.
"Trump'la görüşme etkili oldu"

Erdoğan’ın Kanal İstanbul projesinde ısrarcı olmasının nedeninin kişisel sebepleri olduğunu da sözlerine ekleyen Şener şunları kaydetti: “Erdoğan, özellikle Trump’ın mektubu sonrasında, Trump’la baş başa ikili görüşme yaptıktan sonra, Türkiye’de kamuoyunda unutulmuş gibi görünen Kanal İstanbul konusunda niye baskı yapmaya başladı? Erdoğan ve ailesinin tüm mal varlığının açıklanması ile ilgili ABD’nin gündemindeki yaptırımlar, Halkbank meselesi ile ilgili Erdoğan’ın sanık sandalyesine oturtulması gibi kişisel endişelerle, bu Kanal İstanbul projesinin ısrarlı bir şekilde gündeme gelmiş olmasından endişe duyuyorum. Dünyada böyle saçma bir proje yoktur. Erdoğan’ın mal varlığı Türkiye’nin milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Aslında bu noktaya geldikten sonra istifası lazımdır, özellikle istifa etmemekte direniyorsa Türkiye’nin işine yaramayacak ABD projelerinin peşine takılmamalıdır.”
Kırıkkale'de düğün salonuna kumar operasyonu: 105 gözaltı

Kırıkkale'nin Yahşihan ilçesinde düğün salonunda kumar oynadıkları tespit edilen 102 kişi ile işletme sahibi 3 şüpheli yakalandı.

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçeye bağlı Hacıbalı köyündeki bir düğün salonunda kumar oynandığı ihbarı üzerine operasyon düzenledi.

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçeye bağlı Hacıbalı köyündeki bir düğün salonunda kumar oynandığı ihbarı üzerine operasyon düzenledi.

Öte yandan, kumar oynamaya gelen bir kadının arandığı, yabancı uyruklu bir kişinin ise kaçak göçmen olduğu tespit edildi.

Düğün salonunda yapılan aramada, ruhsatsız av tüfeği ile fişek, tombala makineleri ile çok sayıda tombala malzemesi ele geçirildi.
Akademi Dergisi
AKPKK’nin kalesi olan Konya’da merkez Karatay İlçesi’nde AKPKK teşkilatı yöneticisi Yusuf Koyuncu çarpıcı bir dilekçeyle istifa ettiğini duyurdu. Koyuncu istifa dilekçesinde AKP ile Doğu Perinçek ve Osman Öcalan’ın aynı çizgide buluştuğunu ve bundan rahatsızlık…
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Vatan Partisi Genel Başkanı gizli Yahudi CIA - MİT ortak casusu vatan haini Doğu Perinçek ile "Erdoğan'ın emanetçisi" olarak bilinen Saray'a yakın işadamı Ethem Sancak yeni yıl partisinde birlikte türkü söyledi.

Perinçek, Sabahtan Bizim Pınara türküsünü söylerken, Ethem Sancak, Sallana Sallana Neçe ser ave adlı Kürtçe parçayı seslendirdi.
Depresyondaki ABD'liler arasında düzenli esrar kullanımı daha hızlı yükseliyor

-https://bit.ly/2ZvNxsh
Akademi Dergisi
Photo
Devrin otomobili’: ‘Yerli ve milli’ tasarım 2017’de Çin’de sergilemiş

Erdoğan’ın da katıldığı, TOGG markasıyla tanıtılan otomobilin 2017 yılında Cenevre’de Çinli bir üretici için sergilendiği ortaya çıktı. ototeknikveri.com sitesinin 20 Nisan 2017 tarihli haberine göre, tasarımcı firma Pininfarina aynı konseptin farklı tasarımlarını da Çin’in Şanghay kentinde düzenlenen otomobil fuarında vitrine koymuş. 2018’de de daha gelişmiş tasarım yine Çin’de sergilenmiş.

İngilizce otomobil sitesi moto1.com’dan Chris Bruce’un aynı gün yayımlanan yazısından çevrilen haberde, “Hybrid Kinetic Group şimdi de K550 ve K750 konseptlerini tanıtıyor. Her iki otomobil Pininfarina tarafından tasarlandı. Gümüş renkteki K550 beş koltuklu bir crossover konsepti. Daha büyük olan K750 (sedan ile aynı bronz renkte) ise daha yüksek ve daha uzun, bu sayede 7 yolcu taşıyabiliyor ve üç oturma sırasına sahip. Her iki otomobil de H600 ile benzer tasarım özelliklerine sahip ancak daha büyük ölçüdeler.” bilgisi veriliyor.
Yemen'den ‘işgalci güçlere’ ülkeyi terk etme çağrısı

Yemen'deki Güney Ulusal Kurtuluş Konseyi "işgalci güçlere", ülkeyi terk etme ve Yemenlilerin "kendi kaderlerini tayin" etmelerine izin verilmesi çağrısı yaptı.

Konsey tarafından yapılan yazılı açıklamada, Yemen'deki savaşın durması gerektiği belirtildi.

Ülkenin kuzey ve güneyinde savaşan siyasi taraflara Yemen'in geleceğini tartışmak üzere diyalog masasına oturma çağrısı yapılan açıklamada, ‘işgal güçleri’yle ilgili de şu ifadelere yer verildi:

"Konsey, şekli ve ismi ne olursa olsun hiçbir yabancı işgalci gücün varlığını kabul etmemekte ve bu güçleri derhal ülkeyi terk etmeye, Yemen'e de kendi kaderini tayin etme hakkını vermeye çağırmaktadır."

Yemen'in El-Mehra ilinde 19 Ekim'de, ülkede devam eden savaşın durdurulması ve Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Yemen topraklarındaki varlığına karşı çıkılması amacıyla "Güney Ulusal Kurtuluş Konseyi" kurulmuştu.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Kedilerin arka ayakları ön ayaklarını takip eder. Böylelikle hem olası gürültüyü hem de görünür izleri en aza indirirler.