This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Ben buradan bir Doğu Türkistanlı olarak Türk kardeşlerime ve İslam alemine sesleniyorum. Ben onlara sesleniyorum; biz İslam aleminin bir parçasıyız."
Davutoğlu’nun partisinin kurucusu terör örgütü ÖSO’nun lideri çıktı: Suriye'de terör suçlamasıyla aranıyor
AKPKK'li eski Başbakan gizli Hristiyan Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu Gelecek Partisi'nin kurucular kurulu listesinde yer alan Suriyeli Halid Hoca’nın (Alptekin Hocaoğlu), Suriyeli teröristlerin çatı örgütü Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu'nun (SMDK) eski başkanı olduğu ve Suriye devleti tarafından terör suçlamasıyla arandığı ortaya çıktı.
AKPKK'li eski Başbakan gizli Hristiyan Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu Gelecek Partisi'nin kurucular kurulu listesinde yer alan Suriyeli Halid Hoca’nın (Alptekin Hocaoğlu), Suriyeli teröristlerin çatı örgütü Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu'nun (SMDK) eski başkanı olduğu ve Suriye devleti tarafından terör suçlamasıyla arandığı ortaya çıktı.
Suriye'de terör suçlamasıyla aranıyor
Listede Suriye Devleti tarafından aranan ve terör örgütü ÖSO'nun siyasi çatısı konumunda olan SMDK eski lideri Halid Hoca yer aldı. SMDK eski başkanı Halid Hoca'nın Suriye devleti tarafından terör suçlaması nedeniyle arandığı ortaya çıktı.
9 yıldan beri Türkiye'de yaşayan ve ardından Türkiye vatandaşlığını alarak ismini Alptekin Hocaoğlu olarak değiştiren Suriye Türkmenlerinden Dr. Halid Hoca, 2015 yılında SMDK başkanlığı görevinde bulundu. 2016 yılında SMDK başkanlığından istifa eden Şam doğumlu Hoca, Ahmet Davutoğlu ile Suriye krizi nedeniyle defalarca görüşmüştü. Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde birçok kez görüşmeler yapmıştı.
Listede Suriye Devleti tarafından aranan ve terör örgütü ÖSO'nun siyasi çatısı konumunda olan SMDK eski lideri Halid Hoca yer aldı. SMDK eski başkanı Halid Hoca'nın Suriye devleti tarafından terör suçlaması nedeniyle arandığı ortaya çıktı.
9 yıldan beri Türkiye'de yaşayan ve ardından Türkiye vatandaşlığını alarak ismini Alptekin Hocaoğlu olarak değiştiren Suriye Türkmenlerinden Dr. Halid Hoca, 2015 yılında SMDK başkanlığı görevinde bulundu. 2016 yılında SMDK başkanlığından istifa eden Şam doğumlu Hoca, Ahmet Davutoğlu ile Suriye krizi nedeniyle defalarca görüşmüştü. Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde birçok kez görüşmeler yapmıştı.
Akademi Dergisi
Bolivya darbesi, Morales'in lityum anlaşmasını durdurmasından sonra gerçekleşti Bolivya'da ABD destekli darbenin arkasında lityum şirketinin olduğu ortaya çıktı. Darbenin ardından lityum pili kullanan Tesla isimli şirketin hisselerinde hızlı bir artış gözlemlendi.…
Bolivya'da Morales için yakalama emri
Bolivya'da ABD destekli darbe ve ordunun baskısıyla istifa eden Devlet Başkanı Evo Morales için yakalama emri çıkarılacak.
Bolivya'da geçici devlet başkanlığına getirilen sağcı Senatör Jeanine Anez, ABD destekli darbe ve ordunun baskısıyla istifa eden Devlet Başkanı Evo Morales hakkında isyana teşvik ve terörizm iddiasıyla yakalama emri çıkarılacağını duyurdu.
Ülke basınındaki haberlere göre, Savunma Bakanı Fernando Lopez'in bu yöndeki ifadelerini hatırlatan Anez, siyasi sığınmacı olarak Arjantin'de bulunan Morales'in ülkeye geri dönmesi durumunda adalet karşısına çıkması ve hesap vermesi gerekeceğini söyledi.
İstanbul'da uyuşturucu satıcılarına operasyon: 103 gözaltı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucuyla mücadele kapsamında 11 ilçede 115 adrese düzenledikleri eş zamanlı operasyonda 103 şüpheliyi gözaltına aldı.
İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Kağıthane, Beyoğlu ve Bağcılar merkezli 11 ilçede 130 şahsa yönelik belirlenen adreslere operasyon gerçekleştirdi.
Özel harekat polislerinin de destek verdiği operasyonda, bazı adreslerde kapılar kırılarak içeri girildi. Operasyonda çok sayıda uyuşturucu madde, tabanca ve merminin ele geçirildiği bildirildi.
Operasyonda gözaltına alınan 103 kişi emniyete götürüldü.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucuyla mücadele kapsamında 11 ilçede 115 adrese düzenledikleri eş zamanlı operasyonda 103 şüpheliyi gözaltına aldı.
İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Kağıthane, Beyoğlu ve Bağcılar merkezli 11 ilçede 130 şahsa yönelik belirlenen adreslere operasyon gerçekleştirdi.
Özel harekat polislerinin de destek verdiği operasyonda, bazı adreslerde kapılar kırılarak içeri girildi. Operasyonda çok sayıda uyuşturucu madde, tabanca ve merminin ele geçirildiği bildirildi.
Operasyonda gözaltına alınan 103 kişi emniyete götürüldü.
ABD savaş gemisi Karadeniz'e girdi, Rusya füze gemisiyle karşıladı
Rusya Ulusal Savunma Yönetim Merkezi, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Donanmasına ait USS Ross destroyerinin Karadeniz'in güneybatı kısmına giriş yaptığını bildirdi.
Merkezden yapılan açıklamada, Amerikan savaş gemisine Rus Karadeniz Filosuna ait Vışniy Voloçek küçük füze gemisinin refakat ettiği belirtildi.
Böylelikle Amerikan gemileri bu yıl içinde Karadeniz sularına sekizinci kez girmiş oldu. ABD daha önce güdümlü füze taşıyan USS Porter (DDG 78) destroyerini Karadeniz'e göndermişti.
Rusya Ulusal Savunma Yönetim Merkezi ise Amerikan savaş gemisinin Rus Karadeniz Filosuna bağlı Amiral Essen firkateyni ile Vışniy Voloçek ve Orehovo-Zuyevo küçük füze gemileri tarafından takip edildiğini duyurmuştu.
ABD ordusu, Karadeniz'de Montrö Anlaşması ve uluslararası hukuk uyarınca bulunabiliyor. 1936 tarihli Montrö Antlaşması gereği Karadeniz'e kıyısı bulunmayan ülkelerin savaş gemileri burada 21 günden fazla kalamıyorlar.
Rusya Ulusal Savunma Yönetim Merkezi, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Donanmasına ait USS Ross destroyerinin Karadeniz'in güneybatı kısmına giriş yaptığını bildirdi.
Merkezden yapılan açıklamada, Amerikan savaş gemisine Rus Karadeniz Filosuna ait Vışniy Voloçek küçük füze gemisinin refakat ettiği belirtildi.
Böylelikle Amerikan gemileri bu yıl içinde Karadeniz sularına sekizinci kez girmiş oldu. ABD daha önce güdümlü füze taşıyan USS Porter (DDG 78) destroyerini Karadeniz'e göndermişti.
Rusya Ulusal Savunma Yönetim Merkezi ise Amerikan savaş gemisinin Rus Karadeniz Filosuna bağlı Amiral Essen firkateyni ile Vışniy Voloçek ve Orehovo-Zuyevo küçük füze gemileri tarafından takip edildiğini duyurmuştu.
ABD ordusu, Karadeniz'de Montrö Anlaşması ve uluslararası hukuk uyarınca bulunabiliyor. 1936 tarihli Montrö Antlaşması gereği Karadeniz'e kıyısı bulunmayan ülkelerin savaş gemileri burada 21 günden fazla kalamıyorlar.
"Rabia Naz'ın hastaneye getirilişi ve oradaki süreç karanlık"
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Tümer, Giresun’un Eynesil ilçesinde 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın ölümüne ilişkin hazırlanan raporlarda dikkat çeken 13 eksik tespit etti. Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu’na gelen belgelerin de “eksik olduğunu” ifade eden Tümer, “Rabia Naz Vatan’ın hastaneye ne şekilde getirildiğinin de ‘karanlık’ olduğuna” dikkat çekti;
"Eksikliklerin bazıları şu şekilde:
Hastanedeki süreç biraz karanlık. Hastanenin kapısından bu çocuk nasıl girmiş? Oradaki tıbbi belgelerden biz anlayamadık. “Ex” dediğimiz ölü mü girmiş, içeride mi canlandırma yapılmış? Orada yaşıyorken acaba bir tüp kan alındı mı, bir idrar sondası takıldı mı, bir grafi istendi mi, bilmiyoruz. Elimdeki bulgularda yok. Bu kız çocuğunun neden öldüğü halen benim kafamda bir soru işaretidir.
Diyor ki İhtisas Kurulu’nun raporu: “Meydana gelen yaralanmaların özellikleri itibarıyla ayaklar üzerine yüksekten düşmeye bağlı spesifik bulgular olması dikkate alındığında...” Burada, tekrar, bu bir yüksekten düşme değildir, ya atlamadır ya da trafik kazasıdır; yüksekten düşme için bu hız sağlanamaz veya başka bulguların olması lazımdı.
Rabia Naz’ın üzerinde bulunan elbiselerin incelenmesi eksiktir. Eğer çöpe atıldıysa çok büyük bir eksikliktir. Kan nerede? Bu kız çocuğunu öldürecek kanama nerede? Olay yerinde yok, retroperitonda yok. Bu çocuk niye öldü?
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Tümer, Giresun’un Eynesil ilçesinde 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın ölümüne ilişkin hazırlanan raporlarda dikkat çeken 13 eksik tespit etti. Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu’na gelen belgelerin de “eksik olduğunu” ifade eden Tümer, “Rabia Naz Vatan’ın hastaneye ne şekilde getirildiğinin de ‘karanlık’ olduğuna” dikkat çekti;
"Eksikliklerin bazıları şu şekilde:
Hastanedeki süreç biraz karanlık. Hastanenin kapısından bu çocuk nasıl girmiş? Oradaki tıbbi belgelerden biz anlayamadık. “Ex” dediğimiz ölü mü girmiş, içeride mi canlandırma yapılmış? Orada yaşıyorken acaba bir tüp kan alındı mı, bir idrar sondası takıldı mı, bir grafi istendi mi, bilmiyoruz. Elimdeki bulgularda yok. Bu kız çocuğunun neden öldüğü halen benim kafamda bir soru işaretidir.
Diyor ki İhtisas Kurulu’nun raporu: “Meydana gelen yaralanmaların özellikleri itibarıyla ayaklar üzerine yüksekten düşmeye bağlı spesifik bulgular olması dikkate alındığında...” Burada, tekrar, bu bir yüksekten düşme değildir, ya atlamadır ya da trafik kazasıdır; yüksekten düşme için bu hız sağlanamaz veya başka bulguların olması lazımdı.
Rabia Naz’ın üzerinde bulunan elbiselerin incelenmesi eksiktir. Eğer çöpe atıldıysa çok büyük bir eksikliktir. Kan nerede? Bu kız çocuğunu öldürecek kanama nerede? Olay yerinde yok, retroperitonda yok. Bu çocuk niye öldü?
Google'dan Türkiye için lisans durdurma uyarısı
Google, Rekabet Kurulu'nun haksız rekabet cezası üzerine iş ortaklarına mektup yazarak durumun düzeltilmemesi durumunda Türkiye'deki android telefonlara lisans verilmeyeceğini bildirdi.
Rekabet Kurumu'nun ABD devi Google hakkında 'haksız rekabete yol açtığı' gerekçesiyle kestiği cezanın ardından Google iş ortaklarına mektup yazdığı ortaya çıktı. Google'ın mektupta bu durumun düzeltilmemesi durumunda Türkiye'de piyasaya sürülecek android telefonlara kendi programlarını kullanabilmeleri için lisans vermeyeceği iddia edildi.
Google, Rekabet Kurulu'nun haksız rekabet cezası üzerine iş ortaklarına mektup yazarak durumun düzeltilmemesi durumunda Türkiye'deki android telefonlara lisans verilmeyeceğini bildirdi.
Rekabet Kurumu'nun ABD devi Google hakkında 'haksız rekabete yol açtığı' gerekçesiyle kestiği cezanın ardından Google iş ortaklarına mektup yazdığı ortaya çıktı. Google'ın mektupta bu durumun düzeltilmemesi durumunda Türkiye'de piyasaya sürülecek android telefonlara kendi programlarını kullanabilmeleri için lisans vermeyeceği iddia edildi.
Esad: Türk rejimi, önce Nusra, sonra IŞİD, bugün de ABD ile suç ortağı
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Fırat'ın doğusundaki petrolün ABD tarafından çalınarak Türkiye'ye satıldığını iddia etti. Esad, "Türk rejimi, önce Nusra, sonra IŞİD ve bugün de ABD ile bölgenin petrolünün satışı konusunda doğrudan bir rol oynuyor" ifadelerini kullandı.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Çinli Phoenix televizyonuna verdiği röportajda Suriye petrolüne ilişkin açıklamalarda bulundu.
ABD'nin 'Fırat'ın doğusundaki petrol kuyularının korunacağı' açıklaması kendisine hatırlatılan ve söz konusu kuyularla ilgili "Ele geçirdikleri petrolü ne yapacaklar?" sorusunu yanıtlayan Esad, söz konusu petrolün ABD tarafından çalınarak Türkiye'ye satıldığını açıkladı.
Esad'ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:
"Amerikalılardan da önce, IŞİD gelip bölgeyi ele geçirmeden -daha doğrusu bölgedeki kuvvetler IŞİD'le birleşmeden- önce söz konusu petrol kuyuları Nusra Cephesi tarafından kullanılıyordu. Petrolü çalıp doğrudan Türkiye üzerinden sattılar. Şimdi de ABD bölgedeki petrolü çalıp Türkiye'ye satıyor. Türkiye petrol satışında suç ortağı, sürece ilişkin bir sorunu yok ve hazır. Türk rejimi, önce Nusra, sonra IŞİD ve bugün de ABD ile bölgenin petrolünün satışı konusunda doğrudan bir rol oynuyor."
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Fırat'ın doğusundaki petrolün ABD tarafından çalınarak Türkiye'ye satıldığını iddia etti. Esad, "Türk rejimi, önce Nusra, sonra IŞİD ve bugün de ABD ile bölgenin petrolünün satışı konusunda doğrudan bir rol oynuyor" ifadelerini kullandı.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Çinli Phoenix televizyonuna verdiği röportajda Suriye petrolüne ilişkin açıklamalarda bulundu.
ABD'nin 'Fırat'ın doğusundaki petrol kuyularının korunacağı' açıklaması kendisine hatırlatılan ve söz konusu kuyularla ilgili "Ele geçirdikleri petrolü ne yapacaklar?" sorusunu yanıtlayan Esad, söz konusu petrolün ABD tarafından çalınarak Türkiye'ye satıldığını açıkladı.
Esad'ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:
"Amerikalılardan da önce, IŞİD gelip bölgeyi ele geçirmeden -daha doğrusu bölgedeki kuvvetler IŞİD'le birleşmeden- önce söz konusu petrol kuyuları Nusra Cephesi tarafından kullanılıyordu. Petrolü çalıp doğrudan Türkiye üzerinden sattılar. Şimdi de ABD bölgedeki petrolü çalıp Türkiye'ye satıyor. Türkiye petrol satışında suç ortağı, sürece ilişkin bir sorunu yok ve hazır. Türk rejimi, önce Nusra, sonra IŞİD ve bugün de ABD ile bölgenin petrolünün satışı konusunda doğrudan bir rol oynuyor."
BİNLERCE SAVAŞÇI OLABİLİR
ABD'nin Suriye'den asker çekme ve Suriye'de mevcut askeri gücü üzerine de açıklamalarda bulunan Esad, gerçek rakamın tam olarak bilinemeyeceği, çünkü bölgede asker dışında ABD için çalışan özel savaş şirketlerinin de bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
"ABD siyasetinde komik olan şey, açıkladıkları rakamların 'yüzlerce' ile 'binlerce' arasında olması. 'Binlerce' dediklerinde amaç, özellikle silah şirketleri gibi savaş yanlısı lobiyi mutlu etmek. 'Yüzlerce' dediklerinde ise, bölgede 'Yalnızca birkaç yüz asker bulunduğunu' söyleyerek savaş karşıtı insanlara sesleniyorlar. Gerçek olan şey ise iki tanımın da yanlış olduğudur. Çünkü kastettikleri şey yalnızca ABD askerleri, ABD için savaşan herkes değil. ABD rejimi, Blackwater gibi özel savaş şirketleriyle bölgedeki varlığını sürdürüyor. Bu yüzden, eğer Suriye'de yalnızca birkaç yüz ABD askeri kalmış olsa bile bu tür şirketler için çalışan ve Suriye'de savaşan binlerce, belki de onbinlerce sivil bulunuyor. Bu yüzden gerçek rakamı bilmek zor, ancak kesinlikle binlercesi bulunuyor."
ABD'nin Suriye'den asker çekme ve Suriye'de mevcut askeri gücü üzerine de açıklamalarda bulunan Esad, gerçek rakamın tam olarak bilinemeyeceği, çünkü bölgede asker dışında ABD için çalışan özel savaş şirketlerinin de bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
"ABD siyasetinde komik olan şey, açıkladıkları rakamların 'yüzlerce' ile 'binlerce' arasında olması. 'Binlerce' dediklerinde amaç, özellikle silah şirketleri gibi savaş yanlısı lobiyi mutlu etmek. 'Yüzlerce' dediklerinde ise, bölgede 'Yalnızca birkaç yüz asker bulunduğunu' söyleyerek savaş karşıtı insanlara sesleniyorlar. Gerçek olan şey ise iki tanımın da yanlış olduğudur. Çünkü kastettikleri şey yalnızca ABD askerleri, ABD için savaşan herkes değil. ABD rejimi, Blackwater gibi özel savaş şirketleriyle bölgedeki varlığını sürdürüyor. Bu yüzden, eğer Suriye'de yalnızca birkaç yüz ABD askeri kalmış olsa bile bu tür şirketler için çalışan ve Suriye'de savaşan binlerce, belki de onbinlerce sivil bulunuyor. Bu yüzden gerçek rakamı bilmek zor, ancak kesinlikle binlercesi bulunuyor."
Kremlin: Putin ile Trump ocak ayında İsrail'de görüşebilir
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump’ın ocakta İsrail’de görüşebileceğini ifade etti.
Bu ziyaret sırasında Putin’in Trump’la görüşme ihtimali olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Peskov "Trump’ın İsrail’de olacağına dair bir bilgimiz yok, ancak Putin’in ziyareti için hazırlıklar ve çalışmalar sürüyor" dedi.
Bu ziyaret sırasında Putin’in Trump’la görüşme ihtimali olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Peskov "Trump’ın İsrail’de olacağına dair bir bilgimiz yok, ancak Putin’in ziyareti için hazırlıklar ve çalışmalar sürüyor" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, eylülde İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile gerçekleştirdiği görüşmede, 2020 başında Holokost kurbanlarını anma etkinlikleri kapsamında İsrail'e gitmeyi planladığını söylemişti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump’ın ocakta İsrail’de görüşebileceğini ifade etti.
Bu ziyaret sırasında Putin’in Trump’la görüşme ihtimali olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Peskov "Trump’ın İsrail’de olacağına dair bir bilgimiz yok, ancak Putin’in ziyareti için hazırlıklar ve çalışmalar sürüyor" dedi.
Bu ziyaret sırasında Putin’in Trump’la görüşme ihtimali olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Peskov "Trump’ın İsrail’de olacağına dair bir bilgimiz yok, ancak Putin’in ziyareti için hazırlıklar ve çalışmalar sürüyor" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, eylülde İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile gerçekleştirdiği görüşmede, 2020 başında Holokost kurbanlarını anma etkinlikleri kapsamında İsrail'e gitmeyi planladığını söylemişti.
Akademi Dergisi
Yurt dışına kaçıracaklar Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu üyesi Sabetaycı gizli Yahudi Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter’in yurt dışına çıkış yasağı kaldırıldı. Yeter’in avukatlık masrafları için harcadığı 5 bin 450 liranın…
‘Parsel parsel’de yeni perde: Arınç’tan tazminat talep eden Gökçek’e ret
Ankara’nın eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in AKPKK’nin ‘özgül ağırlığı’ Bülent Arınç’a açtığı 50 bin liralık dava reddedildi.
Ankara’nın eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in AKPKK’nin ‘özgül ağırlığı’ Bülent Arınç’a açtığı 50 bin liralık dava reddedildi.
Akademi Dergisi
Çok korkmuşlar. Artık onlar da "Ankebut Ağı" diye diye konuşuyorlar. "Bu gidiş iyi değil, Ankebut bizi de idama sürüklüyor" temalı konuşmalar yapıldı. CHPKK'den üst üste sert darbeler alacaklarına dair istihbarat almışlar. Çok endişeliler ve korkuyorlar.…
Eski Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir idamla yargılanıyor
Sudan'da savcılık, yolsuzluktan aldığı iki yıl hapis cezasını yaşı nedeniyle rehabilitasyon merkezinde geçirecek eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in devam eden davalarda suçlu bulunması durumunda, idamla cezalandırılabileceğini duyurdu.
Savcılık, Beşir'in askeri darbeyle iktidara geldiği 1989'dan devrildiği 11 Nisan'a kadar geçen sürede, göstericilerin öldürülmesi ve insan hakları ihlallerinin aralarında bulunduğu suçları soruşturduğunu açıkladı.
Hakkında, yolsuzluktan aldığı iki yıllık cezanın yanı sıra insanlığa karşı suç işlemek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak suçlarından açılmış davalar devam eden Beşir'in bu davalarda idam cezası alabileceğini açıklandı.
Sudan'da savcılık, yolsuzluktan aldığı iki yıl hapis cezasını yaşı nedeniyle rehabilitasyon merkezinde geçirecek eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in devam eden davalarda suçlu bulunması durumunda, idamla cezalandırılabileceğini duyurdu.
Savcılık, Beşir'in askeri darbeyle iktidara geldiği 1989'dan devrildiği 11 Nisan'a kadar geçen sürede, göstericilerin öldürülmesi ve insan hakları ihlallerinin aralarında bulunduğu suçları soruşturduğunu açıkladı.
Hakkında, yolsuzluktan aldığı iki yıllık cezanın yanı sıra insanlığa karşı suç işlemek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak suçlarından açılmış davalar devam eden Beşir'in bu davalarda idam cezası alabileceğini açıklandı.
Savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımla suçlanıyor
Eski Sudan Cumhurbaşkanı, iktidara geldiği 1989 darbesi, Darfur ve Mavi Nil'de insanlık suçları, tecavüz, işkence, zorla kaybetme, rejim karşıtı protestocuların öldürülmesi ve diğer yolsuzluk suçlamalarından hakim karşına çıkacak.
Devrik lider, 2003'te Darfur'daki çatışmalarda yaşananlar nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımla da itham ediliyor.
Darbeden sonra iktidarı ele geçiren askeri yönetim, Beşir'i UCM'ye teslim etmeyeceklerini, ülkede yargılayacaklarını açıklamıştı.
Eski Sudan Cumhurbaşkanı, iktidara geldiği 1989 darbesi, Darfur ve Mavi Nil'de insanlık suçları, tecavüz, işkence, zorla kaybetme, rejim karşıtı protestocuların öldürülmesi ve diğer yolsuzluk suçlamalarından hakim karşına çıkacak.
Devrik lider, 2003'te Darfur'daki çatışmalarda yaşananlar nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımla da itham ediliyor.
Darbeden sonra iktidarı ele geçiren askeri yönetim, Beşir'i UCM'ye teslim etmeyeceklerini, ülkede yargılayacaklarını açıklamıştı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Krakatoa volkanının patlaması sırasında oluşan şimşeği izliyorsunuz.
Bilim adamları bu yıldırımların, volkandan çıkan parçacıkların birbirine sürtünmesi sonucunda ortaya çıkan elektrik yükleri sayesinde meydana geldiğini düşünüyor. Bu olaya volkanik yıldırım adı veriliyor.
Bilim adamları bu yıldırımların, volkandan çıkan parçacıkların birbirine sürtünmesi sonucunda ortaya çıkan elektrik yükleri sayesinde meydana geldiğini düşünüyor. Bu olaya volkanik yıldırım adı veriliyor.