Bulgaristan: 1 Ocak’tan itibaren TürkAkım'dan gelecek doğalgazı kabul etmeye hazır olacağız

Bulgaristan doğalgaz iletim operatörü Bulgartransgaz’ın CEO’su Vladimir Malinov, yılbaşından itibaren TürkAkım boru hattından gelecek gazı Yunanistan ve Kuzey Makedonya’ya transitini sağlamaya hazır olacaklarını belirtti.

Yerel basına konuşan Malinov, “Rus gazının Ukrayna üzerinden Trans Balkan boru hattı ile Bulgaristan’a transiti yılbaşından itibaren durma ihtimaline karşı hazırlıklıyız. Türkiye 30 Kasım’da, TürkAkım’ı Balkan Akım doğalgaz boru hattımıza bağlayan ‘altın’ kaynağı yaptı. Bu hafta Bulgartransgaz, boru hattının topraklarımızdaki 11 kilometrelik kısmını, Türkiye de 140 kilometrelik kısmını gaz ile doldurmaya başlayacak. Biz 15 Aralık, onlar da umarım 20 Aralık’a kadar hazır olacak” dedi.

Çin'in Uygur belgelerini sızdıran kadın: Ölüm tehditleri alıyorum

Çin yönetiminin Doğu Türkistan'da inşa ettiği ve yüz binlerce Uygur Türkünü tuttuğu toplama kampları ile ilgili dünya basınında yer alan 24 sayfalık gizli belgeleri sızdıran Uygur kadın, ölüm tehditleri aldığını duyurdu.

Hollanda'da yaşayan ve bu ülke vatandaşı olan Asiye Abdulaheb, kendisinin ve ailesinin güvenliğinden endişe etmeye başladığını ifade etti.

Volkskrant gazetesinden Marije Vlaskamp'a konuşan Abdulaheb, kendisine yöneltilen tehditlerden birinde, "O işten vazgeç yoksa parçalara ayrılıp bahçenin önündeki çöp kutusuna atılacaksın" yazıldığını dile getirdi.

Diken üzerinde olduğunu belirten 46 yaşındaki kadın, "Korunmaya ihtiyacım var." sözleriyle Hollandalı yetkililerden yardım istedi.

Asiye Abdulaheb, ismi açıklanmayan kaynaklarca yaz aylarında kendisine gönderilen ve Çin'in Doğu Türkistan'daki faaliyetlerini gün yüzüne çıkaran belgeleri, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'na (ICIJ) ulaştırdı.

Söz konusu belgeler 14 ülkeden 17 medya grubuna çalışan 75 gazetecinin yer aldığı bir ekip tarafından uzun süre incelenmiş ve doğruluğu kanıtlandıktan sonra Batı menşeli medyada yayımlanmıştı.

Haberde Asiye, ölümü göze alarak belgelerin yayımlanmasını istediğini belirterek "Sadece eski eşimin ve iki çocuğumun sağ olduğundan emin olmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

Asiye'ye eski eşi üzerinden tehdit

Çin yönetiminin gizli belgelerin eline geçtiğini öğrenmesinin ardından Asiye'nin eski eşi Cesur Abibula, Uygurca konuşan kişilerin devreye girmesi ile ikna edilerek Çinli ajanlarca Dubai'ye götürüldüğüne yer verildi.

Biletleri ve kalacağı yer ayarlanan Cesur, Dubai'deki lüks otelde fısıltı şeklinde konuşan kişiler eşliğinde 5 gün geçirdi.

Sonuncu gün çöle götürülen Cesur'un ifadesine göre yanındaki kişiler kendi arasında, "Eğer ceset buraya gömülürse kimsenin haberi olmaz." diye konuştu.

Cesur'un ve Asiye'nin hangi marka laptop, hangi marka cep telefonu kullandıkları teker teker soruluyor.

Bahçıvanlıkla uğraşan Cesur teknolojiyi kullanmayı pek bilmediğini söylese de kendisine USB kullanımı öğretiliyor.

Ardından annesinin sorgulandığı bir video izlettiriliyor. Sorguda ağlayan yaşlı kadın oğluna ulaşamadığını dile getiriyor.

Çölde Cesur'a nerede çalıştığı, nerede yaşadığı, ne kadar kazancı olduğu, kimlerle iletişime geçtiği ve kimlerle sohbet ettiği anlatılarak her adımından haberdar olunduğu izlenimi verilmeye çalışılıyor.

Ayrıca eğer iş birliği yaparsa kolayca vize alıp annesini ziyaret edebileceğinin yanı sıra Hollanda'daki Uygurlara yönelik casusluk yapması 'işi' de teklif ediliyor.

"Batı'da bize yardım eden çok sayıda Uygur var. Bunu sen de yapabilirsin." deniliyor.

Belgelerin basınla paylaşılması kararı alınıyor

'Belgeleri silmek üzere' Hollanda'ya dönen Cesur, durumu eski eşi Asiye ile paylaşıyor. Ancak ikili belgeleri uluslararası basınla paylaşma yönünde karar alıyor.

Aralarında Uygurlar konusunda araştırma yapan Alman araştırmacı Adrian Zenz'in de bulunduğu kişilere ulaşılıyor ve belgeler onlarla paylaşılıyor.

Bu aşamadan sonra belgeler ICIJ tarafından incelenerek dünya basınında yer alıyor.

Ayrıca Başkan Doland Trump yönetimine, Uygur Türklerine ve diğer Müslüman azınlıklara uygulanan baskı ve şiddetten sorumlu olan Çinli yetkililere yaptırım uygulanması çağrısı yapıldı.

Pekin toplama kamplarının varlığını önce inkar etti ardından 'terörle mücadele için' dedi

Pekin yönetimi, 'mesleki eğitim' ya da 'yeniden eğitim merkezi' olduğunu öne sürdüğü toplama kamplarının varlığını uzun süre inkar etmişti.

Ancak uydu görüntüleri, kamplardan kurtulmayı başaranların verdiği ifadeler, yayımlanan 400 sayfalık gizli belgeler ve son olarak Asiye'nin paylaştığı belgeler, bu merkezlerin lanse edildiğinden çok daha farklı amaçlarla kullanıldığını ortaya koydu.

Çin, belgelerin ortaya çıkmasının ardından merkezlerin terörle mücadele için kurulduğunu öne sürmeye başladı.

Belgelerin yayımlanmasının ardından ABD Temsilciler Meclisi, Uygur Türklerine yönelik baskı politikalarından dolayı Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısını kabul etti.

Kılıçdaroğlu'ndan çağrı;

"Erdoğan'ın avukatlarının mal varlıklarını, milyon dolarlarını araştırın"

Şoygu: Yenilenen ve yeni geliştirilen uçaklar sayesinde Rusya’nın ‘nükleer üçlüsü’ güçlendi

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, uzun menzilli hava filosunun yenilenmesi ve yeni uçakların geliştirilmesi sayesinde Rusya’nın ‘nükleer üçlüsünün’ havacılık bileşeninin önemli ölçüde güçlendiğini belirtti.

Telekonferans yoluyla düzenlenen bir toplantıda konuşan Şoygu, Rusya’nın uzun menzilli hava filosunun yenilenmesi ve yeni uçakların geliştirilmesi sayesinde Rusya’nın stratejik hava araçları, kıtalararası balistik füzeler ve nükleer denizaltılardan oluşan nükleer üçlüsünün havacılık bileşeninin önemli ölçüde güçlendiğini söyledi.

Detaylara girmeyen Orgeneral Şoygu, “Bu yıl (Rus askeri havacılık ve savunma şirketi) Tupolev, Tu-95MS uçaklarında eskiyen elektronik donanımları ve navigasyon aygıtlarını değiştirerek, birinci ve ikinci aşamanın modernizasyonu ile ilgili önemli bir çalışma gerçekleştirdi. Böylelikle uzun menzilli hava filosunda planlanan miktarda sağlam stratejik bombardıman uçağı görev yapıyor” dedi.

Mike Pompeo: Sergey Lavrov’la nükleer silah kontrolüyle ilgili meseleleri ve ülkeler arası iş ilişkilerini konuşacağız

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bugün Washington’da Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’la yapacağı görüşmede nükleer silah kontrolüyle ilgili meselelerin ve ülkeler arası iş ilişkilerinin tartışılacağını açıkladı.
One America News Network’e konuşan Pompeo, Çin’i nükleer silah kontrolüne yönelik müzakere masasına oturtmak istediğini kaydederek, bu fikri Lavrov ile tartışacağını belirtti.

Pompeo, “Bir sürü şey hakkında konuşacağız. Şahsen ben ve Başkan (Donald Trump) da Rusya ile birlikte yapabileceğimiz bir iş varsa eğer, Amerikan halkı için bunu yapmak zorunda olduğumuzu söyledik. Umarım Dışişleri Bakanı Lavrov ile bu konuda ilerleme kaydedebiliriz. Başkanın üzerinde çalışmamızı istediği alanlardan biri de şirketler arası ilişkiler. Onlar üzerinde çalışmayı deneyeceğiz. İki ülke arasında silah kontrolü sorunları var” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Beyaz Saray da, Lavrov ile Pompeo’nin görüşmesinde Başkan Donald Trump’ın da yer alacağını açıkladı.

İki ülke arasında Start-3 anlaşması

Rusya ile ABD’nin nükleer silahlarını sınırlandırmalarını içeren START-3 Anlaşması, iki ülke arasında yapılan ve hala geçerliliğini koruyan tek anlaşma.

Ancak her iki tarafın da konuşlu durumdaki nükleer savaş başlıklarının sayısını Soğuk Savaş dönemindekinin aşağısında tutmalarını öngören START-3’ün geçerlilik süresi 2021’de dolacak.

ABD Dışişleri Bakanlığı geçen hafta yaptığı açıklamada, START’ın yakın gelecekte genişletilmesiyle ilgili planlarını açıklayabileceğini söylemişti.

Yeni Zelanda polisinden yapılan açıklamaya göre, 5 kişinin hayatını kaybettiği, 34 kişinin yaralı kurtulduğu Beyaz Ada’daki yanardağ patlamasında adada kalan 8 kişiyi arama-kurtarma çalışmalarında herhangi bir hayat belirtisine rastlanmadığı belirtildi.