Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev parlamentoyu feshetti, ülke 9 Şubat'ta erken seçime gidiyor
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan parlamentosunu feshetme kararı aldı. Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Aliyev'in, erken genel seçimlerin 9 Şubat 2020'de yapılmasına karar verdiği duyuruldu.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan parlamentosunu feshetme kararı aldı. Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Aliyev'in, erken genel seçimlerin 9 Şubat 2020'de yapılmasına karar verdiği duyuruldu.
Akademi Dergisi
Dünyada cinsi taciz ve tecavüz vak'alarının en sık yaşandığı ülkeler sıralamasında ikinci sırada Hindistan bulunuyor. Her 22 dakikada bir kadının tecavüze uğradığı iddia ediliyor. Üstelik yapılan araştırmalar daha sarsıcı sonuçlar da veriyor: Bu tecavüzlerin…
Hindistan polisi, bir kadına tecavüz edip yakarak öldüren zanlıları öldürdü: Kaçmaya çalıştılar
Hindistan polisi Haydarabad kentinde geçen hafta bir veterinere tecavüz edip öldürmekle suçlanan dört erkeği öldürdü.
Karakolda gözaltında tutulan zanlılar Cuma gününün erken saatlerinde cinayeti nasıl işlediklerini göstermeleri için polis tarafından olay yerine götürülmüştü.
27 yaşındaki maktulün yanmış cesedi geçen hafta Perşembe günü bulunmuş, olay ülke genelinde protestolara yol açmıştı.
Hindistan polisi Haydarabad kentinde geçen hafta bir veterinere tecavüz edip öldürmekle suçlanan dört erkeği öldürdü.
Karakolda gözaltında tutulan zanlılar Cuma gününün erken saatlerinde cinayeti nasıl işlediklerini göstermeleri için polis tarafından olay yerine götürülmüştü.
27 yaşındaki maktulün yanmış cesedi geçen hafta Perşembe günü bulunmuş, olay ülke genelinde protestolara yol açmıştı.
AKPKK'nin yeni Türkiye'si; AKPKK'li belediyede şoföre "Neden ayağa kalkmadın?" cezası
Güngören Belediye Başkan Yardımcısı Veysel İpekçi, “kendisini görüp ayağa kalkmadı" diye belediyede çalışan 30 yaşındaki şoföre "tuvalet önünde oturma" ve "her geçene selam verme" cezası verdi.
30 yaşındaki E.T., “Başkanım sizin olduğunuzu fark etmedim” dedi. Buna karşın İpekçi, “Peki öyle olsun gel bakalım” diyerek tuvaletin önüne bir sandalye koydu. Bugün işe gelen şoför E.T. ise işsiz kalmamak için çaresiz bir şekilde koridordaki sandalyede oturup mesaiye başladı.
Güngören Belediye Başkan Yardımcısı Veysel İpekçi, “kendisini görüp ayağa kalkmadı" diye belediyede çalışan 30 yaşındaki şoföre "tuvalet önünde oturma" ve "her geçene selam verme" cezası verdi.
30 yaşındaki E.T., “Başkanım sizin olduğunuzu fark etmedim” dedi. Buna karşın İpekçi, “Peki öyle olsun gel bakalım” diyerek tuvaletin önüne bir sandalye koydu. Bugün işe gelen şoför E.T. ise işsiz kalmamak için çaresiz bir şekilde koridordaki sandalyede oturup mesaiye başladı.
Ensar’ın yemekleri çocukları yine zehirledi
38 çocuk pansiyonda dağıtılan yemeklerin İstanbul Bahçelievler’de bulunan 15 Temmuz Şehitleri Anadolu İmam Hatip Lisesi yurdunda kalan 38 çocuk, 2 Aralık günü akşam yemeğinde verilen yemekten zehirlendi.
Şiddetli karın ağrısı yaşayan çocuklar, ertesi sabah hasta halleriyle derse girdi. Derste rahatsızlıkları artan çocuklar, en yakındaki devlet hastanesine sevk edildiler. Tedavileri tamamlanan çocuklar ardından taburcu oldu. Konuya ilişkin soruşturma başlatıldı. Dün ise çocukların, avukatlar eşliğinde ifadeleri alındı. Ancak tüm çocukların, “Yemekten zehirlenmeme sebep olan, yemeği yapan kişi ve kurumlardan şikayetçi değilim” demesi dikkat çekti.
38 çocuk pansiyonda dağıtılan yemeklerin İstanbul Bahçelievler’de bulunan 15 Temmuz Şehitleri Anadolu İmam Hatip Lisesi yurdunda kalan 38 çocuk, 2 Aralık günü akşam yemeğinde verilen yemekten zehirlendi.
Şiddetli karın ağrısı yaşayan çocuklar, ertesi sabah hasta halleriyle derse girdi. Derste rahatsızlıkları artan çocuklar, en yakındaki devlet hastanesine sevk edildiler. Tedavileri tamamlanan çocuklar ardından taburcu oldu. Konuya ilişkin soruşturma başlatıldı. Dün ise çocukların, avukatlar eşliğinde ifadeleri alındı. Ancak tüm çocukların, “Yemekten zehirlenmeme sebep olan, yemeği yapan kişi ve kurumlardan şikayetçi değilim” demesi dikkat çekti.
Yemekler Ensar Vakfı'ndan
Olaya ilişkin açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) okula ait pansiyonun yemek işinin Ensar Vakfı tarafından organize edildiğinin kendilerine bildirildiğini açıkladı.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “3 Kasım 2018 tarihinde de aynı yurtta kalan 17 öğrencinin yine verilen yemekten zehirlendiği hatırlandığında, anılan yurtta çocukların sağlıklı beslenme imkânlarının olmadığı, zehirlenen çocukların hastaneye sevkleri geciktirilerek yaşam haklarının tehlikeye atıldığı görülmektedir. Bu olay bir kaza denilerek geçiştirilemez. Bu olayın etkin bir şekilde soruşturulması, sorumluların tespit edilerek cezalandırılmaları ile yurdun eksikliklerinin derhal giderilmesi yönünde önlemler alınması için yetkilileri göreve çağırıyoruz.”
Olaya ilişkin açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) okula ait pansiyonun yemek işinin Ensar Vakfı tarafından organize edildiğinin kendilerine bildirildiğini açıkladı.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “3 Kasım 2018 tarihinde de aynı yurtta kalan 17 öğrencinin yine verilen yemekten zehirlendiği hatırlandığında, anılan yurtta çocukların sağlıklı beslenme imkânlarının olmadığı, zehirlenen çocukların hastaneye sevkleri geciktirilerek yaşam haklarının tehlikeye atıldığı görülmektedir. Bu olay bir kaza denilerek geçiştirilemez. Bu olayın etkin bir şekilde soruşturulması, sorumluların tespit edilerek cezalandırılmaları ile yurdun eksikliklerinin derhal giderilmesi yönünde önlemler alınması için yetkilileri göreve çağırıyoruz.”
Avustralya'da bir rekor: 820 milyon dolar değerinde uyuşturucu ele geçirildi
Avustralyalı yetkililer Tayland'dan deniz yoluyla yollanan ve hoparlörler içine gizlenmiş 820 milyon dolar değerinde metamfetamin ele geçirdi. Federal polis ve sınırdaki polis güçleri tarafından yapılan açıklamaya göre ele geçirilen metamfetamin miktarı ise rekor düzeyde.
Ele geçirilen ortalama 1.75 ton metamfetamin ağırlık bakımından ülkenin kayda geçen en büyük uyuşturucu sevkiyatı. Metamfetaminin yanı sıra 18.5 milyon Avustralya doları değerindeki 37 kilogram eroin de Melbourne kenti civarındaki çeşitli bölgelerde yine hoparlörler içine gizlenmiş şekilde bulundu.
Avustralyalı yetkililer Tayland'dan deniz yoluyla yollanan ve hoparlörler içine gizlenmiş 820 milyon dolar değerinde metamfetamin ele geçirdi. Federal polis ve sınırdaki polis güçleri tarafından yapılan açıklamaya göre ele geçirilen metamfetamin miktarı ise rekor düzeyde.
Ele geçirilen ortalama 1.75 ton metamfetamin ağırlık bakımından ülkenin kayda geçen en büyük uyuşturucu sevkiyatı. Metamfetaminin yanı sıra 18.5 milyon Avustralya doları değerindeki 37 kilogram eroin de Melbourne kenti civarındaki çeşitli bölgelerde yine hoparlörler içine gizlenmiş şekilde bulundu.
Akademi Dergisi
The Guardian: 'Guantanamo Günlüğü' Amerikan hapishanelerindeki zulüm ve işkenceleri gözler önüne seriyor Avukatlarının 'Gizlidir' şerhinin kaldırılması için altı yıl boyunca verdiği mücadelenin ardından nihayet önümüzdeki hafta, Guantanamo Kampı'nın tutsak…
Guantanamo mahkumu CIA'in işkence yöntemlerini resmetti
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) terör suçlularını tuttuğu Küba adasındaki tartışmalı Guantanamo Cezaevi'nde kalan bir mahkum, burada geçirdiği dört sene boyunca gördüğü işkenceyi resmetti.
El Kaide'ye üye olmak suçlamasıyla tutuklanan Abu Zubaydah adlı mahkum, söz konusu cezaeviyle ilgili 61 sayfadan oluşan bir rapor sundu. "Amerika Nasıl İşkence Yapar"(How America Tortures) adlı raporda Zubaydah, kendisine yapılan işkence yöntemlerini sekiz farklı görselle resmetti. Çizimler sanığın avukatı Mark. P. Denbeaux tarafından paylaşıldı.
Zubaydah yaptığı çizimlerde söz konusu işkence yöntemlerinin çoğunun ilk kez kendisinde denendiğini, ABD istihbarat servisi CIA görevlilerinin bunu Tayland'daki üslerinde Ağustos 2002'de yapmaya başladığını belirtiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) terör suçlularını tuttuğu Küba adasındaki tartışmalı Guantanamo Cezaevi'nde kalan bir mahkum, burada geçirdiği dört sene boyunca gördüğü işkenceyi resmetti.
El Kaide'ye üye olmak suçlamasıyla tutuklanan Abu Zubaydah adlı mahkum, söz konusu cezaeviyle ilgili 61 sayfadan oluşan bir rapor sundu. "Amerika Nasıl İşkence Yapar"(How America Tortures) adlı raporda Zubaydah, kendisine yapılan işkence yöntemlerini sekiz farklı görselle resmetti. Çizimler sanığın avukatı Mark. P. Denbeaux tarafından paylaşıldı.
Zubaydah yaptığı çizimlerde söz konusu işkence yöntemlerinin çoğunun ilk kez kendisinde denendiğini, ABD istihbarat servisi CIA görevlilerinin bunu Tayland'daki üslerinde Ağustos 2002'de yapmaya başladığını belirtiyor.
Bugüne kadar suç teşkil edecek herhangi bir eylemde bulunduğu kanıtlanamayan 48 yaşındaki Zubaydah, çizdiği sekiz farklı görselde her işkence yöntemini farklı başlık altında tanımlıyor. Kutuda hapsetme, basınçlı suyla işkence, vücudu parmaklıklara kilitleyerek germe, kafası kutuya geçilmiş bir şekilde sandalyeye kelepçeleme, elleri kelepçeli şekilde duvara başını çarpma gibi başlıklar kullanan Zubaydah'ın her görselde vücudunun çırılçıplak ve başının kazınmış olduğu en dikkat çeken ayrıntılar arasında.
Zubaydah New York Times'ın haberleştirdiği raporda en kötü işkence yöntemlerinden birinin uykusuz bırakma olduğunu belirtiyor. Zubaydah, elleri ve ayaklarının ters bir şekilde kelepçelendiğini, her fırsatta yüzüne su döküldüğünü ve dar bir alanda hapsedilerek 2-3 hafta kadar uykusuz kaldığını söylüyor. Filistin asıllı mahkum tam 83 defa vücudunun yatağa bağlandığını ve yüzüne su dökülmek suretiyle boğulma tehlikesi geçirdiğini ifade ediyor. Olayı araştıran ABD'li Başsavcı Jay S. Bybee'ye göre ise Zubaydah, yaklaşık 11 gün boyunca CIA görevlileri tarafından işkence edilerek uykusuz bırakıldı.
Zubaydah New York Times'ın haberleştirdiği raporda en kötü işkence yöntemlerinden birinin uykusuz bırakma olduğunu belirtiyor. Zubaydah, elleri ve ayaklarının ters bir şekilde kelepçelendiğini, her fırsatta yüzüne su döküldüğünü ve dar bir alanda hapsedilerek 2-3 hafta kadar uykusuz kaldığını söylüyor. Filistin asıllı mahkum tam 83 defa vücudunun yatağa bağlandığını ve yüzüne su dökülmek suretiyle boğulma tehlikesi geçirdiğini ifade ediyor. Olayı araştıran ABD'li Başsavcı Jay S. Bybee'ye göre ise Zubaydah, yaklaşık 11 gün boyunca CIA görevlileri tarafından işkence edilerek uykusuz bırakıldı.
"Çok acı verici bir deneyim"
Zubaydah ayrıca vücudunun zar zor sığdığı küçük bir kutuya konulan Guantanamo'daki ilk mahkum olduğunu belirterek, "Beni küçük bir kutunun içerisine kitlediler. Ben buna köpek kutusu adını veriyorum. Kutuya oturmaya çalışıyorum ancak nafile. Kutu çok dar. Kıvrılmak istiyorsun ancak ellerin ve ayakların kelepçeli olduğu için bunu da yapamıyorsun. Çünkü çok sıkı bir şekilde bağlanmış. Bu çok acı verici bir deneyimdi. Bilinçsiz bir şekilde sürekli çığlık atıyordum." diyor.
Guantanamo'da bu şekilde 100'den fazla mahkuma işkence edildiği, işkence programını ve yöntemlerini hazırlamaları için uzmanlık alanları psikiyatri olan iki CIA ajanının görevlendirildiği belirtiliyor. Çoğu mahkum işkence gördükleri yeri "zindan" diye tanımlarken, söz konusu işkence odalarında özel muhafız ve bazı sağlık görevlilerinin de görev yaptığı biliniyor.
Abu Zubaydah 2002 Mart'ında Pakistan'ın Faysalabad kentinde çıkan bir çatışmada ABD askerlerince tutuklanmış. Kendisi ağır yaralanmasına rağmen CIA'in deniz aşırı hapishanelerine gönderilmiş. Daha sonra yapılan istihbarat analizlerine göre Zubaydah'ın El Kaide militanı olmadığı ve 11 Eylül saldırılarıyla ilgili herhangi bir bilgiye de sahip olmadığı ortaya çıktı. Zubaydah ilk tutuklandığında El Kaide'ye bağlı bir teğmen olduğu sanılıyordu.
Zubaydah ayrıca vücudunun zar zor sığdığı küçük bir kutuya konulan Guantanamo'daki ilk mahkum olduğunu belirterek, "Beni küçük bir kutunun içerisine kitlediler. Ben buna köpek kutusu adını veriyorum. Kutuya oturmaya çalışıyorum ancak nafile. Kutu çok dar. Kıvrılmak istiyorsun ancak ellerin ve ayakların kelepçeli olduğu için bunu da yapamıyorsun. Çünkü çok sıkı bir şekilde bağlanmış. Bu çok acı verici bir deneyimdi. Bilinçsiz bir şekilde sürekli çığlık atıyordum." diyor.
Guantanamo'da bu şekilde 100'den fazla mahkuma işkence edildiği, işkence programını ve yöntemlerini hazırlamaları için uzmanlık alanları psikiyatri olan iki CIA ajanının görevlendirildiği belirtiliyor. Çoğu mahkum işkence gördükleri yeri "zindan" diye tanımlarken, söz konusu işkence odalarında özel muhafız ve bazı sağlık görevlilerinin de görev yaptığı biliniyor.
Abu Zubaydah 2002 Mart'ında Pakistan'ın Faysalabad kentinde çıkan bir çatışmada ABD askerlerince tutuklanmış. Kendisi ağır yaralanmasına rağmen CIA'in deniz aşırı hapishanelerine gönderilmiş. Daha sonra yapılan istihbarat analizlerine göre Zubaydah'ın El Kaide militanı olmadığı ve 11 Eylül saldırılarıyla ilgili herhangi bir bilgiye de sahip olmadığı ortaya çıktı. Zubaydah ilk tutuklandığında El Kaide'ye bağlı bir teğmen olduğu sanılıyordu.
Guantanamo 11 Eylül saldırıları sonrası kuruldu
Küba’nın Guantanamo Körfezi’ndeki Amerikan donanma üssünde yer alan Guantanamo Cezaevi, 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarının ardından ABD'nin Afganistan'ıı işgali sonrası kuruldu. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush tarafından ilan edilen yasayla terör zanlılarının getirildiği hapishaneye ilk tutuklular 11 Ocak 2002’de konuldu.
Uluslararası Af Örgütü, Guantanamo'nun askeri hapishane olarak kullanılmasının yasa dışı olduğunu belirtirken, yapılan uygulama ve sorgulama tekniklerini de "insan hakları ihlali ve büyük bir skandal" olarak tanımlamıştı.
Birleşmiş Milletler (BM) ise hazırladığı raporlarda söz konusu cezaevinde yapılan hak ihlallerine birçok kez dikkati çekmişti.
Küba’nın Guantanamo Körfezi’ndeki Amerikan donanma üssünde yer alan Guantanamo Cezaevi, 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarının ardından ABD'nin Afganistan'ıı işgali sonrası kuruldu. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush tarafından ilan edilen yasayla terör zanlılarının getirildiği hapishaneye ilk tutuklular 11 Ocak 2002’de konuldu.
Uluslararası Af Örgütü, Guantanamo'nun askeri hapishane olarak kullanılmasının yasa dışı olduğunu belirtirken, yapılan uygulama ve sorgulama tekniklerini de "insan hakları ihlali ve büyük bir skandal" olarak tanımlamıştı.
Birleşmiş Milletler (BM) ise hazırladığı raporlarda söz konusu cezaevinde yapılan hak ihlallerine birçok kez dikkati çekmişti.
Akademi Dergisi
Bolivya darbesi, Morales'in lityum anlaşmasını durdurmasından sonra gerçekleşti Bolivya'da ABD destekli darbenin arkasında lityum şirketinin olduğu ortaya çıktı. Darbenin ardından lityum pili kullanan Tesla isimli şirketin hisselerinde hızlı bir artış gözlemlendi.…
Bolivya’da resmi rakamlar açıklandı: Protestolarda 29 kişi öldü
Bolivya'da 20 Ekim'de yapılan seçimlerden sonra başlayan protesto gösterileri ve ardından yaşanan olaylarda resmi ölü sayısı 29 olarak açıklandı.
Bolivya'da görevde bulunan hükümet, son siyasi ve sosyal protestolarda bağımsız raporlarda iddia edildiği gibi hayatını kaybedenlerini sayısının 34 değil, 29 kişi olduğunu açıkladı. Hükümet ayrıca ölenlerin ailelerine 50 bin Bolivianos (yaklaşık 7 bin 184 dolar) tazminat ödenmesi kararını verdi.
Geçici Devlet Başkanı Jeanine Anez ölenlerin aileleri için belirlenen tazminatla ilgili kararnameyi imzaladıktan sonra yaptığı açıklamada, “Yaşadığımız acı ve yas günlerinden sonra ailelerin acısını paylaşmak istiyoruz. Bu kararname hükümetimizin barış sürecini pekiştirmek için onayladığı başka bir adımdır. Tüm Bolivyalılar arasında uzlaşma istediğimizin göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Bolivya'da 20 Ekim'de yapılan seçimlerden sonra başlayan protesto gösterileri ve ardından yaşanan olaylarda resmi ölü sayısı 29 olarak açıklandı.
Bolivya'da görevde bulunan hükümet, son siyasi ve sosyal protestolarda bağımsız raporlarda iddia edildiği gibi hayatını kaybedenlerini sayısının 34 değil, 29 kişi olduğunu açıkladı. Hükümet ayrıca ölenlerin ailelerine 50 bin Bolivianos (yaklaşık 7 bin 184 dolar) tazminat ödenmesi kararını verdi.
Geçici Devlet Başkanı Jeanine Anez ölenlerin aileleri için belirlenen tazminatla ilgili kararnameyi imzaladıktan sonra yaptığı açıklamada, “Yaşadığımız acı ve yas günlerinden sonra ailelerin acısını paylaşmak istiyoruz. Bu kararname hükümetimizin barış sürecini pekiştirmek için onayladığı başka bir adımdır. Tüm Bolivyalılar arasında uzlaşma istediğimizin göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Akademi Dergisi
AKPKK'nin yeni Türkiye'si; AKPKK'li belediyede şoföre "Neden ayağa kalkmadın?" cezası Güngören Belediye Başkan Yardımcısı Veysel İpekçi, “kendisini görüp ayağa kalkmadı" diye belediyede çalışan 30 yaşındaki şoföre "tuvalet önünde oturma" ve "her geçene selam…
Ayağa kalkmayan personeline tuvalet bekçiliği yaptıran Güngören Belediye Başkan Yardımcısı AKPKK'li Veysel İpekçi istifa etmek zorunda kaldı.