Çin'in Uygur Türklerini tuttuğu kamplara ilişkin yeni gizli belgeler: Kültürel soykırımın kanıtı
Çin'de Müslüman Uygur Türklerinin tutulduğu toplama kamplarının nasıl ve ne amaçla kullanıldığını gösteren gizli belgeler ortaya çıktı. Sızan belgelerde asıl amacın 'ideolojik dönüşüm' olduğu belirtilirken, firarlara karşı dikkatli olunması için vurgu yapılıyor.
2017 tarihli belgede, "Firarların önlenmesi, gözetleme kuleleri, rutin kontrol, kapıların iki kez kilitlenmesi zorunluluğu" kaydediliyor. Ayrıca 'yurtların ve sınıfların' kör nokta olmayacak şekilde güvenlik kameralarıyla izlenmesi gerekliliği vurgulanıyor.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından ele geçirilen belgelerde hükümetin ana amacının, etnik azınlıkları suç işlemeden önce kamplara alma, düşüncelerini ve dillerini yenileme olduğu kaydedilmiş.
Sızan 24 sayfadan oluşan belgelerde ülkenin batısında Müslüman Uygur Türklerinin tutulduğu toplama kamplarına ışık tutan önemli bilgiler yer alıyor. Belgelerde kampların nasıl yönetildiğinin yanı sıra Uygur Türklerine verilen cezaların mahkeme kayıtları da bulunuyor. Bir mahkeme kaydında iş arkadaşına daha iyi bir Müslüman olması için temiz bir dil kullanmasını öğütleyen Uygur Türküne verilen hapis cezası da yer alıyor.
Belgelerde ayrıca Pekin'in üst düzey teknolojiyle kamplardaki kişileri izlediğine dair bilgiler bulunuyor.
Çin'de Müslüman Uygur Türklerinin tutulduğu toplama kamplarının nasıl ve ne amaçla kullanıldığını gösteren gizli belgeler ortaya çıktı. Sızan belgelerde asıl amacın 'ideolojik dönüşüm' olduğu belirtilirken, firarlara karşı dikkatli olunması için vurgu yapılıyor.
2017 tarihli belgede, "Firarların önlenmesi, gözetleme kuleleri, rutin kontrol, kapıların iki kez kilitlenmesi zorunluluğu" kaydediliyor. Ayrıca 'yurtların ve sınıfların' kör nokta olmayacak şekilde güvenlik kameralarıyla izlenmesi gerekliliği vurgulanıyor.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından ele geçirilen belgelerde hükümetin ana amacının, etnik azınlıkları suç işlemeden önce kamplara alma, düşüncelerini ve dillerini yenileme olduğu kaydedilmiş.
Sızan 24 sayfadan oluşan belgelerde ülkenin batısında Müslüman Uygur Türklerinin tutulduğu toplama kamplarına ışık tutan önemli bilgiler yer alıyor. Belgelerde kampların nasıl yönetildiğinin yanı sıra Uygur Türklerine verilen cezaların mahkeme kayıtları da bulunuyor. Bir mahkeme kaydında iş arkadaşına daha iyi bir Müslüman olması için temiz bir dil kullanmasını öğütleyen Uygur Türküne verilen hapis cezası da yer alıyor.
Belgelerde ayrıca Pekin'in üst düzey teknolojiyle kamplardaki kişileri izlediğine dair bilgiler bulunuyor.
"Kültürel soykırımın kanıtı"
Doğu Türkistan'ın önde gelen güvenlik uzmanlarından Adrian Zenz, "Belgeler bunun bir çeşit kültürel soykırım olduğunu doğruluyor" dedi. Zenz, Çin hükümetinin başından beri bir plan dahilinde hareket ettiğini vurgulayarak, 2017 yılında Sincan Adalet Bakanlığı belgelerinde yer alan "beyin yıkama, kalpleri temizleme, yanlışları çıkarıp, doğruları yerleştirme" raporundaki amacın bir kez daha bu belgelerde ortaya çıktığını ifade etti.
Sızan belgeler arasında dönemin Sincan Komünist Parti Sekreter Yardımcısı Zhu Hailun'in, kamp yetkililerine gönderdiği 9 sayfalık bir not da dikkat çekti.
Bu notlarda, "Kaçmalarına asla izin vermeyin", "Yanlış davrananlara yönelik cezaları ve disiplini artırın", "Pişmanlığa ve itirafa teşvik edin" gibi talimatlar sıralandı.
Belgelerin birinde, "Öğrencilerin sabit bir yatak yeri, sırası, sınıfta oturacağı yeri, çalışma şartları olmalıdır ve bunların değiştirilmesi kesinlikle yasaktır. Uyanma, yıkanma, tuvalete gitme, organize olma, ev işleri, yemek yeme, çalışma, uyuma gibi disiplin kuralları uygulanmalıdır" ifadeleri yer aldı.
Doğu Türkistan'ın güneyindeki 15 binden fazla kişinin, 2017'de sadece bir haftada kamplara gönderildiği bilgisinin görüldüğü belgelerde, kamptaki kişilerin "zorunlu davranışlara ne kadar uyduğu" ve Çinceyi ne kadar iyi konuştuklarına göre puanlandığı belirtildi.
Çin’in “siyasi eğitim” iddiasıyla kamp ve hapishanelerde gözaltında tuttuğu Uygur Türkleri ve Sincanlı Müslümanların sayısı yaklaşık 1 milyon. Ancak Uygurlu aktivistler kamp ve 'eğitime alınanların' sayısının bilinenden daha fazla olduğunu öne sürmüştü.
Doğu Türkistan'ın önde gelen güvenlik uzmanlarından Adrian Zenz, "Belgeler bunun bir çeşit kültürel soykırım olduğunu doğruluyor" dedi. Zenz, Çin hükümetinin başından beri bir plan dahilinde hareket ettiğini vurgulayarak, 2017 yılında Sincan Adalet Bakanlığı belgelerinde yer alan "beyin yıkama, kalpleri temizleme, yanlışları çıkarıp, doğruları yerleştirme" raporundaki amacın bir kez daha bu belgelerde ortaya çıktığını ifade etti.
Sızan belgeler arasında dönemin Sincan Komünist Parti Sekreter Yardımcısı Zhu Hailun'in, kamp yetkililerine gönderdiği 9 sayfalık bir not da dikkat çekti.
Bu notlarda, "Kaçmalarına asla izin vermeyin", "Yanlış davrananlara yönelik cezaları ve disiplini artırın", "Pişmanlığa ve itirafa teşvik edin" gibi talimatlar sıralandı.
Belgelerin birinde, "Öğrencilerin sabit bir yatak yeri, sırası, sınıfta oturacağı yeri, çalışma şartları olmalıdır ve bunların değiştirilmesi kesinlikle yasaktır. Uyanma, yıkanma, tuvalete gitme, organize olma, ev işleri, yemek yeme, çalışma, uyuma gibi disiplin kuralları uygulanmalıdır" ifadeleri yer aldı.
Doğu Türkistan'ın güneyindeki 15 binden fazla kişinin, 2017'de sadece bir haftada kamplara gönderildiği bilgisinin görüldüğü belgelerde, kamptaki kişilerin "zorunlu davranışlara ne kadar uyduğu" ve Çinceyi ne kadar iyi konuştuklarına göre puanlandığı belirtildi.
Çin’in “siyasi eğitim” iddiasıyla kamp ve hapishanelerde gözaltında tuttuğu Uygur Türkleri ve Sincanlı Müslümanların sayısı yaklaşık 1 milyon. Ancak Uygurlu aktivistler kamp ve 'eğitime alınanların' sayısının bilinenden daha fazla olduğunu öne sürmüştü.
Rusya’nın Pasifik Okyanusu’ndaki ‘mutlak silahı’ ABD’yi korkuttu
ABD merkezli 'Military Watch' adlı askeri tarih dergisi, Rusya’nın Tsirkon hipersonik füzelerini ve Kalibr füze sistemlerini Pasifik Okyanusu’nda konuşlandırmasının, bölgedeki etkisini arttırmasına ve ABD’nin hâkimiyetine son vermesine imkân tanıyacağını yazdı.
Tsirkon hipersonik füzelerini ve Kalibr füze sistemlerini Rusya’nın ‘mutlak silahı’ olarak tanımlayan gazete, bu sistemlerin Pasifik Okyanusu’nda konuşlandırılmasının Moskova’nın bölgedeki etkisini arttırmasına ve ABD’nin hâkimiyetine son vermesine imkân vereceğini belirtti.
Pasifik Okyanusu’nun uzun menzilli Rus füzeleri için en uygun bölge olduğu dikkat çekilen yazıda, Kalibr füzesinin (600 kilometre ile) ABD’li muadili Harpoon’dan (280 kilometre) 2 kattan fazla mesafe kat edebildiği ve 3 kat daha hızlı uçtuğu kaydedildi. Makalede ayrıca 1000 kilometre menzili ve 9 Mach hızı olan Tsirkon füzelerinin ise dünyada muadili olmadığı, aynı zamanda ABD’nin sahip olduğu Aegis hava savunma sistemlerinin Rus füzelerini önleme şansına sahip olmayacağı vurgulandı.
ABD merkezli 'Military Watch' adlı askeri tarih dergisi, Rusya’nın Tsirkon hipersonik füzelerini ve Kalibr füze sistemlerini Pasifik Okyanusu’nda konuşlandırmasının, bölgedeki etkisini arttırmasına ve ABD’nin hâkimiyetine son vermesine imkân tanıyacağını yazdı.
Tsirkon hipersonik füzelerini ve Kalibr füze sistemlerini Rusya’nın ‘mutlak silahı’ olarak tanımlayan gazete, bu sistemlerin Pasifik Okyanusu’nda konuşlandırılmasının Moskova’nın bölgedeki etkisini arttırmasına ve ABD’nin hâkimiyetine son vermesine imkân vereceğini belirtti.
Pasifik Okyanusu’nun uzun menzilli Rus füzeleri için en uygun bölge olduğu dikkat çekilen yazıda, Kalibr füzesinin (600 kilometre ile) ABD’li muadili Harpoon’dan (280 kilometre) 2 kattan fazla mesafe kat edebildiği ve 3 kat daha hızlı uçtuğu kaydedildi. Makalede ayrıca 1000 kilometre menzili ve 9 Mach hızı olan Tsirkon füzelerinin ise dünyada muadili olmadığı, aynı zamanda ABD’nin sahip olduğu Aegis hava savunma sistemlerinin Rus füzelerini önleme şansına sahip olmayacağı vurgulandı.
ABD tarafından kurulup organize edilen terör örgütleri El-Kaide ve IŞİD Suud gözetiminde Yemen’e dönüyor
Yemen milli kurtuluş hükümeti İçişleri Bakanlığı, El-Kaide ve IŞİD teröristlerinin Yemen’in güneyinde bazı kentlere geri dönmeye başladığını duyurdu.
Yemen İçişleri Bakanlığı, söz konusu iki tekfirci terör örgütüne üye bazı teröristlerin S. Arabistan gözetiminde Yemen’in güneyinde yeni eğitim kampları kurmaya başladıklarını belirtti.
Yemen İçişleri Bakanlığı açıklamada, El-Kaide ve IŞİD terör örgütlerine bağlı 75 ecnebi teröristin Yemen’in güneyinde Şebu ve Ebin kentlerine giriş yaptıklarını, Suud rejiminin bu iki kentte Bop'çu terör örgütlerini yeniden konuşlandırmak ve muhaliflerine karşı kullanmak istediğini kaydetti.
Yemen milli kurtuluş hükümeti İçişleri Bakanlığı, El-Kaide ve IŞİD teröristlerinin Yemen’in güneyinde bazı kentlere geri dönmeye başladığını duyurdu.
Yemen İçişleri Bakanlığı, söz konusu iki tekfirci terör örgütüne üye bazı teröristlerin S. Arabistan gözetiminde Yemen’in güneyinde yeni eğitim kampları kurmaya başladıklarını belirtti.
Yemen İçişleri Bakanlığı açıklamada, El-Kaide ve IŞİD terör örgütlerine bağlı 75 ecnebi teröristin Yemen’in güneyinde Şebu ve Ebin kentlerine giriş yaptıklarını, Suud rejiminin bu iki kentte Bop'çu terör örgütlerini yeniden konuşlandırmak ve muhaliflerine karşı kullanmak istediğini kaydetti.
Gerçek sahibi CIA olan 'Google ve Facebook'un iş modelleri insan haklarını tehdit ediyor'
Sosyal medya devlerinin politikasına ilişkin bir rapor hazırlayan Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Google ve Facebook şirketlerinin iş modellerinin, insan haklarını tehdit ettiğini açıkladı.
Kullanıcıların eylemlerini gözetleme esaslı iş modellerinin insan hakları ihlallerine dayanan bir sistem dahilinde çalıştığını ve her şeyden önce kişisel alan hakkının ihlalinin söz konusu olduğunu vurgulayan Uluslararası Af Örgütü , "Google ve Facebook, kişileri analiz etmek, onların ilgi alanlarına, niteliklerine ve davranışlarına ilişkin tahminler yapmak için kullanıcıların verilerini toplayıp kullanıyor. Bu iki şirket, ne yediğimiz, nereye gittiğimiz, kiminle konuştuğumuz, ne konuştuğumuz ve ne okuduğumuz hakkında kapsamlı bilgi topluyor" diye devam etti.
Sosyal medya devlerinin politikasına ilişkin bir rapor hazırlayan Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Google ve Facebook şirketlerinin iş modellerinin, insan haklarını tehdit ettiğini açıkladı.
Kullanıcıların eylemlerini gözetleme esaslı iş modellerinin insan hakları ihlallerine dayanan bir sistem dahilinde çalıştığını ve her şeyden önce kişisel alan hakkının ihlalinin söz konusu olduğunu vurgulayan Uluslararası Af Örgütü , "Google ve Facebook, kişileri analiz etmek, onların ilgi alanlarına, niteliklerine ve davranışlarına ilişkin tahminler yapmak için kullanıcıların verilerini toplayıp kullanıyor. Bu iki şirket, ne yediğimiz, nereye gittiğimiz, kiminle konuştuğumuz, ne konuştuğumuz ve ne okuduğumuz hakkında kapsamlı bilgi topluyor" diye devam etti.
Akademi Dergisi
Rusya ve S400 meselesi
S-400 testleri başlıyor
Ankara Valiliği, bugün ve yarın başkent semalarında, F-16'lar ve diğer hava araçları tarafından yüksek ve alçak irtifada test uçuşları yapılacağını duyurmuştu. Edinilen bilgiye göre, savaş uçakları S-400'lerin radar testleri kapsamında havalanacak.
Ankara Valiliği, bugün ve yarın hava savunma sistemi (HSS) projesi kapsamında, başkent semalarında F-16'lar ve diğer hava araçları tarafından yüksek ve alçak irtifada test uçuşları yapılacağını duyurdu.
Savaş uçakları S-400'lerin test ve eğitim faaliyetleri kapsamında havalanacak. Uçaklar, Ankara Kahramankazan'daki eski adı Akıncı Üssü olan, Mürted Hava Meydan Komutanlığı'nda konuşlu S-400 bataryaları üzeri ve çevresinde uçuş yapacak ve radar sistemi test edilecek. Test faaliyetlerinde, sisteme uçakların tanıtılmasının yapılacağı değerlendiriliyor. Test faaliyetlerinin ilerleyen günlerde de artarak devam etmesi bekleniyor. Sistemin kurulum, test faaliyetleri tamamlanmasıyla, Nisan 2020'de faal hale gelmesi planlanıyor.
Ankara Valiliği, bugün ve yarın başkent semalarında, F-16'lar ve diğer hava araçları tarafından yüksek ve alçak irtifada test uçuşları yapılacağını duyurmuştu. Edinilen bilgiye göre, savaş uçakları S-400'lerin radar testleri kapsamında havalanacak.
Ankara Valiliği, bugün ve yarın hava savunma sistemi (HSS) projesi kapsamında, başkent semalarında F-16'lar ve diğer hava araçları tarafından yüksek ve alçak irtifada test uçuşları yapılacağını duyurdu.
Savaş uçakları S-400'lerin test ve eğitim faaliyetleri kapsamında havalanacak. Uçaklar, Ankara Kahramankazan'daki eski adı Akıncı Üssü olan, Mürted Hava Meydan Komutanlığı'nda konuşlu S-400 bataryaları üzeri ve çevresinde uçuş yapacak ve radar sistemi test edilecek. Test faaliyetlerinde, sisteme uçakların tanıtılmasının yapılacağı değerlendiriliyor. Test faaliyetlerinin ilerleyen günlerde de artarak devam etmesi bekleniyor. Sistemin kurulum, test faaliyetleri tamamlanmasıyla, Nisan 2020'de faal hale gelmesi planlanıyor.
İran eski ajanı İstanbul'da öldürüldü!
İstanbul'da silahlı saldırıda hayatını kaybeden kişinin İran eski istihbarat görevlisi ve rejim muhalifi Mesut Mevlevi olduğu ortaya çıktı.
İstanbul Şişli’de 14 Kasım gecesi yolda yürürken uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden kişinin kimliği belli oldu.
Şahsın İranlı eski istihbarat görevlisi ve rejim muhalifi olarak bilinen Mesut Mevlevi olduğu ortaya çıktı.
Şişli'de 14 Kasım akşamı saat 22.00 sıralarında bir otomobilden açılan ateş sonucu iki kişi ağır yaralanmıştı.
İstanbul'da silahlı saldırıda hayatını kaybeden kişinin İran eski istihbarat görevlisi ve rejim muhalifi Mesut Mevlevi olduğu ortaya çıktı.
İstanbul Şişli’de 14 Kasım gecesi yolda yürürken uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden kişinin kimliği belli oldu.
Şahsın İranlı eski istihbarat görevlisi ve rejim muhalifi olarak bilinen Mesut Mevlevi olduğu ortaya çıktı.
Şişli'de 14 Kasım akşamı saat 22.00 sıralarında bir otomobilden açılan ateş sonucu iki kişi ağır yaralanmıştı.
Akademi Dergisi
Bolivya darbesi, Morales'in lityum anlaşmasını durdurmasından sonra gerçekleşti Bolivya'da ABD destekli darbenin arkasında lityum şirketinin olduğu ortaya çıktı. Darbenin ardından lityum pili kullanan Tesla isimli şirketin hisselerinde hızlı bir artış gözlemlendi.…
Morales tekrar aday olamayacak.
Bolivya Çokuluslu Yasama Meclisi'nin alt kanadı Milletvekilleri Meclisi'nin onayladığı tasarıda iki dönem devlet başkanlığı yürüten bir kişinin seçime katılmasını engelleyen maddenin yer alması nedeniyle Evo Morales, seçimlerde aday olamayacak.
Bolivya Çokuluslu Yasama Meclisi'nin alt kanadı Milletvekilleri Meclisi'nin onayladığı tasarıda iki dönem devlet başkanlığı yürüten bir kişinin seçime katılmasını engelleyen maddenin yer alması nedeniyle Evo Morales, seçimlerde aday olamayacak.
‘Rusya ile Türkiye istihbarat servislerinin terörle mücadeledeki etkileşimi iyi düzeyde’
Narışkin, “Sadece Türkiye değil, diğer ülkelerin de istihbarat servislerinden meslektaşlarımızla terörle mücadele konusunda etkileşim halindeyiz, operasyonel bilgi alışverişinde bulunuyoruz, aldığımız sinyaller konusunda birbirimizi bilgilendiriyoruz. Dolayısıyla bu düzeydeki etkileşimimiz, Türk istihbaratı da dâhil olmak üzere her zaman iyidir” açıklamasında bulundu.
‘ABD’nin Bolivya’daki siyasi krizde parmağı var’
Bolivya’daki durumun kısa sürede çözülemeyeceğinden emin olduğunu ifade eden Narışkin, bu krizin Bolivya’daki ‘siyasi vektörün kaydırılması’ için ABD’li yetkililere gerekli olduğunu vurguladı.
Ordunun baskısıyla istifa etmek zorunda bırakılan ve yurtdışına giden eski Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, ABD’nin ülkesine dönmesine karşı çıktığını açıklamıştı.
Narışkin, “Sadece Türkiye değil, diğer ülkelerin de istihbarat servislerinden meslektaşlarımızla terörle mücadele konusunda etkileşim halindeyiz, operasyonel bilgi alışverişinde bulunuyoruz, aldığımız sinyaller konusunda birbirimizi bilgilendiriyoruz. Dolayısıyla bu düzeydeki etkileşimimiz, Türk istihbaratı da dâhil olmak üzere her zaman iyidir” açıklamasında bulundu.
‘ABD’nin Bolivya’daki siyasi krizde parmağı var’
Bolivya’daki durumun kısa sürede çözülemeyeceğinden emin olduğunu ifade eden Narışkin, bu krizin Bolivya’daki ‘siyasi vektörün kaydırılması’ için ABD’li yetkililere gerekli olduğunu vurguladı.
Ordunun baskısıyla istifa etmek zorunda bırakılan ve yurtdışına giden eski Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, ABD’nin ülkesine dönmesine karşı çıktığını açıklamıştı.
Yerli havalimanında cezalar euro cinsinden
Yabancı para birimleri yerine Türk Lirası kullanımı çağrıları yine unutuldu. İstanbul Havalimanı'nın işletmecisi İGA'nın Ceza Miktarları Listesi'ne göre, kiracılara 100 eurodan 100 bin euroya kadar cezalar kesilebiliyor. Listede ilginç ceza uygulamalarının olması da ayrıca dikkat çekiyor.
Kuş, yarasa vb. hayvanların görülerek bildirilmemesi, bariyerlerin düzensiz bırakılması, servis yoluna izinsiz giriş, araçların hızlı kullanılışı, kapıların ve atık kutularının açık bırakılması, yolcuyu rahatsız eden tavır sergilemek, yolcunun koluna girmek, rota dışında buggy kullanmak gibi cezalar havalimanındaki kiracıları oldukça zorluyor.
Bazı işletmeciler, yetkililerin sadece ceza kesmek için “resmen pusuya yattıklarını” iddia etti. Milyonlarca euroyu bulan kesilen cezalar nedeniyle bazı işletmelerin büyük zarar yaşadığı kaydedildi.
Havalimanı işletmesinde maddi sıkıntılar yaşandığı ve cezalarla yeni finansman yaratıldığı da bir diğer iddia konusu oldu. Ceza listesi ve iddialar ile ilgili İGA yetkililerine ulaştı ancak şirketten herhangi bir geri dönüş yapılmadı.
Yabancı para birimleri yerine Türk Lirası kullanımı çağrıları yine unutuldu. İstanbul Havalimanı'nın işletmecisi İGA'nın Ceza Miktarları Listesi'ne göre, kiracılara 100 eurodan 100 bin euroya kadar cezalar kesilebiliyor. Listede ilginç ceza uygulamalarının olması da ayrıca dikkat çekiyor.
Kuş, yarasa vb. hayvanların görülerek bildirilmemesi, bariyerlerin düzensiz bırakılması, servis yoluna izinsiz giriş, araçların hızlı kullanılışı, kapıların ve atık kutularının açık bırakılması, yolcuyu rahatsız eden tavır sergilemek, yolcunun koluna girmek, rota dışında buggy kullanmak gibi cezalar havalimanındaki kiracıları oldukça zorluyor.
Bazı işletmeciler, yetkililerin sadece ceza kesmek için “resmen pusuya yattıklarını” iddia etti. Milyonlarca euroyu bulan kesilen cezalar nedeniyle bazı işletmelerin büyük zarar yaşadığı kaydedildi.
Havalimanı işletmesinde maddi sıkıntılar yaşandığı ve cezalarla yeni finansman yaratıldığı da bir diğer iddia konusu oldu. Ceza listesi ve iddialar ile ilgili İGA yetkililerine ulaştı ancak şirketten herhangi bir geri dönüş yapılmadı.
Akademi Dergisi
Fransa'nın Atlantik kıyısında 60 milyon euro değerinde 763 kilo saf kokain bulundu Fransa'nın Atlas Okyanusu kıyılarında yaklaşık 1 aydır plastik paketler içinde yüzde 83 saflıkta olduğu belirlenen toplam 763 kilo kokain bulundu. İlki 18 Ekim’de Saint-Jean…
Latin Amerika'dan İspanya'ya denizaltıyla uyuşturucu kaçakçılığı
Latin Amerika'dan İspanya'ya gelen denizaltıda 3 ton uyuşturucu ele geçirildi.
İspanya Jandarması’ndan yapılan açıklamada, ülkenin kuzeyindeki Galiçya bölgesinin Aldan Koyu'na gelen denizaltıda 3 ton uyuşturucu ele geçirildiği bildirildi.
Bir Latin Amerika ülkesinden yola çıktığı tespit edilen denizaltıdaki 3 personelden Ekvador vatandaşı olan 2'sinin tutuklandığı, İspanyol vatandaşı olduğu belirlenen ve jandarmadan kaçan diğer kişinin ise arandığı kaydedildi.
İspanyol yetkililer, uyuşturucunun, denizaltıya yola çıkmadan önce karadan ya da açık denizde yüklenmiş olabileceğini belirtti.
Latin Amerika'dan İspanya'ya gelen denizaltıda 3 ton uyuşturucu ele geçirildi.
İspanya Jandarması’ndan yapılan açıklamada, ülkenin kuzeyindeki Galiçya bölgesinin Aldan Koyu'na gelen denizaltıda 3 ton uyuşturucu ele geçirildiği bildirildi.
Bir Latin Amerika ülkesinden yola çıktığı tespit edilen denizaltıdaki 3 personelden Ekvador vatandaşı olan 2'sinin tutuklandığı, İspanyol vatandaşı olduğu belirlenen ve jandarmadan kaçan diğer kişinin ise arandığı kaydedildi.
İspanyol yetkililer, uyuşturucunun, denizaltıya yola çıkmadan önce karadan ya da açık denizde yüklenmiş olabileceğini belirtti.