Gerçek sahibi CIA olan Google'in eski çalışanı: Yapay zekâlı silâhlar savaş başlatabilir.
Yapay zekalı silahların geliştirileceği bir savaş teknolojisinde görev almak istemeyen Laura Nolan, Google'daki görevinden istifa etmişti. Yaptığı açıklamalarla bu sistemi 'katil robotlar' olarak adlandırırken, uyarıları ile dikkatleri üstüne çekti.
Webtekno'nun aktardığına göre, geçen yıl ABD askeri drone teknolojisini geliştirmek için Google tarafından yönlendirilen ve bu sebeple Google’dan istifa eden Laura Nolan, yapay zekalı ve insan tarafından kontrol edilemeyen bütün 'katil robotların' yasaklanması ve onların da kimyasal silahlar ile benzer statüde olması gerektiğini söyledi.
Nolan, ‘Katil Robotları Durdurma Kampanyası’na katılarak New York ve Cenova’da Birleşmiş Milletler (BM) diplomatlarını olası riskler hakkında uyardı.
Aynı bölgede ne kadar fazla makine varsa felaket riskinin o kadar artacağını belirtirken, bu savaş makinalarının savaş yasaları altında bile yasadışı cinayetler işleyebileceğini ve vahşetlere yol açabileceklerini belirtti.
Aynı zamanda makinaların tahmin edilemeyen hareketler yapıp beklenmeyen şekilde çalışabileceklerini belirtirken, bu yüzden insan kontrolü altında olmalarını, aksi takdirde yasaklanmaları gerektiğini ifade etti.
Maven Projesi adıyla anılan bu projenin insanlar için İHA’lardan daha tehlikeli olduğunu belirten Nolan, geliştirilen programın 18 yaşındaki bir düşman askeri ile 18 yaşındaki tavşan avlayan herhangi birini nasıl ayırt edeceğini sorarak olası riskler üzerine dikkatleri yoğunlaştırdı.
Nolan ayrıca otonom silahların tamamen yasaklanmasını söylemediğini belirtirken, tam otonom sistemler yerine insan kontrolü ile çalışan teknolojilerin kullanılması gerektiğini belirtti.
Aynı zamanda makinaların tahmin edilemeyen hareketler yapıp beklenmeyen şekilde çalışabileceklerini belirtirken, bu yüzden insan kontrolü altında olmalarını, aksi takdirde yasaklanmaları gerektiğini ifade etti.
Maven Projesi adıyla anılan bu projenin insanlar için İHA’lardan daha tehlikeli olduğunu belirten Nolan, geliştirilen programın 18 yaşındaki bir düşman askeri ile 18 yaşındaki tavşan avlayan herhangi birini nasıl ayırt edeceğini sorarak olası riskler üzerine dikkatleri yoğunlaştırdı.
Nolan ayrıca otonom silahların tamamen yasaklanmasını söylemediğini belirtirken, tam otonom sistemler yerine insan kontrolü ile çalışan teknolojilerin kullanılması gerektiğini belirtti.
AKPKK’li belediye borçlarından dolayı 8 camiyi devrediyor
Balıkesir’in AKPKK'li Dursunbey Belediyesi, 22 milyon lira vergi borcunu ödeyebilmek için ilçedeki 8 camiyi vergi borcu karşılığında Maliye Bakanlığı'na devrediyor.
Dursunbey Belediyesi, 2019 Ağustos ayı meclisinde aldığı kararda ilçenin 22 milyon lirayı geçen vergi borucunu ödemek için 8 camiyi satışa çıkartma kararı aldı. Belediyenin borç yükünü azaltabilmek için alınan karara göre, 8 cami Maliye Bakanlığı'na olan borç karşılığında devredilecek.
Balıkesir’in AKPKK'li Dursunbey Belediyesi, 22 milyon lira vergi borcunu ödeyebilmek için ilçedeki 8 camiyi vergi borcu karşılığında Maliye Bakanlığı'na devrediyor.
Dursunbey Belediyesi, 2019 Ağustos ayı meclisinde aldığı kararda ilçenin 22 milyon lirayı geçen vergi borucunu ödemek için 8 camiyi satışa çıkartma kararı aldı. Belediyenin borç yükünü azaltabilmek için alınan karara göre, 8 cami Maliye Bakanlığı'na olan borç karşılığında devredilecek.
Erdoğan'ın diploması için AİHM devrede
Sahte diplomalı gayri resmi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın diplomasına ilişkin yapılan şikayetler ve belgeler, AİHM raportörleri tarafından incelendi.
Konuyu mahkemeye taşıyanlardan Evrensel Yol Partisi Genel Başkanı Metin Güler, mahkemenin raportörleriyle dün görüşerek belgeleri sözlü olarak da anlattı.
Mahkeme çıkışında sosyal medyadan yaptığı canlı yayında açıklamalarda bulunan Güler “Erdoğan’ın diplomasının fotokopisini aslı gibi YSK’ye götürmesi, şebeke suçlarına giriyor.
Bir nevi suç örgütü gibi. AİHM, Danıştay’a ve AYM’ye başvurmam gerektiğini söyledi. Belgeyi de oraya vereceğiz. AİHM’in kendisi bu kurumlarla iletişime geçecek ve siz yargılayamıyorsanız ben yargılıyorum diyecek. Somut delilimizi ciddiye aldılar” dedi.
Sahte diplomalı gayri resmi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın diplomasına ilişkin yapılan şikayetler ve belgeler, AİHM raportörleri tarafından incelendi.
Konuyu mahkemeye taşıyanlardan Evrensel Yol Partisi Genel Başkanı Metin Güler, mahkemenin raportörleriyle dün görüşerek belgeleri sözlü olarak da anlattı.
Mahkeme çıkışında sosyal medyadan yaptığı canlı yayında açıklamalarda bulunan Güler “Erdoğan’ın diplomasının fotokopisini aslı gibi YSK’ye götürmesi, şebeke suçlarına giriyor.
Bir nevi suç örgütü gibi. AİHM, Danıştay’a ve AYM’ye başvurmam gerektiğini söyledi. Belgeyi de oraya vereceğiz. AİHM’in kendisi bu kurumlarla iletişime geçecek ve siz yargılayamıyorsanız ben yargılıyorum diyecek. Somut delilimizi ciddiye aldılar” dedi.
Özel hastanede enfeksiyon kaptı, şehir hastanesinde hayatını kaybetti
Ankara'da bir hasta, özel hastanede enfeksiyon kaptıktan sonra “yanlış teşhisle” eve gönderildi, fenalaşan hasta 112 servisi doğrudan şehir hastanesine yönlendirildi.
- https://bit.ly/2kgDDKO
Ankara'da bir hasta, özel hastanede enfeksiyon kaptıktan sonra “yanlış teşhisle” eve gönderildi, fenalaşan hasta 112 servisi doğrudan şehir hastanesine yönlendirildi.
- https://bit.ly/2kgDDKO
Rus parlamanter: Pompeo, İran ve Suudi Arabistan'ı birbirine düşürmeye çalışıyor
Rusya Devlet Duması Güvenlik Komitesi Üyesi Adalbi Şagoşev, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun Suudi Arabistan'daki petrol rafinerisine yönelik saldırıyla ilgili olarak İran'ı suçlamasını iki Ortadoğu ülkesini birbirine kışkırtma girişimi olduğunu belirtti.
Şagoşev konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Birincisi, bu İran ve Suudi Arabistan'ın birbirine kışkırtılmasıdır. Pompeo'nun yaptığı şey Ortadoğu'nun iki büyük gücünü birbirine düşürmektir. Eğer bu provokasyon amacına ulaşırsa, son on yılın en ciddi sıcak noktasına tanık olacağız" ifadelerini kullandı.
Pompeo'nun Beyaz Saray eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'un ardından görevden alınabileceğini dışlamayan Şagoşev, Trump'ın Bolton'u bazı Ortadoğu ülkeleriyle ilgili temelsiz ifadeleri nedeniyle görevden aldığını öne sürdü.
Rusya Devlet Duması Güvenlik Komitesi Üyesi Adalbi Şagoşev, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun Suudi Arabistan'daki petrol rafinerisine yönelik saldırıyla ilgili olarak İran'ı suçlamasını iki Ortadoğu ülkesini birbirine kışkırtma girişimi olduğunu belirtti.
Şagoşev konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Birincisi, bu İran ve Suudi Arabistan'ın birbirine kışkırtılmasıdır. Pompeo'nun yaptığı şey Ortadoğu'nun iki büyük gücünü birbirine düşürmektir. Eğer bu provokasyon amacına ulaşırsa, son on yılın en ciddi sıcak noktasına tanık olacağız" ifadelerini kullandı.
Pompeo'nun Beyaz Saray eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'un ardından görevden alınabileceğini dışlamayan Şagoşev, Trump'ın Bolton'u bazı Ortadoğu ülkeleriyle ilgili temelsiz ifadeleri nedeniyle görevden aldığını öne sürdü.
Canan Karatay: Beynimiz çalışmasın diye bizi yağsız bıraktılar
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, "Çocuklar mutlaka yağ ve proteinle beslensin. Protein yağla yenildiği zaman vücuda çok daha iyi etki ediyor. Yıllarca bizi yağdan korkuttular. Yağ olmasa beyin çalışmaz, beynimiz çalışmasın diye bizi yağsız bıraktılar" dedi.
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların mutlu olması için sağlıklı beslenmesi ve yaşaması gerektiğini söyledi. Sağlık için sadece beslenmenin değil, yaşamın da çok önemli olduğunu vurgulayan Karatay, çocuklara şeker verilmemesi gerektiğini, şekerin çocuklar için adeta zehir olduğunu dile getirdi.
Ekmeklerin de vücutta şekere dönüştüğü için aynı etkiyi yaptığına dikkati çeken Karatay, piyasadaki ekmeklerin vücuda girer girmez şeker olduğunu ifade etti. Karatay, özellikle bazı tatlı ürünlerde çocukların fizik ve ruh sağlığı gelişimi için gerekli hiçbir besinin bulunmadığını savundu.
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, "Çocuklar mutlaka yağ ve proteinle beslensin. Protein yağla yenildiği zaman vücuda çok daha iyi etki ediyor. Yıllarca bizi yağdan korkuttular. Yağ olmasa beyin çalışmaz, beynimiz çalışmasın diye bizi yağsız bıraktılar" dedi.
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların mutlu olması için sağlıklı beslenmesi ve yaşaması gerektiğini söyledi. Sağlık için sadece beslenmenin değil, yaşamın da çok önemli olduğunu vurgulayan Karatay, çocuklara şeker verilmemesi gerektiğini, şekerin çocuklar için adeta zehir olduğunu dile getirdi.
Ekmeklerin de vücutta şekere dönüştüğü için aynı etkiyi yaptığına dikkati çeken Karatay, piyasadaki ekmeklerin vücuda girer girmez şeker olduğunu ifade etti. Karatay, özellikle bazı tatlı ürünlerde çocukların fizik ve ruh sağlığı gelişimi için gerekli hiçbir besinin bulunmadığını savundu.
Çocukların tükettiği şeker, çikolata, gofret ve mısır gevreği gibi birçok gıdanın ultra işlenmiş gıdalar olduğunu vurgulayan Karatay, şunları kaydetti:
"Bu tür ürünleri hakikaten vücutları kaldıramıyor. Çocuklarımızın maalesef büyük çoğunluğu hasta. Gençlerimizin büyük çoğunluğu hasta. Bu ülkede 20 yaşındaki çocukların tiroit kanseri olmasını artık düşünmemiz lazım. Bunun bir milli politika olması lazım. Japonya'da çok önemli bir uygulama var. Bu uygulama örneğini bütün dünya uygulamaya başladı. Güney Kore'de uyguluyor. Bunları lütfen inceleyelim. Çocuklarımıza okullarda eğitim verilecek. Eğitimle beraber örnek yiyecekler verilecek. Japonya'da çocukların beslenme çantası yok. Okullarda yiyeceklerini kendileri hazırlıyor. Bulaşıklarını da yine kendileri yıkıyor."
Çocukların bu şekilde daha mutlu, yediklerinin de oldukça sağlıklı ürünler olduğunu belirten Karatay, şöyle devam etti:
"Japonya'da iki öğün yiyorlar ve akşam mutlaka deniz ürünü yiyorlar. Bol protein ve bol yağ, o güzel çocukların vücuduna girmesi lazım. Bizim en faydalı ürünümüz yumurtadır, köy yumurtasıdır. Köy yumurtasını mutlaka çocuklarımızın tüketmesi lazım. Japonya'da yedi yaşından sonra çocuklara günde mutlaka iki yumurta yediriliyor. Japonya, bugün nasıl süper zeka çocuklarla dolu."
"Bu tür ürünleri hakikaten vücutları kaldıramıyor. Çocuklarımızın maalesef büyük çoğunluğu hasta. Gençlerimizin büyük çoğunluğu hasta. Bu ülkede 20 yaşındaki çocukların tiroit kanseri olmasını artık düşünmemiz lazım. Bunun bir milli politika olması lazım. Japonya'da çok önemli bir uygulama var. Bu uygulama örneğini bütün dünya uygulamaya başladı. Güney Kore'de uyguluyor. Bunları lütfen inceleyelim. Çocuklarımıza okullarda eğitim verilecek. Eğitimle beraber örnek yiyecekler verilecek. Japonya'da çocukların beslenme çantası yok. Okullarda yiyeceklerini kendileri hazırlıyor. Bulaşıklarını da yine kendileri yıkıyor."
Çocukların bu şekilde daha mutlu, yediklerinin de oldukça sağlıklı ürünler olduğunu belirten Karatay, şöyle devam etti:
"Japonya'da iki öğün yiyorlar ve akşam mutlaka deniz ürünü yiyorlar. Bol protein ve bol yağ, o güzel çocukların vücuduna girmesi lazım. Bizim en faydalı ürünümüz yumurtadır, köy yumurtasıdır. Köy yumurtasını mutlaka çocuklarımızın tüketmesi lazım. Japonya'da yedi yaşından sonra çocuklara günde mutlaka iki yumurta yediriliyor. Japonya, bugün nasıl süper zeka çocuklarla dolu."
Karatay, Güney Kore'nin de Japon modelini uygulamaya başladığına işaret ederek, "Bizim de bu modeli uygulamamız lazım. Bu, okullarda başlar. Çocuklar mutlaka yağ ve proteinle beslensin. Protein yağla yenildiği zaman, vücuda çok daha iyi etki ediyor. Yağdan korkmayacağız. Yıllarca bizi yağdan korkuttular. Yağ olmasa beyin çalışmaz. Beynimiz çalışmasın diye bizi yağsız bıraktılar. Şekeri, unu yüklediler. Tahıl beyni çalıştırmaz. Çocuklar hazır ve paketlenmiş gıdaları yedikleri zaman, hiperaktif oluyorlar. Çocuklara yanlış besin verildiği zaman hücreleri, beyni çalışmıyor, hiperaktif oluyorlar. 12 yaşındaki çocuklara bugün antidepresan veriliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Yanlış beslenmenin çocuklarda çeşitli rahatsızlıklara neden olduğunu vurgulayan Karatay, çocukların beyninin, sinir sisteminin, gözünün, kalbinin ihtiyacı olduğu hakiki besinin, çocuklara verilmediğini savundu.
Yanlış beslenmenin çocuklarda çeşitli rahatsızlıklara neden olduğunu vurgulayan Karatay, çocukların beyninin, sinir sisteminin, gözünün, kalbinin ihtiyacı olduğu hakiki besinin, çocuklara verilmediğini savundu.
Diyanet durdurulamıyor: Bütçe 10 kat arttı, her istedikleri alan tahsis edildi!
Diyanet'in toplumun mezhepsizlestirilmesinde bir aygıt olarak kullanıldığı AKPKK döneminde, kurum bütçesi 13 yılda 10 kat daha arttı. Meclis'ten geçen yasalarla kuruma birçok alan tahsis edildi.
Diyanet’e son yıllarda yapılan tahsisler ve ayrılan bütçeler dikkat çekici boyutlara ulaştı. Diyanet’e tahsis edilen taşınmazlar arasında ilk bakışta Bomonti Bira Fabrikası’nın dört binası ile İstanbul Üniversitesi’ne ait Botanik Bahçesi ve Heybeliada’daki 200 dönüm Çam Limanı yer alıyor.
AKPKK eliyle Meclis’ten geçirilen yasalar, Hazine ve yerel yönetimler eliyle Diyanet’e devredilen arsa ve taşınmazların varlığı dikkat çekerken, Diyanet’in bütçesi 13 yılda 10’a katlandı.
Diyanet'in toplumun mezhepsizlestirilmesinde bir aygıt olarak kullanıldığı AKPKK döneminde, kurum bütçesi 13 yılda 10 kat daha arttı. Meclis'ten geçen yasalarla kuruma birçok alan tahsis edildi.
Diyanet’e son yıllarda yapılan tahsisler ve ayrılan bütçeler dikkat çekici boyutlara ulaştı. Diyanet’e tahsis edilen taşınmazlar arasında ilk bakışta Bomonti Bira Fabrikası’nın dört binası ile İstanbul Üniversitesi’ne ait Botanik Bahçesi ve Heybeliada’daki 200 dönüm Çam Limanı yer alıyor.
AKPKK eliyle Meclis’ten geçirilen yasalar, Hazine ve yerel yönetimler eliyle Diyanet’e devredilen arsa ve taşınmazların varlığı dikkat çekerken, Diyanet’in bütçesi 13 yılda 10’a katlandı.