Akademi Dergisi
Kaza değil, kasıt var. "Boeing'i batırmamak, kapatmamak için her şeyi yaparız, her şey mübah" diyorlar. Çoktan batmış, iflas etmiş bir halde olsa da zorla ayakta tutulmaya çalışılan ve bu nedenle son yıllarda hep kusurlu uçaklar üreten Boeing, yaşanan…
Boeing'in satışları yüzde 39 azaldı
737 MAX serisi uçaklarının yaptığı ve 346 kişinin ölümüne sebep olan kazalar nedeniyle ciddi bir prestij ve müşteri kaybı yaşayan ABD'li uçak üreticisi Boeing, Ocak-Temmuz 2019 döneminde satışlarının yüzde 39 azaldığını duyurdu.
Şirketin yayınladığı verilere göre Ocak-Temmuz 2018 döneminde 417 uçak satan Boeing, bu yıl aynı dönemde 258 uçakta satışı gerçekleştirebildi.
Bu düşüşteki temel faktörün, havayolu şirketlerinin 737 MAX serisi uçakları almaktan vazgeçmesi olduğu belirtildi.
Boeing'in en çok satılan uçak modeli olan 737 MAX, ekim ayında Endonezya’da Lion Havayolları uçuşunda yaşanan kazanın ardından mart ayında da Etiyopya Havayolları uçuşu sırasında düşerek toplamda 346 kişinin yaşamını yitirmesine sebep olmuştu.
Boeing'in Üst Yöneticisi (CEO) Dennis Muilenburg, her iki kazada da Manevra Karakteristikleri Takviye Sistemi'ndeki (MCAS) bir hatanın payı olduğunu kabul etmişti.
737 MAX serisi uçaklarının yaptığı ve 346 kişinin ölümüne sebep olan kazalar nedeniyle ciddi bir prestij ve müşteri kaybı yaşayan ABD'li uçak üreticisi Boeing, Ocak-Temmuz 2019 döneminde satışlarının yüzde 39 azaldığını duyurdu.
Şirketin yayınladığı verilere göre Ocak-Temmuz 2018 döneminde 417 uçak satan Boeing, bu yıl aynı dönemde 258 uçakta satışı gerçekleştirebildi.
Bu düşüşteki temel faktörün, havayolu şirketlerinin 737 MAX serisi uçakları almaktan vazgeçmesi olduğu belirtildi.
Boeing'in en çok satılan uçak modeli olan 737 MAX, ekim ayında Endonezya’da Lion Havayolları uçuşunda yaşanan kazanın ardından mart ayında da Etiyopya Havayolları uçuşu sırasında düşerek toplamda 346 kişinin yaşamını yitirmesine sebep olmuştu.
Boeing'in Üst Yöneticisi (CEO) Dennis Muilenburg, her iki kazada da Manevra Karakteristikleri Takviye Sistemi'ndeki (MCAS) bir hatanın payı olduğunu kabul etmişti.
Rusya’dan Türkiye mesajı: Suriye’deki tüm askeri harekatlar için Şam’ın onayı alınmalı
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Suriye topraklarında düzenlenecek tüm askeri harekatlar için Şam yönetiminin onayının alınması gerektiğini söyledi.
Zaharova, “Şam’ın onayı alınmalı. Burada egemen bir ülke söz konusu olduğu için bu, ilk ve mutlak şarttır. Bu, Rusya’nın hiçbir şekilde değişmeyen ilkesel duruşu olup, Türkiye tarafından düzenlenen harekatlar için de geçerlidir. Hiç kuşkusuz, Türk partnerlerimizle iletişim halindeyiz. Halihazırda çözülen ve henüz çözüm bulunmayan sorular var ancak bu, egemen bir ülke olarak Suriye’nin topraklarını kontrol etmesi gerektiği ve topraklarında yaşananlara ilişkin kararlar alma hakkına sahip olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz” diye konuştu.
Rusya’nın Suriye’yi parçalamayı öngören her türlü girişime karşı olduğunu da belirten Zaharova şöyle devam etti: “Suriye’nin bölgelerinin hiçbir gerekçeyle koparılamayacağını ve bunun kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz.”
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Suriye topraklarında düzenlenecek tüm askeri harekatlar için Şam yönetiminin onayının alınması gerektiğini söyledi.
Zaharova, “Şam’ın onayı alınmalı. Burada egemen bir ülke söz konusu olduğu için bu, ilk ve mutlak şarttır. Bu, Rusya’nın hiçbir şekilde değişmeyen ilkesel duruşu olup, Türkiye tarafından düzenlenen harekatlar için de geçerlidir. Hiç kuşkusuz, Türk partnerlerimizle iletişim halindeyiz. Halihazırda çözülen ve henüz çözüm bulunmayan sorular var ancak bu, egemen bir ülke olarak Suriye’nin topraklarını kontrol etmesi gerektiği ve topraklarında yaşananlara ilişkin kararlar alma hakkına sahip olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz” diye konuştu.
Rusya’nın Suriye’yi parçalamayı öngören her türlü girişime karşı olduğunu da belirten Zaharova şöyle devam etti: “Suriye’nin bölgelerinin hiçbir gerekçeyle koparılamayacağını ve bunun kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz.”
Dünyanın en zenginleri bir günde 18 milyar dolar kaybetti
Dünyanın en zengin 9 iş insanının son bir günde toplamda yaklaşık 18 milyar dolar kaybettiği belirtildi.
Forbes’un aktardığına göre, ABD piyasalarındaki düşüş dünyanın en zengin 9 işadamına yaklaşık 18 milyar dolar kaybettirdi. Dow Jones endeksi, bu yılın en düşük seviyesini gördü.
Forbes sıralamasının lideri Jeff Bezos 3.5 milyar, Facebook başkanı Mark Zuckerberg 3.2 milyar, LVMH CEO’su Bernard Arnault ise yaklaşık 3 milyar dolar kaybetti.
Haberde, piyasalardaki düşüşün, ilk 10’da yer alan sadece tek bir işadamını etkilemediği, bunun eski New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg olduğu kaydedildi.
Bu ayın başlarında, piyasalardaki düşüş yüzünden dünyanın en zengin 500 işadamı toplamda 118 milyar dolar kaybetmişti. Piyasalardaki düşüşe neden olarak ABD-Çin ilişkilerindeki gerilim gösterilmişti.
Dünyanın en zengin 9 iş insanının son bir günde toplamda yaklaşık 18 milyar dolar kaybettiği belirtildi.
Forbes’un aktardığına göre, ABD piyasalarındaki düşüş dünyanın en zengin 9 işadamına yaklaşık 18 milyar dolar kaybettirdi. Dow Jones endeksi, bu yılın en düşük seviyesini gördü.
Forbes sıralamasının lideri Jeff Bezos 3.5 milyar, Facebook başkanı Mark Zuckerberg 3.2 milyar, LVMH CEO’su Bernard Arnault ise yaklaşık 3 milyar dolar kaybetti.
Haberde, piyasalardaki düşüşün, ilk 10’da yer alan sadece tek bir işadamını etkilemediği, bunun eski New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg olduğu kaydedildi.
Bu ayın başlarında, piyasalardaki düşüş yüzünden dünyanın en zengin 500 işadamı toplamda 118 milyar dolar kaybetmişti. Piyasalardaki düşüşe neden olarak ABD-Çin ilişkilerindeki gerilim gösterilmişti.
Sahte kimliklerle 7 bin 195 şirket açılmış, bakanlık seyretmiş
Yapılan denetimlerde 7 bin 195 şirketin başkalarının kimlikleri kullanılarak açıldığını belirlendi. Şirketlere kısıtlama getirilirken, tespit edilemeyen şirketlerin varlığı kimliğini kaybedenleri ürkütüyor.
Çalınan, kaybolan kimlikleri kullanarak sahte şirket açıp vatandaşları borçlandıranların sayısı giderek artıyor. Gelen şikayetler sonrasında bu konudaki denetimleri sıklaştıran Ticaret Bakanlığı, yapılan denetimlerde 7 bin 195 şirketin başkalarının kimlikleri kullanılarak açıldığını tespit etti.
Yapılan denetimlerde 7 bin 195 şirketin başkalarının kimlikleri kullanılarak açıldığını belirlendi. Şirketlere kısıtlama getirilirken, tespit edilemeyen şirketlerin varlığı kimliğini kaybedenleri ürkütüyor.
Çalınan, kaybolan kimlikleri kullanarak sahte şirket açıp vatandaşları borçlandıranların sayısı giderek artıyor. Gelen şikayetler sonrasında bu konudaki denetimleri sıklaştıran Ticaret Bakanlığı, yapılan denetimlerde 7 bin 195 şirketin başkalarının kimlikleri kullanılarak açıldığını tespit etti.
Yerli şirketler kepenk kapattı, yabancılar şirket kurdu
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2019 yılının ilk 7 ayında 7 bin 837 yerli şirketin kapandığını, aynı süre içinde 47 bin 78 yerli şirket ile yabancı uyruklulara ait de 8 bin 661 adet şirket kurulduğunu açıkladı.
CHPKK Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in önergesini yanıtlayan Pekcan, 2019 yılının ilk 7 ayında kapanan, devredilen ve birleşen yerli ve yabancı firma sayılarını açıkladı. Sözcü'den Deniz Ayhan'ın haberine göre,853 şirket birleşme işlemi ile başka şirketlere devredildi. Birleşme işlemi ile başka şirketi devir alan şirket sayısı da 763 adet olarak gerçekleşti. Aynı süre içinde ortaklarının tamamı yabancı uyruklu olarak 8 bin 661 şirket kuruldu.
Aynı dönemde 871 yabancı şirket ise kapandı. Birleşme işlemi ile başka şirkete devir olan yabancı şirket sayısı da 25 adet olarak belirlendi. Birleşme işlemi ile başka şirketi devir alan şirket sayısı da 41 adet oldu.
Önerge sahibi CHPKK Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2018 yılında başlayan krizin firmalar ve şirketler üzerinde etkisinin görüldüğünü ve ülkemizin önemli şirketlerinin konkordato başvurusu yaptığını hatırlattı. Gürer, “Binlerce işçinin işsiz kalıp, önemli şirketlerin kapanma ve el değiştirme süreci yaşadığı bir dönemde bile pembe tablolar çiziliyor” ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2019 yılının ilk 7 ayında 7 bin 837 yerli şirketin kapandığını, aynı süre içinde 47 bin 78 yerli şirket ile yabancı uyruklulara ait de 8 bin 661 adet şirket kurulduğunu açıkladı.
CHPKK Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in önergesini yanıtlayan Pekcan, 2019 yılının ilk 7 ayında kapanan, devredilen ve birleşen yerli ve yabancı firma sayılarını açıkladı. Sözcü'den Deniz Ayhan'ın haberine göre,853 şirket birleşme işlemi ile başka şirketlere devredildi. Birleşme işlemi ile başka şirketi devir alan şirket sayısı da 763 adet olarak gerçekleşti. Aynı süre içinde ortaklarının tamamı yabancı uyruklu olarak 8 bin 661 şirket kuruldu.
Aynı dönemde 871 yabancı şirket ise kapandı. Birleşme işlemi ile başka şirkete devir olan yabancı şirket sayısı da 25 adet olarak belirlendi. Birleşme işlemi ile başka şirketi devir alan şirket sayısı da 41 adet oldu.
Önerge sahibi CHPKK Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2018 yılında başlayan krizin firmalar ve şirketler üzerinde etkisinin görüldüğünü ve ülkemizin önemli şirketlerinin konkordato başvurusu yaptığını hatırlattı. Gürer, “Binlerce işçinin işsiz kalıp, önemli şirketlerin kapanma ve el değiştirme süreci yaşadığı bir dönemde bile pembe tablolar çiziliyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye'den Yunanistan'a iki günde 400 sığınmacı
Türkiye'den Yunanistan'a sığınmacı akını devam ediyor. Son iki gün içinde Türkiye'den yola çıkan 400 sığınmacının Yunan adalarına geçtiği belirtildi.
DW Türkçe'nin haberine göre, Yunan adaları İstanköy, İleryoz, Sisam, Sakız Adası ve Midilli'deki kabul ve kayıt merkezlerinde halihazırda yaklaşık 21 bin kişinin beklemede olduğu belirtildi.
Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki mülteci mutabakatının yürürlüğe girdiği 2016'nın Mart ayında Yunan adalarındaki sığınmacı kamplarında yaklaşık 5 bin 800 kişi bulunuyordu.
Türkiye'den Yunanistan'a sığınmacı akını devam ediyor. Son iki gün içinde Türkiye'den yola çıkan 400 sığınmacının Yunan adalarına geçtiği belirtildi.
DW Türkçe'nin haberine göre, Yunan adaları İstanköy, İleryoz, Sisam, Sakız Adası ve Midilli'deki kabul ve kayıt merkezlerinde halihazırda yaklaşık 21 bin kişinin beklemede olduğu belirtildi.
Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki mülteci mutabakatının yürürlüğe girdiği 2016'nın Mart ayında Yunan adalarındaki sığınmacı kamplarında yaklaşık 5 bin 800 kişi bulunuyordu.
Suriye savunma sistemleri, Lübnan’ın hava sahasından fırlatılan bir roketi imha etti
Suriye’nin hava savunma sistemlerinin, Hama’nın batısındaki Masyaf kentinin hedef alındığı bir roket saldırısını durdurduğu belirtildi.
Suriye devlet televizyonu, ülkenin hava savunma sistemlerinin dün gece Masyaf’a fırlatılan bir roketi kent üzerinde imha ettiğini duyurdu.
Devlet televizyonunun açıklamalarına yer verdiği askeri bir kaynak, ‘düşman roketinin Lübnan’nın kuzeyini içeren hava sahasından fırlatıldığını’ belirlediklerini söyledi ve roketin hedefine ulaşamadığını ekledi.
Suriye’nin hava savunma sistemlerinin, Hama’nın batısındaki Masyaf kentinin hedef alındığı bir roket saldırısını durdurduğu belirtildi.
Suriye devlet televizyonu, ülkenin hava savunma sistemlerinin dün gece Masyaf’a fırlatılan bir roketi kent üzerinde imha ettiğini duyurdu.
Devlet televizyonunun açıklamalarına yer verdiği askeri bir kaynak, ‘düşman roketinin Lübnan’nın kuzeyini içeren hava sahasından fırlatıldığını’ belirlediklerini söyledi ve roketin hedefine ulaşamadığını ekledi.
Rusya'dan Türkiye'ye uyarı: Soçi mutabakatı militanları koruma bahanesi olarak kullanılmamalı
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, İdlib'deki duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.
Rusya'nın Soçi Mutabakatı'na bağlılığını koruduğunu kaydeden Zaharova, "Bu mutabakat, BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü kabul edilen grupların militanlarını korumak ve kollamak için bir bahane olarak kullanılmamalı. Türk partnerlerimizin bu mutabakat kapsamında üstlendikleri yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getireceği düşünüyoruz" dedi.
Sputnik’te yer alan habere göre şu anda en zor durumun İdlib gerilimi azaltma bölgesinde gözlendiğini anlatan Zaharova şunları kaydetti:
"Heyet Tahrir’uş Şam militanları Rus askeri tesislerine ve Suriye ordusu mevzilerine saldırılara son vermiyor. Rusya ve Suriye'nin 2 Ağustos'tan bu yana ateşkesi sağlama çabaları militanlar tarafından görmezden gelindi, 200'den fazla ihlal tespit edildi ve bunlar sonucunda siviller hayatını kaybetti. Bunlara yanıt olarak Suriye ordusu, Rus hava grubunun desteğiyle gerilimi azaltma bölgesindeki sivillerin güvenliğini sağlamaya dönük tüm önlemleri alarak terör faaliyetlerini bastırmaya yönelik nokta operasyonlar düzenliyor.”
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, İdlib'deki duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.
Rusya'nın Soçi Mutabakatı'na bağlılığını koruduğunu kaydeden Zaharova, "Bu mutabakat, BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü kabul edilen grupların militanlarını korumak ve kollamak için bir bahane olarak kullanılmamalı. Türk partnerlerimizin bu mutabakat kapsamında üstlendikleri yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getireceği düşünüyoruz" dedi.
Sputnik’te yer alan habere göre şu anda en zor durumun İdlib gerilimi azaltma bölgesinde gözlendiğini anlatan Zaharova şunları kaydetti:
"Heyet Tahrir’uş Şam militanları Rus askeri tesislerine ve Suriye ordusu mevzilerine saldırılara son vermiyor. Rusya ve Suriye'nin 2 Ağustos'tan bu yana ateşkesi sağlama çabaları militanlar tarafından görmezden gelindi, 200'den fazla ihlal tespit edildi ve bunlar sonucunda siviller hayatını kaybetti. Bunlara yanıt olarak Suriye ordusu, Rus hava grubunun desteğiyle gerilimi azaltma bölgesindeki sivillerin güvenliğini sağlamaya dönük tüm önlemleri alarak terör faaliyetlerini bastırmaya yönelik nokta operasyonlar düzenliyor.”
Yedi ayda bütçeden 20 milyar lira müteahhitlere ve müşavirlere ödenmiş
Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Temmuz ayı bütçe harcamaları, 2019 yılı temmuz ayı sonunda müteahhitlik giderleri 9 milyar 599 milyon TL’ye ulaştı.
2 milyar 780 milyon TL ile temmuz ayı, müteahhitlik harcamalarının 2019’da zirve yaptığı ay oldu.
Bütçeden müteahhitlere harcanan tutarlar arasında 5.4 milyar TL ile “Hizmet binası yapımı” ilk sırada yer aldı. Bunu 3.9 milyar TL ile “Diğerleri” kalemi izlerken 189 milyon TL ile “Hizmet tesisleri” üçüncü sırada yer aldı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Temmuz ayı bütçe harcamaları, 2019 yılı temmuz ayı sonunda müteahhitlik giderleri 9 milyar 599 milyon TL’ye ulaştı.
2 milyar 780 milyon TL ile temmuz ayı, müteahhitlik harcamalarının 2019’da zirve yaptığı ay oldu.
Bütçeden müteahhitlere harcanan tutarlar arasında 5.4 milyar TL ile “Hizmet binası yapımı” ilk sırada yer aldı. Bunu 3.9 milyar TL ile “Diğerleri” kalemi izlerken 189 milyon TL ile “Hizmet tesisleri” üçüncü sırada yer aldı.
‘Türkiye'nin Suriye konusunda Şam’la işbirliği yapması, ABD ile çalışmasından daha başarılı olur’
Rusya Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova’nın Suriye topraklarında düzenlenecek askeri harekatlar için Şam’ın onayının alınması gerektiği yönündeki sözlerini yorumlayan Rus siyaset bilimci Zinin, Türkiye’nin ülkenin kuzeydoğusu konusunda Suriye yönetimi ile işbirliği yapmasının, ABD ile çalışmasına göre daha başarılı olacağını belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, dünkü haftalık basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat'ın doğusuna harekat düzenleneceği yönündeki açıklamalarını değerlendirmiş, Suriye topraklarında düzenlenecek tüm askeri harekatlar için Şam’ın onayının alınması gerektiğini belirtmişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden (MGİMO) siyaset bilimci Yuriy Zinin, Sputnik’e verdiği demeçte Zaharova’nın bu yöndeki açıklamalarını yorumladı. Zinin, Türkiye’nin güney sınırlarındaki güvenliğin sağlanması ve ayrıca ülkenin kuzeydoğusundaki durum konusunda Suriye yönetimi ile işbirliği yapmasının, ABD ile çalışmasına göre daha başarılı olacağını söyledi.
Rusya Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova’nın Suriye topraklarında düzenlenecek askeri harekatlar için Şam’ın onayının alınması gerektiği yönündeki sözlerini yorumlayan Rus siyaset bilimci Zinin, Türkiye’nin ülkenin kuzeydoğusu konusunda Suriye yönetimi ile işbirliği yapmasının, ABD ile çalışmasına göre daha başarılı olacağını belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, dünkü haftalık basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat'ın doğusuna harekat düzenleneceği yönündeki açıklamalarını değerlendirmiş, Suriye topraklarında düzenlenecek tüm askeri harekatlar için Şam’ın onayının alınması gerektiğini belirtmişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden (MGİMO) siyaset bilimci Yuriy Zinin, Sputnik’e verdiği demeçte Zaharova’nın bu yöndeki açıklamalarını yorumladı. Zinin, Türkiye’nin güney sınırlarındaki güvenliğin sağlanması ve ayrıca ülkenin kuzeydoğusundaki durum konusunda Suriye yönetimi ile işbirliği yapmasının, ABD ile çalışmasına göre daha başarılı olacağını söyledi.
Çin'i protesto eden eylemciler ATM ve bankalardan paralarını çekiyor
Hong Kong'ta Çin'e tepki gösteren eylemciler ATM'ler ve bankalardaki bütün paralarını çekip Amerikan Doları'na çevirerek Çin yönetimini ve Hong Kong lideri Carrie Lam'ı protesto etmeye başladı. Ancak Çin medyasına göre bankalar, artan nakit talebini karşılamakta zorluk çekmeyeceklerini söylüyor.
Hong Kong'daki gösteriler Haziran ayında suç işlediklerinden şüphelenilen kişilerin Çin'e iadesine imkan veren tartışmalı yasa tasarısı nedeniyle başladı.
Her ne kadar yasa tasarısı askıya alınsa da göstericiler, "Çin'in boyunduruğuna karşı çıkmak amacıyla" gösterilerine düzenli aralıklarla devam ediyor.
Hong Kong'ta Çin'e tepki gösteren eylemciler ATM'ler ve bankalardaki bütün paralarını çekip Amerikan Doları'na çevirerek Çin yönetimini ve Hong Kong lideri Carrie Lam'ı protesto etmeye başladı. Ancak Çin medyasına göre bankalar, artan nakit talebini karşılamakta zorluk çekmeyeceklerini söylüyor.
Hong Kong'daki gösteriler Haziran ayında suç işlediklerinden şüphelenilen kişilerin Çin'e iadesine imkan veren tartışmalı yasa tasarısı nedeniyle başladı.
Her ne kadar yasa tasarısı askıya alınsa da göstericiler, "Çin'in boyunduruğuna karşı çıkmak amacıyla" gösterilerine düzenli aralıklarla devam ediyor.
Rusya’nın ABD sınırına gönderdiği nükleer bombardıman uçakları üslerine geri döndü
Rusya Savunma Bakanlığı yetkililerinin açıklamasına göre, planlı bir tatbikat kapsamında çarşamba günü Saratov bölgesinden Rusya’nın en doğudaki kenti olan Anadır’a gönderilen iki Tu-160 bombardıman uçağı, buradan ayrıldı ve konuşlanma yerlerine geri döndü.
Bunun yanında, nükleer bomba atma kapasitesine sahip olan Tu-160 uçaklarının Anadır’dan konuşlanma noktalarına geri dönüşlerinde Kuzey Buz Denizi, Doğu Sibirya Denizi ve Kara Denizi’nin hava sahasında uçtuklarını belirtiliyor.
Geri dönüşlerinde 8.000 kilometrelik yol alan bombardıman uçaklarının, uçuşları esnasında Rusya sınırları içerisinde kaldığı da vurgulandı. Ayrıca söz konusu uçuş sırasında uçaklara havada yakıt ikmali gerçekleştirildiği de kaydedildi.
Rusya Savunma Bakanlığı yetkililerinin açıklamasına göre, planlı bir tatbikat kapsamında çarşamba günü Saratov bölgesinden Rusya’nın en doğudaki kenti olan Anadır’a gönderilen iki Tu-160 bombardıman uçağı, buradan ayrıldı ve konuşlanma yerlerine geri döndü.
Bunun yanında, nükleer bomba atma kapasitesine sahip olan Tu-160 uçaklarının Anadır’dan konuşlanma noktalarına geri dönüşlerinde Kuzey Buz Denizi, Doğu Sibirya Denizi ve Kara Denizi’nin hava sahasında uçtuklarını belirtiliyor.
Geri dönüşlerinde 8.000 kilometrelik yol alan bombardıman uçaklarının, uçuşları esnasında Rusya sınırları içerisinde kaldığı da vurgulandı. Ayrıca söz konusu uçuş sırasında uçaklara havada yakıt ikmali gerçekleştirildiği de kaydedildi.
"Trump, Grönland'ı Danimarka'dan satın almak istiyor”
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yayımlanan Wall Street Journal Gazetesi, Başkan Donald Trump'ın Danimarka'dan Grönland Adası'nı satın almak istediğini iddia etti.
Eski ABD başkanlarından Harry Truman, 1946'da 2 bin 160 milyon kilometre karelik yüzölçümüyle dünyanın en büyük adası olan, yüzde 81'i buzullarla kaplı Grönland'ı 100 milyon dolara satın almak istemiş, Danimarka bu teklifi reddetmişti.
Trump'ın Grönland'ı satın alma fikrini, ilkbaharda bir yemekte konuklardan birinin Danimarka'nın özerk statüdeki adaya her yıl aktardığı 500 milyon dolarlık kaynağı bulmakta zorlandığını söylemesinden sonra gündeme getirdiği ve Beyaz Saray'daki danışmanlarına konuyu araştırma talimatını verdiği öne sürülüyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yayımlanan Wall Street Journal Gazetesi, Başkan Donald Trump'ın Danimarka'dan Grönland Adası'nı satın almak istediğini iddia etti.
Eski ABD başkanlarından Harry Truman, 1946'da 2 bin 160 milyon kilometre karelik yüzölçümüyle dünyanın en büyük adası olan, yüzde 81'i buzullarla kaplı Grönland'ı 100 milyon dolara satın almak istemiş, Danimarka bu teklifi reddetmişti.
Trump'ın Grönland'ı satın alma fikrini, ilkbaharda bir yemekte konuklardan birinin Danimarka'nın özerk statüdeki adaya her yıl aktardığı 500 milyon dolarlık kaynağı bulmakta zorlandığını söylemesinden sonra gündeme getirdiği ve Beyaz Saray'daki danışmanlarına konuyu araştırma talimatını verdiği öne sürülüyor.