Rusya'ya vizesiz seyahat başladı
Dışişleri Bakanlığı, 12 Mayıs 2010 tarihinde Rusya Federasyonu ile imzalanan vize muafiyetine ilişkin anlaşmanın 7 Ağustos 2019 tarihi itibariyle kısmen tekrar yürürlüğe girdiğini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan vizesiz seyahat uygulamasına ilişkin yapılan açıklama şöyle:
“Rusya Federasyonu ile yürütülen vize istişareleri çerçevesinde, karşılıklı olarak resmi pasaport hamillerine vize muafiyeti sağlanmıştır. Rusya Federasyonu tarafından Hizmet ve Hususi pasaport hamili vatandaşlarımıza vize muafiyeti uygulanacaktır. Hizmet pasaportu sahibi Rusya Federasyonu vatandaşları da ülkemize seyahatlerinde vize serbestisinden yararlanacaktır.
Keza, uluslararası taşımacılık yapan sürücülere yine karşılıklılık temelinde vize muafiyeti sağlanacaktır.
Sözkonusu karşılıklı vize serbestisi bugünden itibaren geçerli olacaktır."
Dışişleri Bakanlığı, 12 Mayıs 2010 tarihinde Rusya Federasyonu ile imzalanan vize muafiyetine ilişkin anlaşmanın 7 Ağustos 2019 tarihi itibariyle kısmen tekrar yürürlüğe girdiğini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan vizesiz seyahat uygulamasına ilişkin yapılan açıklama şöyle:
“Rusya Federasyonu ile yürütülen vize istişareleri çerçevesinde, karşılıklı olarak resmi pasaport hamillerine vize muafiyeti sağlanmıştır. Rusya Federasyonu tarafından Hizmet ve Hususi pasaport hamili vatandaşlarımıza vize muafiyeti uygulanacaktır. Hizmet pasaportu sahibi Rusya Federasyonu vatandaşları da ülkemize seyahatlerinde vize serbestisinden yararlanacaktır.
Keza, uluslararası taşımacılık yapan sürücülere yine karşılıklılık temelinde vize muafiyeti sağlanacaktır.
Sözkonusu karşılıklı vize serbestisi bugünden itibaren geçerli olacaktır."
Büyük bir gayretle çırpınalım, paylaşalım, yayalım.
Kaç kişiyi uyarsak kârdır.
https://www.youtube.com/watch?v=GlgX--2l4DY
Kaç kişiyi uyarsak kârdır.
https://www.youtube.com/watch?v=GlgX--2l4DY
YouTube
Süleymancılar uyarıyor: Diyanet'e güvenmeyin, bağış yapmayın, kurban vermeyin. Çünkü...
Süleymancılar uyarıyor: Diyanet'e güvenmeyin, bağış yapmayın, kurban vermeyin. Çünkü... -Diyanet hala FETÖ'nün kontrolünde -Vurgunlar milyar dolar seviyesind...
Uyuşturucu çetesini yakalatan muhtarın bir oğlu daha öldürüldü
Diyarbakır'da, iddiaya göre uyuşturucu çetesi üyelerini yakalatıp, tutuklatan ve 4 ay önce oğlu Delil Yurtçu'yu (29) silahlı saldırı sonucu kaybettiği için tehdit edildiğini ileri sürüp evinden taşınan Fatih Mahallesi Muhtarı Davut Yurtçu'nun diğer oğlu Ferhat Yurtçu (32) da öldürüldü. İki grup arasındaki kavgada 5 kişi de yaralandı.
Diyarbakır'da, iddiaya göre uyuşturucu çetesi üyelerini yakalatıp, tutuklatan ve 4 ay önce oğlu Delil Yurtçu'yu (29) silahlı saldırı sonucu kaybettiği için tehdit edildiğini ileri sürüp evinden taşınan Fatih Mahallesi Muhtarı Davut Yurtçu'nun diğer oğlu Ferhat Yurtçu (32) da öldürüldü. İki grup arasındaki kavgada 5 kişi de yaralandı.
Suriye medyası: ABD, Irak üzerinden DSG’ye yüklü miktarda silah ulaştırdı
Suriye devlet haber ajansı SANA, ABD’nin Irak’tan Suriye’nin Haseke ilindeki Kamışlı şehrine silah ve mühimmat dolu onlarca araç geçirdiğini belirtti.
SANA’nın haberinde, “Kamışlı kentindeki yerel kaynakların yanı sıra, muhtelif medya organları, ABD’nin desteklediği ve yönlendirdiği ‘Demokratik Suriye Güçleri’ adıyla bilinen bölücü silahlı gruplara destek bağlamında, uluslararası koalisyon güçlerinin, yüklü miktarda silah ve mühimmat yüklü 200 büyük kamyonun Kamışlı kentine geçirdiğini aktardı” dendi.
Söz konusu araçların, Irak’ın kuzeyinden Kamışlı kentine açılan Simalka adlı geçitten geçirildiği ifade edilirken, tüm bunların, YPG ve DSG adlı bölücü silahlı gruplara destek bağlamında olduğun altı çizildi. Haberde ayrıca “Bu bölücü güçlerin ‘Siyonist İsrail’ ile farklı alanlarda ilişkiler geliştirdiği savunuldu.
Suriye devlet haber ajansı SANA, ABD’nin Irak’tan Suriye’nin Haseke ilindeki Kamışlı şehrine silah ve mühimmat dolu onlarca araç geçirdiğini belirtti.
SANA’nın haberinde, “Kamışlı kentindeki yerel kaynakların yanı sıra, muhtelif medya organları, ABD’nin desteklediği ve yönlendirdiği ‘Demokratik Suriye Güçleri’ adıyla bilinen bölücü silahlı gruplara destek bağlamında, uluslararası koalisyon güçlerinin, yüklü miktarda silah ve mühimmat yüklü 200 büyük kamyonun Kamışlı kentine geçirdiğini aktardı” dendi.
Söz konusu araçların, Irak’ın kuzeyinden Kamışlı kentine açılan Simalka adlı geçitten geçirildiği ifade edilirken, tüm bunların, YPG ve DSG adlı bölücü silahlı gruplara destek bağlamında olduğun altı çizildi. Haberde ayrıca “Bu bölücü güçlerin ‘Siyonist İsrail’ ile farklı alanlarda ilişkiler geliştirdiği savunuldu.
Rusya'nın istediği oldu. ABD'nin Moskova Büyükelçisi istifa etti.
ABD’nin Rusya Büyükelçisi Jon Huntsman 3 Ekim’den itibaren istifa edeceğini duyurdu. Huntsman'ın Utah Valisi olarak yeniden atanabileceği belirtiliyor.
ABD’nin Rusya Büyükelçisi Jon Huntsman 3 Ekim’den itibaren istifa edeceğini duyurdu. Huntsman'ın Utah Valisi olarak yeniden atanabileceği belirtiliyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Kuzey Kore lideri Kim: Son füze denemesi ABD ile Güney Kore'ye bir uyarıydı
Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA'nın aktardığına göre Kim, son füze denemelerinin Washington ve Seul'e ortak tatbikatlar hakkında bir uyarı niteliğinde olduğunu söyledi.
KCNA'da yer alan haberde, "Deneme atışının istenildiği gibi tatminkar bir şekilde yerine getirilmesini takdir eden Kim Jong-un, söz konusu askeri eylemin şu anda ABD ve Güney Kore yönetimleri tarafından yürütülen ortak askeri tatbikata uygun bir uyarı gönderme fırsatı olacağını belirtti" ifadeleri yer aldı.
Yonhap ajansının haberine göre, Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı'ndan (JCS) yapılan açıklamada, Kuzey Kore'nin, dün yerel saatle 05.24 ve 05.36'da Güney Hwanghae bölgesinden Doğu Denizi'ne (Japon Denizi) doğru kısa menzilli füzeler fırlattığı belirtilmişti.
Açıklamada, yaklaşık 37 kilometre irtifa kazanan füzelerin 450 kilometreye yakın yol katettiği bilgisi yer almıştı.
Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA'nın aktardığına göre Kim, son füze denemelerinin Washington ve Seul'e ortak tatbikatlar hakkında bir uyarı niteliğinde olduğunu söyledi.
KCNA'da yer alan haberde, "Deneme atışının istenildiği gibi tatminkar bir şekilde yerine getirilmesini takdir eden Kim Jong-un, söz konusu askeri eylemin şu anda ABD ve Güney Kore yönetimleri tarafından yürütülen ortak askeri tatbikata uygun bir uyarı gönderme fırsatı olacağını belirtti" ifadeleri yer aldı.
Yonhap ajansının haberine göre, Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı'ndan (JCS) yapılan açıklamada, Kuzey Kore'nin, dün yerel saatle 05.24 ve 05.36'da Güney Hwanghae bölgesinden Doğu Denizi'ne (Japon Denizi) doğru kısa menzilli füzeler fırlattığı belirtilmişti.
Açıklamada, yaklaşık 37 kilometre irtifa kazanan füzelerin 450 kilometreye yakın yol katettiği bilgisi yer almıştı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İstanbul Beyoğlu'nda bulunan Cenevizliler’den kalan son sur kalıntıları yok olmak üzere. 700 yıllık tarihi yapıda geçtiğimiz ocak ayında bir göçüğün olduğuna dikkat çeken Arkeologlar Derneği İstanbul Şube Başkanı Yiğit Özar, "Bu yapının yok olmaması için tedbir alınmıyor" dedi.
Hoca Ahmet Yesevi Türbesi, Türkistan
1389-1405 yıllarında Timur Han tarafından İran'lı Mimar Hüseyin Şirazi'ye yaptırılan türbe, çift kubbeli ve 40 metre yüksekliğindedir. İçeride, 2 ton ağırlığındaki "Tay Kazan" da Timur Han tarafından türbeye hediye edilmiş.
1389-1405 yıllarında Timur Han tarafından İran'lı Mimar Hüseyin Şirazi'ye yaptırılan türbe, çift kubbeli ve 40 metre yüksekliğindedir. İçeride, 2 ton ağırlığındaki "Tay Kazan" da Timur Han tarafından türbeye hediye edilmiş.
Sayın Putin'in üst düzey siyasetteki 20. yılı: Oligarkları iktidardan uzaklaştırdı, Batı'ya uzattığı el havada kaldı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 9 Ağustos 1999'da dönemin Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in görevlendirmesiyle başbakan vekili oldu ve Yeltsin tarafından yeni devlet başkanlığı seçimlerinde halef olarak aday gösterildi.
Rus uzmanlar, 20 yıl önce halk tarafından fazla tanınmadığı için Rus siyasetine sürpriz bir giriş yapan Putin'in üst düzey siyasi hayatında attığı adımları değerlendirdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 9 Ağustos 1999'da dönemin Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in görevlendirmesiyle başbakan vekili oldu ve Yeltsin tarafından yeni devlet başkanlığı seçimlerinde halef olarak aday gösterildi.
Rus uzmanlar, 20 yıl önce halk tarafından fazla tanınmadığı için Rus siyasetine sürpriz bir giriş yapan Putin'in üst düzey siyasi hayatında attığı adımları değerlendirdi.
Rus siyaset uzmanı Sergey Bespalov, Sayın Putin'in başbakan vekili olarak atanmasının ve devlet başkanlığına aday gösterilmesinin beklenmedik bir gelişme olduğunu ifade etti.
Bespalov, "Putin, Güvenlik Konseyi Sekreteri ve FSB Başkanı olarak görev yaptığı için çok yeni bir kişi değildi. Yeltsin'in Putin'i bu iki göreve layık görmesi ona olan güveninin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor" dedi.
Halk tarafından çok fazla tanınmayan Putin'in Mart 2000'deki seçimleri kazanacağına çok az kişinin inandığını ancak Rus liderin 4 buçuk ayda oylarını artırarak seçimleri birinci turda kazanmayı başardığını anımsatan Bespalov, bu başarıda halkın Yeltsin'den bıkması, Putin'in Yeltsin'in tam tersi bir portre çizmesi, disiplin siyasetçilerin görev alması ve Kuzey Kafkasya'da savaşın sona ermesi gibi faktörlerin etkili olduğunu belirtti.
Bespalov, "Putin, Güvenlik Konseyi Sekreteri ve FSB Başkanı olarak görev yaptığı için çok yeni bir kişi değildi. Yeltsin'in Putin'i bu iki göreve layık görmesi ona olan güveninin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor" dedi.
Halk tarafından çok fazla tanınmayan Putin'in Mart 2000'deki seçimleri kazanacağına çok az kişinin inandığını ancak Rus liderin 4 buçuk ayda oylarını artırarak seçimleri birinci turda kazanmayı başardığını anımsatan Bespalov, bu başarıda halkın Yeltsin'den bıkması, Putin'in Yeltsin'in tam tersi bir portre çizmesi, disiplin siyasetçilerin görev alması ve Kuzey Kafkasya'da savaşın sona ermesi gibi faktörlerin etkili olduğunu belirtti.
'Siyasi Bilirkişi Grubu' Başkanı Konstantin Kalaçev, devlet başkanlığı koltuğuna oturan Putin'in önündeki temel görevlerin ayrılıkçılıkla mücadele, ülke birliğinin korunması ve ekonomik kalkınmanın sağlanması olduğunu kaydetti.
"O dönemde Putin, Rusya'yı modern, gelişmiş ve demokratik bir ülkeye dönüştürmek isteyen kişi olarak görülüyordu. İlk görev süresinde halk kendisine büyük umutlar bağlamıştı ve Putin, bu umutları gerçeğe dönüştürdü" diyen Kalaçev, ikinci görev süresini 'sonuç alma dönemi' olarak niteleyerek, Rus liderin ekonomik büyümeyi sağlamayı, siyaseti iş dünyasından ayırmayı, oligarkları iktidardan uzaklaştırmayı başardığını vurguladı.
Kalaçev, "Halk, daha iyi koşullarda yaşamaya başladı ve 2008 krizine kadar yükselme ve ekonomik büyüme dönemi olarak geçti" diye ekledi.
"O dönemde Putin, Rusya'yı modern, gelişmiş ve demokratik bir ülkeye dönüştürmek isteyen kişi olarak görülüyordu. İlk görev süresinde halk kendisine büyük umutlar bağlamıştı ve Putin, bu umutları gerçeğe dönüştürdü" diyen Kalaçev, ikinci görev süresini 'sonuç alma dönemi' olarak niteleyerek, Rus liderin ekonomik büyümeyi sağlamayı, siyaseti iş dünyasından ayırmayı, oligarkları iktidardan uzaklaştırmayı başardığını vurguladı.
Kalaçev, "Halk, daha iyi koşullarda yaşamaya başladı ve 2008 krizine kadar yükselme ve ekonomik büyüme dönemi olarak geçti" diye ekledi.
Rusya Toplumla İlişkiler Derneği Başkan Yardımcısı Yevgeniy Minçenko, Putin'in üst düzey siyasete liberal reformist bir isim olarak girdiğini söyledi.
"Putin bir yandan ülkenin bütünlüğünü korudu, düzeni sağladı, büyük şirketlerin nüfuzunu kısıtladı, diğer yandan da Batı'yla ilişkiler kurmaya ve ülkede ekonomik büyümeyi sağlayacak reformlar yapmaya çalıştı" diyen Minçenko, sözlerini şöyle sürdürdü: "Putin, ekonomi projelerini hayata geçirmeyi başardı ancak Batı'yla ilişki kurmayı ve Rusya'yı Batı'nın bir parçası yapmayı başaramadı. Bunda Putin'in suçu yok, suç partnerlerimizde. Bu, Putin'i hayal kırıklığına uğrattı zira kendisi ideolojik olarak Batıcı bir siyasetçi."
Kalaçev de Batı'yla ilişkiler konusunda şu görüşü dile getirdi: "Putin, Batılı ülkelerle eşit haklara sahip partnerler olmanın mümkün olduğunu düşünüyordu. Putin'in de düşündüğü gibi, Rus lider Batı'ya elini uzattı ancak o el havada kaldı."
"Putin bir yandan ülkenin bütünlüğünü korudu, düzeni sağladı, büyük şirketlerin nüfuzunu kısıtladı, diğer yandan da Batı'yla ilişkiler kurmaya ve ülkede ekonomik büyümeyi sağlayacak reformlar yapmaya çalıştı" diyen Minçenko, sözlerini şöyle sürdürdü: "Putin, ekonomi projelerini hayata geçirmeyi başardı ancak Batı'yla ilişki kurmayı ve Rusya'yı Batı'nın bir parçası yapmayı başaramadı. Bunda Putin'in suçu yok, suç partnerlerimizde. Bu, Putin'i hayal kırıklığına uğrattı zira kendisi ideolojik olarak Batıcı bir siyasetçi."
Kalaçev de Batı'yla ilişkiler konusunda şu görüşü dile getirdi: "Putin, Batılı ülkelerle eşit haklara sahip partnerler olmanın mümkün olduğunu düşünüyordu. Putin'in de düşündüğü gibi, Rus lider Batı'ya elini uzattı ancak o el havada kaldı."