AKPKK'li belediyeden 'operasyon': 'Yeşilin kalbi burada atacak' dedikleri yerde ağaç katliamı yaptılar!
İstanbul’un Çekmeköy ilçesi Çamlık Mahallesi, Çamlık Sokak’taki 100’den fazla ağaç, AKP’li Çekmeköy Belediyesi tarafından bugün yapılan bir ‘operasyon’la kesildi. Yeni yapılan Şile Otoyolu’nun kenarında bulunan ve belediyeye ait olan ağaçlık alanda yapılan katliam için bölgeye çıkan tüm yollar uzun saatler boyunca kapatıldı.
Bazı vatandaşlar, yolların kapatıldığı süre içerisinde belediyeyi aradıklarını ve kendilerine, yolun belediye tarafından kapatılmadığının söylendiğini ifade ettiler.
İstanbul’un Çekmeköy ilçesi Çamlık Mahallesi, Çamlık Sokak’taki 100’den fazla ağaç, AKP’li Çekmeköy Belediyesi tarafından bugün yapılan bir ‘operasyon’la kesildi. Yeni yapılan Şile Otoyolu’nun kenarında bulunan ve belediyeye ait olan ağaçlık alanda yapılan katliam için bölgeye çıkan tüm yollar uzun saatler boyunca kapatıldı.
Bazı vatandaşlar, yolların kapatıldığı süre içerisinde belediyeyi aradıklarını ve kendilerine, yolun belediye tarafından kapatılmadığının söylendiğini ifade ettiler.
"Yeşilin kalbi burda atacaktı!"
Çekmeköy Belediyesi’nin “Çekmeköy’e yeni bir yeşil alan daha kazandırıyoruz” duyurusuyla başlattığı Çamlık Sokak’ın genişletileceği projede, Çamlık Mahallesi tel boyunda yol kenarındaki alanların da vatandaşların kullanımına sunulacağı iddia edilmişti.
29 bin metrekare yeşil alana sahip olacağı iddia edilen alanda yürüyüş-koşu parkuru, bisiklet yolu, dinlenme alanları ve yağmur barınaklarının da yer alacağı duyurulmuştu.
Projenin sloganı ise bugünkü tabloyla birlikte düşünüldüğünde tam bir ironiyi ifade edecek cinsten: "Yeşilin kalbi burada atacak"
Çekmeköy Belediyesi’nin “Çekmeköy’e yeni bir yeşil alan daha kazandırıyoruz” duyurusuyla başlattığı Çamlık Sokak’ın genişletileceği projede, Çamlık Mahallesi tel boyunda yol kenarındaki alanların da vatandaşların kullanımına sunulacağı iddia edilmişti.
29 bin metrekare yeşil alana sahip olacağı iddia edilen alanda yürüyüş-koşu parkuru, bisiklet yolu, dinlenme alanları ve yağmur barınaklarının da yer alacağı duyurulmuştu.
Projenin sloganı ise bugünkü tabloyla birlikte düşünüldüğünde tam bir ironiyi ifade edecek cinsten: "Yeşilin kalbi burada atacak"
"NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR"
İmâm-ı Rabbânî hazretleri (k.s.) buyurdular:
"İyi bil ki insanın itikadını tashih etmesi lazım geldiği gibi, sâlih ameller işlemesi de lazımdır. Bütün ibadetleri kendisinde toplayan ve Allâh-ü teâlânın rahmetine en çok yaklaştıran ibadet namazı eda etmektir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "Namaz dinin direğidir. Kim namazını kılarsa dinini ikâme etmiş olur. Kim de namazı terk ederse dinini yıkmış olur." buyurmuştur.
Namazlarını eda etmeye devam eden bütün çirkinliklerden; dinde, örf ve âdette hoş görülmeyen şeylerden korunmuş olur.
"Şüphe yok ki namaz, hayâsızlıklardan ve günahtan (ve yaramaz şeylerden) nehyeder." meâlindeki (Ankebût sûresinin 45.) âyet-i kerîmesi bu manayı teyid etmektedir.
Sahibini hayâsızlık ve günahlardan alıkoymayan namaz, hakiki değil, şekilden ibaret bir namazdır. Ancak hakikati elde edinceye kadar şekli terk etmek uygun olmaz. Çünkü tamamı idrak olunamayan, yapılamayan bir şeyin tamamı terk edilmez. Ekramü'l Ekrem'în olan Allâh-ü teâlâ namazın suretine itibar edip onu hakikat olarak kabul edebilir.
Namazı huşû ve huzur ile cemaatle eda etmeye devam ediniz. Zira namaz, kurtuluş ve felaha kavuşmaya sebebtir. Allâh-ü teâlâ: "Muhakkak ki mü'minler kurtuluşa ermişlerdir. Ki onlar namazlarında huşûludurlar." (Mü'minûn Sûresi, âyet 1-2.) buyurmuştur.
Netice olarak reddolunma tehlikesine rağmen amel etmeye devam etmelidir. Görülmüyor mu ki, düşmanın galib olduğu bir zamanda, askerlerin basit, küçük bir gayreti ve mücadelesi çok büyük itibar kazandırır. Bunun gibi nefsin galip olduğu bir devir olan gençlikte salih ameller işleyen, ibadet ve itaatla meşgul olan gençlere, bu yaptıkları Allâh-ü teâlâ katında büyük itibar kazandırır. Ashâb-ı Kehf, Allâh-ü teâlâ nezdindeki faziletlerin tamamını din düşmanlarından hicret vasıtasıyla elde etmişlerdir. Peygamber efendimiz (s.a.v.); 'Fitne ve karışıklığın olduğu zamanda ibadet etmek, bana hicret etmek gibidir.' buyurmuştur.
| Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, 1/85
İmâm-ı Rabbânî hazretleri (k.s.) buyurdular:
"İyi bil ki insanın itikadını tashih etmesi lazım geldiği gibi, sâlih ameller işlemesi de lazımdır. Bütün ibadetleri kendisinde toplayan ve Allâh-ü teâlânın rahmetine en çok yaklaştıran ibadet namazı eda etmektir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "Namaz dinin direğidir. Kim namazını kılarsa dinini ikâme etmiş olur. Kim de namazı terk ederse dinini yıkmış olur." buyurmuştur.
Namazlarını eda etmeye devam eden bütün çirkinliklerden; dinde, örf ve âdette hoş görülmeyen şeylerden korunmuş olur.
"Şüphe yok ki namaz, hayâsızlıklardan ve günahtan (ve yaramaz şeylerden) nehyeder." meâlindeki (Ankebût sûresinin 45.) âyet-i kerîmesi bu manayı teyid etmektedir.
Sahibini hayâsızlık ve günahlardan alıkoymayan namaz, hakiki değil, şekilden ibaret bir namazdır. Ancak hakikati elde edinceye kadar şekli terk etmek uygun olmaz. Çünkü tamamı idrak olunamayan, yapılamayan bir şeyin tamamı terk edilmez. Ekramü'l Ekrem'în olan Allâh-ü teâlâ namazın suretine itibar edip onu hakikat olarak kabul edebilir.
Namazı huşû ve huzur ile cemaatle eda etmeye devam ediniz. Zira namaz, kurtuluş ve felaha kavuşmaya sebebtir. Allâh-ü teâlâ: "Muhakkak ki mü'minler kurtuluşa ermişlerdir. Ki onlar namazlarında huşûludurlar." (Mü'minûn Sûresi, âyet 1-2.) buyurmuştur.
Netice olarak reddolunma tehlikesine rağmen amel etmeye devam etmelidir. Görülmüyor mu ki, düşmanın galib olduğu bir zamanda, askerlerin basit, küçük bir gayreti ve mücadelesi çok büyük itibar kazandırır. Bunun gibi nefsin galip olduğu bir devir olan gençlikte salih ameller işleyen, ibadet ve itaatla meşgul olan gençlere, bu yaptıkları Allâh-ü teâlâ katında büyük itibar kazandırır. Ashâb-ı Kehf, Allâh-ü teâlâ nezdindeki faziletlerin tamamını din düşmanlarından hicret vasıtasıyla elde etmişlerdir. Peygamber efendimiz (s.a.v.); 'Fitne ve karışıklığın olduğu zamanda ibadet etmek, bana hicret etmek gibidir.' buyurmuştur.
| Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, 1/85
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Avustralya yapımı bu tüpler, güneşten aldığı ışınlarla evleri aydınlatıyor.Göz yorgunluğunu ve stresi azaltan bu tüpler elektirik kesintilerinden etkilenmenizi önlüyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Mehmet Ağar'ın oğlu AKPKK Elazığ Milletvekili Zülfü Tolga Ağar’ın anlattığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile arasında geçen bıyık diyaloğunun görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Ağar'ın, "Cumhurbaşkanı denince bize Allah gibi geliyor” ifadeleri dikkat çekti.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
British Airways’e ait yolcu uçağı, kabinin duman dolması sonrası acil iniş yaptı
İngiltere’nin başkenti Londra’da Heathrow Havalimanı’ndan kalkan British Airways’e ait yolcu uçağı Valensiya üzerinde bulunduğu sırada kabini bir anda dumanla kaplandı. Pilot acil iniş talep etti. Yaklaşık 10 dakika sonra uçak acil iniş yapabildi.
Uçakta yaşanan panik anları ve sonrasını ise yolcular kaydetti. İngiliz medyasına konuşan bazı yolcular, oksijen maskelerinin açılmadığını, çok korktuklarını söyledi.
İngiltere’nin başkenti Londra’da Heathrow Havalimanı’ndan kalkan British Airways’e ait yolcu uçağı Valensiya üzerinde bulunduğu sırada kabini bir anda dumanla kaplandı. Pilot acil iniş talep etti. Yaklaşık 10 dakika sonra uçak acil iniş yapabildi.
Uçakta yaşanan panik anları ve sonrasını ise yolcular kaydetti. İngiliz medyasına konuşan bazı yolcular, oksijen maskelerinin açılmadığını, çok korktuklarını söyledi.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Binlerce insan Kaz Dağları'nda "Vicdan ve Su Nöbeti" için bir araya geldi
Kaz Dağları’nda Kanadalı bir şirketin yapmak istediği altın ve gümüş madenciliğine karşı tepkiler hızla büyüyor.
Çevrecilerin başlattığı “Su ve Vicdan Nöbeti” her geçen gün büyürken bugün Kirazlı Balaban’da “Büyük Su ve Vicdan Nöbeti” eylemi düzenlendi.
Eyleme İzmir, Antalya, Bursa, Yalova, Aydın, Ankara, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Balıkesir, Yalova, Kocaeli, Çanakkale, Düzce ve Edirne barolarının başkan ve yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları, sanatçılar, STK’ler, köylüler, üniversite öğrenciler ve bilim adamları katıldı.
Kaz Dağları’nda Kanadalı bir şirketin yapmak istediği altın ve gümüş madenciliğine karşı tepkiler hızla büyüyor.
Çevrecilerin başlattığı “Su ve Vicdan Nöbeti” her geçen gün büyürken bugün Kirazlı Balaban’da “Büyük Su ve Vicdan Nöbeti” eylemi düzenlendi.
Eyleme İzmir, Antalya, Bursa, Yalova, Aydın, Ankara, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Balıkesir, Yalova, Kocaeli, Çanakkale, Düzce ve Edirne barolarının başkan ve yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları, sanatçılar, STK’ler, köylüler, üniversite öğrenciler ve bilim adamları katıldı.
Tarım Orman-İş Sendikası Tarım Orman-İş Sendikası temsilcileri "Burada ağaç katledildi. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz ve şantiyeye kilit vuruyoruz" diyerek şantiyenin kapısını kilitledi. Şantiyede çalışmalar durduruldu.
Eyleme katılan İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, “Hasankeyf’ten Kaz dağlarına tarihi, toprağı, kurdu kuşu yaprağı korumak için nöbetteyiz. Dili olmayanların, konuşamayanların sesi nefesi olmaya, rantçılara karşı kendisini savunamayanların kalesi olmaya çalışıyoruz. Bir kez daha bu talanının, kıyımın bu soygunun sorumlularına sesleniyoruz. Bir parça oksijene ihtiyaç duyduğunuzda altının hiçbir işe yaramadığını anlayacaksınız. Ama o zaman iş işten çoktan geçmiş olacak. Eğer iki kulağınızın arasında söylediklerimizi tutabilecek bir organa sahipseniz, yüreğinizin yerinde duruyorsa kulak verin sözlerimize: Bu aldanma değil, saflık değil, yanılgı değil, düpedüz ihanettir. Ve eğer sürgit böyle gideceğini, hesap vermeyeceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Elbette bu talanın hesabını yargı önünde vereceksiniz. Ama daha da önemlisi oğullarınız ve kızlarınız sizi lanetle hatırlayacak ve toprak, günü geldiğinde bedenlerinizi kabul etmeyecek” dedi.
Eyleme katılan İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, “Hasankeyf’ten Kaz dağlarına tarihi, toprağı, kurdu kuşu yaprağı korumak için nöbetteyiz. Dili olmayanların, konuşamayanların sesi nefesi olmaya, rantçılara karşı kendisini savunamayanların kalesi olmaya çalışıyoruz. Bir kez daha bu talanının, kıyımın bu soygunun sorumlularına sesleniyoruz. Bir parça oksijene ihtiyaç duyduğunuzda altının hiçbir işe yaramadığını anlayacaksınız. Ama o zaman iş işten çoktan geçmiş olacak. Eğer iki kulağınızın arasında söylediklerimizi tutabilecek bir organa sahipseniz, yüreğinizin yerinde duruyorsa kulak verin sözlerimize: Bu aldanma değil, saflık değil, yanılgı değil, düpedüz ihanettir. Ve eğer sürgit böyle gideceğini, hesap vermeyeceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Elbette bu talanın hesabını yargı önünde vereceksiniz. Ama daha da önemlisi oğullarınız ve kızlarınız sizi lanetle hatırlayacak ve toprak, günü geldiğinde bedenlerinizi kabul etmeyecek” dedi.