Şi ise masasında oturuyordu. Kalktı ayağa... Karşısındaki sandalyede oturup da paylaşımlarımı anında sesli çeviren adamını dinlemeye başladı ve saniyeler sonra, yerinde duramadı, ayağa kalktı.
Daha tercüme bitmeden adamının sözünü kesti ve Putin dahil herkesi sözlerine katarak veryansın etti:
"Biz siyasetin ne olduğunu bilmiyor muyuz. Sizden mi öğreneceğiz. Siz kimsiniz. Bizim arkamızda kimsenin olmasına ihtiyacımız yok. Bu ülkeyi bu hale getiren benim. Biz, sizden çok çok öndeyiz. Siz bir avuç ahmaksınız, ne kadar iş çevirmeye çalışırsanız çalışın hiçbir şey beceremeyeceksiniz. Biz, ne yok olacağız, ne parçalanacağız. Bundan sonra görürsünüz. Daha sert oynayacağız."
Daha tercüme bitmeden adamının sözünü kesti ve Putin dahil herkesi sözlerine katarak veryansın etti:
"Biz siyasetin ne olduğunu bilmiyor muyuz. Sizden mi öğreneceğiz. Siz kimsiniz. Bizim arkamızda kimsenin olmasına ihtiyacımız yok. Bu ülkeyi bu hale getiren benim. Biz, sizden çok çok öndeyiz. Siz bir avuç ahmaksınız, ne kadar iş çevirmeye çalışırsanız çalışın hiçbir şey beceremeyeceksiniz. Biz, ne yok olacağız, ne parçalanacağız. Bundan sonra görürsünüz. Daha sert oynayacağız."
Macron'un, Merkel'in o diplomatça lisanındaki cümleleri, değerlendirmeleri bir yana da gerçekler başka... Aslında Tıpkı Trump gibi Merkel'in de Macron'un da zaten istediği buydu. Rusya'nın ve bizim bu şekilde durmamızdı. Bu duruşu resmi olarak, somut surette gördüklerine çok çok sevindiler.
Lakin ufak tefek pürüzler var. Onlardan biri de İdlib...
Lakin ufak tefek pürüzler var. Onlardan biri de İdlib...
Rusya da biz de diğer müttefiklerimiz de Ankebut Ağı'na bağlı ülkelerin İdlib konusunda geri adım atmasını bekliyoruz.
Zaten bu İdlib konusu Şoygu-Akar telefon görüşmesinde de mevzu oldu. İdlib'in bir an önce Suriye'ye bırakılması ve Suriye'den çıkılması talebimizi Akar olumlu karşılamış ama net cevap vermemişti. Putin de söz konusu görüşmede Merkel'e ve Macron'a İdlib konusundaki talebimizi aktardı. Putin, şu mealde cümleler kurdu: "Suriye konusunda da İdlib konusunda da bizim tavrımız belli. Başka türlü olamayacağını biz de biliyoruz, herkes de biliyor. Herkesin bir menfaati olacaksa da bu gelinen noktada Suriye'nin de İdlib konusunda menfaati olmalı. Küçük şeyler kaybedip de büyük menfaatler kazanabilmesi için ABD'nin de bu konuda artık net bir şekilde geri adım atması gerekiyor. Yoksa küçük menfaatler uğruna büyük zararlar görebilir. Bu görüşmelerden sonra iç muhalefetin ve Akademi'nin bu konular üzerine yapacağı yayınlardan mevzuyu, kararlılığımızı, bu konuda taviz vermeyeceğimizi anlayacaksınız. Birbirimizin karşılıklı çıkarlarını gözetmedikten sonra hiçbir anlaşmanın yolunda gitmeyeceğinden emin olabiliriz."
Zaten bu İdlib konusu Şoygu-Akar telefon görüşmesinde de mevzu oldu. İdlib'in bir an önce Suriye'ye bırakılması ve Suriye'den çıkılması talebimizi Akar olumlu karşılamış ama net cevap vermemişti. Putin de söz konusu görüşmede Merkel'e ve Macron'a İdlib konusundaki talebimizi aktardı. Putin, şu mealde cümleler kurdu: "Suriye konusunda da İdlib konusunda da bizim tavrımız belli. Başka türlü olamayacağını biz de biliyoruz, herkes de biliyor. Herkesin bir menfaati olacaksa da bu gelinen noktada Suriye'nin de İdlib konusunda menfaati olmalı. Küçük şeyler kaybedip de büyük menfaatler kazanabilmesi için ABD'nin de bu konuda artık net bir şekilde geri adım atması gerekiyor. Yoksa küçük menfaatler uğruna büyük zararlar görebilir. Bu görüşmelerden sonra iç muhalefetin ve Akademi'nin bu konular üzerine yapacağı yayınlardan mevzuyu, kararlılığımızı, bu konuda taviz vermeyeceğimizi anlayacaksınız. Birbirimizin karşılıklı çıkarlarını gözetmedikten sonra hiçbir anlaşmanın yolunda gitmeyeceğinden emin olabiliriz."
Neyin ne olduğu gayet açık ama ben bir de en açık cümlelerle yazayım:
İdlib'ten çıkılacak. Güney Azerbaycan Türkiye'ye dahil olacak. Soysuz, Fatih Tezcan ve benzeri sorunlu tipler oyundan düşürülecek. Türkiye içindeki mücadelemizde diplomasi bilen, akıllı başlı adamlarla muhatap edileceğiz. Seviye yerlerde, onu yükseleteceğız. Hepsi bu...
Bunlar olduktan sonra, diğer konularda mücadelemiz her zamanki gibi devam eder ama İran ve Çin'i Ankebut Ağı'nın kucağına atmaya devam edeceğiz. Yüklerini çok çok hafifleteceğiz, işlerini çok çok hızlandıracağız. Aksi takdirde biz Ankebut Ağı ile bu konularda beraber yol alamayacağız ve karşılarında duracağız. Her işlerini bozacağız. Bu da ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin tamamen batmasıyla sonuçlanacaktır.
İdlib'ten çıkılacak. Güney Azerbaycan Türkiye'ye dahil olacak. Soysuz, Fatih Tezcan ve benzeri sorunlu tipler oyundan düşürülecek. Türkiye içindeki mücadelemizde diplomasi bilen, akıllı başlı adamlarla muhatap edileceğiz. Seviye yerlerde, onu yükseleteceğız. Hepsi bu...
Bunlar olduktan sonra, diğer konularda mücadelemiz her zamanki gibi devam eder ama İran ve Çin'i Ankebut Ağı'nın kucağına atmaya devam edeceğiz. Yüklerini çok çok hafifleteceğiz, işlerini çok çok hızlandıracağız. Aksi takdirde biz Ankebut Ağı ile bu konularda beraber yol alamayacağız ve karşılarında duracağız. Her işlerini bozacağız. Bu da ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin tamamen batmasıyla sonuçlanacaktır.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Şahlandı Türk milleti, dönmez sözünden geri...
İstikamet Kızıl Elma
Kızıl Elma, ulaşılması gereken bir yeri, fethedilmesi gereken bir beldeyi ifade ettiği gibi kimi zaman bir devlet kurma idealini, kimi zaman cihan hakimiyeti idealini, kimi zaman da Türk birliği idealini ifade etmiştir.
İstikamet Kızıl Elma
Kızıl Elma, ulaşılması gereken bir yeri, fethedilmesi gereken bir beldeyi ifade ettiği gibi kimi zaman bir devlet kurma idealini, kimi zaman cihan hakimiyeti idealini, kimi zaman da Türk birliği idealini ifade etmiştir.
Üçler, yediler, kırklar, ebdaller, kutuplar, kutb'ul aktab ve devrin mürşid-i kamili Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.), hazret-i peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.), divan-ı salihin, şehitlerin ve velilerin ruhaniyetleri ve hazret-i Allah bizimle...
Bizim davamız, kuru bir toprak davası ve cihangirlik davası değil... Biz, acı, gözyaşı, zulüm, katliam, terör, cahillik, kin, nefret dolu şu dünyayı yeniden imanla, adaletle, ilimle, saadetle doldurmak davasındayız. Davamız hak, yolumuz hak, ihlasımız tam ve bütün büyükler bizimle.
Bizim davamız, kuru bir toprak davası ve cihangirlik davası değil... Biz, acı, gözyaşı, zulüm, katliam, terör, cahillik, kin, nefret dolu şu dünyayı yeniden imanla, adaletle, ilimle, saadetle doldurmak davasındayız. Davamız hak, yolumuz hak, ihlasımız tam ve bütün büyükler bizimle.
İstikâmet Konstantiniyye
44.1
Ey asakir-i Muhammediyye! İstikamet Konstantiniyye
Ufukta ikinci fetih var.
Ufukta ikinci fetih var.
Türk Hava Yolları'nın İstanbul-Ankara seferini yapan Boeing 777-300ER tipi yolcu uçağı, yolcularını aldıktan sonra pist başına ilerlerken sağ kanadını aydınlatma direğine çarptı.
Uçağın kanadında hasar meydana gelirken yolcular uçaktan indirildi.
Yolcuların başka uçakla Ankara'ya gönderileceği öğrenilirken olayla ilgili inceleme başlatıldı.
Uçağın kanadında hasar meydana gelirken yolcular uçaktan indirildi.
Yolcuların başka uçakla Ankara'ya gönderileceği öğrenilirken olayla ilgili inceleme başlatıldı.
Gerçek sahibi CIA olan Facebook'a 1 milyon 650 bin lira ceza: Veri mağdurları Facebook'tan tazminat talep edebilir
Oluşan bir hata nedeniyle bazı üçüncü uygulamaların, kullanıcıların fotoğraflarına erişimine izin verilmesinde veri ihlali tespit eden Kişisel Verileri Koruma Kurulunun, Facebook'a mağdurların tazminat talepleri gündeme geldi.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından yayımlanan kararda, veri ihlalinden Türkiye’de yaklaşık 300 bin kullanıcının da etkilendiğinin belirtilmesinin ardından mağdur olan vatandaşların kişisel verilerin kimlere aktarıldığı konusunda bilgi talep edebileceğini, kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteyebileceği veya bir zarar görmüşse tazminat talep edebileceği belirtiliyor.
Oluşan bir hata nedeniyle bazı üçüncü uygulamaların, kullanıcıların fotoğraflarına erişimine izin verilmesinde veri ihlali tespit eden Kişisel Verileri Koruma Kurulunun, Facebook'a mağdurların tazminat talepleri gündeme geldi.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından yayımlanan kararda, veri ihlalinden Türkiye’de yaklaşık 300 bin kullanıcının da etkilendiğinin belirtilmesinin ardından mağdur olan vatandaşların kişisel verilerin kimlere aktarıldığı konusunda bilgi talep edebileceğini, kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteyebileceği veya bir zarar görmüşse tazminat talep edebileceği belirtiliyor.
Bu, aslında sadece ABD'ye verilmiş bir mesaj değil. Bu, aynı zamanda ittifakımıza verilmiş bir mesaj. Bulgaristan bir süredir ABD'nin ve Ankebut Ağı'nın nüfuzundan çıkmak ve ittifakımıza dahil olmak istiyor. Böyle bir kararı biz memnuniyetle karşılarız. Bulgaristan'ı da aramızda görmek isteriz ve çok iyi ilişkiler kurabiliriz.
Gel vatandaş gel, oltaya gel. Çin işi bunlar, taze çıktı bunlar.
Ver parayı, yazdır haberi...
Çinliler baktılar ki kendilerinin CRI'si üzerinden yaptıkları haberler kale alınmıyor, tesir oluşturmuyor ve şu kritik süreçte basın ve medyada hiç tesirleri yok... Biraz paraya kıyıp ABD içinden kişilere haberler ısmarlamaya karar verdiler. İşte onlardan birini görüyorsunuz. Sputnik Türkçe'nin de paylaştığı bu haber tamamen ısmarlama bir haber.
The National Interest'teki Michael Peck'e insan demek, insanlara hakaret etmek olur. "Para para paraaa" diye yaşamış, kural/değer tanımadan para ve menfaat için her şeyi meşru görmüş ve nihayetinde şeytanlaşmış bir muzır varlık. Michael Peck'in bu halini, para için her şeyi yapan bir tip olduğunu ve son derece ahlak dışı hatta insanlık dışı işler de yapan biri olduğunu bilenler hep biliyor.
Böyle bir insan şeytanı üzerinden böyle bir ısmarlama ve yalan haber yapılmasını Şi istedi. Ayrıca Çin'in donanmasına zayıf denilemez ama dünyanın en büyük donanması olmadığı da bir gerçek.
Büyüklük göreceli bir kavram. Sadece gemi sayısı çokluğuna bakılarak bir donanmanın ötekinden daha büyük ve güçlü olduğuna karar verilemez. Evet, savaş gemisi sayısında Çin, ABD'yi geçti ama gemilerin türü, büyüklüğü, gücü göz önüne alındığında Çin hala çok geride.
Ver parayı, yazdır haberi...
Çinliler baktılar ki kendilerinin CRI'si üzerinden yaptıkları haberler kale alınmıyor, tesir oluşturmuyor ve şu kritik süreçte basın ve medyada hiç tesirleri yok... Biraz paraya kıyıp ABD içinden kişilere haberler ısmarlamaya karar verdiler. İşte onlardan birini görüyorsunuz. Sputnik Türkçe'nin de paylaştığı bu haber tamamen ısmarlama bir haber.
The National Interest'teki Michael Peck'e insan demek, insanlara hakaret etmek olur. "Para para paraaa" diye yaşamış, kural/değer tanımadan para ve menfaat için her şeyi meşru görmüş ve nihayetinde şeytanlaşmış bir muzır varlık. Michael Peck'in bu halini, para için her şeyi yapan bir tip olduğunu ve son derece ahlak dışı hatta insanlık dışı işler de yapan biri olduğunu bilenler hep biliyor.
Böyle bir insan şeytanı üzerinden böyle bir ısmarlama ve yalan haber yapılmasını Şi istedi. Ayrıca Çin'in donanmasına zayıf denilemez ama dünyanın en büyük donanması olmadığı da bir gerçek.
Büyüklük göreceli bir kavram. Sadece gemi sayısı çokluğuna bakılarak bir donanmanın ötekinden daha büyük ve güçlü olduğuna karar verilemez. Evet, savaş gemisi sayısında Çin, ABD'yi geçti ama gemilerin türü, büyüklüğü, gücü göz önüne alındığında Çin hala çok geride.