Akademi Dergisi
2.13K subscribers
60K photos
25.2K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Huawei cep telefonları ve baz istasyonları, uluslar arası çapta devasa bir istihbarat sisteminin parçaları...

Çin'de bu iş için özel olarak kurulmuş olan istihbarat merkezleri, Huawei model cep telefonlarının hepsinin ön ve arka kameralarına, mikrofonlarına, ekran görüntülerine ve içinde kayıtlı her türlü bilgiye ulaşabiliyor. Çinlilerin bu sahadaki mücadelesi de çılgınlık seviyesinde. Pervasızlar, utanmazlar, ahlaksız ve kural tanımazlar. CIA ve MOSSAD bile bunların yanında çömez ve ahlaklı kalıyor.

Daha beteri de var. Huawei'nin baz istasyonu şebekelerinden hangi veriler/görüşmeler geçiyorsa, hepsini Çin'deki merkezler dinleyebiliyor. Yani telefon cihazları haricinde, şebeke üzerinden de dinleme, izleme yapıyorlar.

Dahası da var. 5G sisteminin insan sağlığı için çok çok zararlı olduğunu ve ayrıca 5G'nin insanların topluca zihin kontrolüne alınması için kullanılabileceğini, vahim bir tehlike olduğunu, çok çok zararlı ve yıkıcı bir silaha dönüştürülebileceğini biliyorrlar. Hiç rahatsız değiller, aksine bunu istiyorlar. Bunun üzerine insanlık dışı planlar yapıyorlar.
'Çin, Uygur toplama kamplarında Türk vatandaşlarını da tutuyor'

Uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanan Çin'deki Uygur toplama kamplarında Türkiye vatandaşlarının da olduğu iddia ediliyor. Euronews daha önce TBMM ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yakınlarına ulaşmaya çalışan ailelerle görüştü. Yakınları Çin'e gitikten sonra kendilerinden bir daha haber alamayan aileler Türk yetkililerden cevap bekliyor.

Yabancı basında, çok sayıda Türk vatandaşının 2 yılı aşkın süredir Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içinde kaybolduğu, hatta Uygur toplama kamplarında tutulduğu haberleri gündeme geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, TBMM’de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na hitaben konuyla ilgili yazılı soru önergesi verdi.

Bu hususta devletimizin Çin'e karşı sert tavırlar alması ve Çin'in bu derece ayardan çıkmış, vahşileşmiş yüzünü dünyaya da duyurması gerekiyor. Çin, bütün dünya devletlerinin birden baskısı altında kalmayı çoktan hak ediyor. Çin'de yaşanan diktatörlük, hukuksuzluk, insan hakları ihlalleri, cinayetler ve katliamlar o kadar ileri derecede ki bir an önce Çin'e demokrasi, insan hakları götürmek ve Çin halkını da bu diktatörlerden kurtarmak için çok sayıda devletin dahil olduğu bir askeri koalisyon kurulmalı.
Aslında mevzu üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.

Böyle yapıyorlar da "Gel buraya, canım seni bu kamplara tıkmak istedi" dememiş oluyorlar.
VASİYET

Olasın her daim mert, oğul
Zalimlere davranasın sert, oğul
Korkusuzluk bizde bir dert, oğul
Ol vatana sadık bir fert, oğul

Yiğit adam doğru söyler, duy oğul
Kanında var bu sendeki huy oğul
Her evlada kısmet olmaz soy oğul
Namertleri yerin dibine koy oğul.
Tarihin incilerini yüreğinde bil oğul,
Çakalları bu dünyadan sil oğul,
Karpuz gibi boydan boya dil oğul,
Batıl yola duvar olup dikil oğul.

Fakirleri merhametle sez oğul,
Zulmedeni ayağınla ez oğul,
Büyü sen, yücelesin tez oğul,
Sarp dağların yamacında gez oğul.

Haram lokma yemeyesin sen oğul,
Şüpheliden koruyasın ten oğul,
Kurtulamaz kul hakkını yiyen, oğul
Anlayasın bu sendeki ben, oğul.
Nusretiye Camii, Tophane...
1910'lu yıllar
Görülmüş, duyulmuş şey mi?

İşgalci Çin yönetiminin İslami tesettürle uğraşmasını geçtik, bakın ne yapıyorlar.

Edep yerlerini, vücut hatlarını örtecek uzunlukta giyinen kadınların sokakta peşlerine düşüyorlar. Hemen sokak ortasında, devlet zoru ile kesip kısaltıyorlar.
Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’ın Hoten şehrine bağlı Keriye Iydgâh Camii 1237’de inşa edilmişti. 2018’in başında, Çin Komünist Partisi tarafından yıktırıldı.

Doğu Türkistan üzerine araştırmalar yapan Shawn Zhang’ın uydu görüntülerine dayanarak bildirdiğine göre camiyi yıkma kararı alan işgalci Çin yönetimi, 2017 yılında camiyi güya “Ulusal Kültür Mirası Koruması” altına almıştı.

Bir grup insan şeytanından oluşan Çin yönetimi, Doğu Türkistan genelinde mimari açıdan da sistematik bir asimilasyon ve kültür soykırımı süreci yürütüyor. Bu noktada özellikle Kaşgar gibi kültürel şehirlerdeki Uygur-Türk dokusu yıkılarak şehirlere Çinli bir görünüm verilmesi amaçlanıyor.
Çin'in yalanlarını CNN de ortaya çıkarttı.

Uluslararası medya kuruluşlarından Doğu Türkistan’a giden gazeteciler Çok önemli bilgileri ve bazı görüntüleri dünya kamuoyuna paylaşmasına rağmen, Pekin Doğu Türkistan’da son 2 yıldır genişleyerek çoğalan sözde meslek edindirme merkezi olarak nitelendirdiği Toplama Kamplarında milyonlarca Müslüman Türkü gözaltına aldığı yönündeki suçlamaları reddediyor.

Ancak geçtiğimiz hafta Doğu Türkistan’a giderek araştırma yapan CNN muhabiri Matt Rivers bölgede gördüklerini ve temasa geçtiği mağdurları her adımda karşısına konulan engelleri peşine takılan Çinli polisleri tek tek görüntüleyerek bölgede nelerin yaşanmakta olduğunu gün yüzüne çıkarıyor.
77 Müslüman Uygur kızı, gayr-i Müslim Çinli erkerklerle zorla evlendirildi.

Doğu Türkistan'ı işgal altında tutan Çin, milyonlarca Uygur ve Kazak Türk/Müslüman erkeği, meslek edindirma kursları ya da toplama kampı da denilen hapishanelere kapattıı.

Mahremsiz, sahipsiz kalan Türk kızları ise zorlama, baskı, tehdit hatta şantaj ile Çinli erkeklerle zorla evlendiriliyor.
Çin ulusal Weichat gazetesi Hoten haberinde Doğu Türkistan'ın Hoten ili Guma ilçesindeki Müslüman Uygur Türklerinden 77 genç kızın Çinli erkeklerle komünist hükumetin organize ettiği toplu düğün töreninde evlendirildiğini yazdı.

Doğu Türkistan’daki Türklerin, kendi milletinden olanlarla evlenmesine izin vermeyen Çin komünist yönetimi, uzun zamandır Çinlileri bölgedeki Türkler ile evlenmeye teşvik ederken, bir yandan da Uygur Türklerini de Çinlilerle evlenmeye zorluyor.

Toplu düğün töreniyle Çinli erkeklerle zorla evlendirilen 77 kızın düğün hediyesi olarak hükumet tarafından araba, konut ve para desteği yapıldığı da iddia ediliyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Sizce, bu genç kız düğün merasiminde mi yoksa cenaze merasiminde mi?

Korkudan titremek üzere... Kanı çekilmiş gibi ...
"Cenaze namazı kıldıracak imam kalmadı."

TRT Uygurca da görevli Gazeteci Mirkamil Kaşgarlının Annesi, Doğu Tüğrkistan Teşkilatlar Birliği ve Maarif Cemiyeti Başkanı Hidayet Oğuzhan’ın Teyzesi Haci Buvi Hadiçe hanım’ın hayata göz yumduğu haberi 6 gün sonra ortaya çıktı.

Haberi teyyit etmek için tam 3 gün uğraştığını sosyal medya hesabından paylaşan Kaşgarlı evin bütün erkekleri toplama kampında olduğundan Merhumun Cenazesini kaldıracak tek kişi bulunamadığı için Çinli yetkililerin Toplama kampında tutuklu bulunan ailenin bir bireyine cenazeyi kaldırması için bir günlük izin vermek zorunda kaldığını belirtti.
İşkence gören Uygur Türkü Tursun: Beni öldürmeleri için yalvardım

Çin’deki Uygur kamplarından kurtulmayı başaranlardan biri olan 29 yaşındaki Mihrigül Tursun, yaşadıklarını Washington’da gazetecilere anlattı.

Doğu Türkistan'ı işgal altında tutan Çin’in yüzbinlerce Müslümanı farklı kamplarda tuttuğunu, buralarda insanların fiziki ve psikolojik işkencelere maruz kaldığını anlatan Tursun, kendisinin de dört gün boyunca uyumadan sorgulandığını, saçının kazındığını ve kişisel mahremiyetini ve beden dokunulmazlığını hiçe sayan tıbbi muayenelerden geçirildiğini aktardı.

Üç kez tutuklanarak bu tip kamplara götürüldüğünü söyleyen Tursun, “Bu şekilde işkence çekmektense ölmeyi tercih ederdim. O nedenle beni öldürmeleri için yalvardım” dedi.