İran-ABD çekişmesinin sonu hiç de beklendiği gibi olmayacak ve hem Çin hem de İran parçalanacak.
Hamaney Hristiyan Acemlerden... İslamla bir bağı yok. Şiilik ile de yok.
Eskiden beri İngilizlere çalışıyor. Halen bir İngiliz casusu.
Aracılar üzerinden Tahran'daki İngiltere Büyük Elçisi ile paslaşıyor. Talimatlar İngiliz elçi üzerinden Hamaney'e iletiliyor. İngiliz gözükseler de Tahran'a çoğunlukla Yahudi ve Ankebut Ağı'nın mensubu olan elçiler gönderiliyor.
İngilizler ve Ankebut Ağı'ndaki diğer ülkeler, İran içindeki Hamaney gibi hainleri, İran halkını ve İran devlet politikalarını mümkün olabildiğince yönlendirmek için kullanıyor. Böyle hainlerin, kritik anlar gelene kadar renk vermemesini istiyorlar. Bu nedenle, onları zorlayacak taleplerde bulunmaktan kaçınıyorlar. Bir gün şartlar müsait olduğunda İran'daki böyle büyükbaş hainleri kullanarak İran'ı mahvedecekler. İran'ı bölecekler ya da girdiği bir büyük harpte, kazanabilecek iken mağlup olmasını sağlayacaklar. İran bizim ittifakımızda kalacak olsa, bizim müttefikimiz gözükürken olmadık bir anda bize büyük bir ihanet sergilemesini sağlayacaklardı.
Ne yaptığım, ne yapmak istediğim, ittifakımızın diğer güçlü üyelerinin yaptıklarımdan neden rahatsızlık duymadığı, son yaptığım yayınlarla birlikte iyice anlaşılmıştır. Baştan uyarmıştım, herkes hazır olsun, büyük ve beklenmedik hadiseler yaşanacak. Hem Çin hem de İran parçalanacak. Kara paraları kesilen, çok sayıda ülkede malları boykot edilen, büyük iç karışıklıklar yaşayan Çin, sadece Doğu Türkistan'ı değil, başka bölgeleri de kaybedecektir. İran, Çin'den beter bir hale gelecektir. İran'ı ayakta tutan kara ve kanlı paralar kesilince İran, başka yerlere müdahale etmeyi, destek vermeyi geçelim, kendi varlığını koruyamaz hale gelecektir. Bu da hiç tartışmasız, İran'ın parçalanması ile sonuçlanacaktır. İran parçalanırken muhtemelen ABD de İran'a askeri müdahale yapan ve yeni şartları belirlemek isteyen taraflardan biri olacaktır.
Hamaney Hristiyan Acemlerden... İslamla bir bağı yok. Şiilik ile de yok.
Eskiden beri İngilizlere çalışıyor. Halen bir İngiliz casusu.
Aracılar üzerinden Tahran'daki İngiltere Büyük Elçisi ile paslaşıyor. Talimatlar İngiliz elçi üzerinden Hamaney'e iletiliyor. İngiliz gözükseler de Tahran'a çoğunlukla Yahudi ve Ankebut Ağı'nın mensubu olan elçiler gönderiliyor.
İngilizler ve Ankebut Ağı'ndaki diğer ülkeler, İran içindeki Hamaney gibi hainleri, İran halkını ve İran devlet politikalarını mümkün olabildiğince yönlendirmek için kullanıyor. Böyle hainlerin, kritik anlar gelene kadar renk vermemesini istiyorlar. Bu nedenle, onları zorlayacak taleplerde bulunmaktan kaçınıyorlar. Bir gün şartlar müsait olduğunda İran'daki böyle büyükbaş hainleri kullanarak İran'ı mahvedecekler. İran'ı bölecekler ya da girdiği bir büyük harpte, kazanabilecek iken mağlup olmasını sağlayacaklar. İran bizim ittifakımızda kalacak olsa, bizim müttefikimiz gözükürken olmadık bir anda bize büyük bir ihanet sergilemesini sağlayacaklardı.
Ne yaptığım, ne yapmak istediğim, ittifakımızın diğer güçlü üyelerinin yaptıklarımdan neden rahatsızlık duymadığı, son yaptığım yayınlarla birlikte iyice anlaşılmıştır. Baştan uyarmıştım, herkes hazır olsun, büyük ve beklenmedik hadiseler yaşanacak. Hem Çin hem de İran parçalanacak. Kara paraları kesilen, çok sayıda ülkede malları boykot edilen, büyük iç karışıklıklar yaşayan Çin, sadece Doğu Türkistan'ı değil, başka bölgeleri de kaybedecektir. İran, Çin'den beter bir hale gelecektir. İran'ı ayakta tutan kara ve kanlı paralar kesilince İran, başka yerlere müdahale etmeyi, destek vermeyi geçelim, kendi varlığını koruyamaz hale gelecektir. Bu da hiç tartışmasız, İran'ın parçalanması ile sonuçlanacaktır. İran parçalanırken muhtemelen ABD de İran'a askeri müdahale yapan ve yeni şartları belirlemek isteyen taraflardan biri olacaktır.
Türkiye'de faaliyet gösteren Çinli firmaların bütün açıklarını, sırlarını ve yasadışı işlerini meydana sereceğim.
Çok kısa süre içinde Türkiye, Çinli firmalar için adeta bir cehenneme dönecek. Meydana çıkan sarsıcı gerçeklerden sonra dünyadaki diğer ülkeler de kendi ülkelerindeki Çinli firmalara operasyonlar yapacaklardır.
Çok kısa süre içinde Türkiye, Çinli firmalar için adeta bir cehenneme dönecek. Meydana çıkan sarsıcı gerçeklerden sonra dünyadaki diğer ülkeler de kendi ülkelerindeki Çinli firmalara operasyonlar yapacaklardır.
Huawei cep telefonları ve baz istasyonları, uluslar arası çapta devasa bir istihbarat sisteminin parçaları...
Çin'de bu iş için özel olarak kurulmuş olan istihbarat merkezleri, Huawei model cep telefonlarının hepsinin ön ve arka kameralarına, mikrofonlarına, ekran görüntülerine ve içinde kayıtlı her türlü bilgiye ulaşabiliyor. Çinlilerin bu sahadaki mücadelesi de çılgınlık seviyesinde. Pervasızlar, utanmazlar, ahlaksız ve kural tanımazlar. CIA ve MOSSAD bile bunların yanında çömez ve ahlaklı kalıyor.
Daha beteri de var. Huawei'nin baz istasyonu şebekelerinden hangi veriler/görüşmeler geçiyorsa, hepsini Çin'deki merkezler dinleyebiliyor. Yani telefon cihazları haricinde, şebeke üzerinden de dinleme, izleme yapıyorlar.
Dahası da var. 5G sisteminin insan sağlığı için çok çok zararlı olduğunu ve ayrıca 5G'nin insanların topluca zihin kontrolüne alınması için kullanılabileceğini, vahim bir tehlike olduğunu, çok çok zararlı ve yıkıcı bir silaha dönüştürülebileceğini biliyorrlar. Hiç rahatsız değiller, aksine bunu istiyorlar. Bunun üzerine insanlık dışı planlar yapıyorlar.
Çin'de bu iş için özel olarak kurulmuş olan istihbarat merkezleri, Huawei model cep telefonlarının hepsinin ön ve arka kameralarına, mikrofonlarına, ekran görüntülerine ve içinde kayıtlı her türlü bilgiye ulaşabiliyor. Çinlilerin bu sahadaki mücadelesi de çılgınlık seviyesinde. Pervasızlar, utanmazlar, ahlaksız ve kural tanımazlar. CIA ve MOSSAD bile bunların yanında çömez ve ahlaklı kalıyor.
Daha beteri de var. Huawei'nin baz istasyonu şebekelerinden hangi veriler/görüşmeler geçiyorsa, hepsini Çin'deki merkezler dinleyebiliyor. Yani telefon cihazları haricinde, şebeke üzerinden de dinleme, izleme yapıyorlar.
Dahası da var. 5G sisteminin insan sağlığı için çok çok zararlı olduğunu ve ayrıca 5G'nin insanların topluca zihin kontrolüne alınması için kullanılabileceğini, vahim bir tehlike olduğunu, çok çok zararlı ve yıkıcı bir silaha dönüştürülebileceğini biliyorrlar. Hiç rahatsız değiller, aksine bunu istiyorlar. Bunun üzerine insanlık dışı planlar yapıyorlar.
'Çin, Uygur toplama kamplarında Türk vatandaşlarını da tutuyor'
Uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanan Çin'deki Uygur toplama kamplarında Türkiye vatandaşlarının da olduğu iddia ediliyor. Euronews daha önce TBMM ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yakınlarına ulaşmaya çalışan ailelerle görüştü. Yakınları Çin'e gitikten sonra kendilerinden bir daha haber alamayan aileler Türk yetkililerden cevap bekliyor.
Yabancı basında, çok sayıda Türk vatandaşının 2 yılı aşkın süredir Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içinde kaybolduğu, hatta Uygur toplama kamplarında tutulduğu haberleri gündeme geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, TBMM’de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na hitaben konuyla ilgili yazılı soru önergesi verdi.
Bu hususta devletimizin Çin'e karşı sert tavırlar alması ve Çin'in bu derece ayardan çıkmış, vahşileşmiş yüzünü dünyaya da duyurması gerekiyor. Çin, bütün dünya devletlerinin birden baskısı altında kalmayı çoktan hak ediyor. Çin'de yaşanan diktatörlük, hukuksuzluk, insan hakları ihlalleri, cinayetler ve katliamlar o kadar ileri derecede ki bir an önce Çin'e demokrasi, insan hakları götürmek ve Çin halkını da bu diktatörlerden kurtarmak için çok sayıda devletin dahil olduğu bir askeri koalisyon kurulmalı.
Uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanan Çin'deki Uygur toplama kamplarında Türkiye vatandaşlarının da olduğu iddia ediliyor. Euronews daha önce TBMM ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yakınlarına ulaşmaya çalışan ailelerle görüştü. Yakınları Çin'e gitikten sonra kendilerinden bir daha haber alamayan aileler Türk yetkililerden cevap bekliyor.
Yabancı basında, çok sayıda Türk vatandaşının 2 yılı aşkın süredir Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içinde kaybolduğu, hatta Uygur toplama kamplarında tutulduğu haberleri gündeme geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, TBMM’de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na hitaben konuyla ilgili yazılı soru önergesi verdi.
Bu hususta devletimizin Çin'e karşı sert tavırlar alması ve Çin'in bu derece ayardan çıkmış, vahşileşmiş yüzünü dünyaya da duyurması gerekiyor. Çin, bütün dünya devletlerinin birden baskısı altında kalmayı çoktan hak ediyor. Çin'de yaşanan diktatörlük, hukuksuzluk, insan hakları ihlalleri, cinayetler ve katliamlar o kadar ileri derecede ki bir an önce Çin'e demokrasi, insan hakları götürmek ve Çin halkını da bu diktatörlerden kurtarmak için çok sayıda devletin dahil olduğu bir askeri koalisyon kurulmalı.
Tarihin incilerini yüreğinde bil oğul,
Çakalları bu dünyadan sil oğul,
Karpuz gibi boydan boya dil oğul,
Batıl yola duvar olup dikil oğul.
Fakirleri merhametle sez oğul,
Zulmedeni ayağınla ez oğul,
Büyü sen, yücelesin tez oğul,
Sarp dağların yamacında gez oğul.
Haram lokma yemeyesin sen oğul,
Şüpheliden koruyasın ten oğul,
Kurtulamaz kul hakkını yiyen, oğul
Anlayasın bu sendeki ben, oğul.
Çakalları bu dünyadan sil oğul,
Karpuz gibi boydan boya dil oğul,
Batıl yola duvar olup dikil oğul.
Fakirleri merhametle sez oğul,
Zulmedeni ayağınla ez oğul,
Büyü sen, yücelesin tez oğul,
Sarp dağların yamacında gez oğul.
Haram lokma yemeyesin sen oğul,
Şüpheliden koruyasın ten oğul,
Kurtulamaz kul hakkını yiyen, oğul
Anlayasın bu sendeki ben, oğul.
Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’ın Hoten şehrine bağlı Keriye Iydgâh Camii 1237’de inşa edilmişti. 2018’in başında, Çin Komünist Partisi tarafından yıktırıldı.
Doğu Türkistan üzerine araştırmalar yapan Shawn Zhang’ın uydu görüntülerine dayanarak bildirdiğine göre camiyi yıkma kararı alan işgalci Çin yönetimi, 2017 yılında camiyi güya “Ulusal Kültür Mirası Koruması” altına almıştı.
Bir grup insan şeytanından oluşan Çin yönetimi, Doğu Türkistan genelinde mimari açıdan da sistematik bir asimilasyon ve kültür soykırımı süreci yürütüyor. Bu noktada özellikle Kaşgar gibi kültürel şehirlerdeki Uygur-Türk dokusu yıkılarak şehirlere Çinli bir görünüm verilmesi amaçlanıyor.
Doğu Türkistan üzerine araştırmalar yapan Shawn Zhang’ın uydu görüntülerine dayanarak bildirdiğine göre camiyi yıkma kararı alan işgalci Çin yönetimi, 2017 yılında camiyi güya “Ulusal Kültür Mirası Koruması” altına almıştı.
Bir grup insan şeytanından oluşan Çin yönetimi, Doğu Türkistan genelinde mimari açıdan da sistematik bir asimilasyon ve kültür soykırımı süreci yürütüyor. Bu noktada özellikle Kaşgar gibi kültürel şehirlerdeki Uygur-Türk dokusu yıkılarak şehirlere Çinli bir görünüm verilmesi amaçlanıyor.
Çin'in yalanlarını CNN de ortaya çıkarttı.
Uluslararası medya kuruluşlarından Doğu Türkistan’a giden gazeteciler Çok önemli bilgileri ve bazı görüntüleri dünya kamuoyuna paylaşmasına rağmen, Pekin Doğu Türkistan’da son 2 yıldır genişleyerek çoğalan sözde meslek edindirme merkezi olarak nitelendirdiği Toplama Kamplarında milyonlarca Müslüman Türkü gözaltına aldığı yönündeki suçlamaları reddediyor.
Ancak geçtiğimiz hafta Doğu Türkistan’a giderek araştırma yapan CNN muhabiri Matt Rivers bölgede gördüklerini ve temasa geçtiği mağdurları her adımda karşısına konulan engelleri peşine takılan Çinli polisleri tek tek görüntüleyerek bölgede nelerin yaşanmakta olduğunu gün yüzüne çıkarıyor.
Uluslararası medya kuruluşlarından Doğu Türkistan’a giden gazeteciler Çok önemli bilgileri ve bazı görüntüleri dünya kamuoyuna paylaşmasına rağmen, Pekin Doğu Türkistan’da son 2 yıldır genişleyerek çoğalan sözde meslek edindirme merkezi olarak nitelendirdiği Toplama Kamplarında milyonlarca Müslüman Türkü gözaltına aldığı yönündeki suçlamaları reddediyor.
Ancak geçtiğimiz hafta Doğu Türkistan’a giderek araştırma yapan CNN muhabiri Matt Rivers bölgede gördüklerini ve temasa geçtiği mağdurları her adımda karşısına konulan engelleri peşine takılan Çinli polisleri tek tek görüntüleyerek bölgede nelerin yaşanmakta olduğunu gün yüzüne çıkarıyor.
77 Müslüman Uygur kızı, gayr-i Müslim Çinli erkerklerle zorla evlendirildi.
Doğu Türkistan'ı işgal altında tutan Çin, milyonlarca Uygur ve Kazak Türk/Müslüman erkeği, meslek edindirma kursları ya da toplama kampı da denilen hapishanelere kapattıı.
Mahremsiz, sahipsiz kalan Türk kızları ise zorlama, baskı, tehdit hatta şantaj ile Çinli erkeklerle zorla evlendiriliyor.
Doğu Türkistan'ı işgal altında tutan Çin, milyonlarca Uygur ve Kazak Türk/Müslüman erkeği, meslek edindirma kursları ya da toplama kampı da denilen hapishanelere kapattıı.
Mahremsiz, sahipsiz kalan Türk kızları ise zorlama, baskı, tehdit hatta şantaj ile Çinli erkeklerle zorla evlendiriliyor.
Çin ulusal Weichat gazetesi Hoten haberinde Doğu Türkistan'ın Hoten ili Guma ilçesindeki Müslüman Uygur Türklerinden 77 genç kızın Çinli erkeklerle komünist hükumetin organize ettiği toplu düğün töreninde evlendirildiğini yazdı.
Doğu Türkistan’daki Türklerin, kendi milletinden olanlarla evlenmesine izin vermeyen Çin komünist yönetimi, uzun zamandır Çinlileri bölgedeki Türkler ile evlenmeye teşvik ederken, bir yandan da Uygur Türklerini de Çinlilerle evlenmeye zorluyor.
Toplu düğün töreniyle Çinli erkeklerle zorla evlendirilen 77 kızın düğün hediyesi olarak hükumet tarafından araba, konut ve para desteği yapıldığı da iddia ediliyor.
Doğu Türkistan’daki Türklerin, kendi milletinden olanlarla evlenmesine izin vermeyen Çin komünist yönetimi, uzun zamandır Çinlileri bölgedeki Türkler ile evlenmeye teşvik ederken, bir yandan da Uygur Türklerini de Çinlilerle evlenmeye zorluyor.
Toplu düğün töreniyle Çinli erkeklerle zorla evlendirilen 77 kızın düğün hediyesi olarak hükumet tarafından araba, konut ve para desteği yapıldığı da iddia ediliyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Sizce, bu genç kız düğün merasiminde mi yoksa cenaze merasiminde mi?
Korkudan titremek üzere... Kanı çekilmiş gibi ...
Korkudan titremek üzere... Kanı çekilmiş gibi ...