ABD, Kuzey Kore'nin kargo gemisine el koydu
ABD yönetimi, Kuzey Kore'nin kömür taşıyan bir kargo gemisine "uluslararası yaptırımları deldiği" gerekçesiyle el konduğunu açıkladı.
ABD Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, kömür taşımak için kullanılan Kuzey Kore'ye ait kargo gemisi 'Wise Honest'ın ABD kara sularına yaklaşması üzerine gemiye el konduğu bildirildi.
ABD'nin ilk kez bir Kuzey Kore kargo gemisine el koyduğunu belirten yetkililer, geminin bakım ve ekipman ihtiyacının 'yanlışlıkla' Amerikan bankaları üzerinden dolarla yapıldığını belirtti.
İki ülke arasındaki gerginlik artarken Kuzey Kore'nin bugün kısa menzilli balistik bir füze denemesi yaptığı açıklanmış, aynı gün ABD Hava Kuvvetleri de kıtalararası balistik bir füze denemesi gerçekleştirmişti.
ABD yönetimi, Kuzey Kore'nin kömür taşıyan bir kargo gemisine "uluslararası yaptırımları deldiği" gerekçesiyle el konduğunu açıkladı.
ABD Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, kömür taşımak için kullanılan Kuzey Kore'ye ait kargo gemisi 'Wise Honest'ın ABD kara sularına yaklaşması üzerine gemiye el konduğu bildirildi.
ABD'nin ilk kez bir Kuzey Kore kargo gemisine el koyduğunu belirten yetkililer, geminin bakım ve ekipman ihtiyacının 'yanlışlıkla' Amerikan bankaları üzerinden dolarla yapıldığını belirtti.
İki ülke arasındaki gerginlik artarken Kuzey Kore'nin bugün kısa menzilli balistik bir füze denemesi yaptığı açıklanmış, aynı gün ABD Hava Kuvvetleri de kıtalararası balistik bir füze denemesi gerçekleştirmişti.
'İşte gizli yat görüşmesinin fotoğrafı' diyen Övür, Kılıçdaroğlu ile Abdullah Gül'ün gizli görüşmesine ait olduğunu iddia ettiği bir fotoğraf yayınladı.
Sabah yazarı Mahmut Övür, CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun özel bir yatta gizli görüşme gerçekleştirdiği iddiasını sürdürdü. Övür, Kılıçdaroğlu'na ait olduğunu ileri sürdüğü bir fotoğraf yayınladı.
Sabah yazarı Mahmut Övür, CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun özel bir yatta gizli görüşme gerçekleştirdiği iddiasını sürdürdü. Övür, Kılıçdaroğlu'na ait olduğunu ileri sürdüğü bir fotoğraf yayınladı.
Övür, birtakım iddialara da yer verdiği yazısında şu ifadeleri kullandı:
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Kalamış Marina'da bir yatta gizli buluşmasıyla ilgili soru işaretleri devam ediyor.
Yerel seçim sonrasının en hareketli günlerinde Ankara'dan İstanbul'a sadece bir saatliğine gelen Kılıçdaroğlu'nun Kalamış Marina'da bir yata gitmesi, geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan konusuydu. Konu doğal olarak Kılıçdaroğlu'nun eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le görüştüğü iddiasıyla daha da ilginç hale geldi ve tartışıldı.
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Kalamış Marina'da bir yatta gizli buluşmasıyla ilgili soru işaretleri devam ediyor.
Yerel seçim sonrasının en hareketli günlerinde Ankara'dan İstanbul'a sadece bir saatliğine gelen Kılıçdaroğlu'nun Kalamış Marina'da bir yata gitmesi, geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan konusuydu. Konu doğal olarak Kılıçdaroğlu'nun eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le görüştüğü iddiasıyla daha da ilginç hale geldi ve tartışıldı.
Kılıçdaroğlu ve CHP yöneticileri yata gidiş konusunda ısrarla susarken, Gül'ün Ofisi iddiayı yalanlamakla yetindi.
Oysa ortada CHP gibi cumhuriyeti kuran bir partinin genel başkanını bir saatliğine ayağına getiren biri veya birileri vardı ve görüşme ’sır’ gibi saklanmıştı.
Şu soru doğal olarak soruluyordu: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu neden gizli görüşme yaptı? Korumalarını bile dışarıda bırakarak kimi, kimleri veya neyi sakladı?
Türkiye'nin çok yönlü kuşatma altına alınmak istendiği bir süreçte, bu soruların cevabı elbette önemli, bu nedenle merak edildi ve ediliyor.
Bir önceki yazımda açıkça ve ısrarla şu soruyu sormuştum; ’Türkiye'nin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kimin yatına bindi?
Acaba bu yat eski Cumhurbaşkanı Gül'e yakınlığıyla bilinen bir işadamına ait olabilir mi?’
Oysa ortada CHP gibi cumhuriyeti kuran bir partinin genel başkanını bir saatliğine ayağına getiren biri veya birileri vardı ve görüşme ’sır’ gibi saklanmıştı.
Şu soru doğal olarak soruluyordu: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu neden gizli görüşme yaptı? Korumalarını bile dışarıda bırakarak kimi, kimleri veya neyi sakladı?
Türkiye'nin çok yönlü kuşatma altına alınmak istendiği bir süreçte, bu soruların cevabı elbette önemli, bu nedenle merak edildi ve ediliyor.
Bir önceki yazımda açıkça ve ısrarla şu soruyu sormuştum; ’Türkiye'nin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kimin yatına bindi?
Acaba bu yat eski Cumhurbaşkanı Gül'e yakınlığıyla bilinen bir işadamına ait olabilir mi?’
Yazıda belirttiğim gibi Gül'le özel görüşme ihtimalini yatın sahipleri daha da güçlendiriyor. Güçlendiriyor, çünkü yatın sahibi bir süre önce vefat eden ünlü işadamı Abdullah Tivnikli ailesi. Büyük olasılıkla oğlu işin başında ve bu ilişki onunla kurulmuş. Bırakın yatın içinde kimlerle gizli görüşme yaptığını, eski Cumhurbaşkanı Gül'e de yakınlığıyla bilinen Tivnikli ailesine ait Yannina isimli yatta CHP Genel Başkanı Kılıçardaroğlu'nun ne işi var?
Şimdi gelelim yatın görüntülerine...
Kılıçdaroğlu, o yata gidişini sadece kamuoyundan veya CHP yönetiminden değil korumalarından bile sır gibi sakladı, ama iletişim araçlarının geliştiği günümüzde vatandaştan saklayamadı. Vatandaş onun kimseye haber vermeden İstanbul Kalamış Marina'daki yata gidişini kare kare görüntüledi.
Bu fotoğraflar Kılıçdaroğlu'nun o yata gittiğinin somut kanıtı. Şimdi kamuoyuna o yata neden gittiğini açıklama sırası Kılıçdaroğlu'nda. Deniz polisine ya da İstanbul polisine haber vermeden, güvenliğini bile hiçe sayarak o yata neden gittiğini toplumu ikna edecek biçimde anlatmalı. Herhalde CHP Genel Başkanı, Ankara'dan İstanbul'a bir saatliğine sadece deniz havası almak için gelmedi. Cevabı merakla bekliyoruz.
Kılıçdaroğlu, o yata gidişini sadece kamuoyundan veya CHP yönetiminden değil korumalarından bile sır gibi sakladı, ama iletişim araçlarının geliştiği günümüzde vatandaştan saklayamadı. Vatandaş onun kimseye haber vermeden İstanbul Kalamış Marina'daki yata gidişini kare kare görüntüledi.
Bu fotoğraflar Kılıçdaroğlu'nun o yata gittiğinin somut kanıtı. Şimdi kamuoyuna o yata neden gittiğini açıklama sırası Kılıçdaroğlu'nda. Deniz polisine ya da İstanbul polisine haber vermeden, güvenliğini bile hiçe sayarak o yata neden gittiğini toplumu ikna edecek biçimde anlatmalı. Herhalde CHP Genel Başkanı, Ankara'dan İstanbul'a bir saatliğine sadece deniz havası almak için gelmedi. Cevabı merakla bekliyoruz.
Yat meselesiyle gündeme getirdiğimiz bu fotoğrafın arka planı bize, Türkiye'nin içinden geçtiği kuşatma ve siyasi hesaplaşma sürecinde neler döndüğünü de gösteriyor. Tablo bir anlamda kimin kiminle iş tuttuğu, siyaset mühendislikleriyle kimlerin bir araya getirildiği, şeffaf siyaset yerine neden kapı arkası görüşmeler yapıldığı sorularına da cevap niteliğinde.
15 Temmuz'da bu halkın destansı demokrasi direnişini ’kontrollü darbe’ diye küçümseyenlerle, görmezlikten gelenlerin ortaklığı doğrusu şaşırtmıyor ama rehavete de sürüklememeli."
15 Temmuz'da bu halkın destansı demokrasi direnişini ’kontrollü darbe’ diye küçümseyenlerle, görmezlikten gelenlerin ortaklığı doğrusu şaşırtmıyor ama rehavete de sürüklememeli."
Dikkat edin!
Hem Ramazan ayındayız hem de kardeş Suriye ordusu, Suriye'de son kalan sözde İslami terör örgütlerine büyük darbeler vuruyor. AKPKK'nin Afrin tiyatrosu ile korumaya almaya çalıştığı İdlib de teröristlerden temizleniyor.
Bu şartlar, CIA ve MOSSAD piyonları olan İslamcı münafıkların iştahını kabartıyor. Yine vicdanlara vurarak milyarlarca dolar vurgun vurmak istiyorlar. Bülent Yıldırım, MOSSAD'a çalışıyor. IHH'ya yapılan yardımlar ABD'ye ve İsrail'e akıyor.
Bunları senelerdir yazıyorum, susup duruyorlar. Hukuk yoluna bile gidemiyorlar. Giderlerse kendilerini ihbar etmiş olacaklarını biliyorlar.
Çok yakında, bunları kollayan ve bunlarla ortak vurgun vuran Tayyip ve AKPKK devrilecek ve bunlar da onlarla birlikte vatana ihanet, uluslar arası savaş suçları, uluslar arası terör suçları, insanlığa karşı işlenmiş suçlar başta olmak üzere onlarca maddeden yargılanıp asılacaklar.
Hem Ramazan ayındayız hem de kardeş Suriye ordusu, Suriye'de son kalan sözde İslami terör örgütlerine büyük darbeler vuruyor. AKPKK'nin Afrin tiyatrosu ile korumaya almaya çalıştığı İdlib de teröristlerden temizleniyor.
Bu şartlar, CIA ve MOSSAD piyonları olan İslamcı münafıkların iştahını kabartıyor. Yine vicdanlara vurarak milyarlarca dolar vurgun vurmak istiyorlar. Bülent Yıldırım, MOSSAD'a çalışıyor. IHH'ya yapılan yardımlar ABD'ye ve İsrail'e akıyor.
Bunları senelerdir yazıyorum, susup duruyorlar. Hukuk yoluna bile gidemiyorlar. Giderlerse kendilerini ihbar etmiş olacaklarını biliyorlar.
Çok yakında, bunları kollayan ve bunlarla ortak vurgun vuran Tayyip ve AKPKK devrilecek ve bunlar da onlarla birlikte vatana ihanet, uluslar arası savaş suçları, uluslar arası terör suçları, insanlığa karşı işlenmiş suçlar başta olmak üzere onlarca maddeden yargılanıp asılacaklar.
Fatih'te defineciler 500 yıllık camide kazılmadık yer bırakmadı
Defineciler, İstanbul Fatih'te bulunan 500 yıllık Kürkçübaşı Ahmet Şemsettin Camii'nde kazılmadık yer bırakmadı. Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü ile yüklenici firma arasındaki anlaşmazlıktan dolayı restorasyonu yarıda kaldığı iddia edilen caminin, gündüzleri kağıt toplayıcıları, geceleri tinerciler tarafından da kullanıldığını belirten semt sakinleri durumdan rahatsız.
Kanuni Sultan Süleyman'ın Kürkçübaşısı Ahmet Şemsettin tarafından 1511 yılında yaptırılan Kürkçübaşı Ahmet Şemsettin Cami, yapıldığı tarihten 2016'ya kadar ibadethane olarak hizmet verdi.
2016 yılında Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları kapsamında yalnızca caminin duvarlarında güçlendirme yapılabildi. Daha sonra müteahhit firma ile yaşanan anlaşmazlık sonucunda çalışmaların yarıda kaldığı, vakıflar ile söz konusu firmanın mahkemelik olması üzerine de restorasyon sürecinin uzadığı iddia edildi.
Defineciler, İstanbul Fatih'te bulunan 500 yıllık Kürkçübaşı Ahmet Şemsettin Camii'nde kazılmadık yer bırakmadı. Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü ile yüklenici firma arasındaki anlaşmazlıktan dolayı restorasyonu yarıda kaldığı iddia edilen caminin, gündüzleri kağıt toplayıcıları, geceleri tinerciler tarafından da kullanıldığını belirten semt sakinleri durumdan rahatsız.
Kanuni Sultan Süleyman'ın Kürkçübaşısı Ahmet Şemsettin tarafından 1511 yılında yaptırılan Kürkçübaşı Ahmet Şemsettin Cami, yapıldığı tarihten 2016'ya kadar ibadethane olarak hizmet verdi.
2016 yılında Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları kapsamında yalnızca caminin duvarlarında güçlendirme yapılabildi. Daha sonra müteahhit firma ile yaşanan anlaşmazlık sonucunda çalışmaların yarıda kaldığı, vakıflar ile söz konusu firmanın mahkemelik olması üzerine de restorasyon sürecinin uzadığı iddia edildi.
Çin: Amerika’nın İran aleyhindeki ambargolarına karşıyız
Çin Ticaret Bakanlığı sözcüsü Gao Geng, ülkesinin Amerika’nın İran aleyhine uyguladığı tek taraflı ambargolara karşı olduğunu ve ambargoların bölgeyi istikrarsızlaştırdığını düşündüğünü söyledi.
Feng yaptığı açıklamada, ‘’Amerika’nın İran aleyhine uyguladığı tek taraflı ambargolar özellikle petrol ambargosu enerji piyasasında istikrarsızlık ve petrol fiyatların artma sebebidir. ‘’ dedi.
İran ve Çin’in önemli ticari ortaklar olduğunu ifade eden Feng, Çin’in uluslararası kurallar çerçevesinde kendi şirketlerinin İran ile irtibatını savunduğunu söyledi.
Feng, iki ülke ticari ilişkilerinin artmakta olduğunu belirtti. Çin Dışişleri Bakanlığı da defalarca ülkesinin Amerika’nın tek taraflı ambargolarına karşı olduğunu bildirmişti.
Çin Ticaret Bakanlığı sözcüsü Gao Geng, ülkesinin Amerika’nın İran aleyhine uyguladığı tek taraflı ambargolara karşı olduğunu ve ambargoların bölgeyi istikrarsızlaştırdığını düşündüğünü söyledi.
Feng yaptığı açıklamada, ‘’Amerika’nın İran aleyhine uyguladığı tek taraflı ambargolar özellikle petrol ambargosu enerji piyasasında istikrarsızlık ve petrol fiyatların artma sebebidir. ‘’ dedi.
İran ve Çin’in önemli ticari ortaklar olduğunu ifade eden Feng, Çin’in uluslararası kurallar çerçevesinde kendi şirketlerinin İran ile irtibatını savunduğunu söyledi.
Feng, iki ülke ticari ilişkilerinin artmakta olduğunu belirtti. Çin Dışişleri Bakanlığı da defalarca ülkesinin Amerika’nın tek taraflı ambargolarına karşı olduğunu bildirmişti.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Mehmet Şevket Eygi de MİT personeli...
Münafık Kadir Mısıroğlu'nun, 15.12.2018 tarihli Cumartesi sohbetinden kayıt edilmiş bir kesiti izliyorsunuz.
Detayları videonun altında paylaşacağım.
Münafık Kadir Mısıroğlu'nun, 15.12.2018 tarihli Cumartesi sohbetinden kayıt edilmiş bir kesiti izliyorsunuz.
Detayları videonun altında paylaşacağım.
Ben size Mehmet Şevket Eygi'nin gerçek yüzünü de anlatayım.
Bir müddet daha anlatmayacaktım ama az önce düşündüm, onun da yaşı çok ileri, öte tarafa geçmeden önce bu yazdıklarım yüzüne çarpılsın, karşılık verebiliyorsa, versin.
Ben yazayım, zaten buraları senelerdir takip eden Eygi'ye bir de siz yazdıklarımı aktarın ve kendisine sorun. Yazdıklarımı yalanlarsa, benimle bir telefon görüşmesi yapmasını isteyin. Saniyesini bile kesmeden paylaşalım ve tarihe not düşülmüş olsun. Gerçek yüzü de iyice gözler önüne serilsin.
Bir müddet daha anlatmayacaktım ama az önce düşündüm, onun da yaşı çok ileri, öte tarafa geçmeden önce bu yazdıklarım yüzüne çarpılsın, karşılık verebiliyorsa, versin.
Ben yazayım, zaten buraları senelerdir takip eden Eygi'ye bir de siz yazdıklarımı aktarın ve kendisine sorun. Yazdıklarımı yalanlarsa, benimle bir telefon görüşmesi yapmasını isteyin. Saniyesini bile kesmeden paylaşalım ve tarihe not düşülmüş olsun. Gerçek yüzü de iyice gözler önüne serilsin.