Gaz tüpü patlamasının ardından Podolsk'un Lvovskaya tren istasyonunda büyük bir yangın çıktı

800 metrekarelik alan yandı. İtfaiyeciler yoğun alevlerle mücadele ediyor. Acil servis ekipleri çevre bölgeleri tahliye ediyor. Yangın büyüyor.

📎 S.a hocam.

Ses kayıtlarının iki parçasını da dinledim.

Geçen sene anlatmıştım. Almanya'da bu cemaatin kurucu üyelerinden Mustafa Necdet Demirgülle. Geçen sene, cemaatin Almanya'da kuruluşunun 50. senei deviryes için, cemaatin merkezi olan Köln kentindeki, yine cemaata ait olan Hahnenburg Villası'nda kutlama düzenlenmişti. Bu kutlamaya Steinmeier'i özel misafir olarak davet etmişlerdi ve iştirak da etmişti (fotoda cemaatin başkanı Ali Yılmaz ve Steinmeir).

Olayın çarpıcı tarafı şu. Bu kutlama münasebeti ile yemek de ikram ediliyor ve bunu resmi yollardan yapmak zorundalar. O çok dindar, çok ehli sünnet olan sözde cemaat, başka şirket yokmuş gibi, gayrı islami hayat tarzı olan ve bu durumu gizili olmayan Merve Hale Demirgülle'nin şirketine veriliyor. Yani Mustafa Necdet Demirgülle'nin torunu.

Bir kaç çarpıcı kısım daha ekleyeyim. 22.11.2020'de o sapkın Adnan Oktar'ın müridi olan pislik Acun Ilıcalı'nın TV8 int kanalında Merve'nin haberi yapılıyor. Video'yu ekledim.

Dahası da var. Şirket 2012'de kurulmuş ve sanki diğer benzeri şirketlere nazaran daha üstün bir ürün ve hizmet veriyormuş gibi öyle şişirmişler ki, günümüzde iş almadığı şirket yok. Devlet kurumlarından, Apple, Louis Vuitton, L'oréal, Deutsche Telekom (Almanya'nın Turkcell'i), Ford, dyson ve ProSieben'den (Almanya'nın Star TV'si) iş alıyor.

Sorsak, o Köln'deki Hahnenburg Villası'da tekamül için kullanılıyor. Orada belki de 20 ya da 30 talebe tekamül görüyordur, onlar da yine kendi aralarından, seçme, Çingene. O villa'nın değeri nereden baksak, en az bir kaç milyon euro.

📎 Selamün aleyküm hocam. Hayırlı günler. Ses kaydınızı dinledim. Yıldırım soyismi geçinçe, üniversite öğrencisiyken derlere giren birisi aklima geldi. Bayburt üniverstesi fen bilgisi öğretmenligi okuyordum. 1. sınıfta inkılap tarihine giriyordu. Adı " yıldıray yıldırım ". dersin adı inkılap tarihiydi ama hep islami konulara girip dolaylı yoldan islama laf söylüyordu. Bnde kurs talebesiydim ve durumu farkediyordum. içimdende müdahale etmek geliyordu çok rahatsız oluyordum. Bi taraftanda yaşım küçüktü sınıf ortamı da kalabalıktı çekiniyordum.
Bi gün yine ders esnasında dediki " hanefilik şia kökenlidir". bunu duyunca dayanamadım " yok öyle bişey "dedim. sınıfta bi sessizlik oldu ve herkes bana baktı. Yıldırayda kim onu söyleyen dedi, sonra göz göze geldik. Bn gözlerimi diktim buna baktım hiç kaçırmadım. Sonra ara verdi normalde blok ders yapardı. Aradan geldi yalandan beni arıyor gibi yaptı kimdi o itiraz eden diye bakındı. sonra yine göz teması kurduk bana dediki " teşekkür ederim". hiç tepki vermedim. tekrar teşekkür ederim dedi. Ben bi hinlik olduğunu sezdik hiç gevşemedim ciddiyetimi de bozmadım. sonra devam etti " sen itiraz edince kitaplara baktım bilgimi tazeledim, hanefilik şia kökenlidir" dedi derse devam etti.

Sonraki hafta bunun dersinde kürsünün önüne oturdum. Normalde sınıfın sağ ortasındaydım ve tek oturuyordum. Bu yine başladı derse , cumhuriyet tarihi anlatması gerekirken osmanlıya girdi oradan islama vurmaya başladı yine. Ama taktik yapıyor kendince, biraz över gibi yapıyor sonra gömüyor. sonra bn yine karşılık verdim ve tartışma başladı.
o zmnlarda dershane krizi dedikleri olaylar vardı. Süfyan fetöcülere haşhaşi demişti.
bnde 17 yaşımdayım ama bıyık bırakmısım yüzümden halimden zaten talebe olduğum anlaşılıyor. bana fetöcü muamelesi yaptı.. Bnm onların ikisiylede alakam yok dedim.. sonra yarım saat kadar tartıştık. bağırarak değil ama yüksek sesli. hiç çekinmedim ne dediyse verdim ağzının payını. en son sahneyi söyliyim hocam. be. yerimde ayaktayım. o kitaplarıni almış sınıfın ortasına gelmiş. ben elimi de kaldırarak cevaplar veriyorum. bunun rengi atmış ve konuşurken dudakları titriyordu. bi dahada girmedim onun dersine. sonra başka mevzular oldu kursta bişeyler üstüste geldi. bıraktım okulu.