Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.7K photos
25.8K videos
370 files
7.58K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
Moskova yakınlarındaki bir depoda yangın Moskova yakınlarındaki Aparinki köyünde bulunan Rusya'nın en büyük yatak depolarından birinin çatısı kısmen çöktü. Olay yerine yaklaşık 65 kişilik itfaiye intikal ederek söndürme çalışmaları yürütüyor.
👆👆 Rusya'da sıradan bir gün...

Şu Rusya'da yanan askeri ve sivil tesislerin, araçların, cihazların, kurumların listesini tutan olmadı mı?

Tutan olduysa bir paylaşsın da dünyadan o yayını görenlerin ağızları şaşkınlıktan açık kalsın.
Nike'ın üst yöneticisi John Donahoe istifa edeceğini açıkladı.
Akademi Dergisi
Voice message
Ünlü araba uzmanından Akademi Dergisi söylemi: “Elektrikli araçlar çöp!”

The Grand Tour’un son bölümünde, ünlü araba uzmanı Jeremy Clarkson, elektrikli araçlar hakkındaki beklenmeyen görüşlerini izleyicilerle paylaştı.

Araba dünyasının en popüler ve tartışmalı isimlerinden Jeremy Clarkson, elektrikli araçlar hakkında yaptığı son açıklamalarla yine gündeme oturdu. The Grand Tour programının son özel bölümünde Clarkson, elektrikli araçlara karşı duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi ve bu araçları adeta ‘çöp’ olarak nitelendirdi.

Clarkson, “Elektrikli araçlardan nefret ediyorum. Onlar adeta beyaz eşya gibi.” diyerek, bu araçların araba tutkunları için hiç de çekici olmadığını savundu. Ünlü sunucu, klasik içten yanmalı motorlu araçların karakteristik motor sesine olan sevgisini dile getirerek, “Bu, genç neslin büyürken duymayacağı bir ses.” şeklinde yorumda bulundu.
Alak suresinde, bu güne kadar bize anlatılanlardan çok farklı manalar var.
Anlatılması gereken kamyon yüküyle şey var ama hiç vaktim yok. Araya başka mühim işler de girdi. Araştıracaklar için, bulduğum kısa boşluklarda kısa kısa izahlar yapacağım.
Akademi Dergisi
Anlatılması gereken kamyon yüküyle şey var ama hiç vaktim yok. Araya başka mühim işler de girdi. Araştıracaklar için, bulduğum kısa boşluklarda kısa kısa izahlar yapacağım.
Surede "namaz kılan" kişiden bahsedilmiyor. Allah yolunda her şeyi ile mücadele eden ve insanları kurtuluşa çağıran bir kişiden yani Mehdi'den bahsediliyor.

Salat ve salavat da dahil olmak üzere, çok sayıda dini tabire eksik veya yanlış manalar verildiği olmuş. Bunlar artık doğru şekliyle anlaşılmalı.
Sadece şu kadarcık değerlendirme cümlelerinde bile birkaç vahim hata var.

Söz konusu olan namaz değil, Allah yolunda üstün bir cihad... Allah için dik duruş ve bütün dünyayı karşısına almak, Allah'a güvenerek dünyaya rest çekmek.

Peygamberimizin bu gibi surelerin bu gibi ayetlerini tefsir etmediğinin ilmi delillerine de denk gelmiş oldum. Buna hiç şaşırmadım. Çünkü peygamberimiz bunları tefsir etseydi, etrafındaki insanlardan birkaç kişi hariç, diğerleri anlamayacaklar hatta itiraz bile edeceklerdi.

Bize anlatılanların aksine olarak, peygamberimizin etrafında çok çok az sayıda gerçek sahabi vardı. Onların da birkaç hariç, geriye kalanlarının seviyesi çok sığ idi. Peygamberimiz dünya hayatı tamamlanana kadar hep ağır sıkıntıların, sorunların içinde yaşamak zorunda kaldı.

Hep Mehdi devriyle Allah onu teselli etti.

Zaten konu ettiğimiz Müddessir ve Alak surelerinde dahi dolaylı olarak bu teselli var. Çünkü Mehdi'nin mücadelesi konu edilmiş bu surelerde...
"İkra" sadece "oku" manasına gelmiyor

Zaten sadece "oku" manası verildiğinde Alak suresi 1400 senedir anlaşılamadı.
Akademi Dergisi
"İkra" sadece "oku" manasına gelmiyor Zaten sadece "oku" manası verildiğinde Alak suresi 1400 senedir anlaşılamadı.
📎 İkrâ, “karae” fiilinin emir kipidir. Bu kelime İbranice ve Süryanicede de ‘kıryono’ şeklinde kullanılır. “İkri” kelimesi de adımla, oku anlamındadır. Dilciler ‘’ikrâ’’ kelimesinin hangi dilden diğe­rine geçmiş olduğu konusunda kesin bir kanaat sahibi değildir. Arapçada ilk olarak “karae” kelimesinden “el-kur” hayız kanının rahîmde toplanması ve dışarı atılması anlamında kullanılmıştır. Bu nedenle kelimenin temel mânası “toplamak” demektir. (Râzi) (Kurûin için Bkz. Bakara:228)
Akademi Dergisi
📎 İkrâ, “karae” fiilinin emir kipidir. Bu kelime İbranice ve Süryanicede de ‘kıryono’ şeklinde kullanılır. “İkri” kelimesi de adımla, oku anlamındadır. Dilciler ‘’ikrâ’’ kelimesinin hangi dilden diğe­rine geçmiş olduğu konusunda kesin bir kanaat sahibi değildir.…
📎Daha sonra kelime, istiare (ödünç alma) yoluyla "bir şeyleri biriktirip onu dağıtmak,başka yerlere nakletmek" anlamında kulla­nılmaya başlanmıştır. Aynı kelime, yukarıdakilere ek olarak "harfleri,kelimeleri, cümleleri ya da bilgileri bir araya getirip bir başkasına nakletme" ey­lemi için de kullanılmaktadır. Aynı kökten bir kelime olan“karye” evleri bir araya toplandığı için “köy, kasaba” gibi küçük yerleşim yerlerine isim olmuştur. Bu manalarından dolayı “karae” kelimesini "okumak"diye çevirmek yeterli olmaz. Çünkü Türkçede kullanılan "okumak"kelimesinin karşılığı, Arapçada tilâvet’tir. Bir de okuma olarak meallendirilen ‘’kıraat’’vardır. Kıraat, 'harflerin ve kelimelerin 'tertil' üzere bir­birlerine ulanması'demektir ki burada tilâvetteki takip ve duyurmadan ziyade akletme, kavrama süreci bu okumaya eşlik etmektedir. Görüldüğü üzere “ikrâ” kelimesinin temel anlamı tek bir kelimeyle ifade edilememektedir. Meal ve tefsirde ‘’ikrâ’’ kelimesine "oku" diye anlam verilmiş olsa bile içerdiği mâna ve okuyucudaki çağrışımı daha geniş olmalıdır. Bu sebeple ‘’ikrâ’’ kelimesini önce bilgilerin toplandığı sonra nakledildiği,aktarıldığı bir ‘’eğitim faaliyeti’’olarak anlamak daha doğru olacaktır.
Akademi Dergisi
📎Daha sonra kelime, istiare (ödünç alma) yoluyla "bir şeyleri biriktirip onu dağıtmak,başka yerlere nakletmek" anlamında kulla­nılmaya başlanmıştır. Aynı kelime, yukarıdakilere ek olarak "harfleri,kelimeleri, cümleleri ya da bilgileri bir araya getirip bir…
📎Alak, alâka’nın çoğuludur. Alâka, yapışıp ilişmek de­mektir. Bir yere yapışıp/alâka kurup beslendiğinden sülüğe de alak değil "alâka" denir. Aynı şekilde rahimdeki embriyoya da,anneye göbek kordonu ile bağlı olmasından dolayı “alâka” denmiştir. Askı ve askıda durmak miglak kelimesi ile anlatılır. Kurân’da sadece burada kelime “alak”olarak geçer. Geçtiği diğer 4 yerde hep alâka şeklinde yuvarlak “te” ile gelmiştir ki bağlam anne karnında asılı duran embriyo demektir. Âyetteki "alak" ile diğer âyetlerde geçen “alâka” kelimesinin aynı anlamda olduğunu düşünemeyiz, çünkü kelime burada çoğul-müzekker diğerlerinde ise tekil-müennes gelmiştir ve bağlamlar farklıdır. Okumak ve eğitimle insanın embriyodan yaratılmasının doğrudan bir bağlantısı yoktur. O zaman ‘’alak’’ bu bağlamda neyi ifade eder? Aluk, yavrusunu sevip ona bağlanan deveye denir. "Alak",manevî olarak, ilgi, muhabbet ve sevgi mânasında bağlı; ancak bu bağ ve ünsiyetle beslenerek insan olabilen gibi bir manaya ulaşılabilir. Rahimdeki embriyonun/bebeğin ölmemesi ve beslenmek için nasıl ki göbek kordonuna ihtiyacı varsa, insanlığın da büyümesi için öğrenmeye, bilgilenmeye, vahye ihtiyacı vardır. Allah, beşeri topraktan insanı da sevgi ve alâkadan yaratmış, vahiyle rızıklandırmıştır. Bir bakıma beşer toprakla, insan ilgi ve sevgiyle yaşar.
📎 Müddessir, ‘tedessera’ fiilinden türemiştir. Alta alınan şey demektir. Buradaki mana kabuğuna çekilerek pasif kalmadır.
Müddessir suresinde geçen "sekar", Mehdi'den bahsedilen bir başka sure olan Kamer suresinde de geçiyor.

Mehdi'nin, metafizik kabiliyetleri ile, şeytanlaşmış haldeki milyarlarca insanı, onlar daha ölmeden ve dünya hayatları devam ediyor iken, diri diri ve gözün göremediği metafizik ateşle, duhanla yakacağı anlaşılıyor.

Zaten senelerdir anlatıyorum ki milyarlarca insanı öldürecek olan Dabbetül'l arz da Mehdi'den başka biri değil.

📎 Kamer suresi, ayet: 48- O gün yüz üstü ateşe sürüklenirler. Sekar’ın dokunuşunu tadın!

‘Sekar’ın kök anlamı “Sıcak beyne acı verdi.” demektir. Bu mana aklın sağlıklı çalışmasına da engeldir. ‘Sekar’ın dokunuşunu tadın!’ ifadesinden bunun dünyada başlayan bir algı bozukluğu olduğunu ifade ediyor olabilir. Zira cehennemin azâbı dokunup tadılan geçici bir şey değil, daimi bir mahrûmiyettir. El mucrimîne olarak tarif edilenler, suçu karakter hâline getirenlerdir. Suçluluk duygusu, vicdânî muhasebenin zamanla yok olmasına sebeptir. Zira maddî olanların yanında manevî olanların da bir ölçüsü ve yasası vardır.
Akademi Dergisi
Ünlü araba uzmanından Akademi Dergisi söylemi: “Elektrikli araçlar çöp!” The Grand Tour’un son bölümünde, ünlü araba uzmanı Jeremy Clarkson, elektrikli araçlar hakkındaki beklenmeyen görüşlerini izleyicilerle paylaştı. Araba dünyasının en popüler ve tartışmalı…
Ünlü araba uzmanı Jeremy Clarkson elektrikli araçların çöp olduğunu, elektrikli araçların pahalı, sürüşünün sıkıcı, uzun yolculuklar için işe yaramaz ve çevre için de pek iyi olmadıkları gerçeği ile gerekçelendiriyor.