Haberiniz olsun, bizim için, uzaktan uzağa pnömatik/hidrolik sistemleri patlatmak/bozmak kadar kolay bir şey yok.

Daha önce farklı zamanlarda birkaç kez yazdığım gibi, uzaktan uzağa maddenin kimyasını bozabiliriz. Su kütlesini bile bozar, içilmez hale getirebiliriz. Taşıyıcı bir kolonun demirlerini, çeliklerini ısıtır eritiriz. Bataryaları zaten senelerdir yakıyoruz, patlatıyoruz. Aslında bunu ilan da ettim defalarca... En çok da bataryalı arabalarda yakıyoruz, patlatıyoruz veya yanıp patlamadan bozuyoruz. Sivilleri çok sakındık, sakınıyoruz.

İstesek, bir orduyu öncelikli hedef olarak belirler, bütün elektronik cihazlarını bozarız. Pek çoğu da yanarak ve patlayarak bozulur.

"Orantısız bir güç" deyip durduğum şey bir manada bu zaten...

"Kara paranızın kara defteri bizde..."

Acı Hayat

Meslek öğretmeden önce ahlak öğretmek gerekiyor...

Aksi halde sorunlar, zararlar, ölümler, acılar, kavgalar bitmek bilmiyor.

Lübnan'da patlayan çağrı cihazlarından, cep telefonlarından, telsizlerden, radyolardan, dizüstü bilgisayarlardan ve güneş enerjisi cihazlarından geriye kalan parçalar, işini dürüstçe yapan laboratuvarlarda incelendi mi?

Bunlarda muhtelif patlayıcı türlerinden herhangi birinin kalıntılarına rastlandı mı?

Bütün dünya insanlığını sarsan ve endişelerin içine çeken böyle bir hadisede, konuyla onlarca ülke mecburen de ilgileniyorken, neden dürüst bilim adamları hala o kalıntıları/parçaları laboratuvarlarda incelemediler?

Lübnan'da sadece çağrı cihazları patlamış gibi ve çağrı cihazlarına da kesinlikle MOSSAD patlayıcı yerleştirmiş gibi delilsiz, mesnetsiz, yalan ve maksatlı haberler TR'de ve dünyanın diğer bütün ülkelerinde neden hala yapılıyor? Masonlar, Yahudiler, satanistler, kara paracılar, İslam dinini dahi alet ederek terör ve kara para işleri yapan gizli Ermeni/Çingene münafıklar daha fazla rezil olmasın ve zararlar yaşamasın diye mi? Bu mu gazetecilik, bu mu insanlık?

Oysa Lübnan'da bataryalı elektrikli arabaların bile patlayıp yandığı biliniyor.

Canlı yayınlarda, eş zamanlı olarak milyonlarca insana yalanlar anlatıyorlarken bunların kafaları patlasa, ne güzel olur. İçim biraz da olsa soğur...

Bundan sonra metafizik sinyal yayarken Mearic suresinin şu 15. ve 16. ayetlerini okuyalım mı:

15: Hayır. Hayır. O alev alev yanan ateştir;
كَلَّاۜ اِنَّهَا لَظٰىۙ
Kella, inneha leza.

16: Derileri kavurup soyan;
نَزَّاعَةً لِلشَّوٰىۚ
Nezzaaten liş şeva.

Rusya'da yaşanan o aşırı şiddetli mühimmat deposu patlamasını Ukrayna'nın veya herhangi bir terör örgütünün yaptığını kesin maddi/somut deliller ile ispat edebilen birileri oldu mu şu ana kadar?

Şu anda dünya üzerinde onlarca akıl almaz, izahı yapılamaz hadiseye topluca susulmakta olunduğunun veya inanılası olmayan açıklamalar yapılıp geçildiğinin herkes farkında mı?

Büyük peygamberlerin doğacakları süreçlerde ve/veya düşmanlarını kahredecekleri, yıkıp geçecekleri süreçlerde, dünya genelinde bu gibi izahı yapılamayan hadiseler yaşandığını herkes iyice biliyor mu?

Ya Mehdi'nin sahaya inişi, kendini ilan edişi sürecinde böyle hadiseler yaşanacağını bilenler var mı?

Nedir bu yaşanan? Ne oluyor, ne olacak? Ne kadar büyük bir şey yaşanacak?

Yaşananlara gerçekçi bakılmalı. Bu dünyada, İslam dinini alet ederek sınırsızca kara para işleri yapmakta olan münafık ve lanetli kişilerin binlercesini, tek kurşun bile sıkmadan öldürmeye teşebbüs eden bir kişi var.

Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, olamaz...

1453 yılında bir çağ kapanmadı ve yeni bir çağ açılmadı. Hepsi kandırmaydı. Asıl şimdilerde, binlerce yıldır devam eden bir karanlık çağ kapanıyor ve yeni bir çağ açılıyor. Bütün bu akıl almaz hadiseler bu sarsıcı gerçeği ilan ediyor. Güneş, evet güneş, battığı yerden, gerçek Kudüs'ten doğuyor.

İSTİHBARATÇILIĞINA TÜKÜREYİM ÜMİT ÖZDAĞ

Video, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan'ın karıştığı iddia edilen skandalları ve istihbarat eksikliklerini ele alıyor. Yayın, Türkiye'deki siyasi oyunlar ve medya üzerindeki baskılara odaklanarak, izleyicilere bağımsız gazeteciliği desteklemeleri çağrısında bulunuyor. Ayrıca, göçmen sorunu ve siyasi liderlerin gelecekteki seçimlerdeki rolleri hakkında yorumlar içeriyor.

[00:00](https://www.youtube.com/watch?v=YqTH7f4ef1g&t=0) Bugün önemli ve sıcak bir konumuz var, bazı kitapları kapatmak ve bazı kişileri tamamen deşifre etmek gerekiyor.- Bugün birkaç kişiyi deşifre edeceğim, heyecan dozu yüksek bir yayına hazır olun.
- YouTube, Türkiye'nin ve Erdoğan'ın baskısı nedeniyle kanalıma başvurdu, bu nedenle yayını beğenmeniz, paylaşmanız ve yorum yapmanız son derece önemli.
- Destekleriniz sayesinde Erdoğan'ın YouTube'a uyguladığı Algoritma engelini aşabiliriz ve bağımsız gazetecilik bağımsız yayın yapmaya devam edebilir.
- Bugünün konusu Ümit Özdağ ve Sinan Oğan'ın durumu, özellikle Ümit Özdağ'ın geçmişinden bilinmeyen olaylar anlatacağım.

[07:29](https://www.youtube.com/watch?v=YqTH7f4ef1g&t=449) Sinan Noa'nın stajyerlerinden biri olan bir kişi, nişanlısını şüphelenerek izlemek için çocuk güvenliği programını nişanlısının telefonuna yükler.- Stajyerin nişanlısı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde komando uzman çavuş olarak çalışan biri olan SB adlı kişinin kız arkadaşıdır.
- Stajyer, nişanlısının Türksam Sinan Oğan'ın düşünce kuruluşuna devam ettiğini fark eder ve şüphelenmeye başlar.
- Nişanlısının hareketlerinden şüphelenen stajyer, çocuk güvenliği programını nişanlısının telefonuna yükler ve onu izlemeye başlar.
- Stajyer, Hakkari'de görev yaparken, nişanlısını izlemeye devam eder.

[14:59](https://www.youtube.com/watch?v=YqTH7f4ef1g&t=899) Mahkemeye çıkan ve ilk duruşmada ifadelerini tekrarlayan kişi serbest bırakılır, serbest bırakılma nedeni ise dava savcısının dosyanın eşitlik ilkesine aykırı hazırlandığını belirtmesidir.- Savcı, Sinan Oğan'ın tezi ile ilgili kanıtların dosyada olduğunu belirtir ancak uzman çavuşun ifadesi hakkında hiçbir şey olmadığını söyler.
- Savcının Intercontinental otelden kayıtları istemesi gerektiğini belirtir.
- Mehmet Aykut Cihangir'in Sinan Ateş iddianamesini hazırlayan savcı olduğu ve iddianamede önemli detayların eksik olduğu vurgulanır.

[22:30](https://www.youtube.com/watch?v=YqTH7f4ef1g&t=1350) Sinan Oğan'ın mülklerine yaptığı yatırımlar hakkında detaylar ve Ümit Özdağ'ın Kemal Kılıçdaroğlu'na zarar verme göreviyle ilgili bilgiler veriliyor.- Sinan Oğan aldığı parayı hemen gayrimenkule yatırmış.
- Ümit Özdağ ise Kemal Kılıçdaroğlu'na zarar verme görevi almış.
- Ümit Özdağ, Kemal Kılıçdaroğlu ile protokol yaparak bu görevi yerine getirmiş.
- Ümit Özdağ, Sinan Oğan kadar para almış ve iş birliği kardeş payı haline gelmiş.

[29:58](https://www.youtube.com/watch?v=YqTH7f4ef1g&t=1798) Ümit Özdağ'ın, Ülker Grubu'ndan aldığı yüksek maaş ve çalışanlarına verdiği düşük maaşlar hakkında bilgi veriyor.- Ümit Özdağ, uzmanlara 1000 dolar maaş gösterip aslında 300 dolar vererek 700 doları cebine atıyor.
- Ülker Grubu, personelini kurulum için tek seferlik ödeme yaparken, her ay uzmanlara para ödüyor.
- Ümit Özdağ, 2023 seçimlerinde aldığı %5'lik hisseyi Tayyip Erdoğan'a sattı ve bu durumu sessizce kabul etti.
- Ümit Özdağ, Ata ittifakı adayı olmasına rağmen diğer liderlerin aksine Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekliyor.

[37:30](https://www.youtube.com/watch?v=YqTH7f4ef1g&t=2250) Ümit Özdağ, istihbaratçılara tepki gösteriyor ve Sinan Oğan ile ilgili eleştirilerde bulunuyor.- Ümit Özdağ, Sinan Oğan'ın Tayyip Erdoğan'a oy sattığını ve cinsel saldırı dosyasının olduğunu belirtiyor.
- Sinan Oğan'ın geçmişindeki olumsuzlukları görmeyen istihbaratçıları eleştiriyor.
- Ümit Özdağ, Sinan Oğan'ın geçmişini ve AK Parti hükümeti dönemlerindeki tavrını sorguluyor.

[45:02](https://www.youtube.com/watch?v=YqTH7f4ef1g&t=2702) Göçmen politikalarının olmaması, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en büyük sorunun göçmen sorunu olduğunu belirtiyor.- Göçmenlerin entegrasyon politikaları olmaması, toplumu olumsuz etkileyebilir.
- AKP, göçmen sorununu ulusal bir hayatta kalma sorunu olarak nitelendiriyor.
- Avrupa Birliği tarafından gönderilen fonlar mülteciler için Türkiye'ye aktarılıyor.
- Suriyeliler hastanelerde ücretsiz tedavi görüyor ve bu tedavi sosyal güvenlik kurumuna ödeniyor.

[52:33](https://www.youtube.com/watch?v=YqTH7f4ef1g&t=3153) Ümit Özdağ, Sedat Peker'in Tayyip Erdoğan ile anlaşarak sorununu çözdüğünü ve muhalefet lideri olmasının halk tarafından desteklendiğini belirtiyor.- Sedat Peker'in anlaşma yaparak sorununu çözüp muhalefet liderliğinden çekildiğini ifade ediyor.
- Türkiye'nin Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması kararını uygulamamasının Avrupa Konseyi'nden atılmasına neden olmayacağını düşünüyor.
- AK Parti'nin seçimlerle gitmeyeceğini ve seçim yoluyla iktidardan çıkmanın zor olduğunu belirtiyor.

👆👆Tarih: 2 Mayıs 2023

"Bunun (Sinan Oğan) gibiler umumhane kapılarında bekçi olurlar. İbnelerin barlarının kapılarında bekçi olurlar. Mafyaların içinde, hiç güvenilmeyen ve köpek çekilen kişiler olurlar. Tecavüzden ceza evinde yatan kişiler olurlar,"

"Şu demokratik cumhuriyet rejimi ne lanet bir şey... Arsızı, hırsızı, haini, dolandırcısı, cahili, katili, canisi, tecavüzcüsü bile seçiyor ve seçiliyor. Böyle lanet bir sistem bir de dünya genelinde tek meşru bir idare şekli gibi dayatılıyor."

"Sinan Oğan, şu her yanı pislik, rezillik, ihanet, yalan, sapıklık olan Muharrem İnce pisliğinden bile bin kere pislik bir kişi..."

Bir taraftan metafizik çatışmaların içindeyken, bir yandan da Müddessir suresi hakkında biraz kaynak karıştırdım. Henüz 10-15 dakika olmuştur. Lakin şu kadar kısa sürede anladıklarımı anlatmam 10-15 saati alır.

Bu güne kadar Müddesir suresinin mealini bile okumak veya dinlemek hiç nasip olmamıştı. Çok çok sarsıcı bir sure...

Müddessir kelimesine "Örtüye bürünen kişi" manası verilmiş. Daha surenin mealine bakarken, bu ifadede mecazi mana bulunduğunu anladım. Hemen devamında birkaç dakika kaynak karıştırınca, mananın mecazi olduğuna ve kastedilen kişinin Mehdi olduğuna emin oldum.

Müddessir suresi Türkçe manası

Az önce nasip oldu, ömrümde ilk defa Alak suresinin tamamının mealini okudum.

Hiç şüphem yok ki Müddessir suresi ile Alak suresinin birbirinden ayrı tutularak doğru şekilde tefsir edilmesi mümkün değil.

Hiç şüphem yok ki iki surede de aynı şerli, inkarcı, zalim kişiden bahsediliyor.

Alak suresi Türkçe manası

📎 Adını ilk âyette yer alan müddessir (örtüsüne bürünen) kelimesinden alır. Mekke döneminin ilk yıllarında nâzil olmuştur. Elli altı âyet olup fâsılaları ا، د، ر، ن، ة، هـ harfleridir. Sûrenin ilk âyetleri, çoğunluk tarafından kabul edildiğine göre Alak sûresinin ilk beş âyetinden sonra inmiştir. Bu âyetlerde Allah Teâlâ Hz. Peygamber’e, “Ey örtüsüne bürünen!” diye hitap ederek artık insanları uyarmak için harekete geçmesini, rabbinin büyüklüğünü tanımasını, elbisesini temiz tutmasını ve kötülüklerden sakınmasını emretmektedir.

📎 Bu âyetlerin nüzûl sebebiyle ilgili olarak Resûl-i Ekrem’in Mekke yollarının birinde yürürken bir ses duyduğu, fakat kimseyi görmediği, korkarak evine geldiği, bir köşeye çekilip, “Beni örtün” dediği, bunun üzerine ilk âyetlerin nâzil olduğu şeklindeki rivayetin yanı sıra (Mâtürîdî, vr. 842a; Kurtubî, XIX, 59-60) müşriklerin kendisine “sihirbaz” demelerinden dolayı Resûlullah’ın üzüldüğü, evine girip örtüsüne büründüğü görüşü de mevcuttur (Mâtürîdî, vr. 842a; Fahreddin er-Râzî, XXX, 190). İlk rivayetin sıhhatinde tereddüt gösteren Mâtürîdî’nin de belirttiği gibi Hz. Peygamber’e gelen vahyin, muhtevası anlaşılmayan bir sesten ibaret olması, ayrıca onun korkup bir örtüye bürünmesi yadırganan bir husustur.