Haydi yavaş yavaş başlayalım artık. Vakit iyice daraldı...

Hakan'ın uyuşturucu laboratuvarları mı varmış?
Yoktur öyle şeyler...

Onun aşiret çapında uyuşturucu, silah, terör işleri yaptığını bilmeyen mi var?

Bu işleri bağlamak için de dünya turu yapıp durmuyor mu?

- Alo! Ona Malezya'yı bağlayın. Elinde iyi mallar vardır, satsın, nakite çevirsin hemen.

- Ee oğlum onlar da kafasını çalıştırsın... Bak bizde nasıl yapıyorlar, herif daha iyi mal satsın diye bakan yapmıyorlar mı?

Uluslar arası düşüneceksin, uluslar arası...

- Trump'a sor, Bidon'a sor, bana niye soruyorsun? Onlar bakmıyorlar mı mal işlerine?

Ha bak Putin'e de sorabilirsin...
Bunların hepsi uluslar arası çalışıyor.

Netanyahu'ya sorma, şu aralar kafası yerinde değil. Yaşadıklarına inanamadığı bir süreç yaşıyor. Travma mı diyorlar, onun gibi bir şeymiş...

- Hakan da zaten bu işleri ABD için, İsrail için yapıyor. Sen TR'deki çapulculara o paralar bırakılır mı zan ettin?

- Alo! Bana Devrim'i bağlayın.

- Ot var, toz vaarr... Ot var, toz vaaaarrrr. Organ var, çocuk var, bebek var, kız var, kadın var. Silah var, top var, kurşun var. Ürün çeşitliliği var. Para var, bağlantılar vaaarrr..

Gel, sen de buradan al. İngiltere ve İsrail de buradan aldı, almayan pişman oldu.

Sizin havanızı bozmak iki tane somut delil paylaşmaya bakıyor. İki iki... Üç değil...

Adını koyduğumun piçleri...
Güya şerefli Türk askerleriymiş...

"Bu memleketin ekmeğini yiyip ihanet eden, bir gün mutlaka ekmeğini yediği yerden kurşunu yer."

- Yo valla olmaz. Sen yine dolaş dünyayı ya, belki malları satarsın işler yoluna girer.

- Alo! Ona Vietnam'ı bağlayın. Bundan sonra pirinç değil mal eksinler tarlalarına...

Canlı yayında okuma başlattım

https://t.me/okumalar?livestream

- Benim kafamı attırmasın. TIR TIR yakalatırım onun mallarını ve Haniye'ye kameralar önünde yuttururum.