"Fususül Hikem kitabı yakılmalıdır."
📎 Bunların yanı sıra Memlükler dönemi başkadılarından Bedreddîn İbn Cemâa, Takıyyüddîn es-Sübkî, Ömer b. Reslân el-Bulkīnî ve İbn Haldûn Fuṣûṣü’l- ḥikem’in yakılmasına cevaz vermiştir.30
Memlükler döneminde başkadılık gibi ilmiye sınıfının en üst düzey mertebesinde görev almış âlimlerin İbnü’l-Arabî’nin kâfir olduğuna yönelik fetva vermeleri, söz konusu dönemde İbnü’l-Arabî aleyhtarlığının bir devlet politikası olduğu izlenimi uyandırmaktadır.
___
30- Sehâvî, el-Ḳavli’l-münbî, 38-60.
📎 Bunların yanı sıra Memlükler dönemi başkadılarından Bedreddîn İbn Cemâa, Takıyyüddîn es-Sübkî, Ömer b. Reslân el-Bulkīnî ve İbn Haldûn Fuṣûṣü’l- ḥikem’in yakılmasına cevaz vermiştir.30
Memlükler döneminde başkadılık gibi ilmiye sınıfının en üst düzey mertebesinde görev almış âlimlerin İbnü’l-Arabî’nin kâfir olduğuna yönelik fetva vermeleri, söz konusu dönemde İbnü’l-Arabî aleyhtarlığının bir devlet politikası olduğu izlenimi uyandırmaktadır.
___
30- Sehâvî, el-Ḳavli’l-münbî, 38-60.
📎 Başkadıların yanı sıra bazı fakihlerin de fetvalarında İbnü’l-Arabî’yi kâfir olarak andıkları görülmektedir. Bunlar arasında Mısır’da bazı medreselerde müderrislik ve İbn Tolun Camii hatipliği yapan Şemseddîn el-Cezeri (öl. 711/1311),31 İbn Teymiyye muhalifi olarak bilinen Şâfiî fakih Nureddîn el-Bekrî (öl. 724/1324)32 Mısır’da hankah şeyhliği yapan Şâfiî fakih Zeyneddîn Ömer el-Kattânî (öl. 738/1337-1338)33 ve Müslim şârihi, Mısır ve Şam’da müderrislik yapan Mâlikî fakih İsa ez-Zevâvî (öl. 743/1342)34 zikredilebilir. 13 ve 14. yüzyılda olduğu gibi 15. yüzyılda da İbnü’l-Arabî ve düşüncelerinin Memlük toplumunun gündeminde yer aldığı anlaşılmaktadır.35
___
31 el-Fâsî, el-ʿİḳdü’s-̱ se̱ mîn, 2/173-174. Hayatı için bk. Safedî, Kitâbü’l-Vâfî, 5/173, İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, 4/299-300.
32 el-Fâsî, el-ʿİḳdü’s-̱ se̱ mîn, 2/176-177; Bikāî, Tenbîhü’l-gâbî, 158-159. Hayatı için bk. Zehebî, el-ʿİber, 4/69-70; Safedî, Kitâbü’l-Vâfî, 22/206.
33 el-Fâsî, el-ʿİḳdü’s-̱ se̱ mîn, 2/174-175; Bikāî, Tenbîhü’l-gâbî, 155-156. Hayatı için bk. Zehebî, el-ʿİber, 4/111.
34 el-Fâsî, el-ʿİḳdü’s-̱ se̱ mîn, 2/176-177; Bikāî, Tenbîhü’l-gâbî, 157-158. Sehâvî, el-Ḳavli’l-münbî, 348-349. Hayatına
dair bk. İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, 3/210-211.
35 Bk. Halit Özkan, Memlükler’in Son Asrında Hadis: Kahire 1392-1517 (İstanbul: Klasik Yayınları, 2012), 177-179
___
31 el-Fâsî, el-ʿİḳdü’s-̱ se̱ mîn, 2/173-174. Hayatı için bk. Safedî, Kitâbü’l-Vâfî, 5/173, İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, 4/299-300.
32 el-Fâsî, el-ʿİḳdü’s-̱ se̱ mîn, 2/176-177; Bikāî, Tenbîhü’l-gâbî, 158-159. Hayatı için bk. Zehebî, el-ʿİber, 4/69-70; Safedî, Kitâbü’l-Vâfî, 22/206.
33 el-Fâsî, el-ʿİḳdü’s-̱ se̱ mîn, 2/174-175; Bikāî, Tenbîhü’l-gâbî, 155-156. Hayatı için bk. Zehebî, el-ʿİber, 4/111.
34 el-Fâsî, el-ʿİḳdü’s-̱ se̱ mîn, 2/176-177; Bikāî, Tenbîhü’l-gâbî, 157-158. Sehâvî, el-Ḳavli’l-münbî, 348-349. Hayatına
dair bk. İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, 3/210-211.
35 Bk. Halit Özkan, Memlükler’in Son Asrında Hadis: Kahire 1392-1517 (İstanbul: Klasik Yayınları, 2012), 177-179
Firavun’un İmanı Meselesi
Takıyyüddîn el-Fâsî’nin İbn Teymiyye’den naklettiği habere göre İbnü’l-Arabî, Firavun’un günahlardan arınmış bir mümin olarak vefat ettiğini bildirmektedir. Nitekim İbnü’l- Arabî’ye göre Hz. Musa Firavun için göz aydınlığı olmuştur. Allah Teâla, Firavun’a denizde boğulma esnasında iman nasip etmiştir ve canını tertemiz bir mümin olarak almıştır. İbnü’l- Arabî’nin bu düşüncesi İbn Teymiyye’ye göre onu tekfir etmek için yeterlidir. Zira Firavun, yaratılmışların içerisindeki en büyük kâfirdir.40
____
40 el-Fâsî, el-ʿİḳdü’s-̱ semin, 2/166.
Takıyyüddîn el-Fâsî’nin İbn Teymiyye’den naklettiği habere göre İbnü’l-Arabî, Firavun’un günahlardan arınmış bir mümin olarak vefat ettiğini bildirmektedir. Nitekim İbnü’l- Arabî’ye göre Hz. Musa Firavun için göz aydınlığı olmuştur. Allah Teâla, Firavun’a denizde boğulma esnasında iman nasip etmiştir ve canını tertemiz bir mümin olarak almıştır. İbnü’l- Arabî’nin bu düşüncesi İbn Teymiyye’ye göre onu tekfir etmek için yeterlidir. Zira Firavun, yaratılmışların içerisindeki en büyük kâfirdir.40
____
40 el-Fâsî, el-ʿİḳdü’s-̱ semin, 2/166.
Akademi Dergisi
Firavun’un İmanı Meselesi Takıyyüddîn el-Fâsî’nin İbn Teymiyye’den naklettiği habere göre İbnü’l-Arabî, Firavun’un günahlardan arınmış bir mümin olarak vefat ettiğini bildirmektedir. Nitekim İbnü’l- Arabî’ye göre Hz. Musa Firavun için…
İbn-i Teymiyye de muteber bir kişi değildi ama bu husus çok çok dikkat çekici.
İbn-i Arabi gibi birinden böyle bir itikat, iddia beklenir. Çünkü İbn-i Arabi gibi kişiler kendilerini hep firavunların soyu olarak görüyorlar.
İbn-i Arabi gibi birinden böyle bir itikat, iddia beklenir. Çünkü İbn-i Arabi gibi kişiler kendilerini hep firavunların soyu olarak görüyorlar.
📎 İbnü’l-Arabî’nin Firavun’un imanı hakkındaki yorumunu öncelikle Fusûsü’l-hikem adlı eserinden görmeye çalışalım. İbnü’l-Arabî’nin konuyla alakalı yorumlarını genel olarak şu şekilde özetleyebiliriz:
Firavun denizin dalgaları arasında kalıp boğulacağını idrak edince, zillet ve zaruret karşısında iç duygusu ile Allah’a yönelmiş ve “İsrailoğullarının iman ettiğinden başka bir İlah olmadığına inandım ve Müslüman oldum.”41 demiştir. Böylelikle kendisinde günahlardan kaynaklı oluşan kirlilik kalmamıştır. Dolayısıyla “Allah onun canını tâhir ve mutahhar olarak kabız eylemiştir.” Diğer bir ifadeyle Firavun tâhir ve mutahhar olarak can vermiştir. Nitekim dînî düşüncede “İslâm mâkablini iskat eder.” 42 kuralı bulunmaktadır.43
___
41 Yûnus 10/90.
42 Ahmed b. Hanbel, Müsned, 29/349.
43 Muhyiddîn İbnü’l-Arabî, Fusûsu’l-hikem Tercüme ve Şerhi, çev. Ahmed Avni Konuk (İstanbul: Türkiye Yazma
Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2017), 2/1295.
Firavun denizin dalgaları arasında kalıp boğulacağını idrak edince, zillet ve zaruret karşısında iç duygusu ile Allah’a yönelmiş ve “İsrailoğullarının iman ettiğinden başka bir İlah olmadığına inandım ve Müslüman oldum.”41 demiştir. Böylelikle kendisinde günahlardan kaynaklı oluşan kirlilik kalmamıştır. Dolayısıyla “Allah onun canını tâhir ve mutahhar olarak kabız eylemiştir.” Diğer bir ifadeyle Firavun tâhir ve mutahhar olarak can vermiştir. Nitekim dînî düşüncede “İslâm mâkablini iskat eder.” 42 kuralı bulunmaktadır.43
___
41 Yûnus 10/90.
42 Ahmed b. Hanbel, Müsned, 29/349.
43 Muhyiddîn İbnü’l-Arabî, Fusûsu’l-hikem Tercüme ve Şerhi, çev. Ahmed Avni Konuk (İstanbul: Türkiye Yazma
Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2017), 2/1295.
📎 İbnü’l-Arabî’nin; Firavun’u, yani din düşmanlarını methetmesi; onun, tertemiz olarak öldüğünü iddia etmesi:
İbnü’l-Arabî Firavun ile ilgili olarak pek çok konuda görüş bildirmiştir. Fakat bunlardan özellikle Firavun’un imanı ile ilgili olarak söyledikleri dikkatleri çekmektedir: “[İbnü’l-Arabî], Firavun’un dünyadan tertemiz (imânlı) olarak göçtüğünü iddia [etmiştir].” (a.g.e., 2008: 175). Füsûsü’l-Hikem’i şerh eden pek çok kişi de bu doğrultuda yorum yapmıştır. İsmail Fennî Ertuğrul’un bu konu hakkındaki düşünceleri her şeyi özetlemektedir: “Âcizâne kanâatime göre, Şeyh[ü’l]-Ekber hazretleri hâtem-i velâyet-i Muhammediyye sıfatıyla ve Peygamber’in emriyle ortaya koyduğunu söylediği bir kitapta (Füsûs) duraklama ve tereddüd göstermez. Aldığı emri yerine getirmiştir. Yoksa hiç de mecbur değilken kendisini tenkide m[a]ruz bıraktığına ihtimal verilemez. O bize Firavun’un îmânının makbûl olduğunu ilâhî rahmetin bir nişânesi olarak bildiriyor.” (a.g.e., 2008: 177). Yani Hz. Peygamber (s.a.v.), İbnü’l-Arabî’yi Füsûsü’l-Hikem’i yazması hususunda teşvik etmiştir. İbnü’l-Arabî, bu eserde de Firavun’un imansız olarak ölmedeğini ifâde etmiştir (!) Dolayısıyla Füsûsü’l-Hikem’i şerh eden birçok İbnü’l- Arabî mütehassısı da bu doğrultuda görüş beyân etmişlerdir
İbnü’l-Arabî Firavun ile ilgili olarak pek çok konuda görüş bildirmiştir. Fakat bunlardan özellikle Firavun’un imanı ile ilgili olarak söyledikleri dikkatleri çekmektedir: “[İbnü’l-Arabî], Firavun’un dünyadan tertemiz (imânlı) olarak göçtüğünü iddia [etmiştir].” (a.g.e., 2008: 175). Füsûsü’l-Hikem’i şerh eden pek çok kişi de bu doğrultuda yorum yapmıştır. İsmail Fennî Ertuğrul’un bu konu hakkındaki düşünceleri her şeyi özetlemektedir: “Âcizâne kanâatime göre, Şeyh[ü’l]-Ekber hazretleri hâtem-i velâyet-i Muhammediyye sıfatıyla ve Peygamber’in emriyle ortaya koyduğunu söylediği bir kitapta (Füsûs) duraklama ve tereddüd göstermez. Aldığı emri yerine getirmiştir. Yoksa hiç de mecbur değilken kendisini tenkide m[a]ruz bıraktığına ihtimal verilemez. O bize Firavun’un îmânının makbûl olduğunu ilâhî rahmetin bir nişânesi olarak bildiriyor.” (a.g.e., 2008: 177). Yani Hz. Peygamber (s.a.v.), İbnü’l-Arabî’yi Füsûsü’l-Hikem’i yazması hususunda teşvik etmiştir. İbnü’l-Arabî, bu eserde de Firavun’un imansız olarak ölmedeğini ifâde etmiştir (!) Dolayısıyla Füsûsü’l-Hikem’i şerh eden birçok İbnü’l- Arabî mütehassısı da bu doğrultuda görüş beyân etmişlerdir
📎 İbnü’l-Arabî’nin, cehennemi “tatlı” göstermesi:
İbnü’l-Arabî ‘azâb’ kelimesini, sözlük ve şeriate ters bir anlamda yorumlar. Bu kelimeyi uzûbet (tatlılık) kökünden türeterek cehennem azabının belirli bir süre sonra kâfirlere tatlı geleceğini söyler. Ayrıca bu durumdan kâfirlerin zevk alacağını ifâde eder. “F[ü]sûs’ta ‘İsmâîl’ ve ‘Eyyûb’ fasslarında şöyle denilmektedir: ‘Kâfirler her ne kadar ateşten çıkmazlarsa da netice i‘tibâriyle cehennem azâbı onlar için uzb (tatlı) olur. Cennettekiler nîmetlerden zevk alırken onlar da cehennem azâbı ve kaynar sudan lezzet alırlar’.” (a.g.e., 2008: 201).
İbnü’l-Arabî ‘azâb’ kelimesini, sözlük ve şeriate ters bir anlamda yorumlar. Bu kelimeyi uzûbet (tatlılık) kökünden türeterek cehennem azabının belirli bir süre sonra kâfirlere tatlı geleceğini söyler. Ayrıca bu durumdan kâfirlerin zevk alacağını ifâde eder. “F[ü]sûs’ta ‘İsmâîl’ ve ‘Eyyûb’ fasslarında şöyle denilmektedir: ‘Kâfirler her ne kadar ateşten çıkmazlarsa da netice i‘tibâriyle cehennem azâbı onlar için uzb (tatlı) olur. Cennettekiler nîmetlerden zevk alırken onlar da cehennem azâbı ve kaynar sudan lezzet alırlar’.” (a.g.e., 2008: 201).
📎 İbnü’l-Arabî’nin, dinler üstü kimliğini gösteren sözleri:
21. yy’de, İbnü’l-Arabî üzerinden yeni bir din kurma gayretlerinin varlığı dikkatleri çekmektedir. Bu bağlamda hoşgörü, sevgi... gibi kavramlar üzerinden İbnü’l-Arabî ve Mevlâna gibi önemli sûfîlerin görüşleri istismâr edilmektedir. Bu duruma zemin hazırlayan temel etmen ise İbnü’l-Arabî ve Mevlâna gibi sûfîlere atfedilen eserlerin sahihliği ve onlara aidiyeti noktasında pek fazla çalışmanın yapılmamış olmasıdır.
Eğer kaynaklarda geçen bilgiler sahih ise İbnü’l-Arabî’nin Tercümânü’l- Eşvâk isimli eserinde (?) geçen şu sözleri onun bütün dinlere olan höşgörüsünü (!) göstermektedir: “Bugüne kadar, dini dinime yakın olmadığı için arkadaşıma karşı çıkıyordum. Ama bugün kalbim artık her şekli kabul eder oldu. Ceylanların çayırı, rahiplerin manastırı, putların barınağı, tavaf edenin kabesi, Tevrat’ın sayfaları ve Kur’an’ın mushafı oldu. Süvariler ne tarafa yönelirse yönelsin, ben sevgi dinine inanıyorum. Din, benim dinim ve imanımdır.” (Bkz. Tercümânü’l-Eşvâk). Yine Füsûsü’l-Hikem’de geçen şu ifâdeler de önem arz etmektedir: “Herkes Tanrı hakkında çeşitli inançlara bağlandı. Bense onların inandıklarının hepsine inanıyorum” (Bkz. Füsûsü’l-Hikem).
21. yy’de, İbnü’l-Arabî üzerinden yeni bir din kurma gayretlerinin varlığı dikkatleri çekmektedir. Bu bağlamda hoşgörü, sevgi... gibi kavramlar üzerinden İbnü’l-Arabî ve Mevlâna gibi önemli sûfîlerin görüşleri istismâr edilmektedir. Bu duruma zemin hazırlayan temel etmen ise İbnü’l-Arabî ve Mevlâna gibi sûfîlere atfedilen eserlerin sahihliği ve onlara aidiyeti noktasında pek fazla çalışmanın yapılmamış olmasıdır.
Eğer kaynaklarda geçen bilgiler sahih ise İbnü’l-Arabî’nin Tercümânü’l- Eşvâk isimli eserinde (?) geçen şu sözleri onun bütün dinlere olan höşgörüsünü (!) göstermektedir: “Bugüne kadar, dini dinime yakın olmadığı için arkadaşıma karşı çıkıyordum. Ama bugün kalbim artık her şekli kabul eder oldu. Ceylanların çayırı, rahiplerin manastırı, putların barınağı, tavaf edenin kabesi, Tevrat’ın sayfaları ve Kur’an’ın mushafı oldu. Süvariler ne tarafa yönelirse yönelsin, ben sevgi dinine inanıyorum. Din, benim dinim ve imanımdır.” (Bkz. Tercümânü’l-Eşvâk). Yine Füsûsü’l-Hikem’de geçen şu ifâdeler de önem arz etmektedir: “Herkes Tanrı hakkında çeşitli inançlara bağlandı. Bense onların inandıklarının hepsine inanıyorum” (Bkz. Füsûsü’l-Hikem).
İmam-ı Rabbani de karşı çıktı
📎 İbnü’l-Arabî, Doğu’da ve Batı’da vahdet-i vücûd nazariyesinin kurucusu olarak gösterilmektedir. Fakat “...Sanılanın aksine bu tabir bir terim olarak İbnü’l- Arabî’nin eserlerinin hiçbir yerinde geçmez. Çünkü o bu mânayı bir değil birçok ibare, istiare ve kelimeyle anlatır. Tesbitimize göre İbnü’l-Arabî vahdet-i vücûd tabirini sadece, ‘Bana senin vücûdunun vahdetini şühûd ettir’ anlamındaki bir duasında kullanmıştır. Fakat görüldüğü gibi vahdet-i vücûd ifadesi burada bir terim olarak kullanılmamıştır. Vahdet-i vücûd tabiri, bilinen terim manasına yakın anlamıyla ilk defa Sadreddin Konevî ve daha sonra da talebesi Saîdüddin el- Fergânî tarafından kullanılmıştır.” (Kılıç, 1999: 506).
16. yy’de yaşamış önemli bir mutasavvıf olan İmâm-ı Rabbânî’nin, döneminde, İbnü’l-Arabî’den sonra meydana getirilmiş bir kavram olan vahdet-i vücûd nazariyesi ile ilgili olarak yaşadığı endişeler de İbnü’l-Arabî’nin, dinler üstü kimliğini göstermesi bakımından önemlidir: “Sirhindî, [16. yy’de] vahdet-i vücûdun, Ekber Şah’ın2 dinleri birleştirme projesine uygun bir zemin olabileceği endişesi[ni] taşı[mıştır].” (Çelik, 2009: 149). Kaynaklarda geçen bilgiler sahih ise dinleri birleştirme projesi 16. yy’de gündeme getirilmiş; İmâm-ı Rabbânî, siyasî amaçlı bu projeye vahdet-i vücûd nazariyesinin zemin oluşturacağından endişe etmiş; vahdet-i vücûda dolayısı ile de İbnü’l-Arabî’ye karşı çıkmıştır.
16. yy’de yaşamış olan Babür Şah’ın torunu Ekber Şah’ın, farklı dinlere mensup olan tebaayı tek bir din çatısı altında birleştirmeyi amaçlayan siyasî projesi ile İbnü’l-Arabî’nin, vahdet-i vucûd nazariyesinin kaynaklarda birlikte anılması ve bu durumun 16. yy mutasavvıflarından İmâm-ı Rabbânî’yi bile endişelendirmiş olması ile ilgili kaynaklarda geçen bilgiler dikkatleri çekmektedir. Bu tür bilgiler, İbnü’l-Arabî’nin ileride yeni bir dinin kurucusu olarak gösterileceğine zemin hazırlamış olmalıdır. Ayrıca vahdet-i vücûd nazariyesine de panteizm doğrultusunda yeni bir bakış açısı kazandırılmıştır (!)
📎 İbnü’l-Arabî, Doğu’da ve Batı’da vahdet-i vücûd nazariyesinin kurucusu olarak gösterilmektedir. Fakat “...Sanılanın aksine bu tabir bir terim olarak İbnü’l- Arabî’nin eserlerinin hiçbir yerinde geçmez. Çünkü o bu mânayı bir değil birçok ibare, istiare ve kelimeyle anlatır. Tesbitimize göre İbnü’l-Arabî vahdet-i vücûd tabirini sadece, ‘Bana senin vücûdunun vahdetini şühûd ettir’ anlamındaki bir duasında kullanmıştır. Fakat görüldüğü gibi vahdet-i vücûd ifadesi burada bir terim olarak kullanılmamıştır. Vahdet-i vücûd tabiri, bilinen terim manasına yakın anlamıyla ilk defa Sadreddin Konevî ve daha sonra da talebesi Saîdüddin el- Fergânî tarafından kullanılmıştır.” (Kılıç, 1999: 506).
16. yy’de yaşamış önemli bir mutasavvıf olan İmâm-ı Rabbânî’nin, döneminde, İbnü’l-Arabî’den sonra meydana getirilmiş bir kavram olan vahdet-i vücûd nazariyesi ile ilgili olarak yaşadığı endişeler de İbnü’l-Arabî’nin, dinler üstü kimliğini göstermesi bakımından önemlidir: “Sirhindî, [16. yy’de] vahdet-i vücûdun, Ekber Şah’ın2 dinleri birleştirme projesine uygun bir zemin olabileceği endişesi[ni] taşı[mıştır].” (Çelik, 2009: 149). Kaynaklarda geçen bilgiler sahih ise dinleri birleştirme projesi 16. yy’de gündeme getirilmiş; İmâm-ı Rabbânî, siyasî amaçlı bu projeye vahdet-i vücûd nazariyesinin zemin oluşturacağından endişe etmiş; vahdet-i vücûda dolayısı ile de İbnü’l-Arabî’ye karşı çıkmıştır.
16. yy’de yaşamış olan Babür Şah’ın torunu Ekber Şah’ın, farklı dinlere mensup olan tebaayı tek bir din çatısı altında birleştirmeyi amaçlayan siyasî projesi ile İbnü’l-Arabî’nin, vahdet-i vucûd nazariyesinin kaynaklarda birlikte anılması ve bu durumun 16. yy mutasavvıflarından İmâm-ı Rabbânî’yi bile endişelendirmiş olması ile ilgili kaynaklarda geçen bilgiler dikkatleri çekmektedir. Bu tür bilgiler, İbnü’l-Arabî’nin ileride yeni bir dinin kurucusu olarak gösterileceğine zemin hazırlamış olmalıdır. Ayrıca vahdet-i vücûd nazariyesine de panteizm doğrultusunda yeni bir bakış açısı kazandırılmıştır (!)
Akademi Dergisi
Photo
Merkezi New York'a çok yakın, 4.4 büyüklüğünde, 10 km derinlikte yine bir deprem meydana geldi.
Akademi Dergisi
Memura, askere bile maaş veremeyecek hale gelmiş, iflas etmiş bir TR'nin sözde resmi yetkilileri bunlar... Ruh hallerini, arka planda yaşadıkları çıkılmaz krizleri gizleyemiyorlar, açıklar veriyorlar. TR çoktan tökezledi. Tökezlememiş gibi göstermek için…
İflasın belgesi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, hükumete enflasyon konusunda açık mektup gönderdi:
Mektupta, "2023 yılı enflasyonu, hedef etrafında konulan belirsizlik aralığının belirgin şekilde üzerinde gerçekleşmiştir. Bu metin, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklamaktadır" ifadeleri yer aldı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, hükumete enflasyon konusunda açık mektup gönderdi:
Mektupta, "2023 yılı enflasyonu, hedef etrafında konulan belirsizlik aralığının belirgin şekilde üzerinde gerçekleşmiştir. Bu metin, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklamaktadır" ifadeleri yer aldı.
Akademi Dergisi
ABD'de deprem, Rusya'da yangın ve radyasyon, Norveç'te radyasyon, kanallardan ve boğazlardan kara para gemileri geçmiyor, denizlerde petrol ve gaz gemileri yüzemiyor, dünyanın bilmem kaç ülkesinde uçaklar uçamıyor, her yerde fabrikalar yanıyor, barajlar patlıyor…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
ABD'de Kolorado çelik fabrikasında büyük yangın çıktı
Çok sayıda itfaiyeci ve diğer acil durum ekipleri Kolorado, Pueblo'daki büyük yangına müdahale ediyor.
İlk müdahale ekipleri, yangının kontrolden çıkması nedeniyle çevredeki insanları güvenli bir yere gitmeleri konusunda uyarıyor.
Çok sayıda itfaiyeci ve diğer acil durum ekipleri Kolorado, Pueblo'daki büyük yangına müdahale ediyor.
İlk müdahale ekipleri, yangının kontrolden çıkması nedeniyle çevredeki insanları güvenli bir yere gitmeleri konusunda uyarıyor.
Akademi Dergisi
Şu deprem olmadan saatler öncesinde, en az o şiddette bir deprem olacağını biliyorduk, buna emin olmuştuk. Çünkü daha önce tekrarları olduğu gibi, bu defa da kuralsızca metafizik saldırılar yapılıyordu İstanbul'a... Tıpkı Japonya'da yer yerinden oynadığı…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Tayvan'daki yıkımın boyutu drone görüntüleriyle ortaya çıktı
Ülkeyi sarsan 7.4 büyüklüğündeki depremin ardından, şok edici drone görüntüleri, yıkılan binalar ve köprüler de dahil olmak üzere yıkımın boyutlarını gözler önüne seriyor. Dünya, deprem sonrası yaşananları dehşet içinde izliyor.
Ülkeyi sarsan 7.4 büyüklüğündeki depremin ardından, şok edici drone görüntüleri, yıkılan binalar ve köprüler de dahil olmak üzere yıkımın boyutlarını gözler önüne seriyor. Dünya, deprem sonrası yaşananları dehşet içinde izliyor.
Akademi Dergisi
ABD'de deprem, Rusya'da yangın ve radyasyon, Norveç'te radyasyon, kanallardan ve boğazlardan kara para gemileri geçmiyor, denizlerde petrol ve gaz gemileri yüzemiyor, dünyanın bilmem kaç ülkesinde uçaklar uçamıyor, her yerde fabrikalar yanıyor, barajlar patlıyor…
Please open Telegram to view this post
VIEW IN TELEGRAM
Akademi Dergisi
Ödediniz mi keyfi uygulanan vergileri? Sevindirdiniz mi şu doymak bilmeyenleri? Akıyor, akıyor... Memleketin ve milletin hali umurlarında bile değil. Aç yatan milyonla çocuk, bir saniye bile umurlarında olmuyor. Faturalardan ayrı akıyor, ihalelerden ayrı…
Kredi kartı faizleri artırıldı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartı aylık azami akdi faiz oranı hesaplama yönteminde değişikliğe gitti.
Kredi kartı işlemlerinde (nakit çekim veya kullanım işlemleri hariç) uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 3,66’dan yüzde 4,25’e çıkarıldı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartı aylık azami akdi faiz oranı hesaplama yönteminde değişikliğe gitti.
Kredi kartı işlemlerinde (nakit çekim veya kullanım işlemleri hariç) uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 3,66’dan yüzde 4,25’e çıkarıldı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Türk halkı yoksulluk ve sefaletle boğuşurken, Türk ve İslam düşmanı AKPKK'li ve MHPKK'li şahıslar, TikTok'ta lüks hayatlarını paylaşıp halkı aşağıladı.
Akademi Dergisi
"Birileri çıkıp 10 bin lira seyyanen ekleyelim diye emeklileri tahrik ediyor." Erdoğan'dan emekliye 10 bin lira seyyanen zam yapılsın sözlerine yanıt gecikmedi Partisinin Kütahya mitinginde vatandaşlara hitap eden gayri resmi Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Emekliye…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Halk Süfyan'ın kim olduğunu sonunda çözdü...
Korku duvarı yıkıldı...
Korku duvarı yıkıldı...
Akademi Dergisi
AKPKK’li adaya simitçi çocuktan ekonomi dersi: "Bu paraya simit gelmiyor ki" AKPKK'nin Diyarbakır adayı Mehmet Halis Bilden, esnaf ziyaretinde karşılaştığı ve çocuğun bütün simitlerini satın almak için 100 lira verdi. Simitçi çocuk, 100 lira veren AKPKK’li…
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Gizli Ermeni/Çingene kırması AKPKK trolü bile isyan etti
AKPKK suç ve organize kara para teşkilatının sadık piyonu Tuğrul Selmanyan:
"Seçimi kaybedeceğimizi Diyarbakır adayı 100 TL verip, tezgahtaki tüm simitleri almak isteyince anladım. Adamlar halktan kopmuş.".
AKPKK suç ve organize kara para teşkilatının sadık piyonu Tuğrul Selmanyan:
"Seçimi kaybedeceğimizi Diyarbakır adayı 100 TL verip, tezgahtaki tüm simitleri almak isteyince anladım. Adamlar halktan kopmuş.".
Akademi Dergisi
Elektrikli arabalara dair bütün planlar çöktü Lityum bazlı araba bataryası işine girenler, çok kısa sürede çok büyük çuvallayacaklar. Toplamda trilyonlarca dolar zarar oluşacak. Bu zarar ziyan en çok da Çin'e yansıyacak. Sakın bu sahada faaliyet gösteren…
Batak Amerikan şirketleri elektrikli araç projelerini iptal etmeye devam ediyor
Ford, elektrikli araçlara yönelik planlanan 12 milyar dolarlık harcamayı erteleyeceğini veya iptal edeceğini duyurdu.
Ford, elektrikli araçlara yönelik planlanan 12 milyar dolarlık harcamayı erteleyeceğini veya iptal edeceğini duyurdu.