📌Şu günlerde insanların çoğunun rüyaları çok şiddetli mali ve siyasi krizi, toplumsal isyan ve ayaklanmaları, otorite sorunlarını, liderlerin ve hükumetlerin devrilmesini, can yakıcı hadiselerin yaşanacağını vb. haber veriyor.

Bilinen tarihin en şiddetli devalüasyonuna hazırlanın, çevrenizi de uyarın. Tahmin edilenin çok ötesinde sorunlar ve acılar yaşanacak. Yıllardır ötelediler, engellemek, bastırmak istediler ve şimdi çok çok daha şiddetli şekilde patlayacak.

🔥Hiçbir bankaya güvenmeyin. Bankalarda para, altın, emanet tutmayın. Banka haricinde kendi güvenli yerlerinizde muhafaza edin. Elinizde Türk lirası tutmayın. Paranızı altına ya da benzeri değerli madenlere çevirin. Piyasayı yönlendiren ve hükumet yanlısı olan art niyetli iktisatçıların yorumlarına kanmayın. Hiçbir şey iyi olmayacak. Bütün rüyalar felaketleri haber veriyor.

Rus doktorların yarısından fazlası yiyecek için paralarının olmadığını itiraf etti

Ankete katılan Rus doktorların yarısından fazlası (%57,5) maaşlarının gıda, barınma ve tedavi gibi temel ihtiyaçları karşılamaya yetmediğini söyledi. Bu, RTVI(Rusça yayın yapan haber sitesi) tarafından Rusya Federasyonu Doktorları topluluğunun yaptığı bir ankete atıfta bulunularak bildirildi.

Ankete göre Rusya'daki doktorların yaklaşık üçte biri 20-40 bin ruble, üçte biri ise 40-60 bin ruble için çalışıyor. En düşük maaşlar çoğunlukla pratisyen hekimler, çocuk doktorları, kadın doğum uzmanları ve jinekologlar tarafından bildiriliyor. Aynı zamanda doktorların çoğunluğu (%78,9) iki veya daha fazla işte çalışmaktadır.

Turgut Altınok'un Ankara'daki taşınmazlarının yanında Antalya'da da aile şirketinin üzerine 600 dairesi olduğu ortaya çıktı.

Dünyanın bütün masonlarına rest çekiyorum

İtibar etmem Şii kaynaklarına ama bozuk saat bile günde iki kere doğru vakti gösterirmiş. Meşhur bir Şii kaynağında ilginç bir bilgiye rastladım...

İmam Musa b. Cafer (a.s) söyle söylemiş:

- Abbasi devleti hile ve aldatmaca üzere kuruludur. Bu devlet hiçbir izi kalmayacak bir şekilde ortadan kalkacak ama yeniden ve adeta hiçbir zarar görmemiş bir halde tekrar kurulacaktır".

(Bihar-ul Envar, c.52, s.250.)

📎 Biḥârü'l-envâr, 1000 yıllık Şîa rivayetlerinin hemen hepsini toplama gayretiyle yazıldığı için sahih haberler yanında bazı uydurma rivayetleri de ihtiva etmektedir.

📎 Başka bir rivayette ise Hz. Mehdî’nin Süfyanla ilgili mücadelesine şöyle dikkat çekilir:

“Süfyanla Mehdî yarışa hazır iki at gibi ortaya çıkarlar. Kâh Süfyanî gâlip gelir, kâh Mehdî.” (Nuaym bin Hammad, Kitabü’l-Fiten: Varak: 76a; et-Burhan, v. 92a.)

Hz. Mehdî Şam’a geldiğinde Süfyanîler dallı budaklı ağaçlar kesip Taberiye gölüne atarlar. (el-Havî li’l-Fetâvâ, s. 67, 68.)

Horasan tarafına giden bir taife de Süfyanîleri mağlup eder. (el-Havî li Í-Fetâvâ, s. 67, 68; Tezkire, s. 187.)

Sonunda Süfyanîler hilafeti Hz. Mehdî’ye teslim ederler. (Kitabü’l-Fiten, v. 50a.)

SÜFYAN NELER YAPACAK

Başka başka hususları da aça aça anlatacağım ama önce başka bir kaynaktan aldığım şu yazıya bakalım:

Müslim’de yer alan bir hadiste (Müslim, Kitabü’l-Fiten, 23. Bab, 113. H. (H. 2938)) Hz. Mehdî’nin Deccalle olan enteresan bir mücadelesine yer verilmektedir.

Her ne kadar Mamer ve Ebû İshak gibi raviler bu zâtın Hz. Hızır olduğunu söylüyorlarsa da hadisin gelişi ve gidişinden o­nun Hz. Mehdî olduğu anlaşılmaktadır.

Bu hadis-i şeriften anladığımıza göre Deccal’ın merkezde silahlı gözetleme yapan askerleri bulunmaktadır ki bu o­nun büyük bir ordu ve hükümet gücüne sahip olduğunu göstermektedir.

EMRİ ALTINA ALMA ÇABASI

Buna dayanarak Hz. Mehdî’yi kendine bende (kul, emir eri) etmek istemekte kabul etmeyince de eziyet ve sıkıntı vermekte, tesirsiz hale getirmek için elinden gelen her şeyi yapmaktadır.

Öyle ki “sırtı ve karnı döve döve genişletilmekte,” yani o­nun dâvâsı gün geçtikçe etrafa daha da yayılmaktadır.

O­nca eziyet ve işkencelere boyun bükmez, Deccal’ı tanımaz, Deccallığı hakkındaki kanaati daha da pekişir, mağlup edilmez bir edayla insanlara şöyle seslenir: “Ey insanlar, şüphe yok ki, artık Deccal bana yaptığı bu işi artık insanlardan hiçbir kimseye yapamayacaktır.”

BAKIR LEVHA

Deccal yine o­nu öldürmek için alır. Ama o­nun boynu ile köprücük kemiği arası bir bakır levha haline geliverir ve Deccal artık o­nu kesebilecek hiçbir yol bulamaz.

Sonunda o­nu iki eli ve iki ayağı ile yakalar ve fırlatıp atar. İnsanlar, Deccal’ın o­nu ateşe attığını sanırlar. Oysa o mü’min Cennet içine atılmıştır.

Bu ifadeler Deccal’ın Hz. Mehdî’yi her ne kadar öldürmek istese de bunu başaramayacağını göstermektedir. o­na diş geçiremeyecek, kılıcı da işlemeyecektir. o­nu ateşe atması ise zamanında bir nevi Cehenneme dönen zindanlara atması demektir. Ama o­nun îmanı o zindanı da bir nevi Cennete çevirir. Çünkü Cennet ve Cehennem her şeyden önce gönülde yaşanır. İman zindanları saraya, ateşi âb-ı hayata çevirebilecek güçte bir iksirdir. Aynı zamanda bu Deccalın Hz. Mehdî’yi en ücra, ıssız yerlere süreceğini, oraların ise bağlık bahçelik yerler olacağını da göstermektedir.

Müslim’deki hadisin sonu şöyle bitiyor: “İşte o mü’min âlemlerin Rabbi katında insanların şehadet bakımından en büyük olanıdır.”

Suud kraliyetinin yıkılması da an meselesi...
Kararlarınızı, bağlantılarınızı, ortaklıklarınızı gözden geçirin. Bu, son şansınız.

Deccal'ın emrindeki Suud kraliyet ailesinden çok uzak durun.

Şarkı bitti...

Japonya açıklarında kimyasal madde taşıyan tanker alabora oldu: 5 mürettebat kayıp

Japonya açıklarında kimyasal madde taşıyan Güney Kore bandıralı tanker alabora oldu. Olay esnasında tankerde 8 Endonezyalı, 2 Güney Koreli ve 1 Çinli toplam 11 mürettebatın bulunduğu ve 6'sının kurtarıldığı bilgisi paylaşıldı. 5 kişinin ise kayıp olduğu bilgisi paylaşıldı.

KEOYOUNG SUN isimli 870 tonluk tankerden yapılan yardım çağrısında, Şimonoseki açıklarında Mutsure Adası'nın kuzeybatısına demirleyen tankerin alabora olduğu belirtildi.

Tayyip'e var, emekliye yok

Cumhurbaşkanlığının gizli hizmet harcaması şubat ayında 1 milyar 897 milyon TL ile rekor kırdı.

Geçen sene şubatta bu kalemdeki harcama 373 milyon TL olmuştu.

Deprem yardımları peşkeş çekilmiş

Şanlıurfa Belediyesi'nin seçim amaçlı dağıttığı paketler, 6 Şubat depreminde UNİCEF tarafından gönderilen yardım malzemeleri olduğu ortaya çıktı.