TSK Genel kurmay kademesi de PKK ve benzeri terör örgütleriyle birlikte iş tutuyor.

Yine ne olmuş, Husiler mi yapmış?

Birinci dereceden katil Balon Musk ama bu sürücünün gerçek katilleri arasında TR'deki resmi yetkililer de var.

Çünkü Tesla olsun, diğerleri olsun, elektrikli arabaların TR'de satışına ve kullanılmasına asla izin verilemezdi. Üzerinde bu kadar durduk, çok sayıda yayınlar yaptık.

Ölümle bile neticeleneceği açıkça gözler önünde olan türlü türlü teknik sorunlar, eksiklikler varken bu araçlar dünyanın hiçbir ülkesinde üretilemez, satılamaz, trafiğe çıkmalarına izin verilemez. Dünyada, kullanılmaya gerçekten hazır bir bataryalı elektrikli araba teknolojisi yok, yok, yok.

Yakın gelecekte bu Kayseri kazasını da adli makamlara getirteceğim, yargılamalar yaptıracağım ve şu süreçte resmi yetkili olanlar da yargılanacaklar. Hatta ilgili basın, medya ve sosyal medya mensupları da yargılanarak cezalar alacaklar.

Açıkça gözler önünde olan vahim sorunların nesini anlamadıkları ve hala nasıl bu araçlara insanları yönlendirdikleri sorulacak ve neticesinde çok çok ağır cezalar alacaklar.

Bunu yapacağıma söz veriyorum ve buraya, tarihe not düşüyorum. Diri diri yanan insanları bile umursamayacak kadar paraya tapan sözde gazetecileri, medya mensuplarını, sosyal medya aktörlerini, teknik uzmanları bu ülkede yaşatmayacağım.

BATUHAN A' isimli geminin sahibi Murat Altıntaş o gün ölmemiş olabilir. Hatta ihtimal ki hala yaşıyor olabilir.

Gemi battıktan günler sonra bulunan ve yüzü tanınmaz halde olan cesede, kurallara uygun şekilde DNA testi yapılmamış ve test sonuçları art niyetli şekilde değiştirilmiş olabilir. Resmi açıklamanın aksine olarak, yüzü tanınmaz halde bulunan ceset Altıntaş'a ait olmayabilir.

Batuhan A. isimli gemi de Soysuz'un, Hakan Fidan'ın, İbrahim Kalın'ın, MİT'in, Tayyip'in, Bohçalı ile çekirdek kadrosunun içinde bulunduğu geniş bir kara paracılık örgütü tarafından kullanılan gemilerden biri olabilir. O gün o gemide yüklü miktarda uyuşturucu madde, belki de kokain bulunuyor olabilir.

Yeni ve güvenilir dalgıçlar seçilerek, sürekli kayıt yapan su içi kameralar da kullandırılarak, geminin enkazına yeni dalışlar yapılması gerekebilir.

Resimde görülen Murat Altıntaş da gizli Ermeni ve MİT bağlantılı olabilir. Gemi mürettabatının çoğu da gizli Ermeni olabilir ve bunlar uyuşturucu seferleri yaptıklarını biliyor da olabilirler.

Batuhan A. isimli geminin altı saat boyunca yardım istememesi, bu kadar uzun süreye rağmen kendi başına kurtulmayı denemesi, personelin su giren delikleri kendi çabaları ile kapatma gayreti, dışarıdan destek çağrılmaması, bütün bunlara rağmen gemi yine de batacak iken personelin hiçbirinin kendi hayatını kurtarmamış olması göz önünde bulundurulduğunda... Bu vakaya acilen gerçek Türk savcılarının ve hakimlerinin bakması gerektiği anlaşılıyor.

MİT'in bütün unsurları bu vakadan ve davadan uzak tutularak soruşturmaların genişletilmesi gerekiyor.

Bohçalı yine kürsüye çıkıp "Yedirtmem, aldırtmam" diyecek olursa anında "Ha s.ktir oradan pislik herif, yettiniz artık" demek gerekir.

Başta Murat Altıntaş olmak üzere, bütün gemi çalışanlarının altı saat boyunca kimlerle iletişim kurduğu tek tek tespit edilmeli ve görüştükleri kişileri Terörle mücadele (TEM) de sorgulamalı.

Telsiz haberleşmesi haricinde, gemi çalışanlarının kendi üzerlerine olan GSM hatları ve varsa başkaları üzerine olan ama kendileri tarafından kullanılan GSM hatları üzerinden yaptıkları bütün iletişim derhal tespit edilmeli.

Gemide özel bir iletişim cihazı bulunup bulunmadığı tespit edileceği gibi, gemi çalışanlarının tamamının cep telefonları da bulunmalı, ele geçirilmeli ve MİT unsurlarının karışamadığı gerçek devlet yetkililerince incelenmeli.

Bu geminin personellerinin bütün sosyal medya faaliyetleri, internet üzerinde bıraktıkları izler, İP adreslerinin hangi İP adresleri ile bağlantı kurduğu gibi teknik detaylar tek tek incelenmeli.

Ayrıca gemide uydu telefonu bulunup bulunmadığı, altı saat boyunca bu insanları aslında kimin ya da kimlerin bu şekilde yönlendirdikleri tespit edilmeli.

Altı saat boyunca Batuhan A. isimli gemiye gizlice gelen ve gemi içinden onları yönlendiren, onların kendi hayatlarını kurtarmalarına mani olan birileri olup olmadığı da soruşturulmalı. Varsa, gelenlerin MİT personelleri olup olmadığı hassasiyetle sorgulanmalı.

Bu gemi kara para işlerinde kullanılıyorsa ve uyuşturucu yüklü olduğu için çekingen tavırlar sergilendiyse, gemiye bu nedenle destek çağrılmadıysa, çalışanların sonu bu nedenle böyle "belirsiz ve şüpheli" olduysa...

Hayatın olağan akışına göre, bu gemi çalışanlarının bir ya da birkaçının yakın akrabaları ya da arkadaşları, kara para işlerine dair bilgi sahibidir ve bir yerlerde açık vermişlerdir ya da çapraz sorgularda kesinlikle açıklar vereceklerdir.

Kara paracılarla, vatan haini gizli Ermeni, Yahudi, Süryani pisliklerle dolu olan MİT'in sızamadığı, nüfuz edemediği şekilde bu batan gemi vakası en baştan ele alınmalı.

Gemide vefat eden ya da vefat ettiği iddia edilen şahısların mali tabloları da çıkartılmalı. Sahip oldukları maddi imkanlara göre mi harcamalar yapmışlar, satın almalar yapmışlar, birikimler yapmışlar ya da sorunlu, şüpheli bir vaziyet var mı, bu da incelenmeli.

Bu gemi vakasından ilk baştan beri çok pis kokular yükseldi. Bütün TR bu kokuyu duydu, aldı ama gerçek bir basın ve medya faaliyeti hiç olmadı.

Bu gerçek soruşturmada basın ve medya mensuplarına doğru da ilerlenmeli.

Batuhan A. isimli gemi vakasından öncesinde de TR'de şüpheli gemi kazaları oldu. Bunlarda da "Gemiyi kurtarmak istemiyorlarmış" gibi bir tavırları olduğu seziliyordu ama yetkili devlet kurumlarınca bu kazaların da üzerine gidilmemişti. Batuhan A. gemisine dair gerçek soruşturmalar ve yargılamalar yapılırken, söz konusu şüpheli gemi kazaları da dosyaya dahil edilmeli.

- Alo! Lavrov'a ulaşın, MİT'i onun müsait bir yerine monte edeceğimi söyleyin.

Batuhan A. isimli kargo gemisinin aşçısı olduğu söylenen Zeynep Kılınç da gizli Ermeni olabilir. Gemi batmadan önce bir şekilde öldürülmüş hatta boğazı sıkılmak suretiyle öldürülmüş ve cesedi gemide bırakılmış olabilir.

Bulunan gerçekten Zeynep Kılınç'ın cesedi ise veya değilse, her iki ihtimalde de mezar açılmalı, cesede acilen otopsi yapılmalı.

TR'nin başının belası olan MİT'in, otopsi raporunu değiştirmek yönünde mücadele etmesine meydan bırakılmamalı.

"Gizemli" ve soru işaretleri dolu kurtarma mücadelesine rağmen geminin batacağı kesinleşince, birileri geminin çalışanlarının hayatta ve meydanda kalmasını kendileri için çok büyük bir risk olarak görmüş olabilir.

Kadınların neredeyse tamamı sır tutamazlar. Batuhan A. isimli gemi, devlet sistemimize de sızmış hatta Ankara çetesini de oluşturan gizli Ermeni hainlerin kara para işlerinde kullandığı gemilerden biri ise...

Zeynep Kılınç da bu kara para işlerini bilen kişilerden biri ise...

Zeynep Kılınç'ın arkadaş ve akraba çevresinde en azından birkaç kişi, o gemide aslında neler döndüğünü Zeynep Kılınç'tan az ya da çok duymuştur.

Zeynep Kılınç'ın arkadaş ve akraba çevresi, devlet kurumlarıyla/yetkisiyle soruşturulmalı.

Geminin enkazına dalış yaptırılan dalgıçlar da çapraz sorgulara alınmalı.

Şayet kara paracı, vatan haini, onun bunun çocuklarıyla dolu Ankara çetesi, bu gemi vakasını da devlet gücünü hukuksuz şekilde kullanarak kapatmışsa, kurtarma faaliyeti denilen göz boyama faaliyetlerinde vazife verilmiş kişilerin çapraz sorgularında, çok sayıda tezat, sorun ve suç meydana çıkartılabilir.

Geminin aşçısı olduğu söylenilen Zeynep Kılınç'ın cesedi, geminin kaptan köşkünde bulunmuş ve Kılınç'ın geminin dümenini tuttuğu iddia edilmiş.

Gemi altı saat boyunca aynı yerde kalmış, bu süre boyunca Zeynep hep dümen mi tutmuş?

Zeynep neden kaptan köşkündeydi ve Zeynep oradaysa, diğerleri neredeydi?

Diğerleri son dakikada kendilerini kurtarma çabası verdilerse ve kaptan köşkünden çıktılarsa, Zeynep neden böyle yapmadı?

Zeynep gemi batmadan daha önce kaptan köşkünde öldürülmüş müydü?

Hüseyin Tutuk'un cesedi neden makine dairesinde bulundu? Altı saat sonra ve gemi güvertesi bile iyice su seviyesine geldiği halde, Hüseyin Tutuk neden kendini kurtarmak yönünde kararlar almadı, davranışlar sergilemedi? Hüseyin Tutuk, gemi batmadan önce öldürülmüş müydü?

Batuhan A. isimli geminin yan yatarak batmak yerine, olduğu gibi, seyir halindeki gibi denizin dibine batıp oturmasını, dürüst olan ve vatan haini olmayan, gizli Ermeni olmayan, MİT'in piçi olmayan teknik uzmanlar nasıl değerlendiriyorlar?

Adını koyduğumun ülkesinde, kendini ne zan ediyor o MİT?

Tescilli CIA casusu Abraham Kalın'ı MİT'in başına getirenler kimler ve bu gibi işleri yolunda gitsin diye mi onu oraya getirdiler?

Gemi çalışanlarının son altı ay içinde irtibatlı olduğu bütün arkadaşlarının ve akrabalarının evlerine, iş yerlerine eş zamanlı baskınlar yapılmalı. Kapsamlı aramalar yapılmalı, her türlü iletişim cihazına el konulmalı ve MİT'in bulaşamayacağı, yönlendiremeyeceği şekilde bu cihazlar incelenmeli.

Sahi, gemideki diğer kişiler, altı saat boyunca hiçbir akrabasını ya da arkadaşını aramamışlar mı, bilgilendirmemişler mi? Aramışlar ya da onlara yazmışlarsa, nasıl bilgiler vermişler?

Koca devlet, koca hukuk sistemi, bu kadar vahim seviyede soru işaretleri ile dolu bu vakada, bu çalışanların kimlerle neler konuştuğunu hiç mi araştırmadı?

Belkide gemi mermer tozunun yanında "pudra şekeri" de taşıyordu? Hani şu kamuoyunun gündemine düşen meşhur pudra şekerini diyorum...

Bu Batuhan A. isimli gemi, gerçekten kara para işlerinde kullanılmakta olan çok sayıda gemiden biri ise...

Bu pis işin içinde Rus mafyaları ve Rus gizli servisi ile Rusya Fedarasyonu hükumetinin mensupları da bulunabilir.

Çünkü son süreçte Rus unsurların TR'deki pis işleri giderek arttı, yayıldı ve bunu Ruslar MİT denilen pisliklerin ve Ankara çetesi dediğimiz pisliklerin üzerinden sağladılar.