TR'deki holdingleri ve büyük iş gruplarını da uyarıyorum. Bu gerilme süreci, onların da son şansları... Hata yapma lüksleri yok. Hatalı tarafta duranların geleceği yok.

Rusya'nın İstanbul'un karşısında duracak ve bölgeden çekilmeyecek kadar gücü yok. Rusya perişan halde...

Rusya'nın bu süreçten kazançlı çıkabilecek imkanları, gücü, kabiliyeti yok.

Bütün taraflar bunun farkında olmalı ve doğru kararları vermeli.

Rusya ile ABD arasında bir çatışma olduğu, tamamen palavradan, orta oyunundan ibaret. İkisini de aynı merkez yönetiyor.

"Güvendiği dağlara karlar yağdı" deyişi de rüya tabirinden ve durugörüden günlük hayata geçmiş bir tabir/deyiş...

Dağ, güçlü ve lider kişi ya da grup demek. Kar yağması muhtelif manalara geliyor ama sık sık da "zarar etmek, kaybetmek, mağlup olmak, bela, büyük maddi kayıplar" manasına geliyor.

Otobüsler gibi, hazır beton kamyonları da proje hatası ve ayrıca imalat hatası...

En başından beri hiçbir devlet, hazır beton kamyonlarının trafiğe çıkmasına izin veremezdi. Bu hususta da daha önce ikazlar yaptım. Vakit iyice yaklaştı. Önce TR'de ve sonra dünya genelinde, hazır beton kamyonlarının trafiğe çıkması yasaklanacak. Karıştıkları sayısız kaza, sebep oldukları feci can ve mal kayıpları insanlığın gözleri önüne şeffafça serilecek.

O tasarımla... O boy/en/uzunluk dengesiyle... İçinde harç da varken... Harç sürekli çevrilip hareket ettirilmek zorundayken... Üstelik yollar bazen bozuk, bazen eğik iken... Bunca feci kazaların yaşanacağı baştan belliydi, kesindi...

Buna rağmen beton kamyonlarının trafiğe çıkmasına izin veren yetkililer ve ilgililer de yargılanacaklar.

Hazır beton taşıyan başka çeşit araçlar yapılırsa ve masonlarla satanistlerin sızamadığı gerçek bilim kurulu, inceleme sonrasında onay verirse, o tür beton kamyonları trafiğe çıkabilecek. Zaten, daha önce yazdığım gibi, beton kullanımı çok çok büyük hızla azaltılacak. Çimento/beton, insanlar, hayvanlar ve gezegen için tam manasıyla bir zehir...

Tekrar ediyorum. İran'a askeri operasyon yapılması ile İstanbul'a askeri operasyon yapılmasını aynı görüyorum. Aynı hassasiyetle ve öfkeyle karşılıklar vereceğim.

Herkes İran'ın etrafından dağılsın.

Ay'a metafizik saldırılar yapılıyorsa, durugörüde bu görüntü görülüyorsa, bu da gerçek manasına gelmez. Ay, insanlığa, bütün dünyaya yol gösteren, doğruları öğreten kurtarıcı lider demek.

Saldırı ise bazen gerçek manasına gelir. Lakin çoğunlukla tersi manaya gelir. Anlaşma çabasıdır.

Zaten "metafizik" de çoğunlukla gerçek manasına gelmez. Yayıncılık yolu ile çıkışlar yapılması, karşılıklar verilmesi, faaliyet gösterilmesi manasına gelir. Buna göre, "metafizik saldırı", yapılacak yayınlarla anlaşma çabası demektir.

Kamer suresinin bir manası/tefsiri de böyle... O surede de Ay, dünyayı, bütün insanlığı aydınlatacak ve kurtaracak lider demek. Ay'ın yarılması/patlaması ise artık kendini göstermesi, meydana çıkması demek.

Bütün dünyayı aydınlatacak o lider, yıllardır anlattığım gibi ikinci Zülkarneyn... İkinci Dabbetül arz... Yani Mehdi...

Muhyiddin-i Arabi'nin 2024 öngörüleri - 1

Göz ağrıları, sorunları
Çok büyük kuş
İran'da karışıklık

Muhyiddin-i Arabi'nin 2024 öngörüleri - 2

Batak ABD Suriye'deki askeri üssünü boşaltıyor

Ortadoğu’daki tansiyonu yükselten başrol oyuncuları arasında yer alan ABD’nin, Suriye’de tekrarlanan saldırılar nedeniyle Şam'a 700 km uzaklıktaki Kamışlı yakınlarında bulunan askeri üssündeki bütün personeli tahliye ettiği iddia edildi.

Filipinler'in Mindanao adasında 5.5 şiddetinde, 63 km derinlikte deprem meydana geldi.

Anladınız mı Firavun'un torunları?

Birileri, neden, kamu hastahanelerine ödenek ayrılamadığını, ihtiyaçlarının temin edilemediğini, büyük bir kriz yaşandığını ve Sağlık Bakanlığı denilen çukurun bunu gizlemek için türlü oyunlar oynadığını konuşup duruyor?

Bu kişiler ne biliyorlar da böyle konuşuyorlar?

Acil olmadıkça ameliyattan kaçınıyorlarmış, hastahanelere giden hasta sayısını azaltmak istiyorlarmış, yaşananları olduğundan farklı gösteriyorlarmış... Acil servislere gidenlerin sayılarını azaltmak istiyorlarmış... Daha neler neler de konuşuluyor. Doğru mu bunlar?

- Alo! Bana Sağlık Bakanlığının müfettişini bağlayın ama Menzil çukurunda pisliğe batmışlardan olmasın...

= ...

- Hayır, hayır... Mason da olmasın, satanist de olmasın, kripto hainlerden de olmasın.

= ...

- Ne demek yok? Koca Sağlık Bakanlığının müfettişleri arasında bir tane bile gerçek Türk bırakmadınız mı? Hepsini mi gizli Ermeni/Çingenelerden, Yahudilerden, Rumlardan, masonlardan seçtiniz?

= ...

- Sen ne saçmalıyorsun karşımda? Siz kimsiniz, sizi milletimizin başına kim bela etti? Ulan elinizden davul zurnayı ne vakit bıraktınız da Türkün devletinin her yerine yerleştirildiniz siz? Pislik götürüyor hastahaneleri... Her yerde insan ve organ kaçakçıları cirit atıyor, vahşiler.. Sistemi de çökerttiniz, işleyemez hale getirdiniz ve hala beni, benim devletimin kurumları, kanunları ile korkutacağınızı mı zan ediyorsunuz? Milletim ben, bırak numarayı ve sorularıma cevap ver. Sizi oralara kim/ler yerleştirdi? Bu milletin paraları nerelere aktı ve akıyor? Verdiğiniz ilaçlar gerçek mi, epeyi kısmı sahte/plasebo ilaç mı? Üçkağıdınız, ihanetiniz ne seviyede, derhal anlat bana...

Sizin hala haberiniz yok mu? Neden bu kadar şaşırıyorsunuz?

ABD'nin, İngiltere'nin, Fransa'nın, Almanya'nın ve daha onlarca ülkenin sağlık sistemleri çoktan çöktü, çünkü hepsinin maliyelerini/ekonomilerini çoktan çökerttik.

Hal böyle iken TR'nin sağlık sistemi mi çökmeyecekti?

Hepsi arka plandan, gayr-i resmi şekilde, gayr-i meşru ve kanunsuz şekilde paslaşarak, insanlığı ayakta uyutmaya çabalıyorlar. Sırf, masonlar, satanistler ve dolayısıyla Deccal ile İblis mağlup olmasın ve hakimiyeti kaybetmesin diye...

Ben de yıllardır bunu anlatıyorum "Direniyorlar, süreci uzatıyorlar ama sonuç değişmeyecek. Hatta sonunda daha da feci şekilde patlayacak bu küresel mali kriz" diyorum.

Neyse, Sağlık Bakanı denilen gizli Ermeni/Çingene organ kaçakçısı Fahrettin Koca, denk getirebildiği kadar yalanları savursun, siz de inanıp oyalanın. Filmin sonunda tek onlar değil, sürü olarak siz de fena patlayacaksınız.

Sürüsünüz, başka bir şey değil... Millet olsanız, beş dakikada çözeceğiniz sorunları, sürü olduğunuz için çözemiyorsunuz. Aslında çözemiyor değilsiniz, çözmek istemiyorsunuz. Onursuz, karaktersiz, korkak, vatansız, imansız ama her gün on numara adam rolü oynayan sürüsünüz işte...

- Alo! Bana merdiven altını bağlayın...

= ...

- Aa merhaba! Bir arayıp sorayım dedim, nasıl gidiyor işler? Sorun var mı?

= ...

- Çok iyi... Ambalaja masraf yapmaktan çekinmeyin. Malzeme, renkler, baskılar gerçeğinden ayırt edilemesin. Kimse uyanmamalı, herkes bunları gerçek ilaç zan etmeli, yoksa hepimizi gömerler bu ülkede... Neler derler neler... Katile, caniye, sadiste çıkar adımız ve bağlantılarımız bile bizi kurtaramaz.

= ...

- Anladım. Bakanlıktan arkadaşları göndereceğim, ilgilenecekler. Bizim Menzilden, işleri bilen arkadaşlar. Siz yüz yüze daha rahat görüşürsünüz detayları, halledersiniz. Biz bakanlık kısmında evrakları da sahayı da olması gerektiği gibi şekillendiriyoruz.

Haydi bakalım, aksamasın işler. Düzenli çalışın.

- Alo merhaba!

= ...

- Hemen söze gireceğim, etrafım çok müsait değil. Bizim başımız ağrıdı yine... Başımızın ağrısı hastahanede geçer sadece ve bize lazım bir kedicik hemşire... Hastamız zaten hastahanede... Geçen seferki hemşire ağrıyı kökünden çözmüştü. Şimdi yine benzer bir operasyon lazım.

= ...

- Tamam, çok iyi... Nasıl yapalım, yine aynı şekilde mi göndereyim hemşirenin şekerleme paketini?

= ...

- Anlaşıldı, tamam. Baş ağrısını biliyorsunuz, geçmeyince insana rahat, huzur vermiyor. Bu operasyon da bir an önce yapılmalı. Ben dediğin gibi gönderirim şekerleme paketini.