Peygamberimizin gözleri siyah renk değildi. Koyu ela renkti. Yeşil renge de çok yakındı. İnsanların bazıları bakınca yeşil der, bazıları ela renk derdi.
Maneviyatı çok kuvvetli insanların gözleri ya ela renklidir ya da yeşil renklidir. Bunu, ilm-i sima bilenler zaten bilir.
Maneviyatı çok kuvvetli insanların gözleri ya ela renklidir ya da yeşil renklidir. Bunu, ilm-i sima bilenler zaten bilir.
Hz Ömer kız çocuğunu diri diri toprağa gömmedi. Bu bilgi de gerçek değil.
Dört halifenin dördü de samimiydi, istikametteydi, gayretliydi. Çok üstün derecelerde idi. Bu dini ayakta tutmak için çok çetin mücadeleler verdiler. Çok gayret ettiler.
Ebu Hureyre gibileri kullanan muhtelif devletlerin ezici maddi gücüne, adam/sayı gücüne ve fitne gayretlerine rağmen olağan üstü, dahiyane siyaset icra ettiler. Allah'tan başkasından korkmadılar. Bazı hainleri, şartlar oluşmadığı için, siyasi dengeleri kolladıkları için öldürmediler ya da sürgün etmediler.
Canları pahasına bu dini/şeriatı ayakta tuttular, tamamen tahrif edilmesine mani oldular. İsa peygamberin devrinin bir kopyasına dönüşmesine izin vermediler.
Ebu Hureyre gibileri kullanan muhtelif devletlerin ezici maddi gücüne, adam/sayı gücüne ve fitne gayretlerine rağmen olağan üstü, dahiyane siyaset icra ettiler. Allah'tan başkasından korkmadılar. Bazı hainleri, şartlar oluşmadığı için, siyasi dengeleri kolladıkları için öldürmediler ya da sürgün etmediler.
Canları pahasına bu dini/şeriatı ayakta tuttular, tamamen tahrif edilmesine mani oldular. İsa peygamberin devrinin bir kopyasına dönüşmesine izin vermediler.
İmam Hanbel'in kocaman bir sarı kartı var. Gerçekten müslüman mıydı, müslümansa bile gerçekten mezhep imamı mıydı, derin çalışmalar yapılması gerekiyor.
İmam Şafii'nin gerçekten mezhep imamı seviyesinde ilim ve takva sahibi olup olmadığının dikkatle ve samimiyetle çalışılması gerekiyor.
Şu anda Hanefi mezhebi hariç, diğer üç mezhep zaten yok olmak üzere. Hanefi mezhebi bile ağır yaralı bir halde... Mehdi onu bir süre daha ayakta tutacak. Sonra ya kendisi içtihad ederek mezhebini kuracak ya da hz İsa yetişerek mü'minlere yeni bir ameli mezhep kuracak.
Hz. Ömer, hidayetinden önce de zan edildiği gibi kaba bir kişi değildi. Renkli gözlüydü, çok zekiydi, çok maharetliydi. Çok iyi resim çizerdi. Türlü sanatları vardı. Bazı el sanatlarını kendi devrinde geliştirdi, yaydı.
Hidayetinden önce de çocuklara karşı merhametliydi.
Hidayetinden önce de çocuklara karşı merhametliydi.
Gerçek Mescid-i Haram, şu andaki sahte Mescid-i Haram'ın yani sahte Kabenin hemen yanında bir yerde ve yerin altında...
Peygamberimiz de dört halife de gerçek Mescid-i Haram'a zaman zaman girdiler.
İhtimal ki yakın gelecekte, gerçek Mescid-i Haram meydana çıkartıldığında peygamberimizin ve dört halifenin görüntülerini de izleyebileceğiz.
Peygamberimiz de dört halife de gerçek Mescid-i Haram'a zaman zaman girdiler.
İhtimal ki yakın gelecekte, gerçek Mescid-i Haram meydana çıkartıldığında peygamberimizin ve dört halifenin görüntülerini de izleyebileceğiz.
Dört halifenin dördü de kara kara kişiler değillerdi. Hz Ömer dahi Türktü.
Peygamberimiz aynı anda asla dörtten fazla eşle nikahlanmadı. O sıralarda etrafında olan diğer kadınlar cariyelerdi. Öyle cariyeler sahabenin etrafında da vardı. Civardaki gayr-i müslimlerde hatta İslam düşmanlığı yapmakta olan kişilerde de vardı.
Cariye, esir demek, köle demek. Hür kadınlar gibi görülmediler. Başkaları cariyeleri ya da erkek köleleri çok ama çok ağır şartlarda çalıştırıyor, eziyor, yarı aç yaşatıyor, sağlığına bakmıyorken... Müslümanlar, cariyelerin ve erkek kölelerin hukukunu da peygamberimizden öğrendiler ve onlara neredeyse öz evlat gibi baktılar. Asla hasta, aç ve elibesiz bırakmadılar. İhtiyaçlarını hep karşıladılar. Eziyet etmediler, dövmediler, sövmediler, aşağılamadılar.
Neticede, batılı bazı araştırmacıların da günümüzde itiraf ettiği gibi, Avrupa'da hür kadın olmaktansa, gerçek müslümanların elinde cariye olmak, çok büyük bir şanstı. Çünkü gerçek müslümanların elindeki cariyelere yapılan güzel muamele, asırlar sonrasındaki Avrupada bile hür kadınlara yapılmadı. Hala yapılmıyor.
Peygamberimizin devrindeki cariyeler içinde, müslüman erkeklere köle/cariye olmanın bir yolunu arayan gayr-i müslim kadınlar vardı. Yaşananlara, cariyelere yapılan güzel muameleye inanamıyorlardı.
Bütün bunların üstüne bir sarsıcı gerçek daha vardı ki bunu da gayr-i müslimler kesin şekilde biliyorlar, görüyorlar. Müslümanlar, köleliğin en kısa sürede ve sakince kaldırılması için şartlanmış haldeydiler. Yaptıkları çok güzel uygulama zaten köleliğin kavgasız, gürültüsüz uygulamadan kaldırılmasının zeminini oluşturuyordu ve bunun farkındaydılar. Peygamberimiz de çok sık olarak sahabeyi, köleleri azat etmeye hatta onları evlendirmeye, yuvalarını kurmaya yönlendiriyordu.
O zamanlar kadınlar insan olarak bile görülmüyorlardı. Civardaki gayr-i müslim kadınlar dahi peygamberimiz ve gerçek ashabına hayranlıkla bakıyorlardı. Hayat tarzlarına, muamelelerine inanamıyorlardı.
Cariye, esir demek, köle demek. Hür kadınlar gibi görülmediler. Başkaları cariyeleri ya da erkek köleleri çok ama çok ağır şartlarda çalıştırıyor, eziyor, yarı aç yaşatıyor, sağlığına bakmıyorken... Müslümanlar, cariyelerin ve erkek kölelerin hukukunu da peygamberimizden öğrendiler ve onlara neredeyse öz evlat gibi baktılar. Asla hasta, aç ve elibesiz bırakmadılar. İhtiyaçlarını hep karşıladılar. Eziyet etmediler, dövmediler, sövmediler, aşağılamadılar.
Neticede, batılı bazı araştırmacıların da günümüzde itiraf ettiği gibi, Avrupa'da hür kadın olmaktansa, gerçek müslümanların elinde cariye olmak, çok büyük bir şanstı. Çünkü gerçek müslümanların elindeki cariyelere yapılan güzel muamele, asırlar sonrasındaki Avrupada bile hür kadınlara yapılmadı. Hala yapılmıyor.
Peygamberimizin devrindeki cariyeler içinde, müslüman erkeklere köle/cariye olmanın bir yolunu arayan gayr-i müslim kadınlar vardı. Yaşananlara, cariyelere yapılan güzel muameleye inanamıyorlardı.
Bütün bunların üstüne bir sarsıcı gerçek daha vardı ki bunu da gayr-i müslimler kesin şekilde biliyorlar, görüyorlar. Müslümanlar, köleliğin en kısa sürede ve sakince kaldırılması için şartlanmış haldeydiler. Yaptıkları çok güzel uygulama zaten köleliğin kavgasız, gürültüsüz uygulamadan kaldırılmasının zeminini oluşturuyordu ve bunun farkındaydılar. Peygamberimiz de çok sık olarak sahabeyi, köleleri azat etmeye hatta onları evlendirmeye, yuvalarını kurmaya yönlendiriyordu.
O zamanlar kadınlar insan olarak bile görülmüyorlardı. Civardaki gayr-i müslim kadınlar dahi peygamberimiz ve gerçek ashabına hayranlıkla bakıyorlardı. Hayat tarzlarına, muamelelerine inanamıyorlardı.
Allah, Musa peygamber ile neden Tur-i Sina denilen aracın içinde iken konuştu?
Peygamberimizle neden Tur-i Sina içinde iken konuşmadı?
Peygamberimizle neden Tur-i Sina içinde iken konuşmadı?
Gerçek Hira dağındaki meşhur mağara, yer altındaki gerçek Mescid-i Haram'a bir geçiş kapısı mıydı?
Peygamberimiz gibi, daha öncesinde peygamberimizin dedesi Abdulmuttalib de bu mağaradan aşağı inerek gerçek Mescid-i Haram'a gidiyor muydu?
Peygamberimiz gibi, daha öncesinde peygamberimizin dedesi Abdulmuttalib de bu mağaradan aşağı inerek gerçek Mescid-i Haram'a gidiyor muydu?
Akademi Dergisi
Gerçek Hira dağındaki meşhur mağara, yer altındaki gerçek Mescid-i Haram'a bir geçiş kapısı mıydı? Peygamberimiz gibi, daha öncesinde peygamberimizin dedesi Abdulmuttalib de bu mağaradan aşağı inerek gerçek Mescid-i Haram'a gidiyor muydu?
Peygamberimiz bazı zamanlar, hanımı hz Hatice'yi de gerçek Mescid-i Haram'a götürüyor muydu?
Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalib çok alim ve Allah dostu bir zat mıydı?
Hızır aleyhisselam ile görüşüyor muydu?
Hızır aleyhisselam ile görüşüyor muydu?
Yemenli Ebrehe, hristiyan bilinse de aslında satanist miydi?
Ankebut Ağının o zamandaki siyasi kadrosu arasındaki bir kişi miydi?
Ankebut Ağının o zamandaki siyasi kadrosu arasındaki bir kişi miydi?
Ebrehe, kahinleri/medyumları sayesinde, çok yakında son peygamberin dünyayı teşrif edeceğini öğrenmiş miydi?
Hatta Ebrehe, o son peygamberin Mekke'de çok yakında doğacağını hatta Abdulmuttalib'in torunu olarak doğacağını öğrenmiş miydi?
Meşhur Fil vakasında Ebrehe'nin asıl hedefi, hz Muhammed miydi? Onu daha doğmadan, doğumuna yakın tarihte annesi ile birlikte öldürmek miydi?
Ebrehe önce Mekke civarında otlanan develeri çaldırdı adamlarına... Abdulmuttalib'in 200 kadar devesini de çalmışlardı.
Civardan olan ve hainlik yaparak Ebrehe ile çetesine yardım edenler de vardı. Bu kişilerin Ebrehe'nin yanına verdiği kılavuz, yol gösterici kişi ibretlik şekilde ölmüştü.
Nedense Ebrehe'nin filleri de ilerlemek istemiyordu. Türlü tuhaf haller yaşanıyordu.
Ebrehe ve çetesi oraya çakılmış gibi kaldılar. Abdulmuttalibi çağırdılar ve ona "Kabeyi yıkıp gidelim. Size dokunmayacağız" mı dediler? Yoksa "O çocuğu öldürüp gidelim, karşılık vermeyin, size dokunmayacağız" mı dediler?
Ebrehe, o Kabe'nin gerçek Kabe olmadığını bilmiyor muydu?
Civardan olan ve hainlik yaparak Ebrehe ile çetesine yardım edenler de vardı. Bu kişilerin Ebrehe'nin yanına verdiği kılavuz, yol gösterici kişi ibretlik şekilde ölmüştü.
Nedense Ebrehe'nin filleri de ilerlemek istemiyordu. Türlü tuhaf haller yaşanıyordu.
Ebrehe ve çetesi oraya çakılmış gibi kaldılar. Abdulmuttalibi çağırdılar ve ona "Kabeyi yıkıp gidelim. Size dokunmayacağız" mı dediler? Yoksa "O çocuğu öldürüp gidelim, karşılık vermeyin, size dokunmayacağız" mı dediler?
Ebrehe, o Kabe'nin gerçek Kabe olmadığını bilmiyor muydu?