Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.6K photos
25.7K videos
370 files
7.57K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Hollanda Merkez Bankası, çok sayıda şikayet sonrası Hollandalıları uyardı:

"Para üzeri alırken dikkatli olun. Size 2 avroya benzeyen 1 TL verirlerse elinizde 2 avro değil sadece 5 centiniz olur."
Akademi Dergisi
"AKP'nin pislikleri paçalarından akıyor" Diyarbakır'lı işadamı Muhammed Yakut, AKPKK'li kişilerin ve Erdoğan ailesinin kirli işlerini ifşa edeceği videolar çekmeye başladı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Muhammed Yakut hakkında kırmızı bülten çıkarılması için Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundu.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Batak İngiltere'de, Republic adlı gruptan monarşi karşıtı protesto

Kral Üçüncü Charles'ın taç giyme töreninin yapıldığı gün Londra'da monarşi karşıtı protesto düzenleyen grup tutuklandı. Grubun lideri Graham Smith de tutuklananlar arasındaydı.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
AKPKK'li başkan, cenazeden kovuldu

Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ne ait yolcu midibüsünün yaptığı kazada hayatını kaybedenler toprağa verilirken, cenazeye katılan AKPKK'li Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu'na tepki gösterildi. Cenaze sahipleri, Zorluoğlu'nu ön safa almazken, Zorlu da en arka safta namaza katıldı.

Cenaze sahipleri, yakınlarına kullandırılan aracın “arızalı” ve “hurda” olduğunu belirterek, “Bu insanların katili sensin, buraya ne yüzle geldin? Çabuk burayı terk et. Defol buradan” ifadelerini kullandı.
Akademi Dergisi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Muhammed Yakut hakkında kırmızı bülten çıkarılması için Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundu.
Aynı savcılık, Muhammet Yakut'un bir kısmı somut bilgilere ve belgere dayanan iddialarına dair ne hakla, kime sığınarak soruşturma başlatmıyor?

Sahi, devlet kurumları ve yetkilileri tarafından, onlarca şahidin önünde yok edilmiş suç duyurusu dilekçelerim nerede?

Onlar işleme alınsın, sonra da bana delillerim sorulsun, başka kimseyle uğraşmaya gerek kalmıyor zaten? Adalet yerini buluyor? Tepeden tırnağa kadar bütün pislik herifler, hainler, kara paracılar toplanıp alınıyor?

İstanbul C. B. Savcılığı adalet için, millet ve devlet için mi faaliyet yürütüyor, yoksa iktidarı ele geçirmiş bir avuç mason ve kara paracı çete mensubu için mi?

Sıktı artık...
Artık haddini bilecek. Bilmeyene de haddi bildirilecek. Savcı da hakim de olsa...

80 milyonluk milletin karşısında bu açıkça suçluların tarafı tutulamaz. Adalet sistemi de çetelerin emrine girmişse, o ülkede milletin derhal hürriyet mücadelesi vermesi şart olur, vazife olur.
Gana ve Mozambik'teki taraflardan gönderilen selamlar tarafıma ulaştı.

Afrika da öncelikli olmak üzere, dünyanın her neresinde insanca yaşamak isteyen, benim kırmızı çizgilerime uyarak yaşamak isteyen insanlar varsa... Dillerine, dinlerine, deri renklerine bakmadan, hepsinin yanında olacağım.

Hepsiyle dürüstçe, hakkaniyetle işler, projeler de yapacağım. Hepsinin hızla kalkınmasını sağlayacağım. Hepsini sömürgecilerden kurtaracağım.
Ali Yeşildağ'ın itiraflarına dair gerekli soruşturmalar başlatıldı mı?

Sözde bağımsız adli makamlar, nereden, kimlerden izin ya talimat bekliyorlar?

Yemin ederim ki sayıları on binlerceyi bile bulsa, böyle sözde adli yetkilerin hepsini asacağım. Herkes işini düzgün yapacak, mesuliyetini yerine getirecek ya da cezasını çekecek.

Hakimler, savcılar satın alınabilir ya da mason yapılabilir ama sokakların adaleti çok hızlı ve şok şiddetlidir.
Bulgaristan'daki bazı tarafların selamlarını aldım. İyi niyetlerinden memnunum ama bu iş benlik değil. Ya Bulgaristan'daki hain idarecileri devirecekler ya da Bulgaristan'ı terk ederek daha güvenli, daha sorunsuz limanlara gidecekler.

Bulgaristan, devlet olarak bu halde durdukça, orayı meteliğe muhtaç hale getireceğim, çökertmeye devam edeceğim.
Türkiyeli-Suriyeli çatışması çıkartmak isteyenlerin bu türlü faaliyetleri beni hiç rahatsız etmiyor. Zaten Türkiye'nin tamamen karışmasına sayılı saatler kaldı. Bir yandan da Türkiyeli-Suriyeli çatışması çıkmış, çıkmamış, meselem bile değil.

Kadınlarına, çocuklarına dokunulmasın, geriye kalanların hepsi harp suçlusu zaten... Harpten kaçmanın, vatanı satmanın, başka bir milletin hakkını bile isteye ve onursuzca yemenin, sürüngen gibi yaşamanın cezası idam zaten.

Engel olmayacağız. Bizim duruşumuz baştan beri çok net ve kararlı... Bütün dünyadaki bütün sömürgeci devletleri yakmak, yıkmak gerekse bile, bir dünya savaşı çıkacak olsa bile, Suriyeli harp kaçkınlarını ve diğer omurgasızları bu topraklarda tutmayacağız.

Böyle bir karışıklık çıkartıldıktan sonra, başka devletlerin bunu kendi malzeme etmesine, Türkiye'nin iç işlerine karışmasına, yeniden bir örtülü işgal denemesine ise izin vermeyeceğiz ve müdahale edeceğiz.
AKPKK iktidarları dönemlerinde, Suriyelilere ya da başkalarına verilmiş vatandaşlıkların, kimliklerin, pasaportların ya da diğer hak ve yetkilerin "tamamı" hükümsüzdür, geçersizdir.

Hiç kimsenin o usulsüz/hukuksuz ve yetkisiz şekilde verilmiş resmi evrakları dikkate alması gerekmiyor. Hatta dikkate alanlar suç işliyorlar.
Somalili tarafların selamları tarafıma ulaştı. Karşılıklı iyi niyet halinde olduğumuzu ve en kısa sürede orada da dengeleri Türkiye'nin ve Somalinin lehine olacak şekilde değiştireceğimizi bilmeliler.
Avrupa'daki ve Amerika kıtasındaki yoğun Türk nüfusu arasından, terörle/bölücülükle ve kara para işleri ile bağlantılı "bütün" ailelerin Türkiye vatandaşlığını iptal edeceğim. Türkiye'ye ve ayrıca çok yakında Türkiye'ye bağlanacak çok geniş topraklara girmelerini de yasaklayacağım. Buralarla en ufak bir alış verişlerine bile kanuni maniler koyacağım. Sayıları mühim değil... Yüz binleri de bulsa, milyonları da bulsa mühim değil... Hepsinin de Türkiye'deki taşınır, taşınmaz varlıkları kamulaştırılarak hazineye aktarılacak.

Bu dünyada terörü de kara paracılığı da bo-ğa-ca-ğım. Bunları yapanlar öz babamın, öz evlatları bile olsa...
Avustralya'daki bazı tarafların selamları tarafıma ulaştı. Avustralya ve Afrika için ilk yapacağımız işler hayvancılık, ziraat, madencilik ve petrol işleri olacak...

İmkanları dar olan ülkelerden sermaye ortaklığı talep etmeyeceğim. Ben sermaye sorununu da siyasi sorunları/engelleri de hızlıca çözeceğim.

Şu anda da sermaye sorunum yok. Trilyon doların üzerindeki bir parayı kolayca istediğim bölgeye sevk edebilecek şartlar, anlaşmalar içindeyim.
Bana ulaşan pek çok mesaja/talebe ortak bir cevap vermem gerekiyor:

- Bizimle anlaşamıyorsanız, bizimle düşmansınız demektir. Bizim taleplerimiz, şartlarımız asgari insani, vicdani, hukuki duruşa/tavırlara gelmeniz yönünde... Kimseye kabullenilemeyecek şartlar koşmadık. Buna rağmen de istediğimiz çizgiye gelmiyorsanız, Ankebut Ağındasınız demektir. İblis'in ve Deccal'ın sistemindesiniz demektir. Kesinlikle gözler önünde duran bir gerçektir ki bize düşman olmak ve onların istediği çizgide durmak, dünya insanlığına düşman olmak demektir. Çünkü bütün dünya insanlığının iyiliğini istiyoruz. O halde, biz sizinle neden iyi ilişkiler kuralım? Şu şartlarda bile taraf olmayanlar, bertaraf olurlar, olacaklar. Böyle olan hiç kimseden sinyallerimizi kesmeyeceğiz, hiç kimsenin maliyesini ve bağlantılarını rahat bırakmayacağız. Hiç kimsenin elinde bir ordu bırakmayacağız.
İsviçre'nin bile maliyesi, bankaları çöktü. ABD'nin, İngiltere'nin, İspanya'nın, İtalya'nın, Fransa'nın, Almanya'nın, Rusya'nın, Çin'in, Japonya'nın hatta Tayvan'ın bile maliyesi çöktü. Dünya büyük kaosu yaşıyor ama ortam ne kadar da sakin, öyle değil mi?

Bunları yapacağımı ilan ettiğimde bana gülenler vardı, şu anlarda ağlıyorlar. Evet, satanistleşmiş ve ağlamayı unutmuş baronlar bile ağlaşıyorlar. Çaresizler, başka da bir şey yapamıyorlar. Buna rağmen dünya genelinde basında, medyada ve sosyal mecralarda akıl almaz bir sansür var.

İstanbul borsası da çöktü. Ona dair bütün göstergeler de yalan, balon... Döviz kurları da yalan, balon... Şu anda ülkede hiper enflasyon var ama ortamda hava öyle mi?

Hiç beklenmeyecek kişiler bile Tayyip'i yalnız bırakmaya ve itirafçı olarak kendini kurtarmaya çalışmaya başladı. Sözde Türk basın ve medyası da aynı merkezin, mason tarikatının kuşatması altında...

Bu günlere kadar somut delilleri bir kere paylaştım da arkasını neden paylaşmadığımı, şimdi herkes daha iyi anlamıştır. Karşımızda hain Ankara hükumeti yok, onlarca devletin arka plandan ortak bir lider tarafından idare edildiği bir Deccaliyet sistemi var. Öyle olmasaydı, şu anda her şey, her şey çok başka akacaktı. Lakin bakın nasıl da onlarca hükumet eş zamanlı ve eş maksatlı hamleleri organize de yapıyorlar. Küresel mali krizi bile yokmuş gibi göstermeye, zaman kazanmaya çabalıyorlar.

Buna rağmen sonuç alamıyorlar. Bir çıkış yolu bulamıyorlar. Şu sansürü bu güne kadar kırmamız da imkansız değildi. Somut delilleri dünyaya duyurmamız da imkansız değildi. Bu yönde ciddi bir çabamız bile olmadı. Biz, son hamlelerimizi de yaparak bu maçı kazandığımızda, dünyadan herkes "siyasete bak" diyerek şapka çıkartacak. Artık o vakitteyiz.
Tekrar ediyorum. Rusya'da İstanbul yanlısı unsurlar haklı ve meşru bir askeri darbe yapacaklar. Vatan hainlerini, batının piyonlarını, maskeli karakterleri ve biyonik robotları oyundan düşürecekler. Vakit iyice daraldı. Dünyadan hangi taraf, Rus halkının ve halkın emrindeki Rus ordusunun haklı mücadelesinin karşısında durursa, çok ağır bedeller ödeyecekler. Sonraki süreçte, kurtulmak için İstanbul'a yalvarsalar bile, asla af edilmeyecekler ve yok edilecekler. Devlet de olsalar, hükumet de olsalar, dev şirket de olsalar, cemaat-tarikat da olsalar yok olacaklar.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Antalya havalimanı ihale tiyatrosu...

5 milyar dolar teklif eden şirket, evrak eksikliği gerekçe gösterilerek eleniyor ve ihale, Tayyip ile çetesine bir milyar dolar rüşvet veren şirkete veriliyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İstanbul'un vaziyeti (Temsili)
Benim Suriye'de ya da Irak'ta devasa projeler yapmak için Esed'den ya da Irak'ın başındaki hainlerden ya da dünyadaki herhangi birinden "olur" almam, anlaşmam, uzlaşmam gerekmiyor.

Kim ne derse desin, oralar hep kadim Türk toprakları... Ben "Yapmanın zamanı geldi" demişsem, o iş bitmiştir.