Akademi Dergisi
Bu nasıl bir süper güçtür ki trenleri rayda gidemiyor. Gemileri denizde yüzemiyor. Uçakları havada uçamıyor. Ordusunda on binlerce şey çalışmıyor. Uyduları bozuluyor. Bankacılık sistemi çöküyor. Bilişim sistemleri hızla yıkılıyor. Sermaye/yatırımcı kaçıyor.…
İngiliz işadamı Chris Evans, yaptığı sosyal medya paylaşımında "NYC'de jambonlu ve peynirli sandviç 29 dolar. Londra'da bunun için en fazla 3 sterlin veririm" diyerek Amerika'daki pahalılığa dikkat çekti.
Şu ahmaklık ötesi hamle ile şahsıma ve devletime verilmek istenen bir mesaj varsa, elimin tersiyle itiyor, ayaklarımın altında eziyorum.
Şunun bunun piyonu olmuş Soysuz'lara çalışan savcıları, hakimleri tanımıyorum. Böyle sözde mahkemelere ve bunların emirlerine itaat eden kolluk güçlerine itaat etmiyorum.
Böyle Soysuz ve ahmak kere ahmak piyonlarla, tasmalı itlerle vakit kaybedenler... O dünya lideri rolü oynayanlar, cesaretleri varsa kendileri açıkça çıksınlar karşıma.
Vallahi de billahi de tallahi de hükumetlerini peş peşe yıkacağım. Kara para işlerini daha da bozacağım. Uyuşturucudan insan ve organ ticaretine kadar her şeyi daha fazla bozacağım ve ifşa edeceğim. Bütün dünya da izleyecek neler yaptığımı.
Haydi, şimdi herkes çeksin silahını ve kimin cesareti varsa karşıma çıksın.
Şunun bunun piyonu olmuş Soysuz'lara çalışan savcıları, hakimleri tanımıyorum. Böyle sözde mahkemelere ve bunların emirlerine itaat eden kolluk güçlerine itaat etmiyorum.
Böyle Soysuz ve ahmak kere ahmak piyonlarla, tasmalı itlerle vakit kaybedenler... O dünya lideri rolü oynayanlar, cesaretleri varsa kendileri açıkça çıksınlar karşıma.
Vallahi de billahi de tallahi de hükumetlerini peş peşe yıkacağım. Kara para işlerini daha da bozacağım. Uyuşturucudan insan ve organ ticaretine kadar her şeyi daha fazla bozacağım ve ifşa edeceğim. Bütün dünya da izleyecek neler yaptığımı.
Haydi, şimdi herkes çeksin silahını ve kimin cesareti varsa karşıma çıksın.
Azerbaycan diye bir devlet gerçekte yok. Görünürde sözde bir Türk devleti orası ama uygulamada Ermenistan orası... Hatta biraz da İsrail orası... Orada otorite gerçek Türklere bırakılmıyor. Buradan, TSK bünyesinden Azerbaycan'a gönderilen subaylar bile gizli Ermeni ve Yahudi kişiler.
Bu oyunları bozmaya, herkesi uyandırmaya da devam edeceğim. O topraklar çok yakın gelecekte Türkiye'ye dahil olacaklar ve omurgasız, çift kimlikli hainler o topraklarda da cezalarını bulacaklar.
Bu süreçten ötürü, memleket dahilindeki ve haricindeki kimliği açık ya da gizli Ermenilerin çıldırmaları da pek tabii...
Hiç endişem yok, benim elimde kuduz aşısı da var, itlaf etmeye yarayacak malzemeler de var.
Bu oyunları bozmaya, herkesi uyandırmaya da devam edeceğim. O topraklar çok yakın gelecekte Türkiye'ye dahil olacaklar ve omurgasız, çift kimlikli hainler o topraklarda da cezalarını bulacaklar.
Bu süreçten ötürü, memleket dahilindeki ve haricindeki kimliği açık ya da gizli Ermenilerin çıldırmaları da pek tabii...
Hiç endişem yok, benim elimde kuduz aşısı da var, itlaf etmeye yarayacak malzemeler de var.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Bekleyin siz birkaç gün"
Azerbaycan'daki kara ve kanlı para işlerinden beslenen bütün sülükler, derhal dağılsınlar. Oranın altını üstüne getireceğim. Orayı ateşle yakarak temizleyeceğim.
Akademi Dergisi
Söylemiştim, nerede kabala ve büyü öğretiyorsanız, cayır cayır yanacak ya da bir şekilde çökecek. Nerede sürekli ayinler ve büyüler yapıyorsanız, oralar da yanacak, patlayacak, çökecek.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ukrayna'da kanonik UOC'ye (Ukrayna Ortodoks Kilisesi) bağlı Pochaev Aziz Job Kilisesi’nde yangın çıktı.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Muhammet Yakut'un iddiaları acilen soruşturmalar başlatılmasını gerektiriyor.
Dini ve siyasi tercihleri her ne olursa olsun, insan kalmış herkes, hala vicdanı, merhameti olan ve kimsenin kötülüğünü istemeyen herkes, İsrail denilen yeri en kısa sürede terk etsin.
Akademi Dergisi
Dini ve siyasi tercihleri her ne olursa olsun, insan kalmış herkes, hala vicdanı, merhameti olan ve kimsenin kötülüğünü istemeyen herkes, İsrail denilen yeri en kısa sürede terk etsin.
Sahanın değişkenleri çok fazla ve sık sık karar değişikliklerine sebep oluyor. Aynı şekilde, insan kalmış herkes Suriye'yi de terk etsin. 20 yıla kalmayacak bu iş, kısacık sürede cehenneme dönecek o Suriye...
Sigorta firmalarını çoktan ikaz etmiştim. Bu zamanda ne uçak, ne gemi, ne bina, ne fabrika sigortalanır. Hepsi zarar...
Türkiye'de sözde seçim sürecinde Ankara'nın değil İstanbul'un kazanacağı, çoktan kesinleşmiş bir gerçek. Bu hususta dünyanın muhtelif yerlerinde büyük meblağlarla iddiaya girmek isteyenlere denk gelirseniz, çekinmeden girin. "İstanbul kazanacak" deyin, büyük paralar kazanacaksınız.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İşgalci İsrail polisi bu sabah Mescid-i Aksa bahçesinde bulunan Babü'r Rahme Mescidi önünde Kur'an okuyan bir Türk kadını tutukladı.
Büşra Tülü Karadayı
"Derinler" iyi biliyor ama halk arasında bu ismi ilk duyanlardan olun. Çok kısa süre içinde bu ismi Türkiye'de duymamış kimse kalmayacak. Türkiyenin adli ve tıbbi sisteminde bir resetlemenin, bir miladın başlamasına sebep olacak. Halkın kabullenişlerinin haricinde, hukuki kabullenişleri de temelinden değiştirecek.
Bu kişi basit bir piyon yapılarak, bu piyon üzerinden devletin kurum ve kuruluşlarının nasıl suç çetelerinin emrine amade edildiğini... Hükumetin eski ve yeni bazı üyelerinin bile nasıl vahim suçları peş peşe işlediğini ve sayısız devlet memuruna da işlettiğini... Türkiye'de hiç kimsenin can, mal ve adil yargılanma emniyetinin bulunmadığını... Türkiye'nin hukuk devleti vasfını çoktan kaybettiğini... Duymayan, bilmeyen kalmayacak.
İspatlar, belgeler ortalığı toza dumana katacak. Kimler, kimlerle beraber nasıl şartlarda bu devleti ve kurumlarını idare ediyorlar, Türk milletine neler yapıyorlar, herkes şok geçirecek.
"Derinler" iyi biliyor ama halk arasında bu ismi ilk duyanlardan olun. Çok kısa süre içinde bu ismi Türkiye'de duymamış kimse kalmayacak. Türkiyenin adli ve tıbbi sisteminde bir resetlemenin, bir miladın başlamasına sebep olacak. Halkın kabullenişlerinin haricinde, hukuki kabullenişleri de temelinden değiştirecek.
Bu kişi basit bir piyon yapılarak, bu piyon üzerinden devletin kurum ve kuruluşlarının nasıl suç çetelerinin emrine amade edildiğini... Hükumetin eski ve yeni bazı üyelerinin bile nasıl vahim suçları peş peşe işlediğini ve sayısız devlet memuruna da işlettiğini... Türkiye'de hiç kimsenin can, mal ve adil yargılanma emniyetinin bulunmadığını... Türkiye'nin hukuk devleti vasfını çoktan kaybettiğini... Duymayan, bilmeyen kalmayacak.
İspatlar, belgeler ortalığı toza dumana katacak. Kimler, kimlerle beraber nasıl şartlarda bu devleti ve kurumlarını idare ediyorlar, Türk milletine neler yapıyorlar, herkes şok geçirecek.
Müşteki Büşra Tülü, tamamen yalana ve iftiraya dayalı olan şikayetini, yıllarca netice alamadıktan sonra nihayet geri çeksin...
İki yalancı şahitten biri, nihayet yalancı şahit olduğunu hakim huzurunda açıkça itiraf etsin...
Diğer yalancı şahit ise on seneden fazla süre, evet evet, on seneden fazla süre, bir kere bile duruşmaya getirilemesin...
Elimde silah olduğu iddia edilsin ama asla ispat edilemesin. Mahkemeye getirilen yalancı şahit bile "Elinde silah yoktu" diye farklı zamanlarda tekrar tekrar ifade versin ama dava yine de düşmesin ve güya kamu davasına dönsün...
Sonra mfs, şu tamamen yalan ve çürük davadan ötürü yine de neler neler çeksin... Bir de bilmem kaç tane devlet, onların kara paracı gizli servisleri, onlarla organik bağları bulunan hain Ankara hükumeti, ayrıca MİT, ayıca Türkiye'deki şucu bucu diye bilinen malum çeteler, başta da Adnancılar, kara paracı eski cumhurbaşkanları ve daha geniş bir hain kadro öyle isitiyor diye... Mfs'ye tamamen hukuka ve tıbba aykırı şekilde hapis cezaları ve ayrıca akıl sağlığının yerinde olmadığına dair rapor verilmek istensin...
Bu süreç de hepsinin ellerine, ayaklarına bulaşsın, her safhasında ayrı ayrı yeni suçlar işledikleri ispat edilsin, hastahane başhekimi suç üstü olsun kalsın, cezaevi müdürleri suç üstü olsun kalsın, kamu çalışanı olan çok sayıda şahit de hiç tanımadıkları mfs'ye yapılan hukuksuzlukları her fırsatta ifade etsin, bu süreçteki hukuksuzluklara dair de elde somut deliller bulunsun, hükumetin ve ilgili devlet kurumlarının mason tarikatı üzerinden nasıl da ayarından çıkartıldığı gözler önüne açıkça serilsin ama mfs'nin hukuk mücadelesi vermesine ve aklanmasına izin verilmesin...
Mfs'nin dilekçeleri yok edilsin, savunma hakkı engellensin, delil sunmasına izin verilmesin, şahitleri dinlenmesin, yalancı şahit kendi kendine vicdan yaparak ya da yıllar sonra bu yükün altından sıyrılmak isteyerek itirafçı olduğu için tehdit edilsin, dövülsün, sövülsün ama mfs'nin üzerinden bu iftiralar kalkmasın.
Çünkü... Mfs'nin hayatı tertemiz ve hiç lekesi yok. Ara tara, bulabildikleri malzeme yok.
Bu haldeki bir Türkiye'de hiçbir vatandaşın can, mal, ırz ve adil yargılanma emniyeti de yok.
Casusluk, iftira, yalan, görevi kötüye kullanma, evrakta sahtecilik, organize ihanet faaliyetleri/grupları, kara paracılık, çetecilik ve daha onlarca farklı suç türü, her şey bu davanın içinde...
Eminim ki çok kısa süre sonra filmi dahi çekilecek. Lakin siz kısa sürede başlayacak bir şok dalgasına şimdiden hazır olun.
İki yalancı şahitten biri, nihayet yalancı şahit olduğunu hakim huzurunda açıkça itiraf etsin...
Diğer yalancı şahit ise on seneden fazla süre, evet evet, on seneden fazla süre, bir kere bile duruşmaya getirilemesin...
Elimde silah olduğu iddia edilsin ama asla ispat edilemesin. Mahkemeye getirilen yalancı şahit bile "Elinde silah yoktu" diye farklı zamanlarda tekrar tekrar ifade versin ama dava yine de düşmesin ve güya kamu davasına dönsün...
Sonra mfs, şu tamamen yalan ve çürük davadan ötürü yine de neler neler çeksin... Bir de bilmem kaç tane devlet, onların kara paracı gizli servisleri, onlarla organik bağları bulunan hain Ankara hükumeti, ayrıca MİT, ayıca Türkiye'deki şucu bucu diye bilinen malum çeteler, başta da Adnancılar, kara paracı eski cumhurbaşkanları ve daha geniş bir hain kadro öyle isitiyor diye... Mfs'ye tamamen hukuka ve tıbba aykırı şekilde hapis cezaları ve ayrıca akıl sağlığının yerinde olmadığına dair rapor verilmek istensin...
Bu süreç de hepsinin ellerine, ayaklarına bulaşsın, her safhasında ayrı ayrı yeni suçlar işledikleri ispat edilsin, hastahane başhekimi suç üstü olsun kalsın, cezaevi müdürleri suç üstü olsun kalsın, kamu çalışanı olan çok sayıda şahit de hiç tanımadıkları mfs'ye yapılan hukuksuzlukları her fırsatta ifade etsin, bu süreçteki hukuksuzluklara dair de elde somut deliller bulunsun, hükumetin ve ilgili devlet kurumlarının mason tarikatı üzerinden nasıl da ayarından çıkartıldığı gözler önüne açıkça serilsin ama mfs'nin hukuk mücadelesi vermesine ve aklanmasına izin verilmesin...
Mfs'nin dilekçeleri yok edilsin, savunma hakkı engellensin, delil sunmasına izin verilmesin, şahitleri dinlenmesin, yalancı şahit kendi kendine vicdan yaparak ya da yıllar sonra bu yükün altından sıyrılmak isteyerek itirafçı olduğu için tehdit edilsin, dövülsün, sövülsün ama mfs'nin üzerinden bu iftiralar kalkmasın.
Çünkü... Mfs'nin hayatı tertemiz ve hiç lekesi yok. Ara tara, bulabildikleri malzeme yok.
Bu haldeki bir Türkiye'de hiçbir vatandaşın can, mal, ırz ve adil yargılanma emniyeti de yok.
Casusluk, iftira, yalan, görevi kötüye kullanma, evrakta sahtecilik, organize ihanet faaliyetleri/grupları, kara paracılık, çetecilik ve daha onlarca farklı suç türü, her şey bu davanın içinde...
Eminim ki çok kısa süre sonra filmi dahi çekilecek. Lakin siz kısa sürede başlayacak bir şok dalgasına şimdiden hazır olun.
Akademi Dergisi
Büşra Tülü Karadayı "Derinler" iyi biliyor ama halk arasında bu ismi ilk duyanlardan olun. Çok kısa süre içinde bu ismi Türkiye'de duymamış kimse kalmayacak. Türkiyenin adli ve tıbbi sisteminde bir resetlemenin, bir miladın başlamasına sebep olacak. Halkın…
On yıldan fazla süredir görmediğim, denk gelmediğim bu kadının başına her an her şey gelebilir...
Çünkü bu güne kadar çok derin çevrelerin piyonu oldu, kullanıldı. Vatansever savcıların bu şahsı devlet korumasına aldırması gerekiyor.
Bu güne kadar onu bir kart olarak kullananlar, şu andan itibaren ondan kurtulmanın bir yolunu bulmaya çabalayacaklar. Onun konuşması/itirafları ile, bu ülkede hükumet değil, bütün kolları/uzuvları ile birlikte rejim bile değişir.
Evet evet... Hükumet gibi, cumhurbaşkanı gibi, başbakan gibi, bakan gibi, bürokrat gibi, cemaat lideri gibi görünen kişilerin hem çeteciler, hem masonlar, hem kara paracılar, hem Londra ve Tel Aviv piyonları olduğu bile açıkça meydana çıkar.
Psikiyatri denilen ve Yahudi/satanist uydurması/tuzağı olan sözde bilim dalı da çöker. Bunların sözde hastahaneleri de çöker. Zaten o sözde hastahaneler üzerinden binlerce kişinin hayatını mahvettiler, bir anda dünyalarını yıktılar, ellerinden her şeylerini aldılar... Ayrıca binlerce kişiyi de kısa yoldan ölüme gönderdiler.
Sözde teşhisi koydular, hayatlarını yıktılar. Evet evet... Tıka basa kripto Ermeni ve Yahudi personellerle dolu olan o sözde hastahanelerde (ki sözde hastahanelerin birimlerine verilen isimler bile kriptoların isimleri), hiçbir bilimselliği olmayan farazi değerlendirmelerle, sayısız insanı mahvettiler. Ne kadar vatansever gerçek Türk varsa, mani olamamışlarsa mücadelesine, hepsini bu sözde hastahanelere düşürmek istediler. İşlerini son çare olarak orada bitirmek istediler. Sayıları belli değil, cerahat tamamen patlayınca, gerçek Türk savcıları ve hakimleri soruşturmalar ve yargılamalar başlatınca, üzerine bir süre de geçince, yaklaşık sayı belli olacak.
Çünkü bu güne kadar çok derin çevrelerin piyonu oldu, kullanıldı. Vatansever savcıların bu şahsı devlet korumasına aldırması gerekiyor.
Bu güne kadar onu bir kart olarak kullananlar, şu andan itibaren ondan kurtulmanın bir yolunu bulmaya çabalayacaklar. Onun konuşması/itirafları ile, bu ülkede hükumet değil, bütün kolları/uzuvları ile birlikte rejim bile değişir.
Evet evet... Hükumet gibi, cumhurbaşkanı gibi, başbakan gibi, bakan gibi, bürokrat gibi, cemaat lideri gibi görünen kişilerin hem çeteciler, hem masonlar, hem kara paracılar, hem Londra ve Tel Aviv piyonları olduğu bile açıkça meydana çıkar.
Psikiyatri denilen ve Yahudi/satanist uydurması/tuzağı olan sözde bilim dalı da çöker. Bunların sözde hastahaneleri de çöker. Zaten o sözde hastahaneler üzerinden binlerce kişinin hayatını mahvettiler, bir anda dünyalarını yıktılar, ellerinden her şeylerini aldılar... Ayrıca binlerce kişiyi de kısa yoldan ölüme gönderdiler.
Sözde teşhisi koydular, hayatlarını yıktılar. Evet evet... Tıka basa kripto Ermeni ve Yahudi personellerle dolu olan o sözde hastahanelerde (ki sözde hastahanelerin birimlerine verilen isimler bile kriptoların isimleri), hiçbir bilimselliği olmayan farazi değerlendirmelerle, sayısız insanı mahvettiler. Ne kadar vatansever gerçek Türk varsa, mani olamamışlarsa mücadelesine, hepsini bu sözde hastahanelere düşürmek istediler. İşlerini son çare olarak orada bitirmek istediler. Sayıları belli değil, cerahat tamamen patlayınca, gerçek Türk savcıları ve hakimleri soruşturmalar ve yargılamalar başlatınca, üzerine bir süre de geçince, yaklaşık sayı belli olacak.