Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.9K photos
25.1K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
"Abi ABD batmış ABD... Adam ABD'yi batırmış, ABD'den gelen haberler ortada. Sen hala Tayyip'ten mi bahsediyorsun..."

diye diye konuşan Türkiye'deki ünlü iş adamlarının sayısı hızla artıyor.
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi de iyi sinyaller vermiyor. Ankebut Ağı oradaki batağı da toparlayamaz.
Kim acaba...
Mehmet Ağar'ın da işleri çok bozuldu, dengeleri çok şaştı. Sıkıntıları çok büyük. Acaba o mu, benzeri başka biri mi...
Ülkede para bitti, ümit bitti, sistem çöktü... Hiçkimse iki adım ötesini bile göremiyor. Hiçkimse risklere de girmek istemiyor. Hiçkimse Ankebut Ağına, o masonlara ve satanistlere güvenmiyor. Herkesin planı, bir şekilde İstanbul'a ulaşmak ve bir yol bulup İstanbul ile anlaşmak üzerine kurulu... Ankebut Ağına bağlı şirketler, patronlar, çevreler de bu haldeler.

Bu, sadece Türkiye'dekiler için böyle değil, iflas ettiği henüz açıklanmamış olan diğer onlarca ülke için de böyle...

Hala Türkiye'de "oldu bitti" bir seçim planına figüran olanlar, hem boşa kürek çekiyorlar hem de kendilerini yakıyorlar.
Akademi Dergisi
Afrika kıtasındaki ilgili taraflar, gruplar da tetikte olsunlar. Ankebut Ağı Türkiye'de açıkça devrildikten hemen sonra Afrika kıtası da hürriyetine koşacak. Ankebut Ağı ülkelerinin hepsi kendi dertlerine düşmüş olacaklar ve Afrika'ya müdahale edemeyecekler.
Batak Fransa Afrika'da da bitik...

Macron'un Afrika ziyaretini 'tam bir fiyasko' olarak nitelendiren Afrikalı uzmanlar, Fransa'nın kıtada Türkiye'nin varlığından çok rahatsız olduğunu belirtti.
Marmara Denizinde 3.7 şiddetinde, 5 km derinlikte deprem meydan geldi.
Akademi Dergisi
Bütün valilikler, bütün belediyeler alarm haline getirilseydi... İçişleri bakanlığında merkezi bir yuvarlak masa kurulsaydı... Türkiye'nin sivil imkanları bu şekilde seferber edilseydi... Valiliklere ve belediyelere bağlı ekiplerle araçlar afet bölgesine…
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Suni depremin vurduğu afet bölgelerinden Adıyaman’da vatandaşın haklı tepkisi:

"İki gün boyunca, molozların altındaki insanların bağırmasını dinledik, bişey yapamadık. İki gün boyunca Adıyaman’a yardım gelmedi. Vatandaşlar soğuktan bağıra bağıra can verdiler"

"Sadece valinin değil, belediyenin de suçu çok."

"Adıyaman’a bakmakta geç kaldılar."

"Milletvekillerimiz nerede?"
Akademi Dergisi
Fransa'nın kendini ayakta tutabilecek gücü kalmadı.
Batak Fransa'yı yarın 'kara bir gün' bekliyor

Fransa'da ulaşım, enerji, sağlık ve eğitim başta olmak üzere sektörlerin tamamına yakınının greve katılacak olması nedeniyle hayat durma noktasına gelecek. Ulaştırmadan Sorumlu Bakan Clement Beaune, "Geçirebileceğimiz en zor günlerden biri olacak" dedi.
Akademi Dergisi
Tin suresinin ikinci ayetinde hz. Allah Tur-i Sina'nın üzerine yemin etti. Üçüncü ayetindeki bahsedilen "Emniyetli belde" ise İstanbul... Hz. Allah, İstanbul'un üzerine de yemin etti. Allah'ın, bir şeyin üzerine yemin etmesi, o şeyin Allah nazarında kıymetini…
⁉️

O halde 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde asıl hedef olan İstanbul'u koruyan şey, Tur-i Sina mıydı?

O depremin İstanbul'u da şiddetli şekilde yıkmadığına herkes şaşırmıştı zaten... Gölcük tarafından gelen şok şiddetli deprem dalgası sanki İstanbul'da aniden frenlenmiş, ona set olunmuş gibi, fizik kurallarına aykırı bir manzara vardı. O günlerde, her şeyden habersiz şekilde depremin bu yönünü soran, sorgulayan çok insana denk gelmiştim ben.

O halde, Tur-i Sina bir sebeple ve bir şekilde devre dışı kalmadan, koruma özelliğini durdurmadan, İstanbul'a elektromanyetik tekniklerle şiddetli suni deprem saldırıları yapılamıyor mu? En şiddetlisi yapılmak istense bile küçük sarsıntılarla mı atlatılıyor? Bu nedenle mi Tin suresinde İstanbul'a "emin, emniyetli belde" denildi?

Hatta 1509 depremine ve İstanbul'da yaşanan ve bilinen diğer büyük depremlere Tur-i Sina mı vesile oldu?

Beklenen büyük İstanbu depremini de saldırgan ülkeler değil de Tur-i Sina mı yapacak?

Şimdi nasıl çıkılacak bunca sorunun içinden...
Gazeteci Nihat Genç:

"Davutoğlu’nun Babacan’ın kurtaracağı memleketin ta …….!"
Japonya'da Sakurajima volkanında patlama meydana geldi. Taramizu bölgesi için yerel meteoroloji dairesi kül yağmuru uyarısında bulundu.
Sabahtan beri yazacaktım, yazmadım. Konu hakkında raporlar aldığım, değerlendirmeler aldığım, üzerinde dolaştığım için Kayseri'den, oradaki organize sanayi bölgesinden bahsettim.

Üzerine de şu depremler yaşandı.

Kayseri yıkılmazsa, o sanayi bölgesi de çöküp yanmazsa, biz çok şaşıracağız. Şu son depremleri de bekliyorduk, devamını ve daha şiddetlilerini de bekliyoruz.

Kayseri Şeytan'ın bölge temsilciliği gibi... O insan denemez ve gizli Hristiyan belediye başkanları da dahil olmak üzere, mülki amirler, eşraftan bilinenler, iş adamları olarak bilinenler, sözde siyasi partilerin teşkilatları, hep afet bölgesini sömürmenin peşindeler. Çünkü hiçbiri Türk de müslüman da değiller. Kripto kimlikliler ve masonlar...

Afet bölgesinde, o zor şartlarda insanlar hala işe yarar seviyede yardıma, desteğe ulaşamamışken, Kayseri o yardımları organize ederek dağıtma iddiasıyla ya da bölgenin yaralarını çeşitli şekillerde sarma iddiasıyla en şeytani işleri yapıyor. Kayseri halkı da buna tepkisiz ve ölüm sessizliği halinde...

Kayseri, insan ve organ çalıyor/kaçırıyor. Kayseri, yardım malzemelerini de çalıyor. Kayseri, aslında kendi dibini oyuyor. Çünkü Allah var, adaleti var. Kahreder ve edecek.

Artık kimseye uzun mühletler verilmeyecek.
Akademi Dergisi
Hindistan, Japonya, Çin, Kore, Filipinler, Afrika ülkeleri, Rusya, İngiltere, Almanya, ABD diye saysak, her yerde şu anda ayinler var.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Japonya'nın yeni tasarım H3 roketinin fırlatılması başarısız oldu.

Fırlatma aracının, doğal afetleri izlemek için tasarlanmış Japon uydusu ALOS-3'ü yörüngeye oturtması bekleniyordu. Ancak bir şeyler planlandığı gibi gitmedi. H3 roketi,ikinci motorun devreye girmemesi nedeniyle infilak ettirildi.
Kayseri'deki son depremler de suni usullerle tetiklenmiş depremler ama bu defa Ankebut Ağı tetiklemedi. O malum ülkeler tetiklemediler. Onlar, Kayseri'ye ve en çok da oradaki organize sanayi bölgesine zarar vermek istemezler.

Kayseri son süreçte yanmayı da yıkılmayı da hak etti, ediyor.
Kayseri'nin çevirdiği lanetli işlerde dönen kara ve kanlı para, çok sayıda Türk/İslam düşmanı ülkeye gidiyor. Asıl onları besliyor.
Kayseri'de Erciyes dağının içinde de uzaylı tesisi var. Kayseri'ye başka ülkelerden gelip giden yetkili ve etkili kişilerin çoğu da biyonik robot. Orası, Ankebut Ağı için mühim olan merkezlerden biri...

Bu gidişle o Erciyes dağı bile yerinde duramaz, Kayseri de yerinde duramaz. Kayseri halkı arasından gizli Ermeni, gizli Yahudi, mason, kara paracı, şucu, bucu olmayanlar, temiz insanlar, hemen titreyip kendilerine gelmeliler ve bu kötü gidişi değiştirmeliler.