Boğazına duracak, yiyemeyecek, ölecek. Çok yakın, çok...
5 Aralık 2018
"Dahası da var; zamanında burayı maden çalışması için kuranlar sadece dünya insanları değildi. Hatta o zamanki dünya insanlarından da daha fazla ağırlığı olan güçlü bir başka dünya insanlığı gelip burada öne çıktı. Asıl işi onlar yapıyor, daha yüksek bilim ve teknoloji onlarda olduğu için o bölgeden, çok çok nadir bulunan ve belkide Uranyum gibi enerji veren elementlerden yüzlerce kat daha güçlü bir element çıkartıyorlardı."
https://mfs.tv/2018/12/05/gobeklitepe-de-karartiliyor/
"Dahası da var; zamanında burayı maden çalışması için kuranlar sadece dünya insanları değildi. Hatta o zamanki dünya insanlarından da daha fazla ağırlığı olan güçlü bir başka dünya insanlığı gelip burada öne çıktı. Asıl işi onlar yapıyor, daha yüksek bilim ve teknoloji onlarda olduğu için o bölgeden, çok çok nadir bulunan ve belkide Uranyum gibi enerji veren elementlerden yüzlerce kat daha güçlü bir element çıkartıyorlardı."
https://mfs.tv/2018/12/05/gobeklitepe-de-karartiliyor/
Mehmet Fahri Sertkaya
Göbeklitepe de karartılıyor…
Şeffaflık yok, Göbeklitepe de karartılıyor Türk milleti başta olmak üzere bütün insanlık, Göbeklitepe ve benzeri mekanlardan elde edilen kesin neticelerden mahrum bırakılıyor. Bu, bilimsel bir mant…
23 Ekim 2021
"Türkiye’de türlü maden yatakları var ve çok çok büyük miktarda uranyum yatakları da var. Bu uranyum yatakları da çoğunlukla Yozgat’ta, Nevşehir’de ya Trakya bölgesinde değil. Karadeniz bölgesinde de değil. Evet, oralarda da var ama Türkiye’de güney doğu bölgesinde çok çok daha fazla miktarda uranyum yatakları var. Hatta bu yataklar kuzey Suriye’ye kadar uzanıyorlar."
https://mfs.tv/2021/10/23/turkiye-delik-desik-ediliyor-madenlerimiz-caliniyor/
"Türkiye’de türlü maden yatakları var ve çok çok büyük miktarda uranyum yatakları da var. Bu uranyum yatakları da çoğunlukla Yozgat’ta, Nevşehir’de ya Trakya bölgesinde değil. Karadeniz bölgesinde de değil. Evet, oralarda da var ama Türkiye’de güney doğu bölgesinde çok çok daha fazla miktarda uranyum yatakları var. Hatta bu yataklar kuzey Suriye’ye kadar uzanıyorlar."
https://mfs.tv/2021/10/23/turkiye-delik-desik-ediliyor-madenlerimiz-caliniyor/
Mehmet Fahri Sertkaya
Türkiye delik deşik ediliyor, madenlerimiz çalınıyor
Konya ve çevresinde bor madenleri çalınıyor ve bu çalma işlemleri sonrasında obruklar oluşuyor. Seneler oldu, bu gerçeği ifade ettik ama devlet otoritesi adeta hırsızlardan yana işliyor. Sadece Kon…
Akademi Dergisi
23 Ekim 2021 "Türkiye’de türlü maden yatakları var ve çok çok büyük miktarda uranyum yatakları da var. Bu uranyum yatakları da çoğunlukla Yozgat’ta, Nevşehir’de ya Trakya bölgesinde değil. Karadeniz bölgesinde de değil. Evet, oralarda da var ama Türkiye’de…
"Bu çark böyle devam edebilsin diye Türkiye kasten türlü sıkıntıların, sorunların içinde tutuluyor. Doğu ve güney doğu bölgelerimizin gelişmesine izin verilmiyor. Terör belasının yok edilmesine izin verilmiyor ve hatta Suriye’de hayatın normale dönmesine izin verilmiyor."
23 Ekim 2021
Fırat nehrinin altı ve çevresi...
https://mfs.tv/2021/10/23/firat-nehrinin-alti-ve-cevresi-uranyum-yataklari-ile-dolu/
Fırat nehrinin altı ve çevresi...
https://mfs.tv/2021/10/23/firat-nehrinin-alti-ve-cevresi-uranyum-yataklari-ile-dolu/
Mehmet Fahri Sertkaya
Fırat nehrinin altı ve çevresi uranyum yatakları ile dolu
Fırat nehrinin altı ve çevresi uranyum yatakları ile dolu. Artık uranyumlarımızı uzaylılara ve başka devletlere kaptırmamalıyız. Yıllar önce yazmıştım. Göbekli Tepe bir maden şantiyesinden başka bi…
Bu hali daha iyi değil mi?
Karar mı değiştirsek acaba?
Yakında batı alemi diz üstü çökmeyecek, yüz üstü sürünür hale gelecek. Dünya dengeleri somut şekilde değişecek. İstanbul somut şekilde yeni dünya düzeninin merkezi olacak.
Bu sırada İran'ın altındaki uzaylı şehirleri de iyice mağlup olacaklar, bazıları için çökme riskleri de var. İran Türkiye'ye çok kolay şekilde ve kısacık süreçte dahil olunca, hemen oralarda devasa alanı denize çevirmeye başlasak, bence en mantıklısı. Çünkü arazinin her yeri kurak, her yeri manen karanlık. Oraya satanist vahşet adeta işlemiş, kazınmış. Binlerce sene sonra bu çirkinliği kazıp atmamız lazım. Orada arazinin kurak olmasından beslenen yer altı şehirlerini iyice yaşanmaz hale de getirmiş oluruz.
Kazalım o koca alanı, bitmek bilmeyen madenler, gazlar, hazineler de çıksın, yaralarımızı da saralım. Türkiye'yi yıkanlardan intikamımızı bu şekilde de almış olalım. Sonra da denize çevirelim. Dar kapı ile okynausa bağlayalım. O kısma bariyerli köprü de yapalım. Hazar denizi ile yapacağımız suni denizi birleştirelim ve tamamını devasa deniz çiftliği yapalım. İstediğimiz deniz canlılarını üretelim. Durmadan para bassın o deniz çiftliği... Her kısmı kontrolümüzde olsun. Donanmamızı da uçuşa geçirelim. Okyanuslara hızla açılalım.
O devasa bölgeden çıkan taşları, kayaları, toprakları kullanarak Türkiye'nin çevresinde çok geniş ve sağlam doldurma alanlar ve üzerlerinde yepyeni ve her afete dayanıklı şehirler yapalım.
İsrail ve Filistin denilen satanist yuvası yer de yıkılacak, denize karışacak gibi görünüyor. Kesinlik yok ama bu da olursa, oradan ayrıca bir kanal açar Hazar'a bağlarız. Sonra Suudi Arabistan denilen işgal altındaki toprağımızı geri alınca, kanalları ve bütün projeleri oralara doğru da götürürüz.
Yapacak çok iş var. Para, sermaye, altın, maden, gaz, hazine her yerde...
Türkiye'nin tamamını yıksalar bile kısacık sürede ayağa kaldırabileceğim imkanlar ve projeler benim elimde... Piyonların, maşaların, korkakların, acizlerin, zavallıların, kara paracıların, devletçiklerin elinde değil, benim elimde...
Karar mı değiştirsek acaba?
Yakında batı alemi diz üstü çökmeyecek, yüz üstü sürünür hale gelecek. Dünya dengeleri somut şekilde değişecek. İstanbul somut şekilde yeni dünya düzeninin merkezi olacak.
Bu sırada İran'ın altındaki uzaylı şehirleri de iyice mağlup olacaklar, bazıları için çökme riskleri de var. İran Türkiye'ye çok kolay şekilde ve kısacık süreçte dahil olunca, hemen oralarda devasa alanı denize çevirmeye başlasak, bence en mantıklısı. Çünkü arazinin her yeri kurak, her yeri manen karanlık. Oraya satanist vahşet adeta işlemiş, kazınmış. Binlerce sene sonra bu çirkinliği kazıp atmamız lazım. Orada arazinin kurak olmasından beslenen yer altı şehirlerini iyice yaşanmaz hale de getirmiş oluruz.
Kazalım o koca alanı, bitmek bilmeyen madenler, gazlar, hazineler de çıksın, yaralarımızı da saralım. Türkiye'yi yıkanlardan intikamımızı bu şekilde de almış olalım. Sonra da denize çevirelim. Dar kapı ile okynausa bağlayalım. O kısma bariyerli köprü de yapalım. Hazar denizi ile yapacağımız suni denizi birleştirelim ve tamamını devasa deniz çiftliği yapalım. İstediğimiz deniz canlılarını üretelim. Durmadan para bassın o deniz çiftliği... Her kısmı kontrolümüzde olsun. Donanmamızı da uçuşa geçirelim. Okyanuslara hızla açılalım.
O devasa bölgeden çıkan taşları, kayaları, toprakları kullanarak Türkiye'nin çevresinde çok geniş ve sağlam doldurma alanlar ve üzerlerinde yepyeni ve her afete dayanıklı şehirler yapalım.
İsrail ve Filistin denilen satanist yuvası yer de yıkılacak, denize karışacak gibi görünüyor. Kesinlik yok ama bu da olursa, oradan ayrıca bir kanal açar Hazar'a bağlarız. Sonra Suudi Arabistan denilen işgal altındaki toprağımızı geri alınca, kanalları ve bütün projeleri oralara doğru da götürürüz.
Yapacak çok iş var. Para, sermaye, altın, maden, gaz, hazine her yerde...
Türkiye'nin tamamını yıksalar bile kısacık sürede ayağa kaldırabileceğim imkanlar ve projeler benim elimde... Piyonların, maşaların, korkakların, acizlerin, zavallıların, kara paracıların, devletçiklerin elinde değil, benim elimde...