Akyaka sahilinde deniz suyu 50 metre çekildi
Muğla'nın Ula ilçesindeki Akyaka sahilinde deniz suyu kıyıdan yaklaşık 50 metre çekildi.
Akyaka Mahallesi'nde sahile gidenler, suyun çekildiği kumsalda yürüyüş yaptı, fotoğraf çektirdi. Yaklaşık bir haftada 50 metreye yaklaşan çekilme, bölgede yaşayanları ve gezintiye gelenleri şaşırttı.
Muğla'nın Ula ilçesindeki Akyaka sahilinde deniz suyu kıyıdan yaklaşık 50 metre çekildi.
Akyaka Mahallesi'nde sahile gidenler, suyun çekildiği kumsalda yürüyüş yaptı, fotoğraf çektirdi. Yaklaşık bir haftada 50 metreye yaklaşan çekilme, bölgede yaşayanları ve gezintiye gelenleri şaşırttı.
UFO gösterisi ve oyalaması epeyi söndüğüne göre, artık soralım Biden başta olmak üzere o ABD yetkililerine...
- Şu askeri geminiz kime rest çekti? Kime meydan okudu? Neyin, nelerin mesajlarını verdi dünya üzerindeki taraflara? Geminin buraya gelmesi ve orada demirlemesi emrini kim, neden verdi? Sözde büyük elçinizin gemiye çıkıp boy göstermesi emrini kim, neden verdi?
O gemi ve onun kadar göze batmayan çevremizdeki diğer gemileriniz buraya aslında neden gönderildiler?
Açıkça meydan okumanızla, hemen sonrasında Türkiye'de yaşanan büyük facialar arasında nasıl bir alaka var?
Depremden sonra, İtalyan, İspanyol ve benzeri ülkelerin askeri gemilerini ve ekiplerini inatla ve peş peşe Türkiye'ye gönderenler de sizler misiniz, sizin tasmanızı elinde tutan İngiltere ve İsrail mi?
Suni deprem saldırılarından hemen sonra panik haliyle gündemi meşgul etmeye dönük şovlarınız, başta da UFO şovunuz bittiyse, artık ufak ufak resmi açıklamalarınızı yapın...
Bilin ki bu defa her şey ifşa olacak. Bu saldırının arkasındaki siyasi, askeri, teknik gerçeklerin hepsi tamamen ifşa olacak. Devamında, oraya gelip ABD diye bir yer bırakmamız gerekiyorsa bile, bu işin peşini kovalayacağız. İlk fırsatta da oraya da geleceğiz ve hesap soracağız. Harp edeceğiz. Kimsenin yanına kâr bırakmayacağız.
Kana kan, göze göz, dişe diş, sivile sivil, çocuğa çocuk, bebeğe bebek... Şehire şehir... Ve bire bin...
- Şu askeri geminiz kime rest çekti? Kime meydan okudu? Neyin, nelerin mesajlarını verdi dünya üzerindeki taraflara? Geminin buraya gelmesi ve orada demirlemesi emrini kim, neden verdi? Sözde büyük elçinizin gemiye çıkıp boy göstermesi emrini kim, neden verdi?
O gemi ve onun kadar göze batmayan çevremizdeki diğer gemileriniz buraya aslında neden gönderildiler?
Açıkça meydan okumanızla, hemen sonrasında Türkiye'de yaşanan büyük facialar arasında nasıl bir alaka var?
Depremden sonra, İtalyan, İspanyol ve benzeri ülkelerin askeri gemilerini ve ekiplerini inatla ve peş peşe Türkiye'ye gönderenler de sizler misiniz, sizin tasmanızı elinde tutan İngiltere ve İsrail mi?
Suni deprem saldırılarından hemen sonra panik haliyle gündemi meşgul etmeye dönük şovlarınız, başta da UFO şovunuz bittiyse, artık ufak ufak resmi açıklamalarınızı yapın...
Bilin ki bu defa her şey ifşa olacak. Bu saldırının arkasındaki siyasi, askeri, teknik gerçeklerin hepsi tamamen ifşa olacak. Devamında, oraya gelip ABD diye bir yer bırakmamız gerekiyorsa bile, bu işin peşini kovalayacağız. İlk fırsatta da oraya da geleceğiz ve hesap soracağız. Harp edeceğiz. Kimsenin yanına kâr bırakmayacağız.
Kana kan, göze göz, dişe diş, sivile sivil, çocuğa çocuk, bebeğe bebek... Şehire şehir... Ve bire bin...
Herkes alarm haline geçsin
Hiçkimse paniklemesin ve kimseyi de panikletmesin. Kesinleşmiş bir şey yok ama çok çok yüksek ihtimal var.
Marmara, Ege, Trakya ve Karadeniz bölgelerimizde peş peşe ve birbirinden şiddetli suni depremler yapmak istiyorlar. Kısacık süre içinde milyonlarca sivili öldürmek istiyorlar.
Depremlerin devamında, öncelikle Marmara ve Ege bölgelerini hedef alarak dev dalgalar (tsunami) da yapmak istiyorlar.
Hemen ardından Tayyip, Hulusi Akar, Soysuz, Mevlüt gibi tescilli hainler, hepbir ağızdan peş peşe açıklamalar ve paylaşımlar yapacaklar. "Bu kadar büyük bir yıkıma Türkiye olarak müdahale etmemiz, yetişmemiz mümkün değil. Büyük, çok büyük bir facia yaşanıyor. NATO üyesi bir ülkeyiz ve NATO'yu göreve/desteğe çağırıyoruz" mealinde konuşacaklar. Bilmem kaçıncı derecede afet ilanı yapacaklar. Bunların maddeleri, şunları bunları zaten hazır...
Maraş merkezli suni deprem saldırılarının devamında zaten bunu yapmak istediler ama dünyanın gözleri önünde sert kayaya çarptılar. İstanbul engeline takıldılar.
Bu rağmen ABD, İspanya, İtalya, İngiltere, Fransa, İsrail gibi ülkeler hemen fren yapamadılar, geri vitese hızlıca takamadılar. Baştan beri çalıştıkları ve kendilerini hazırladıkları planın hemen dışına çıkamadılar. Bu alt yapı ve psikoloji ile İspanya resmi Twitter hesabından "Türkiye'de devriye gezmeye başladık" mealinde paylaşım bile yaptı. Paylaşımda İskenderun'dan karaya çıkarttıkları askeri araçlarının resimleri de vardı. Bu paylaşım, günlerce o hesapta kaldı ve sahada onların öncü işgal ekipleri günlerce zaten dolaştı. Yardım ekibi diye ülkemize gelenlerin de neredeyse tamamı, önceden hazırlanmış organcı ve ayrıca istihbaratçı kişilerdi. Vatanseverlerin iradesi karşısında ezildiler ve kaçarak giderken bile bunları havalimanlarımızda emirle personele alkışlattılar. Kendilerine çok ağır gelen haller yaşadılar. Gemilerini de sözde yardım ekiplerini de askeri araçlarını da büyük oranda çekmek zorunda kaldılar. Zaten Türkiye'de bulundukları süre içinde çoğu doğru düzgün saha faaliyeti de yapamadılar. Bazıları ilk birkaç gün inlerinden bile çıkamadılar.
Şimdi, beceremedikleri, yarım kalan, İstanbul engeline takılan planlarını daha da acımasızca geçrekleştirmek peşindeler.
Şu anda elimde olan, tamamen kesinleşmemiş olan istihbaratlar, sahanın suni afetler için yüksek seviyede hazır hale getirildiğini gösteriyor.
Planlar arasında öyle yardım ekibi, acil enkaz kaldırmak için orduların desteği gibi rollere bile girmeden, doğrudan işgal teşebbüsü de var. Son iki hafta içinde Türkiye'ye resmi ziyaret yapan liderler, dışişleri bakanları ve hatta NATO genel sekreteri, hep bu planların içindeler ve hain Ankara hükumetiyle organize haldeler.
Bu çerçevede denizdeki gemilerden karaya gönderilen füzelerle, ayrıca denizden karaya çıkartılan amfibi birlikleriyle, ayrıca uçak gemilerinden kalkacak savaş jetleriyle ve Trakya'dan karadan girecek askerlerle işgal teşebbüsünü başlatacaklar...
Öncelikle Trakya ve Ege bölgesinden girerek ilerleyecekler. Planlar arasında Türkiye'deki ABD ile NATO üslerinin de organize şekilde kullanılması var. TSK içindeki gizli Ermeni, gizli Yahudi ve Mason subaylardan cesaret alarak böyle bir planı kurdular. Onlar kendilerine çalışıyor olmasa, bu ülkelerin onlarcası bir tane Türkiye etmiyor. Bizim ordumuz karşısında titriyorlar.
Yunanistan'daki hatta Polonya'daki askeri yığınağın çoğu da bu plan çerçevesinde yapıldı. Nihai hedef ise İstanbul... Ankara zaten onların emrinde...
İncirlik üssüne son üç dört haftada nelerin getirildiğini bile denetleyemeyen sözde hür bir Türkiye var. Maraş merkezli depremden sonra devletimiz acil kalmadı. Söz konusu hain kadrolar, devletimizin gücünü bilerek kullandırmadılar. Hala kullandırmıyorlar. Ortada hazırlıksızlık, gaflet yok, açıkça ihanet var. Ölü sayısı milyonları bulsun diye koca devleti işlemez hale getirdiler.
Bütün Türk milleti, kendi arasındaki her türlü kavgayı, sorunu, şimdilik bir kenara bırakarak seferber olmak zorunda...
Hiçkimse paniklemesin ve kimseyi de panikletmesin. Kesinleşmiş bir şey yok ama çok çok yüksek ihtimal var.
Marmara, Ege, Trakya ve Karadeniz bölgelerimizde peş peşe ve birbirinden şiddetli suni depremler yapmak istiyorlar. Kısacık süre içinde milyonlarca sivili öldürmek istiyorlar.
Depremlerin devamında, öncelikle Marmara ve Ege bölgelerini hedef alarak dev dalgalar (tsunami) da yapmak istiyorlar.
Hemen ardından Tayyip, Hulusi Akar, Soysuz, Mevlüt gibi tescilli hainler, hepbir ağızdan peş peşe açıklamalar ve paylaşımlar yapacaklar. "Bu kadar büyük bir yıkıma Türkiye olarak müdahale etmemiz, yetişmemiz mümkün değil. Büyük, çok büyük bir facia yaşanıyor. NATO üyesi bir ülkeyiz ve NATO'yu göreve/desteğe çağırıyoruz" mealinde konuşacaklar. Bilmem kaçıncı derecede afet ilanı yapacaklar. Bunların maddeleri, şunları bunları zaten hazır...
Maraş merkezli suni deprem saldırılarının devamında zaten bunu yapmak istediler ama dünyanın gözleri önünde sert kayaya çarptılar. İstanbul engeline takıldılar.
Bu rağmen ABD, İspanya, İtalya, İngiltere, Fransa, İsrail gibi ülkeler hemen fren yapamadılar, geri vitese hızlıca takamadılar. Baştan beri çalıştıkları ve kendilerini hazırladıkları planın hemen dışına çıkamadılar. Bu alt yapı ve psikoloji ile İspanya resmi Twitter hesabından "Türkiye'de devriye gezmeye başladık" mealinde paylaşım bile yaptı. Paylaşımda İskenderun'dan karaya çıkarttıkları askeri araçlarının resimleri de vardı. Bu paylaşım, günlerce o hesapta kaldı ve sahada onların öncü işgal ekipleri günlerce zaten dolaştı. Yardım ekibi diye ülkemize gelenlerin de neredeyse tamamı, önceden hazırlanmış organcı ve ayrıca istihbaratçı kişilerdi. Vatanseverlerin iradesi karşısında ezildiler ve kaçarak giderken bile bunları havalimanlarımızda emirle personele alkışlattılar. Kendilerine çok ağır gelen haller yaşadılar. Gemilerini de sözde yardım ekiplerini de askeri araçlarını da büyük oranda çekmek zorunda kaldılar. Zaten Türkiye'de bulundukları süre içinde çoğu doğru düzgün saha faaliyeti de yapamadılar. Bazıları ilk birkaç gün inlerinden bile çıkamadılar.
Şimdi, beceremedikleri, yarım kalan, İstanbul engeline takılan planlarını daha da acımasızca geçrekleştirmek peşindeler.
Şu anda elimde olan, tamamen kesinleşmemiş olan istihbaratlar, sahanın suni afetler için yüksek seviyede hazır hale getirildiğini gösteriyor.
Planlar arasında öyle yardım ekibi, acil enkaz kaldırmak için orduların desteği gibi rollere bile girmeden, doğrudan işgal teşebbüsü de var. Son iki hafta içinde Türkiye'ye resmi ziyaret yapan liderler, dışişleri bakanları ve hatta NATO genel sekreteri, hep bu planların içindeler ve hain Ankara hükumetiyle organize haldeler.
Bu çerçevede denizdeki gemilerden karaya gönderilen füzelerle, ayrıca denizden karaya çıkartılan amfibi birlikleriyle, ayrıca uçak gemilerinden kalkacak savaş jetleriyle ve Trakya'dan karadan girecek askerlerle işgal teşebbüsünü başlatacaklar...
Öncelikle Trakya ve Ege bölgesinden girerek ilerleyecekler. Planlar arasında Türkiye'deki ABD ile NATO üslerinin de organize şekilde kullanılması var. TSK içindeki gizli Ermeni, gizli Yahudi ve Mason subaylardan cesaret alarak böyle bir planı kurdular. Onlar kendilerine çalışıyor olmasa, bu ülkelerin onlarcası bir tane Türkiye etmiyor. Bizim ordumuz karşısında titriyorlar.
Yunanistan'daki hatta Polonya'daki askeri yığınağın çoğu da bu plan çerçevesinde yapıldı. Nihai hedef ise İstanbul... Ankara zaten onların emrinde...
İncirlik üssüne son üç dört haftada nelerin getirildiğini bile denetleyemeyen sözde hür bir Türkiye var. Maraş merkezli depremden sonra devletimiz acil kalmadı. Söz konusu hain kadrolar, devletimizin gücünü bilerek kullandırmadılar. Hala kullandırmıyorlar. Ortada hazırlıksızlık, gaflet yok, açıkça ihanet var. Ölü sayısı milyonları bulsun diye koca devleti işlemez hale getirdiler.
Bütün Türk milleti, kendi arasındaki her türlü kavgayı, sorunu, şimdilik bir kenara bırakarak seferber olmak zorunda...
Hem başımızdaki hain idari kadro tamamen temizlenmeli, hem TSK'nin üst kademesindeki hain subaylar tamamen ve derhal temizlenmeli, hem de her türlü suni afet ve sonrasındaki hileli ya da açık işgal teşebbüslerine karşı milletçe alarm haline geçilmeli. Aksi takdirde en az 30 milyon can kaybı yaşayacağız. Aylarca da çok büyük acılar ve mücadeleler yaşamak zorunda kalacağız.
Öyle ise "Ordu millet el ele, gerçekten hür Türkiye" deme vakti.
Akademi Dergisi pinned «Herkes alarm haline geçsin Hiçkimse paniklemesin ve kimseyi de panikletmesin. Kesinleşmiş bir şey yok ama çok çok yüksek ihtimal var. Marmara, Ege, Trakya ve Karadeniz bölgelerimizde peş peşe ve birbirinden şiddetli suni depremler yapmak istiyorlar. Kısacık…»
Planlardan kısımlar aktarıyorum
İsrailin ve İngilizlerin savaş gemileri beraber hareket edecekler.
İsrailin ve İngilizlerin savaş gemileri beraber hareket edecekler.
Tekirdağ, Gölcük ve Ege bölgesinde bir ya da birkaç noktada şiddetli suni depremler yapılacak.
Güney doğudan PKK'li ve sözde İslami teröristleri de sahaya sürecekler.
Suriyeli ve diğer yamyamları, o sözde mültecileri de sahada aktif kullanacaklar.
Onca afete rağmen hala Türkiye'de işe yarar seviyede iletişim sistemi varsa ve aktifse, içimizdeki hainler üzerinden emirler yağdırarak onları durduracaklar. Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom sistemleri tamamen masonların, gizli Ermenilerin ve gizli Yahudilerin kontrolünde... İçten kuşatılmış bir halimiz var. Maraş merkezli depremler sonrasında kasten iletişimi kestiler. Bu yönde çıkan haberler hep doğruydu...