Akademi Dergisi
2.13K subscribers
59.6K photos
24.9K videos
370 files
7.51K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
Erdoğan 2019'da Maraş’ta ruhsatsız binaları meşrulaştıran imar barışıyla övünmüştü Gayri resmi Cumhurbaşkanı ve AKPKK Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 10 kenti etkileyen 7,7 büyüklüğündeki depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta, 2019’da yaptığı mitingte…
Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yıkılan Yunus Kaya Apartmanı ve Yaşam konutlarının müteahhidinin AKPKK Nurdağı ilçe belediyesinin meclis üyesi Yunus Kaya olduğu ortaya çıktı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Japonya'nın deprem mimarisini anlatan bu video sosyal medyada gündem oldu.
Akademi Dergisi
Yağmacılığın cezası bellidir. Yağmacılık eşkıyalıktır. Eşkıyanın katli vaciptir. Yağma hadiselerine asla göz yumulmayacak. Suç üstü kişiler bir kere ikaz edilecekler ve ikaza rağmen yağmayı hemen durdurmamışlarsa, Türk milleti adına birer kurşun da onlara…
Gaziantep'te Emniyet Teşkilatımız AKPKK'nin yağma faaliyetlerini organize etmesine engel oluyor

Gaziantep’te deprem sonrası hasarlı bina ve iş yerlerinden hırsızlık ve yağma olaylarına karşı havadan da İHA'larla denetim yapıyor.
Duyuru!!
Bu gece saat 21.00'de @okumalar kanalımızda canlı yayında hatim okunup, akabinde sohbet olacaktır. Dinleyen (kadın ve erkek bütün) kardeşlerimiz abdestli bir şekilde hatme dahil olabilirler.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Lübnan'da bankalar yanıyor

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta bir grup, bankalardan nakit para çekilmesine uygulanan kısıtlamaları ve ekonomik krizi protesto etmek için bankaları ateşe verdi.
Yekaterinburg'dan çıkılsın

Maraş merkezli suni deprem saldırıları, Rusya Federasyonun devlet sistemi ve teknik imkanları da kullanılarak yapıldı. Şu ana kadar en az yarım milyon vatandaşımız öldü. Milyonlarca kişi çok ağır şartlar içinde kaldı. Yaralı sayısı da yüksek ve ölü sayısı giderek artacak.

Daha öncesinde de açıkça ilan etmiştim ki sürekli Türkiye'ye saldırılar yapan Rusya ile harp halindeyiz. Rusya, elindeki gelişmiş tekniklerle saldırılar yapıyorsa, biz de aynını yapıyoruz, yapacağız.

Şu anda mesele o ki Türkiye'nin kaybettiği kadar, hatta daha fazla mali kaybı, en kısa sürede Rusya'nın da yaşamasını sağlayacağız. Bu nedenle Yekaterinburg'da bu savaşın tarafı olmamış, satanist olmayan, mason olmayan, İsrail'den ve İngiltere'den talimatlar almayan, kendince dinini ve hayatını yaşayan Ruslar varsa, çıksınlar. Hemen birkaç saat içinde çıksınlar. Biz cani değiliz, bir davamız var, sınırlarımız var, hukukumuz var. Bu nedenle böyle baştan açıkça ikaz ediyorum.

Yekaterinburg yanacak, çökecek, batacak, türlü belalar gelecek oraya... O sırada, bu harbin tarafı olmamış, Türkiye'ye yapılan saldırılara dahil olmamış kişilerin, grupların canları da malları da tesisleri de yanar. Öyle ise beni dinlesinler ve derhal, sadece birkaç saat içinde oradan çıksınlar.

Önce Yekaterinburg, sonra benzeri yerler cehenneme dönecekler. Eden bulacak. Yıkan yıkılacak. Yakan, yakılacak. Hukuk tanımayarak, canileşerek, sivilleri topluca kateledenleri atom altı parçalarına kadar ayırıp parçalayacağız. İster dünyalı olsun, ister uzaylı olsun, ister Rusyalı olsun, ister Türkiyeli olsun, isterse başka ülkelerden olsun, fark etmeyecek.
Şu an itibariyle afet bölgesinde hiçbir ülkenin sahra hastahanesine ihtiyacımız yok.

Devletimizin imkanları fazlasıyla yeterli. Sağlık personellerinin sayısı da yeterli. O yabancılara ait sözde sahra hastahanelerinin tamamı derhal toplanacak ve yardım ekibi, sağlık ekibi görüntüsüyle organ ve insan kaçırma peşinde olan o şer yuvalarınının yerine, emniyetli olan kendi sahra hastahanelerimiz geçecek.

Bu irademe direnen ülkelerin sahadaki ekiplerine omuz atılacak, yine de gitmeyenlere sıkılacak. Hatta kaza görüntüsü de verileblir. Aracın altında kalabilirler. Çıkan bir yangında diri diri yanabilirler. Çadırları da yanar. Nereden geldiği belli olmayan bir kurşun kafalarını dağıtarak çıkabilir. Nasıl olduğunu bile anlayamadan çok tesirli bir zehir vücutlarını ölüme götürür. V.s.

Şu afetten istifade ile kimse Türkiye içinde nüfuz sahibi olmayacak. Suriye'ye, Türkiye içindeki Suriyelilere, Libya'ya, Somaliye, başka başka yerlere akan ilaçlarımızı ve oralarda kullanılan tıbbi imkanlarımızı milletimize doğru, afet bölgesine doğru yönlendireceğiz. Hala Sağlık Bakanlığının ve ordumuzun teknik imkanları sahada gereğince kullanılmıyor ki şu sözde yardım ekiplerine meydan kalsın diye... Onlar sahada insan ve organ hasadı yapsınlar diye...

Fransız, İsrailli ve daha kim varsa, hepsi derhal afet bölgesinden kazınacaklar. İzleri bile kalmayacak orada... Hiçbir ülkenin bayrağı, reklamı, tabelası, adamı olmayacak orada. Samimiyetle yardım yapanlar, isim geçmemesinden hiç rahatsız olmazlar. Gerekli kısımlarda isimlerin üzerleri kapatılacak. Kimse orada bir ağırlık sahibi olamayacak. Bu yolla siyasi ve mali kazançlar elde edemeyecek.
Etrafımıza gelip sonra kaçan askeri gemilerin içindeki personellerde şiddetli ishal, mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, denge sorunları, sık sık bayılma ve ölüm hadiseleri yaşandı.

İçlerindeki hekimler vakalarda teşhis koyamadılar. Kıçlarını bile tutamadan kaçtılar.