Bölgede bir büyük Ermenistan kurmak hayalleri var şunlarda... Şu devlet denemez Ermenistan'ın, devlet adamı denemez şu çapulcularını, Ankara hükumeti bu nedenle el üstünde tutuyor, sahada görüntü verdiriyor.
Hain Ankara hükumeti, hainlikte sınırlarını zorluyor. Pervasızca hareket ediyor.
Gizli Ermeni Emine Erdoğan da çok seviniyor, şu çapulcu takımının Türkiye'de böyle gezdirilmesine... Gizli Ermeni Mevlüt'ün açıklamalarına...
Lavrov da Aliyev de Ermeni kökenliler zaten...
Büyük İsrail'e giden yolda, önce büyük bir Ermenistan kurmaktan çekinmeyecekler.
Hain Ankara hükumeti, hainlikte sınırlarını zorluyor. Pervasızca hareket ediyor.
Gizli Ermeni Emine Erdoğan da çok seviniyor, şu çapulcu takımının Türkiye'de böyle gezdirilmesine... Gizli Ermeni Mevlüt'ün açıklamalarına...
Lavrov da Aliyev de Ermeni kökenliler zaten...
Büyük İsrail'e giden yolda, önce büyük bir Ermenistan kurmaktan çekinmeyecekler.
Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev:
Türk dünyası 1703 personelle çalışmalara katıldı, 75 depremzedeyi kurtardı.
Komik sayı...
1703...
Güya koca Türk devletlerinin teşkilatı. Aslında şekilden ibaret bir kara para ağı... İdari kısmında bir tane bile gerçek Türk yok. Ermeni dolu, mason dolu, Çinli bile var.
Güya yardım ekibi diye gönderilenlerin de çoğu Türk değil. Çoğu kara paracı, organcı, yağmacı...
Türk dünyası 1703 personelle çalışmalara katıldı, 75 depremzedeyi kurtardı.
Komik sayı...
1703...
Güya koca Türk devletlerinin teşkilatı. Aslında şekilden ibaret bir kara para ağı... İdari kısmında bir tane bile gerçek Türk yok. Ermeni dolu, mason dolu, Çinli bile var.
Güya yardım ekibi diye gönderilenlerin de çoğu Türk değil. Çoğu kara paracı, organcı, yağmacı...
Akademi Dergisi
Küba, Haiti ve Miami hattı başta olmak üzere, şu kırmızı çember içinde yaşayanlar arasından insan kalmış her kim varsa, şartlarını zorlasın ve o bölgeden uzaklaşsın. ABD içine doğru gitmek de yanlış karar olur. ABD'nin sahil şeritleri çok tehlikeli ama iç…
Panama'da otobüs kazası sonucu en az 33 kişi öldü
Panama'da meydana gelen bir otobüs kazasında en az 33 kişi hayatını kaybetti. Yetkililere göre, ABD'ye giden göçmenleri taşıyan bir otobüs, başkent Panama City'nin yaklaşık 400 kilometre batısındaki Gualaca'da yolda bir minibüsle çarpıştı.
Panama'da meydana gelen bir otobüs kazasında en az 33 kişi hayatını kaybetti. Yetkililere göre, ABD'ye giden göçmenleri taşıyan bir otobüs, başkent Panama City'nin yaklaşık 400 kilometre batısındaki Gualaca'da yolda bir minibüsle çarpıştı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Depremin merkez üssündeki Pazarcık TOKİ konutlarının camları bile kırılmamış...
Çok normal. Dağ gibi bir zeminin üzerinde bunlar ve diğerleri gibi ovalık alanda olsalardı, bunlar da dümdüz olacaklardı.
Mesele sadece dürüst müteahhit, doğru ve sağlam malzeme, iyi işçilik meselesi değil... En başta zemin faktörü var.
Çok normal. Dağ gibi bir zeminin üzerinde bunlar ve diğerleri gibi ovalık alanda olsalardı, bunlar da dümdüz olacaklardı.
Mesele sadece dürüst müteahhit, doğru ve sağlam malzeme, iyi işçilik meselesi değil... En başta zemin faktörü var.
Ben elde ettiğim bilgileri paylaşayım, ikaz etmiş olayım, isteyen dikkate alır, isteyen almaz. Herkes hür iradesi var ve sonunu belirleme hürriyeti var.
Kırmızı çizgilerle belirlediğim alan, binlerce sene önce yoktu. Orası sonradan yüksek teknoloji ile dolduruldu. Bu hususta daha önceki yazılarda da kısa bilgiler vermiştim.
Şu anda kırmızı ile çizilmiş alanın altında, çok derin olmayan noktalarında uzaylılara ait yeraltı tesisleri var. Deccal'ın dünyayı yönetirken merkez üs olarak kullandığı yer İstanbul, İstanbulda ise bu işaretli yerlerdeki yer altı tesisleri...
Buralar, olması gerektiği gibi doldurulmadılar. Üzerine geçen binlerce sene boyunca da o yer altı tesislerinde sorunlar yaşandı, tekrarladı ve gereğince düzeltilemedi.
Şu anda uzaylıların yer altı sisteminin üzerinde çoğunlukla hafif ve dağılmaya müsait bir toprak parçası var. Bir zemin var. Bunun üzerinde de sayısız bina, milyonla insan var. Bu vahim bir tehlike...
Çünkü yer altı uzaylı tesisleri aslında çoktan ömürlerini tamamlamış haldeler. Üstüne bir de depremler yaşanıyor. üstüne, metafizik çatışmaların şiddeti de giderek artıyor. Yani tehlike kapıda güm güm diye vuruyor.
Beklenen büyük İstanbul depremi yaşanırsa ki engellemekle, engellememek arasında gidip geliyorum, o vakit kırmızı işaretli bölgenin tamamen denizin içine çökmesi ihtimali var. Bu, zayıf bir ihtimal de değil. Çökerse, Lut gölü misali yüzlerce metre çökebilir. O anda milyonla insan kendini hem moloz yığınlarının hem de deniz sularının içinde bulabilir.
Ben nasıl ki büyük İstanbul depremine mani olmak hususunda gel gitler yaşıyorsam, karşımdaki unsur da büyük İstanbul depremini yapmak hususunda gel gitler yaşıyor. Yani sık sık karar değiştiriyor.
O büyük İstanbul depremini yaparlarsa, kendi yer altı tesisleri de tarumar olacak, paramparça olacak, sular içinde kalacak diye korkuyorlar.
Ayrıca, burada bi Ayasofya, bir Doğu Roma hikayesi uydurdular. O süreçte de yüksek bilim ve teknoloji kullandılar. Biyonik robotlar kullandılar. Bölgenin ve dünyanın siyasi, askeri, dini, mali dengelerini yönlendirdiler. Hala o Doğu Roma kartı onlara, Deccal'ın teşkilatına fırsatlar sunuyor.
Bundan sonrasında dünyayı ve Türkiye'yi yönlendirirken Doğu Roma kartını ve Doğu Roma sürecinden kalmış kalıntıları kullanmak istiyorlar. Suni bir büyük İstanbul depremini yaparlarsa, o kalıntılar da o kart da ellerinden çıkacak diye endişeleniyorlar. Ayasofya'ya, dikilitaşlara, Galata kulesine ve benzerlerine bir zarar gelmesini istemiyorlar.
Bundan sonrasında dünyayı ve Türkiye'yi yönlendirirken Doğu Roma kartını ve Doğu Roma sürecinden kalmış kalıntıları kullanmak istiyorlar. Suni bir büyük İstanbul depremini yaparlarsa, o kalıntılar da o kart da ellerinden çıkacak diye endişeleniyorlar. Ayasofya'ya, dikilitaşlara, Galata kulesine ve benzerlerine bir zarar gelmesini istemiyorlar.
Bu nedenle, büyük İstanbul depremini yapmak yerine, birkaç tekrarla, ikamet etmekte olduğum Kartal merkezli saldırılar denediler. Buraları riske atmaktan çekinmediler. O vakit bile Avrupa yakasındaki ya da Anadolu yakasındaki yer altı tesislerine ve sahilden daha iç bölgelerin altına denk gelen tesislere zarar gelecek diye endişelendiler.
Kartal merkezli olarak tekrar tekrar yaşananlar deprem bile değildi. Çok ileri teknolojilerle bir takım darbelemeler yapılmak istendi.
Kartal merkezli olarak tekrar tekrar yaşananlar deprem bile değildi. Çok ileri teknolojilerle bir takım darbelemeler yapılmak istendi.
Büyük Çekmece ve Küçük Çekmece gölleri de suni göller... Yer altında gizlice yaşamakta olan uzaylı türler, o göllerden, en çok da göllerin suyundan gizlice istifade etmekteler. Hatta yerin altından o göllere çıkış kapıları var ve sık sık da çıkmaktalar.
İstanbul'da kaybolan ve bir daha asla kendisinden haber alınamayan herkes, organ ve fuhuş mafyaları tarafından kaçırılmıyor. Biyonik robotlarla aramızda dolaşan uzaylı türler, şehir içinden gözlerine kestirdikleri kişileri de yer altı tesislerine kaçırıyorlar. Orada istedikleri gibi kullanıyorlar. Çoğunlukla, yaptıkları satanist ayinlerinde acımasızca parçalıyorlar. İblis'e kurban ediyorlar. Lakin insan yiyen uzaylı türler de ne yazık ki var.
Bu, sadece İstanbul ya da çevresinde yaşanmıyor. Türkiye'nin her yerinde benzeri yer altı uzaylı tesisleri/şehirleri var. Hatta dünyanın her yerinde var. Hemen hemen hepsi, dünya insanlarını kaçırıyorlar.
Bu nedenle de Türkiye'de her yıl resmi rakamlarla bile en az on bin insan ortadan kayboluyor ve bir daha asla bulunamıyor. Gayr-i resmi ve gerçek rakam ise onun birkaç katı...
Dünya genelinde bir sene içinde toplam sayı ise çok çok büyük...
O Güney Amerika'da sık sık görülen Çupakabralar bile biyonik robotlar ve dünya insanlarının ya da hayvanlarının kanını çekerek, yer altı uzaylı şehirlerine götürmek maksadıyla kullanılıyorlar. Yani uzaylılar, dünya insanlığını kanına kadar sömürüyorlar.
Bu nedenle de Türkiye'de her yıl resmi rakamlarla bile en az on bin insan ortadan kayboluyor ve bir daha asla bulunamıyor. Gayr-i resmi ve gerçek rakam ise onun birkaç katı...
Dünya genelinde bir sene içinde toplam sayı ise çok çok büyük...
O Güney Amerika'da sık sık görülen Çupakabralar bile biyonik robotlar ve dünya insanlarının ya da hayvanlarının kanını çekerek, yer altı uzaylı şehirlerine götürmek maksadıyla kullanılıyorlar. Yani uzaylılar, dünya insanlığını kanına kadar sömürüyorlar.
Kendileri yaparak ya da kendileri yapmayarak bir şekilde büyük İstanbul depremi yaşanırsa ve kendilerine ait yer altı tesisleri ayakta kalırsa, o hengamede İstanbul'dan çok yüksek sayıda kişiyi yer altına kaçıracaklar.