Emniyet, ordu teşkilatımız kadar halkı da vatansever olan ülkemizin her bir yerinde AKPKK'nin yağmacı köpeklerine cezaları kesildi.

Kanala daha da ayar çektiler. Buradaki paylaşımları da iyice sansürlüyorlar. Takipçi sayısı artmıyor, o kısma da iyice ayar çektiler.

Depremzede: "Kaderimize terk ettiniz, çocuklarımızı donuyor."

كَذٰلِكَ نَفْعَلُ بِالْمُجْرِم۪ينَ


"Keżâlike nef’alu bilmucrimîn"

Manası:

"İşte biz suçlulara böyle yaparız"

Mürselât Suresi 18. Ayet

Siviller, gönüllüler, STK'lar ve kurumlar...

Hepsi el ele verip günlerdir deprem bölgesindeki her sokakta bir ateş yakıp depremzedelerin içini ısıtıyor.

Bugün Adıyaman sokakları...

Ne demiş, Suç İşleri bakanı Soysuz: "Yaşadığımız tek sorun Yağmacılık değil yalancılıktır."

Doğru söze ne denebilir.

"İran'la birlikte teröre karşı ortak operasyon yaptık" demişti de İran hemen resmi yoldan yalanlama yapmıştı.

Bu kadar büyük yalancılık bir sorunu var bu ülkede senelerdir... Şimdi ise nirvanaya ulaştı...

O vakit gerekenler yapılsaydı, şu millet şu kadar acılı zamanında şu pislik herifi hala taşımak zorunda kalmazdı.

Kesin bir değerlendirme yapmak mümkün değil ama tarihin en kısa süren en büyük meydan muharebesi geçtiğimiz yaklaşık iki saat içinde yaşanmış olabilir.

Her yer tarumar... Dünyadan herkes metafizikçilerine danışsın, sorsun.

Ortada bir Ankebut Ağı kalmış mı, bilsin...

Yıkılmadık, dağ gibi ayaktayız. Yıllardır bu günlere hazırlandık. Peş peşe yaşanabilecek başka suni afetlerde de yıkılmayacağız.

Bütün düşmanlarımıza rest çekiyoruz. Gücü yetenler üzerimize gelsinler, Türkiye'deki hain Ankara hükumetini ve on binlerce gizli Ermeni ve Yahudi hainleri elimizden alsınlar.

Bu, onların son şansları...

Beş yakınını kaybeden anneden 'enkazdan çıkarılan kızımı bulamıyorum' iddiası
      
Yarıyıl tatilinde Hatay'ın Antakya ilçesine gittikleri sırada depreme yakalanan Güzel ailesi, 1 çocuğunu, anne, babasını, kız kardeşini ve yeğenini depremde kaybederken, enkaz altından çıkartıp hastaneye yatırdıkları kız çocuğunu hiçbir yerde bulamadığı için gözyaşı döküyor.

Gaziantep'te depremde yıkılan Bahar Apartmanı'nın müteahhidi İbrahim Mustafa Uncuoğlu tutuklandı.

Ne diyeceklerini şaşırmışlar.
Kağıthane'de fay varmış aslında ama genel fay haritalandırmasında yokmuş.
Orada taş ocağı varmış.
Gece yarısı kaçak bir patlatma yapmış olabilirmiş.
Deprem mi ya da ne olduğu hala belirlenemeyen o yer hareketinin ve sesin sebebi bu kişilere göre bunlar olabilirmiş...

ABD meydan okuyarak gemisini getirmiş ama sahil güvenlik çevresindeymiş. Evet, evet... Sahil güvenlik...

Devlet aklı sakin kalmış... Sonra gemiyi İzmit körfezine çektirmiş. Oysa gemi, Türkiye kendilerininmiş gibi istediğini yaptı. Körfeze de kendi istekleri ile gittiler. Devlet aklı denilen bir şey olmadığı son depremden sonra herkes tarafından kesin seviyede de görüldü.

Zaten atlatarak bakmaya tahammül edebiliyorum. Daha fazlasına tahammül edemedim.

Bu Türkiye'ye hangi ülke nasıl bir zarar verebiliyorsa hep şunlar gibi gizli Ermeniler ve gizli Yahudiler sayesinde verebiliyor. Şunlar sayesinde ülkeden sayılmayacak beylikler, Türkiye'yi haraca bağladılar.

Şu yayında da güya millete sarsıcı gerçekleri anlatacaklar, aslında ise zaten anlatılmış ve milleti sarsmış konularda bilgi kirliliği yapmaya çabalıyorlar. Her zaman olduğu gibi...

Şu pislikler varken Türkiye'nin başka düşmana ve işgalci güce ihtiyacı yok.

MİT'in ve adalet sisteminin şu gibilerle hemen ilgilenmesi gerekir normal bir hukuk devletinde ama oraları da kripto kimliklilerle çoktan doldurdukları için son afette yarım milyon insan öldü ve hala bunlar meydanda atıp tutabiliyorlar.

https://www.youtube.com/watch?v=vuj9M-6P73c

Putin karakteri için demiştim ya "Milyon tane kopyan olsa bile yemin ediyorum ki seni bitireceğim." diye...

Aynısını şu Hint maymunu için de diyorum.

Milyon tane kopyası olsa bile Sunak karakterini, o karakteri kullanan dünyalı ve uzaylı tarafların hepsini bitireceğim. Onların tarzı ile karşılık vereceğim, sivillerini de ayırt etmeyeceğim. Siyasi, askeri, mali, tıbbi sahaların tamamında bitecekler. Yerin altında da üstünde de bitecekler. Sonlarına bakanlar "Bunlar lanete uğramışlar" diyecekler.

Yemin ediyorum ve uzun da sürmeyecek.

Aynı şekilde, şu Lavrov karakterini de bitireceğim. Milyonlarca kopyası hazırda tutulsa bile, dünyanın bütün satanistleri onu arkalamak istese bile, Rusya'nın teknik imkanları da alet edilerek yüzlerce yeni suni afet yapılsa bile Lavrov karakterini de onu oynatan, onu arkalayan dünyalı ve uzaylı bütün tarafları da bitireceğime yemin ediyorum.

Bu da uzun sürmeyecek.

Başka bir Hint maymunu olan Modi'yi de bitireceğim. Onun da kaç kopyası hazırda olursa olsun, netice değişmeyecek. Onu da onunla iş tutanları da onu arkalayanları da bitireceğim. Yerin üstünde ya da altındaki bütün bağlantıları ile birlikte bitireceğim. Onu Maraş merkezli saldırı öncesinde, sırasında ve sonrasında yöneten, kullanan, destekleyen dünyalı ve uzaylı bütün taraflar, bu gezegende yok edilecekler. Oralarda yerin altı da cehennemi bir yere dönüşecek.

Bütün bunları yapacağıma ve yerin üstündeki o Hindistan denilen satanist çingene yuvasında en az beş yüz milyon insan şeytanını katledeceğime yemin ediyorum.

Bunları da buraya yazıyorum, kısa süre sonra geriye dönüp hatırlatacağım.

Dümdüz edeceğim

Milyarlarca kopyası yapılacak olsa bile Netenyahu karakterini ve onunla paslaşmış, şu süreçte onu desteklemiş dünya genelindeki dünyalı, uzaylı herkesi yok edeceğime de yemin ediyorum.

İsrail'i dümdüz edeceğime, orayı kırıp geçeceğime, İsrail denilen bir yer bırakmayacağıma yemin ediyorum. Onların tarzıyla çatışacağıma, sivillerini ayırt etmeyeceğime yemin ediyorum.

O küstah Yahudileri, o kara paracıları, o tefecileri, o organcıları, o her pisliğin ve kötülüğün arkasındaki insan şeytanlarını imha edeceğime yemin ediyorum.

Yahudilerin yerine biyonik robotlarla geçmiş uzaylı türleri hem yerin altında hem de yerin üstünde topluca, şehirleriyle ve sivilleriyle birlikte yok edeceğime yemin ediyorum.

Tek tek yazmayacağım. Herkes herkesi ve her şeyi biliyor. Ben, dabbetül arz sürecini başlatacağıma yemin ediyorum. Yeryüzünün üstünde de altında da suçluları cezasız bırakmayacığıma yemin ediyorum.

Niye Ankara'ya geri dönemiyorsunuz?
Zaten bölge halkı hiçbirinizi görmek istemiyor, sağcı-solcu demeden hepiniz de kovuluyorsunuz?
Nerelerde oyalanıyorsunuz?
Vazgeçmişlerdir, yıkmazlar artık Ankara'yı, dönün...

Bir dakika, yoksa? Yoksa siz darbe ihtimalinden mi korkuyorsunuz?

Hiçbir zaman bu kadar ifşa olmamıştınız, suç üstü olmamıştınız. Birileri Ankara'da sizleri denk getirir de sıkar diye mi korkuyorsunuz?

Böyle giderse o sözde meclisi bir daha hiç açamazsınız siz... Haydi, haydi, dönün Ankara'ya... Korkmayın, her yerde sizin köpeklik ettiğiniz ülkelerin gemileri var. Topraklarımızda hala ABD ve NATO üsleri var. Gerçi, benden duymuş gibi olmayın, onların da hali sizlerden farklı değil ama işte ne bileyim yapın bir şeyler.

Vatandaşın sadece Adıyaman için verdiği sayıya bakın

"Kimse kader diyip geçiştiremez
Sorumlular belli, hesabını vereceksiniz."