O ülkelerin hepsinde ayrı ayrı yüzlerce milyar dolarlık hasara/kayba sebep olacağız.
Uçakları uçamayacak, havalimanları çalışamayacak. Orduları işlemeyecek, askerleri topluca ölecek. Gemileri batacak. Sivil gemileri de batacak. Ticaretleri kilitlenecek. Enerji santralleri, trafo merkezleri bozulacak. Bilgisayarları, internet ağları, iletişim sistemleri bozulacak. Merkez bankalarından özel bankalara kadar, ATM'lere kadar bozulacak.

O ülkelerin her birinden birer milyon kişiyi de öldüreceğiz.

En mühimi de şu ki o ülkeleri kullanan uzaylı türlerde toplamda milyarlarca can kaybına sebep olacağız. Yer altı şehirlerini, Maraş'tan bin beter hale getireceğiz.

Ermenistan'dan Türkiye'ye her kim gönderilmişse, sorgusuz sualsiz sıkılacak. Kadın, erkek, kurtarma görevlisi veya nasıl göründükleri meselemiz değil. Getirdikleri malzemelerden işe yararları alınacak, araya başka bir şeyler katmışlarsa, onlar imha edilecek.

Türkiye/Ermenistan sınırında kuş uçurulmayacak. Oradan Ermenistan'a doğru bir kişi bile, bir insan bile, bir bilezik bile, bir cep telefonu bile geçirilmeyecek.

İktiza ediyorsa, TSK'deki hainler bunlara hususi koruma yapıyorlarsa, uzaktan dürbünlülerle sıkın sıkın geçin. O arada TSK'li hainlere de sıkın. Rütbelerine bile bakmayın. İmza da atmayın. Lakin sahayı bunlara bırakmayacaksınız.

Sosyal mecralara bir bakın. Eş zamanlı olarak Haluk Levent'i ve Ahbap'ı koruma hamlesi başlattılar. Hepsine de emir tek merkezden geldi. Hepsi de aynı tarzda çıkışlar yaptılar. Bunları yapanların tamamına yakını gizli Ermeni kara paracılar, hainler... Onların sağdaki, soldaki sözde gazetecileri ve yayınları ve uzmanları...

Onların kim olduklarını zaten artık biliyorsunuz. Son iki gündeki yayınlara, paylaşımlara şimdi bir daha bakın, her şeyi net göreceksiniz.

AHBAP, yıllardır beyanname bile vermemiş, bağımsız denetleme bile yapılmamış, şu anda ise topladığı para ile teşkilat gücü arasında devasa bir uçurum var ama o ülkeler ve onlara çalışan Türkiye'deki gizli Ermeniler ve Yahudiler, yollarına bakmak istiyorlar. Vurgunlarını artırmak istiyorlar.

Onların hepsi, yaptıkları paylaşımlarla, yayınladıkları videolarla bu suça ortak oldular bile... Kendilerini kayıt altına aldılar.

Hatay'da cesetlerle dolu bir hastane...

Önce Kıbrıs'ı, hemen sonra Akdeniz bölgesini ve hemen peşinden Marmara bölgesini suni deprem silahlarıyla vurmaları ihtimalini çok yüksek görüyoruz. Kıbrıs'a saldırmayacaklar, lakin istedikleri gibi depremler yapabilmeleri için hareketi önce oradan başlatmak zorundalar.

Mersin, Adana, Antalya'da... Oradan Marmaraya doğru uzanan hat boyunca bulunan bütün illerde... Ve en çok da Marmara bölgesinde tıbbi hazırlıklar bile yapılmalı. Hükumet yok, herhangi bir gerçek kurtarma faaliyeti de olmayacak. Hatta devletimizin gücü yine milletimizin aleyhine olacak şekilde açıkça kullanılacak. Devlet kurumlarıyla bile kara para, yağma, organ, insan kaçakçılığı işleri yapmak isteyecekler. Herkes etrafıyla beraber hazırlıklar yapmalı, tedbirler almalı ve aralarında silah ile kurşunlar da bulunmalı. Milletçe organize olunmalı.

Marmara bölgesi de artık titreyip kendine gelmeli. Hazırlıkları yapmalı, tedbirleri almalı.

Kim demiş hükumet çalışmıyor diye... Konya'da deprem olursa kimlerin ne yapacağını çoktan planladılar. Sözde mültecileri yönlendirecek olan kafa takımını çoktan hazırladılar. Neleri nasıl kaçırmaya çalışacaklarının planlarını yaptılar.

Bu kadar kolay kandırılmayın

AKPKK'nin afetlere, öncesinden tedbir alamadığı ve afetler anında da olması gerektiği gibi yardımları ulaştıramadığı şeklindeki iddialar tamamen asılsızdır.

Alamadığı için, ulaştıramadığı için, yapamadığı için değil... Acziyet olduğu için, imkanlar yetersiz olduğu için değil... Kasıt olduğu için böyle yaptılar, yapıyorlar.

Depremlere öncesinden hazırlık yapmak onların ve onları oynatan ülkelerin işine geliyor olsaydı, alasıyla hazırlıklar yaparlardı. Tedbirler alırlardı ve deprem olduğu gibi hemen sahaya da her imkanı indirirlerdi, kimseyi oyalamazlardı, kandırmazlardı. Bunları yapamıyor değiller, bilerek ve isteyerek yapmadılar, yapmıyorlar.

Ben, yıllardır bu hain hükumeti ve devlet kurumlarını nelere nelere zorladım. Çok zorda kaldıklarında birkaç açıklamayı peşimden yaptılar, yaptırdılar, birkaç ikaz levhası astırdılar ve sonrasını yine yapmadılar. Para olmadığından değil, ekip yetmediğinden değil, zaman olmadığından değil, yapmak istemediler. Çok para gerekmeyen eğitme kısımlarını bile yapmadılar, yaptırmadılar.

Yapmak istedikleri zaman neler yapabildiklerini anlamak istiyorsanız, Suriye, Somali, Libya başta olmak üzere... Kara para gelirleri sağladıkları yerlerde nasıl da sistemli, hazırlıklı, mücadeleci, yenilikçi olduklarına bakabilirsiniz.

Devletin imkanlarını o şartlarda nasıl seferber ettiklerine hatta o sırada hukuk bile tanımayacak kadar gayretli olduklarına bakabilirsiniz. Libya'ya kaçırılan Amazon isimli sivil gemide ordumuza ait belki milyar dolarlık malzemeler, araçlar varken ben video görüntüsüyle ifşa ettim, işi bozmak istedim, sonra yaşananlara bakabilirsiniz.

Şu anda Türkiye'nin etrafını kuşatmak isteyen onlarca ülkenin, o vakit, o suç üstü haline rağmen AKPKK'ye terör suçundan, savaş suçundan tek bir baskı bile yapmadığını görebilirsiniz.

Bırakın siz Kemal Kılıçdaryan'ı, Muharrem İnce'yi, Ümit Özdağ'ı ve benzerlerini, her zamanki gibi danışıklı dövüşüyorlar. Zihinleri yönlendiriyorlar. Bizim devletimizin imkanları, Suriyeliler ve diğer sözde mülteciler için yani Büyük İsrail Projesi için alasıyla seferber edilmedi mi, edilmiyor mu? Daha yaşanmadan önce ihtimaller düşünülüp de tedbirler alınmıyor mu? Kendinize gelin, bu kadar kolay kandırılmayın.

Örtülü bir işgal altındayız ve bize/milletimize bize son gollerini atmak istiyorlar. O ülkeler, hain Ankara hükumetiyle de danışıklı dövüşüyorlar. Bir bakın zaten, üç kardeşten ya da yakın akrabadan biri AKPKK'li, diğeri CHPKK'li, diğeri HDPKK'li... Daha ne görmeniz gerekiyor, titreyin ve kendinize gelin.

Afet bölgesinde millet can derdinde iken, gasp, hırsızlık ve soygun işlerine karışanlar Emniyet güçlerinden hak ettikleri karşılıkları alıyorlar.
(Küfür içerir.)

Hamburg'un iki ilçesinde elektrik kesintisi

Othmarschen ve Ottensen ilçelerindeki yaklaşık 1.800 hane cumartesi sabahı elektriksiz kaldı. Stromnetz Hamburg sözcüsüne göre sorunlar yaklaşık iki saat sonra çözüldü. Kesintinin nedeni henüz belli değil.