Akademi Dergisi
2.13K subscribers
59.7K photos
24.9K videos
370 files
7.52K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
İsveç, ettiğini bulacak https://mfs.tv/?p=34404
İsveç'te fırtına Värmland'ı felç etti

Värmland'daki rüzgarlı hava dün gece boyunca birçok yerde sorunlara yol açtı. Şiddetli rüzgar ağaçların yollara devrilmesine, elektrik kesintilerine ve hatta Karlstad'da bir çatının uçmasına neden oldu.
Akademi Dergisi
Depremin ardından, geçtiğimiz yıllarda yayınlanan ‘imar affı’ reklamı gündem oldu.
Hatay'da depremde yıkılan Rönesans Rezidans'ın müteahhidi, yurt dışına çıkmaya çalışırken İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alındı.
Akademi Dergisi
İnsan kalmış herkes, bulduğu ilk fırsatta, şu aşağıdaki şehirlerden çıksın ve en az altı ay geri dönmesin: Londra, Moskova, Washington, Berlin, Paris, Roma, Tel Aviv, Pekin, Tokyo, Seul, Riyad, İslamabad, Bakü, Sofya, Ottawa, Helsinki, Tahran, Stockholm…
Japonya'da Hyogo eyaletinde elektirik kesintisi

Kansai Electric Power Company'nin hizmet alanındaki elektrik kesintileri hakkında bilgi verdi. Şirketin yaptığı açıklamaya göre yaklaşık 90 ev elektiriksiz kaldı.
Akademi Dergisi
Tayyip saha raporlarından hiç memnun değil. Ona "Her şey hızla aleyhimize dönüyor" dediler. Tayyip, halkın tepkisini durdurmanın çarelerini arıyor.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Hatay Armutlu'da ailesini enkazdan çıkaran Semir Dalyan: "Ne hükümet ne de AFAD yardıma geldi. Babamı enkazdan ben çıkardım ama hastaneye yetiştirirken yolda öldü."
Hükumet yok, tedbirler alın

Türkiye'nin en batısından İç Anadolu'nun tamamına kadar ilerleyecek bir suni deprem silsilesine karşı hazılıklı olunmalı. Hemen peşinden dev dalgalara (tsunami) karşı da hazırlıklı olunmalı.

Hain Ankara hükumetini ve onların emrindeki valileri, kaymakamları, belediye başkanlarını kastetmiyorum. Halka hitap ediyorum. Bu bilgiyi yayın ve her türlü hazırılığınızı yapın.

Türkiye şu anda onlarca devletin, haçlı güruhunun, satanist bir milletler arası sistemin salıdırısı altında... Karşılıklar da veriyoruz ve çatışma şiddetlenecek. Biz kazanırsak onlarca ülke resmen iflas açıklamak zorunda kalacak ve kısacık bir süre yeni bir dünya düzeni açıkça kurulmuş olacak. Bu onlar için de bizim için de bir varlık-yokluk savaşı.

Daha açık şekilde de yazıyorum. Trakya'nın ve İstanbul'un eş zamanlı olarak dümdüz olması ihtimaline hazırlıklı olun.

Ege bölgesinin önce depremle sonra dev dalgalarla ezilip geçilmesine hazırlıklı olun.

Kıyı şeridindeki illerin haricinde eş zamanlı olarak Afyon'un, Isparta'nın, Uşak'ın, Denizli'nin, Kütahya'nın, Eskişehir'in, Konya'nın, Ankara'nın büyük oranda yıkılmalarına hazırlıklı olun.

Particiliği bırakın, lüzumsuz çekişmeleri/mücadeleleri bırakın, nefsani tavırları bırakın, kendinizi düzeltin, sözümü dinleyin ve işe yarar tedbirler alın. Aksi halde feci şekillerde yok olacaksınız ya da hayatta kalsanız da aklınızın şaşacağı kadar zor şartlara düşmüş olacaksınız.
Yine, Türkiye'nin en batısından içeriye, iç Anadolunun tamamına kadar olan topraklarımızın bir hava saldırısına maruz kalması ihtimali var. Şiddetli bombardıman tutulması ihtimali var. Bu sırada Ankara hükumetinin tamamı, ona tabi olan mülki amirlerin tamamı ve ordumuzun genel kurmay kademesi, düşmanlarımıza çalışıyor olacak.

Zaten devletimizin işleyişini o hainler kilitlemese, bizi işgal etmeye teşebbüs edebilecek şartlarda değil o düşmanlarımız... Onlarcası bile bir ülke etmiyor.

Irak'ın idarecileri Irak halkını nasıl sattılarsa, bunlar da bizi öyle satıyorlar, satacaklar.
Korkutarak ve kandırarak

Hadislerde bahsedilen çok sayıda deccalden biri asıl deccal... O asıl deccal, yer altındaki devasa şehirlerde gizlice yaşayan uzaylıların lideri olan bir uzaylı insan. Tamamen satanist bir kişi ve İblis ile ortak mücadele veriyor. Ankebut Ağı'nın, diğer bir deyişle İlluminati'nin ya da küresel hükumetin, insanlar alemindeki lideri o... Cinler alemindeki lideri ise İblis...

İşte o Deccal, artık yerinde duramıyor. Dünya insanlığını ayakta uyutuyorken, istediği gibi sömürüyorken, istediği gibi dinsizleştiriyor ve vahşileştiriyorken, her türlü maddi ve manevi zararı verip insanlığı kandırıyorken... Dünyayı bir cehenneme çevirmişken... Üstelik bunu, kendini ve diğer uzaylıları gizleye gizleye yapıyorken... Sadece birkaç yıl içinde onun sistemi büyük oranda ifşa oldu ve çökme kısmına kadar gelindi. O şimdi sistemini ayakta tutmak için çırpınıyor.

İşte karşımızdaki onlarca saldırgan ülkeyi organize eden, sevk ve idare eden asıl kişi de o, asıl deccal... Şimdi onun kendini ve sistemini savunma refleksleri, daha fazla ifşa olmasına sebep olacak. Artık insanların "Bu çok tuhaf, bu normal değil" dediği hadiselerin yaşanması ihtimali çok yüksek. Çünkü çaresiz ve elindeki çok yüksek teknolojileri kullanmak zorunda.. Çünkü onlarca dünya devletinin imkanları bile Türkiye karşısında yetersiz. Türkiye'yi işgal etmek için yetersiz.

Deprem bile olmadan devasa bir dev dalga (tsunami) yaşanabilir. Bir anda Türkiye'nin üzerinde hava kararabilir, akşam gibi bir hava olabilir. Gök yüzünde akıl almaz şeyler görülebilir. Hiç biri, hiç kimseyi korkutmasın. Hadislerde haber verildiği gibi o asıl Deccal bu gibi şeyleri yüksek teknoloji ile yapabiliyor. İnsanları korkutarak ve kandırarak dünyayı elinde oynatıyor.

12 Şubat'tan itibaren hz Mehdi ile o asıl Deccal'ın çatışması daha da kuvvetlenecek ve netleşecek. Artık dünya büyük bir dönüşme geçirecek.

Dürüst metafizikçiler bulursanız sorun, burada anlatmadıklarımı da size anlatsınlar.
Afet bölgesindeki vatandaşlarımıza hitap ediyorum

Yağma yapanları, Türk olsunlar ya da olmasınlar, bulduğunuz yerde infaz edin. Taşla, satırla, bıçakla varsa silahınızla infaz edin. Bir dakika daha zaman kaybetmeyin. Hükumet bizden yana değil ve hala hükumetten doğru adımlar atmasını beklemeyin. Bu hususta sahadaki askerlerimizle de paslaşın.

Organ ya da çocuk kaçıranları da yakaladığınız yerde infaz edin. Hangi ülkenin vatandaşı olduklarına, hangi yardım ekibi olduğuna bakmayın.

Polisimiz, askerlerimiz ve mülki yetkililer arasında da organcılar, vatan hainleri, gizli ermeni ve yahudiler var. Onlara da acımayın. Her kimi aleyhimize iş yaparken yakaladıysanız orada işlerini bitirin.

Hiç kimse size ceza kesemez. En fazla birkaç gün göz altında kalırsınız. Birkaç güne zaten büyük karışacak bu ülke ve hainler topluca ayaklar altına alınacaklar bu gidişle...
Kripto Ermeni Bohçalı'nın akrabası Mine Kırıkkanat bile isyan etti ama vatan, millet edebiyatını kimseye bırakmayan bir yığın ise hala tepkisiz...
Akademi Dergisi
Hatay'da depremde yıkılan Rönesans Rezidans'ın müteahhidi, yurt dışına çıkmaya çalışırken İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alındı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Yıkılan Rönesans Rezidans'ın müteahidi yurt dışına kaçmaya çalışırken böyle yakalandı

Hatay'da 1000 kişinin yaşadığı tahmin edilen ve depremde kağıt gibi yıkılan Rönesans Rezidans'ı yapan müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun'un para dolu çanta ile yurtdışına kaçmaya çalışırken yakalanma görüntüleri ortaya çıktı.
Sorgulamanın vakti gelmedi mi?

Türkiye'de ve dünya genelinde ses getirmiş, büyük bir sarsıcı tesiri olmuş pek çok dizi, film, çizgi film, animasyon film ve kitap gibi... Metal Fırtına isimli kitap da astrolojiden ve metafizik istihbarat tekniklerinden istifa edilerek mi hazırlandı?

Metal Fırtına'yı yazan kripto kimlikli yazarlar, gizli servislerden, astrolojiden, metafizikten elde ettikleri, bildikleri her şeyi açıkça yazamadılar da çok yakın bir şekilde mi yazdılar?

Bu günlerde yaşanmakta olanları o vakitte biliyorlar mıydı?
Akademi Dergisi
Sorgulamanın vakti gelmedi mi? Türkiye'de ve dünya genelinde ses getirmiş, büyük bir sarsıcı tesiri olmuş pek çok dizi, film, çizgi film, animasyon film ve kitap gibi... Metal Fırtına isimli kitap da astrolojiden ve metafizik istihbarat tekniklerinden istifa…
Arka Kapak Bilgisi

Tarih, 23 Mayıs 2007… Yer, Kerkük'ün kuzeydoğusu…
Kuzey Irak'taki kargaşa devam ederken, bölgede bulunan Türk birlikleri ani bir Amerikan saldırısına uğrar. Türk birlikleri "müttefik"lerinden hiç de beklemedikleri bir darbe almıştır.

CNN International hemen haber geçmeye başlar: "Kuzey Irak'ta çatışma…

13 ABD askeri öldü, 30 yaralı var. Ordu yetkilileri, Amerikan güçlerine saldıran 35 Türk askerinin öldürüldüğünü açıkladı."

Amerikalıların niyeti Türkiye'deki zengin bor minerallerini ele geçirmektir. Bunun için her şeyi göze almışlardır. İstanbul ve Ankara dahil olmak üzere tüm Türkiye'yi savaş alanına çevirmeyi bile…. Ve Metal Fırtına Operasyonu başlar…
Metal Fırtına - Özet

23 Mayıs 2007’de Kerkük’teki Türk Deniz Piyade Tugayı, ABD ordusunun saldırısına uğrar. Türk askerinin karşısındaki güç hem sayıca hem kuvvetçe çok daha fazlaydı. Çok geçmeden ABD’de bu operasyonun toplantısı yapılmaya başlanmıştı. Metal Fırtına harekatının asıl hedefi İstanbul’du. Türk ordusunun elindeki bombaların sayısı ve kontrolü ABD’nin elindeydi, en büyük kozlarından biri de buydu.

Türk askerine atabilecek bir adım bırakmıyorlardı. Ancak Deniz Piyade tugayı bütün gece çarpınmış ve direnmişti. Çok şehit verilmişti ancak bulundukları hattan ABD askerini çekmeyi başarmışlardı. Bu sırada Başbakan bir basın açıklaması yapar ve bu çatışmanın bir yanlış anlaşılmadan kaynaklı olduğunu düşünmek istediklerini söyler. İki taraftan da kayıp olduğunu ama bu bilgileri detaylandırabilmek için daha erken olduğunu da ekler.

Daha çocuk yaşta iken yetiştirilmiş ve Gri Tim üyesi olan Gökhan Birdağ, Fransa’da yaşamaktadır. Saldırıdan dört ay önce, kendisine verilen görevi yerine getiriyordu. Arman Bogosian’ı öldürür ve çantasında bir dosya bulur. Fakat arabasına bir bomba yerleştirilmiştir. Açığa çıktığını düşünür ve Türkiye’ye gitmek üzere yola koyulur. Bulduğu dosyanın içinde yazılanlar Gökhan’ı hayrete düşürmüştü. Amerikan hükümeti Türkiye’deki Bor, Toryum ve Uranyum madenlerinin işletim hakkını, 99 yıllığına Ornicron adlı Teksas’taki bir madencilik ve enerji şirketine satıyordu. Anlaşma 2007 Aralık ayından itibaren geçerliydi. ABD, Türkiye’deki madenleri istiyordu. Petrol stratejik bir madendi ama birçok ülkede zengin rezervler halinde bulunuyordu. Oysa Bor ve Toryum geleceğin gücüydü ve Türkiye bu açıdan çok önemli bir kaynağa sahipti. Bu dosya saldırıdan aylar önce ele geçirilse de kendi içimizdeki birtakım güçler tarafından ortaya çıkarılamamıştır.

Amerika’nın saldırıları hız kesmeden devam eder. Gökhan Birdağ ise Amerika’da sessizce beklemektedir. Saldırılar sona ermediği taktirde New York ve Washington’da bomba patlatacaktır. Bir diplomasi oyunu oynanıyordu. Türkiye’nin tek kurtuluşu ise varlığının diğerlerinin varlığı için önemli olduğunu kanıtlamaktı.
Babası, Körfez Savaşı sırasında Amerika’ya göç etmiş ve Amerikan vatandaşlığına geçmiş bir kürt; annesi de Türkmen asıllı olan pilot Yüzbaşı Huxley görevini gerçekleştirmek üzere uçağına koşuyordu. Yıllar sonra ülkesine geri dönmüştü. Ancak bir Amerikan savaş pilotu olarak… Profesyonel bir askerdi ve asla görevine ihanet edecek bir hareketi ya da düşünceyi aklına getirmezdi. Bu görevde hedef koordinatları henüz belli değildi. Koordinatlar belirmeye başladığında Ankara’ya doğru gittiğini anlamıştı ve çok geçmeden kesin koordinatlar gelmişti. Lazer ışınının doğrultulduğu ekranın tam ortasında, Rasattepe’nin ihtişamlı doruğunda, denizden dokuz yüz metre yüksekte Anıtkabir duruyordu. Civan’ın adeta dili tutulmuştu. Yapamadı ve sert bir dönüş manevrası yaptı. Akdeniz’e yöneldi. Karşısında USS George Bush Uçak Gemisi duruyordu. Civan olanca hızıyla uçak gemisinin kıç tarafındaki piste çarptı. Sekiz tonluk patlayıcılar uçağın deposundaki benzinle birleşip pistin üzerini cehenneme çevirmiş, pist üzerindeki uçakların bazıları denize saçılmış, çoğu ise patlamanın etkisi ile ağır hasar görmüştü. Amerika Birleşik Devletleri, tarihinde ilk kez modern bir uçak gemisi kaybı vermişti. Ancak ABD pes etmemiş ve Anıtkabir’i sivilleri de hedef alarak bombalamıştı.

Gökhan Birdağ televizyonda Anıtkabir’in bombalandığını görüp harekete geçer. Washington’da patlattığı bomba birçok önemli yeri yok eder. Savaş bütün acımasızlığıyla devam ederken Rusya, Çin, Almanya ve Fransa ile görüşmeler devam ediyordur. Putin, madenlerin işletileceği şirketten pay almak şartıyla yardım edebileceklerini söyler. New York’taki Birleşmiş Milletler binasında dört büyük ülkenin temsilcileri ABD temsilcileriyle gizli bir görüşme yaparlar. Rus temsilci, eğer geri çekilmezlerse dört ülkenin de ABD’ye saldıracağını söyler. Bunun üzerine ABD ordusu geri çekilir ve savaş sona erer.
Gökhan Birdağ, ABD’lilerin elinden bir Alman ajanın yardımıyla kurtulmuştur ancak yaralıdır. Hasta yatağında iken savaşın sona erdiğini öğrenir. Ardından da Ornicron’un ve Türkiye işgal planının arkasındaki isim olan Patrick Lynam’ı öğrenir. Bir hafta sonra Gökhan ülkesinin intikamını almak için Lynam’ı kaçırır ve onu acı dolu, yavaş ve ibretlik bir ölüme terk eder.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Suçişleri bakanı Süleyman Soylu nasıl hala o görevde kalabilir?

Süleyman Soylu dün yağma olayları hakkında yaptığı açıklamada: "Her ihbara gidiyoruz yüzde 99.99’u asılsız ihbar." demişti. Sosyal medyaya Suriyeli harp kaçkınları ile ilgili yağma, hırsızlık, talan içerikli onlarca video yağıyor. Şu videoda da Suriyeli harp kaçkınlarının bir yardım tırını yağmaladıkları açıkça görülüyor.

Tescilli vatan haini Süleyman Soylu, tarihimizin en büyük suni afetlerinden birinin yaşandığı şu günlerde millete açıkça yalanlar söyleyerek, türlü ihanetlere ortak olarak o görevde hala nasıl kalabiliyor?