Akademi Dergisi
"Tehlike geçmiş değil, o deprem de tsunami de gerçek olacak, yaşanacak" diyorum. Sonra devam edip şöyle diyorum: "Bakın, suni depremler meselesi gerçek. Bu çoktandır var ve biliniyor. 1989 yılında Türkiye'de Turgut Özal da böyle bir şeyin olduğunu etrafına…
"Tehlike geçmiş değil, o deprem de tsunami de gerçek olacak, yaşanacak" diyorum.
Akademi Dergisi
Sonra kendi evimde pencerenin arkasında içeriden dışarıya bakıyorum. Bakıyorum ki insanlar böyle bir anda bile meseleyi ciddiye almak, tedbirler almak, birlikte güç bulmak ve dayanışmak yerine birbirlerine kötülük etmekle, nefsani mücadeleler etmekle, günahlarla…
"Başlarına neler gelecek ama şunlar ne kadar sorumsuzlar, ne kadar hissizleşmişler" diyorum içimden...
Akademi Dergisi
Sanki yerin kilometrelerce altında devasa büyüklükte bir nükleer bomba patlamış ve enerjisini/basıncını dışarı atacak dar da olsa bir yarık bulamamış da bütün bölgede yeri yerinden oynatmış. Bu da tok, ürkütücü ve çok yüksek bir ses çıkartmış. Çok şiddetli…
Sanki yerin kilometrelerce altında devasa büyüklükte bir nükleer bomba patlamış ve ...
Akademi Dergisi
Vaktin dar olduğunun ve hızla karar alıp uygulamak zorunda olduğumun farkındayım. Bir an önce yoldan bir binaya çıkmak zorundayım ve hemen yakınlarımda böyle bir bina bakıyorum. Yakınlarımda böyle bir bina göremeyince de mevcut olanların en iyisi hangisi…
Buradaki binalar, gerçek manasına değil...
O devasa afetten sonra ülkedeki siyasi ve mali vaziyete delalet ediyor.
O devasa afetten sonra ülkedeki siyasi ve mali vaziyete delalet ediyor.
Akademi Dergisi
Başka felaketler, musibetler de geliyor 16 Mayıs'ı 17 Mayıs'a bağlayan gece bir rüya gördüm. Salih rüyalar gördüğümü, bunları büyük bir isabetle tabir edebildiğimi, tabir ettiğimden bir süre sonra gerçekleştiğini, yıllardır bilenler bilirler. Ben şimdi yazayım…
Başka felaketler, musibetler de geliyor
Akademi Dergisi
Afet bölgesinin bazı kısımlarında, sahte üniformalı adamlarını kullanarak bebek, çocuk ve genç kaçırmak istiyorlar. Afet bölgesinde polis, jandarma, belediye personelleri, zabıtalar arasında şuurlu, dikkatli davrananların olması, kaçakçıları zorluyor.
Çocuk hırsızlığı yapmak üzere olan 3 kisi yakalanarak tutuklandı.
Şu hatırlattığım rüyalar kısmen yaşandı, yaşanan kısımları da tehir edile edile yaşandı... Hala yaşanmamış olan kısımları da çoktan yaşanacaktı ama rahmet-i ilahi ile hep tehir edildiler. Lakin daha fazla tehir edilmez ve yaşanır.
Forwarded from Kandilli Son Depremler
Akademi Dergisi
İnsan kalmış herkes, bulduğu ilk fırsatta, şu aşağıdaki şehirlerden çıksın ve en az altı ay geri dönmesin: Londra, Moskova, Washington, Berlin, Paris, Roma, Tel Aviv, Pekin, Tokyo, Seul, Riyad, İslamabad, Bakü, Sofya, Ottawa, Helsinki, Tahran, Stockholm…
İtalya'da deprem
İtalya'nın kuzeyinde 4 şiddetinde bir deprem meydana geldi.
İtalya'nın kuzeyinde 4 şiddetinde bir deprem meydana geldi.
Vatikan hiç boş durmuyor.
Dünya genelinde türlü hükumetleri, siyasi liderleri, terör örgütlerini, mafyaları, sözde STK'leri en tepeden yöneterek her türlü kara ve kanlı para işleri yapmanın yanında... İblis için insan ve hayvan kurban edilen ayinler, türlü ağır büyüler, metafizik sinyal saldırıları yapıyor. Her zamanki gibi bunlarla meşgul ama ayin, büyü, metafizik sinyal çatışması kısmında kendilerini paralıyorlar. Yaşanmakta olan mücadeleyi de kaybedince başlarına neler geleceğini biliyorlar.
Dünya genelinde türlü hükumetleri, siyasi liderleri, terör örgütlerini, mafyaları, sözde STK'leri en tepeden yöneterek her türlü kara ve kanlı para işleri yapmanın yanında... İblis için insan ve hayvan kurban edilen ayinler, türlü ağır büyüler, metafizik sinyal saldırıları yapıyor. Her zamanki gibi bunlarla meşgul ama ayin, büyü, metafizik sinyal çatışması kısmında kendilerini paralıyorlar. Yaşanmakta olan mücadeleyi de kaybedince başlarına neler geleceğini biliyorlar.
Akademi Dergisi
Hala her şey kasıtlı olarak ağırdan alınıyor. Bölgenin mümkün olduğu kadar yok olması isteniyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Bir yer bu kadar mı sahipsiz olur? Hani nerde Afad? Haberlerde bangır bangır yayın yapıyorlar ekipler çalışıyor diye, neredeler?"
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Şu dişi insan şeytanı var ya, onu da canlı yayınlar eşliğinde ve meydan yerde idam ettireceğim.
Yaptığı gazetecilik değil. Hem vatana ve millete hem de insanlığa ihanet...
Bunlar gibileri hiçkimse elimden alamayacak.
Yaptığı, insanlık dışı bir faaliyet... O kadar büyük yıkım, o kadar büyük ve yoğun acılar, onca çaresizlik ve göz yaşları, bir saniyeliğine sarsmamış şu insan şeytanını... Bunlar insan değiller ve bu dünyada yaşamak hakkına sahip değiller.
Yaptığı gazetecilik değil. Hem vatana ve millete hem de insanlığa ihanet...
Bunlar gibileri hiçkimse elimden alamayacak.
Yaptığı, insanlık dışı bir faaliyet... O kadar büyük yıkım, o kadar büyük ve yoğun acılar, onca çaresizlik ve göz yaşları, bir saniyeliğine sarsmamış şu insan şeytanını... Bunlar insan değiller ve bu dünyada yaşamak hakkına sahip değiller.
Dikkat edin...
Türkiye'nin hava sahasını, kara ve kanlı para işlerine artık tamamen kapatıyorum. Çok kapsamlı ve sert bir kapatma bu...
Uçakların kime ait olduğuyla ilgilenmiyoruz. Sivil ya da askeri uçaklar olduğuyla da ilgilenmiyoruz. Kamuya ait mi, özel şirkete ait mi, onunla da ilgilenmiyoruz. Türkiye'ye mi geliyor, Türkiye'den mi kalkış yapacak, Türkiye'ye uğramadan hava sahamızdan mı geçecek, bunları da ayırt etmiyoruz. Yardım ekibi taşıyormuş gibi mi görünüyor, erzak taşınıyormuş gibi mi görününüyor, bu kısmıyla da ilgilenmiyoruz. Markasıyla, modeliyle, büyük ya da küçük olmasıyla, kargo ya da yolcu uçağı olmasıyla da ilgilenmiyoruz.
En mühimi de şu ki artık içlerinde sivillerin olmasıyla da ilgilenmiyoruz. Artık sivil insanlar da her şeyi duydular, bildiler. Artık kara paracı ülkelerden, hükumetlerden, şirketlerden, holdinglerden, onların kurumlarından, kurtuluşlarından, ürünlerinden, hizmetlerinden, mekanlarından, araçlarından, her şeylerinden uzak dursunlar. Hatta onların üzerine üzerine gitsinler, hala insan kalmış oldukları anlaşılsın ya da kendi tercihleri...
Düşecek uçaklardan, ölecek sivillerden biz mesul değiliz. Oluşacak devasa maddi kayıplardan da biz mesul değiliz. Türkiye'nin hava sahasında hiç kimsenin hiçbir türlü kara para işi olmayacak, geçmeyecek.
Dünyanın her yerinde ilan ettiğim mekanlar, araçlar, kişiler, tesisler nasıl yanıp patlıyorsa, bundan sonra içinde en ufak bir kara para işi bulunan uçaklar da aynı olacaklar. Şimdilik Türkiye'de böyle...
Öfkem biraz daha artarsa, bu kapsamlı ve sert kapatma, onlarca ülkede aynı anda uygulanacak.
Hiçbir şey umurumda değil benim, bütün dünya yanacak yıkılacak olsa bile yolumdan/mücadelemden dönmem... Dünyanın her yeri zaten cehenneme dönmüş, bir süre açıkça da yanar, tüter sonra temizlenir de cennet misali bir yere döner.
Türkiye'nin hava sahasını, kara ve kanlı para işlerine artık tamamen kapatıyorum. Çok kapsamlı ve sert bir kapatma bu...
Uçakların kime ait olduğuyla ilgilenmiyoruz. Sivil ya da askeri uçaklar olduğuyla da ilgilenmiyoruz. Kamuya ait mi, özel şirkete ait mi, onunla da ilgilenmiyoruz. Türkiye'ye mi geliyor, Türkiye'den mi kalkış yapacak, Türkiye'ye uğramadan hava sahamızdan mı geçecek, bunları da ayırt etmiyoruz. Yardım ekibi taşıyormuş gibi mi görünüyor, erzak taşınıyormuş gibi mi görününüyor, bu kısmıyla da ilgilenmiyoruz. Markasıyla, modeliyle, büyük ya da küçük olmasıyla, kargo ya da yolcu uçağı olmasıyla da ilgilenmiyoruz.
En mühimi de şu ki artık içlerinde sivillerin olmasıyla da ilgilenmiyoruz. Artık sivil insanlar da her şeyi duydular, bildiler. Artık kara paracı ülkelerden, hükumetlerden, şirketlerden, holdinglerden, onların kurumlarından, kurtuluşlarından, ürünlerinden, hizmetlerinden, mekanlarından, araçlarından, her şeylerinden uzak dursunlar. Hatta onların üzerine üzerine gitsinler, hala insan kalmış oldukları anlaşılsın ya da kendi tercihleri...
Düşecek uçaklardan, ölecek sivillerden biz mesul değiliz. Oluşacak devasa maddi kayıplardan da biz mesul değiliz. Türkiye'nin hava sahasında hiç kimsenin hiçbir türlü kara para işi olmayacak, geçmeyecek.
Dünyanın her yerinde ilan ettiğim mekanlar, araçlar, kişiler, tesisler nasıl yanıp patlıyorsa, bundan sonra içinde en ufak bir kara para işi bulunan uçaklar da aynı olacaklar. Şimdilik Türkiye'de böyle...
Öfkem biraz daha artarsa, bu kapsamlı ve sert kapatma, onlarca ülkede aynı anda uygulanacak.
Hiçbir şey umurumda değil benim, bütün dünya yanacak yıkılacak olsa bile yolumdan/mücadelemden dönmem... Dünyanın her yeri zaten cehenneme dönmüş, bir süre açıkça da yanar, tüter sonra temizlenir de cennet misali bir yere döner.
Taraflardan hiçbiri de boğazları, kanalları boşa zorlamasın. Oralardaki kapatmaları kaldırmayacağım ve kara para gemilerini geçirmeyeceğim. Şu andan sonra boğazlarda ve kanallarda da daha kapsamlı ve daha sert bir kapatma uygulanacak.
Birileri Türkiye'ye, en çok da İstanbul'a diz çöktürmek mi istiyormuş... Öyle olmuyor o iş... Ben, batısıyla, doğusuyla, kuzeyiyle, güneyiyle dünyanın her yerindeki kara para devletlerine aynı anda nasıl diz çöktüreceğimi çok iyi biliyorum.
Onların Türkiye'yi daha fazla suni afetlerle, devamında askeri işgallerle, yanı sıra nükleer silahlarla, yetmeyip başımızdaki hain hükumet ve sözde muhaliflerle diz çöktürme planları da mı var, o planlara da restimi çekiyorum.
Haydi, bundan sonra daha sert oynayacağız. Restime rest çekebilenleri göreyim.
Birileri Türkiye'ye, en çok da İstanbul'a diz çöktürmek mi istiyormuş... Öyle olmuyor o iş... Ben, batısıyla, doğusuyla, kuzeyiyle, güneyiyle dünyanın her yerindeki kara para devletlerine aynı anda nasıl diz çöktüreceğimi çok iyi biliyorum.
Onların Türkiye'yi daha fazla suni afetlerle, devamında askeri işgallerle, yanı sıra nükleer silahlarla, yetmeyip başımızdaki hain hükumet ve sözde muhaliflerle diz çöktürme planları da mı var, o planlara da restimi çekiyorum.
Haydi, bundan sonra daha sert oynayacağız. Restime rest çekebilenleri göreyim.
Akademi Dergisi
Audio
Bebek, çocuk, genç, yetişkin, erkek, kadın olmak üzere... Enkazlardan kurtarılan insanların fotoğraflarını, hatta videolarını çekmeye ve bu şekilde kayıt altına almaya devam edin... Mümkün oluyorsa o insanların isim ve soy isimlerini de öğrenip fotoğrafla birlikte cihazlarınıza ve yedekleme araçlarınıza kayıt edin. Yine mümkün oluyorsa o insanlara birkaç soru sorun, birkaç cümle de olsa konuşturun ve kayıt altına alın. Lakin durduk yerde paylaşmayın.
Şu sert rüzgarlar dindiğinde, o insanlar ortada yoklarsa, işte o zaman kıyamet kopacak ve o günlere kadar resimleri, kayıtları muhafaza edin.
Şu sert rüzgarlar dindiğinde, o insanlar ortada yoklarsa, işte o zaman kıyamet kopacak ve o günlere kadar resimleri, kayıtları muhafaza edin.
Hala inanan var mı şuna?
Kemal Kılıçdaryan "Söylenecek her şeyi, yeri zamanı gelince söyleyeceğiz. Çok kızgınız. Çok söz var ancak şu an sabrediyoruz." demiş.
Her zaman aynısını yapıyor ve diyor. "Tamam artık, buradan sonra kopar bu film, yıkılır şu hükumet, kurtulur bu millet." denilen yerlerin hepsinde çıktı böyle konuştu...
Sonra da hiçbir şey yapmadı, söylemedi... İşte buna danışıklı dövüş deniyor.
Ara ara da milletin gözünü boyamak için güya bir şeyler ifşa edeceği videolar paylaşıyor, onların bile içi boş... Arkası da gelmiyor ve takip edilmiyor.
Bunlar böyle olmasaydı ve Türkiye'de gerçek bir muhalefet bulunsaydı, AKPKK hükumetleri üzerinden bu kadar büyük ihanetler, peşkeşler, soygunlar, zulümler, katliamlar, savaş suçları, terör suçları ve saymakla bitmez hukuksuzluklar yapılamazdı.
Hala Kemal'e ve etrafındakilere kanan insanlar varsa etrafınızda, uzaklaşın onlardan... Çünkü ya akıllarında, muhakemelerinde bir sorun var ya da onlar da Kemal'ler kadar şeytanlaşmışlar...
Kemal Kılıçdaryan "Söylenecek her şeyi, yeri zamanı gelince söyleyeceğiz. Çok kızgınız. Çok söz var ancak şu an sabrediyoruz." demiş.
Her zaman aynısını yapıyor ve diyor. "Tamam artık, buradan sonra kopar bu film, yıkılır şu hükumet, kurtulur bu millet." denilen yerlerin hepsinde çıktı böyle konuştu...
Sonra da hiçbir şey yapmadı, söylemedi... İşte buna danışıklı dövüş deniyor.
Ara ara da milletin gözünü boyamak için güya bir şeyler ifşa edeceği videolar paylaşıyor, onların bile içi boş... Arkası da gelmiyor ve takip edilmiyor.
Bunlar böyle olmasaydı ve Türkiye'de gerçek bir muhalefet bulunsaydı, AKPKK hükumetleri üzerinden bu kadar büyük ihanetler, peşkeşler, soygunlar, zulümler, katliamlar, savaş suçları, terör suçları ve saymakla bitmez hukuksuzluklar yapılamazdı.
Hala Kemal'e ve etrafındakilere kanan insanlar varsa etrafınızda, uzaklaşın onlardan... Çünkü ya akıllarında, muhakemelerinde bir sorun var ya da onlar da Kemal'ler kadar şeytanlaşmışlar...