Akademi Dergisi
2.13K subscribers
59.8K photos
25K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
Fazla yayın yapmaya da gerek kalmadı. Herkes her şeyi anladı, bildi. Beni dinleyenler kargo uçakları ile bile sermayelerini kaçırıp kurtardılar. Dinlemeyecek olanlar da zaten bundan sonra da dinlemezler. Şimdi ben metafizikçi ekibime daha çok vakit ayıracağım…
Batak ülkelerin başında gelen ABD ve Kanada'yı soğuk hava da vurdu

Kuzey Amerika'yı etkisi altına alan dondurucu hava etkisini gösterirken, ABD ve Kanada'da yaşayan yaklaşık 100 milyon kişi, tarihi derecelerdeki soğuk havayla karşı karşıya kalıyor.
Amerikan Milli Hava Durumu Hizmetleri dondurucu havanın "bir kuşakta bir kere görülebilecek", 10 dakika içinde soğuk ısırmasına yol açabilecek dondurucu rüzgarlar getirdiğini açıkladı. Kanada'nın Manitoba eyaletinden ABD'nin Manie eyaletine kadar olan kuşakta yaşayanlara dışarıda geçirecekleri zamanı kısıtlama çağrısı yapıldı.

Pazartesi gününden bu yana ABD'de kötü hava yüzünden 11 kişi hayatını kaybetti.Teksas eyaletinde sekiz kişi ölürken, Oklahoma ve Arkansas eyaletlerinde birer kişi hayatını kaybetti. ABD'nin 10 kadar eyaletinde en düşük sıcaklık rekorları kırılırken, en az 83 milyon kişinin -17 dereceye düşebilecek sıcaklıklarla karşılaşması bekleniyor.
Kanada'da kiliselerin bahçelerinden binlerce çocuğun kalıntıları bulunuyor ama dünya genelinde neden bu konu satanizme, insan katledilen ayinlere bağlanmıyor, neden dürüstçe üzerine gidilmiyor?

Neden, olması gerektiği gibi soruştumalar yapılmıyor ve Vatikan'a kadar neşter vurulmuyor?

Neden hala yüz binlerce çocuğun güya Hristiyan, aslında satanist sözde din adamları tarafından tecavüze uğramasına, işkencelerle öldürülüp İblis'e adak yapılmasına göz yumuluyor?
Dünyanın her yerinden kuzey ve güney kutbuna doğru kargo uçakları uçuruluyor. Üstüne F-35 savaş jetleri de çeşitli bahaneler uydurularak oraya toplanıyor, koruma sağlanmak isteniyor.

Neden bu konunun üstüne gidilmiyor?

Dünyanın parası, ilaçları, erzakı, tarihi eserleri ve değerli şeyleri neden kutup bölgelerine acilen nakil ediliyor?
Çin'in ABD'de casus gözetleme uydusu uçurmasına ihtiyacı yok. Zaten ABD'nin başındaki gayr-i meşru hükumet, Çin'in başındaki gayr-i meşru hükumet ile organize şekilde çalışıyor. ABD'de neler döndüğünü Şi ve ÇKP, doğrudan Biden ve Kamala'dan ve ayrıca CIA'dan alıp öğrenebiliyor.

Rusya için de aynısı geçerli... Rusya da ABD'nin üzerinde casus uydular, uçaklar uçurmaya ihtiyaç duymuyor. Çünkü Rusya'nın başındaki Lavrov karakteri, zaten ABD ve İngiltere'den idare ediliyor. Lavrov ile çetesinin, ABD'ye dair ihtiyaç duyduğu her bilgi onlara ABD ve İngiltere tarafından zaten veriliyor. Bunlar aslında ayrı ayrı hükumetler bile değiller.
Dünyada binlerce yıldır mahsur kalmış olan uzaylı türlerin hiçbirinin teknolojisi, Zülkarneny aleyhisselamın çektiği Kaf dağını yani Van Allen radyasyon kuşağını bozmaya yetmiyor, yetmeyecek.

Bunu onlar da biliyorlar. Şimdilerde ne denerlerse denesinler, o koruma kalkanını bozamayacaklar. Bu dünyadan çıkamayacaklar ve burada onların ayara gelenleri, bana uyanları kalabilecek ama diğerlerinin hepsini yok edeceğim. Soyları/nesilleri bile kesilecek.

Milyarlarca dünya insanını binlerce yıldır katlettiler. Devletleri arka plandan gizlice yönettiler. Kasten hastalıklar yaydılar. Genleri bozdular. Zihin kontrolleri uyguladılar. Her türlü vahşi kara para işlerini yaptılar. Kasten dinsizlik, namussuzluk ve yıkıcı fikirler/ideolojiler yaydılar. Çektirmedikleri acı kalmadı. Milyarlarca dünya insanı çocuk, cehennem gibi bir kısa dünya hayatı yaşayarak öldü, ölüyor. Yeryüzünü cehenneme çevirdiler.

Ve milyarlarca masumun, maktulün, mazlumun hesabı, ilgililerden kısa sürede sorulurken neler yaşanacaksa, işte onların yaşandığını görecek herkes...

Korkunun ecele faydası yok. Kaf dağını dağıtmaya çalışırken dünyaya son kötülüklerini de yapmış olurlar. Sonra kötülü yapamayacaklar, hak ettikleri yere, cehenneme topluca gidecekler.
Biden yani ABD, Ankara'dan yani Türkiye'den kovulduktan sonra, peşi sıra dünyanın her yerinden kovulacak. Rusya'dan önce ABD açıkça çökecek.
Akademi Dergisi
Büyük bir ilaç krizi de bu krizin beraberinde gelecek. Acil ve sürekli kullandığınız ilaçları bir şekilde çok sayıda almayı deneyin.
Türkiye'de kanser hastalarının ilaçlara erişimi zorlaşıyor

Türkiye’de kanser hastaları, tedaviye giden yolun her aşamasında çeşitli sosyal ve ekonomik zorluklarla karşılaşıyor. Kanser ilaçlarının piyasadaki tedarikinde yaşanan sıkıntıların yanı sıra, döviz kurundaki artış sebebiyle tek bir dozu on binlerce lirayı bulan ilaçlara erişmek hastalar için giderek zor hale geliyor.

Türkiye’de kanser hastalarının nitelikli tedavi ve yeni nesil “akıllı ilaçlara” ulaşmakta yaşadığı pek çok zorluk, aslında yeni değil. SGK kapsamında olmayan bu ithal ilaçlar diğer ilaçlardan hep daha pahalıydı, ancak kur kriziyle birlikte bu ilaçların fiyatları da çok zamlandı.
Ford'u da kara listeye ekliyorum. Türkiye'deki faaliyetleri başta olmak üzere, dünyanın her yerindeki her türlü faaliyetleri sinyale girecek. Mekanlarına, fabrikalarına, makinelerine, çalışanlarına, tedarikçilerine, bilgisayarlarına, robot imalat kolu sistemlerine kadar her şeyleri sinyale girecek. En öncelikli olarak da imalat ya da ofis kısımalarında çalışan en teknik adamları sinyale girecekler.

Hedefimiz, en kısa sürede Ford diye bir şirket bırakmamak. Yatırımcıların çok dikkatli olmaları gerekiyor.
Türkiye'nin mali krizde savrulmasını ama suni müdahalelerle bu kriz halinin uzatılmasını, bastırılmasını, kendince fırsata çeviren...

Türkiye'nin ve Türk milletinin şu anda neler çektiğini, yakın gelecekte daha da beter hallere düşeceğini hiç umursamayan...

Ankara hükumetine bu nedenle müteşekkir bile olan ve türlü türlü destekler veren, rüşvetler veren...

Türkiye'de insan emeğini adeta bedavaya kullanan...

Yetmeyip Türkiye'deki madeni ürünleri, yedek parça ihtiyacını da çok uyguna getiren...

Şimdiye kadar Türkiye'de bilim, teknoloji ve imalat sahalarında gerçek başarıların oluşmasına da bu yolla mani olan...

Sözde Türk basın ve medyasıyla da sıkı sık paslaşan...

Türkiye'yi ilan edilmemiş bir sömürge ülke ayarında tutarak kanına, iliğine kadar sömüren...

Her kim varsa, hangi şirket, hangi holding, hangi hükumet varsa...

Ümüğünü sıkacağız. Mekanları yanacak. Teknik adamları bile yanacak. Depoları yanacak. Bankalarda hatta özel kasalarda tuttukları paraları da yanacak. İmalat bantları hep bozulacak ve duracak. Nakliyede kullandıkları hava, kara, deniz araçları patlayacak, düşecek, batacak. Bilgisayarları, sunucuları cayır cayır yanacak. Verileri kaybolacak. Emekleri hep zayi olacak. Bu, sadece Türkiye sınırları içinde olmayacak. Dünyanın her neresinde faaliyetleri varsa, hepsinde aynı anlarda olacak.

Tek tek şirket isimleri yazmama artık gerek yok. Herkes herkesi biliyor.

Ankara'nın açıkça ya da sinsice yanında duran her kimse, hangi şirketse, hangi liderse, hangi hükumetse, hepsini dünya genelinde krizlere düşüreceğiz. Şu ana kadar yaşadıklarını dertten bile saymasınlar. Amerika Birleşik Devletçiklerinin, çoktan hurdaya çıkması gereken deniz zırhlıları bile bunları kurtaramaz, elimizden alamaz. Sinyalimizden koruyamaz.

Hain Ankara hükumetiyle ve Türkiye içindeki hainlerin holdingleriyle organize faaliyetler yürüterek, Türkiye'de üç beş kazandılarsa, dünya genelinde milyarla kaybedecekler. Evet, üç beşe, milyar...

Yanacak bu dünya ve anca kurtarır. Çünkü sadece şu anların, son yılların değil, asırların intikamını alıyoruz.
Dolmabahçe sarayı o güne kadar varlıkta kalırsa... Hulusi Akar'ı ve TSK'nin şu andaki Genel Kurmay kademesini, o sarayın bahçesinde kurşuna dizdirteceğim.

O zamanın ABD Ankara Büyükelçisini ve diğer elçilik çalışanları ile ABD'nin o zamanki İstanbul konsolosunu ve diğer konsolosluk çalışanlarını da aynı sarayın bahçesinde ipe çektireceğim.

Hepsi toplamda 15-20 dakika anca sürecek. Ben de o gün orada olacağım. Türkiye'nin resmen başına getirdiğim adamım da o gün orada olacak. Dünyanın her yerinden onlarca ülkenin liderleri, açıkça benimle aynı yolda yürümeye başlamış liderleri de o gün orada olacaklar.

O anlar, dünyanın her yerinden canlı izlenebilecek. Canlı yayın yapmak isteyen yabancı medya kuruluşları da orada olabilecek.

İşte buraya yazdım... Yemin etmiyorum, gerek görmüyorum, zaten sözüm kanundur.

Yerin altını, üstünü geçtim. Dünyalısını, uzaylısını da geçtim. Galaksiler bir araya gelebilecek olsa bile bunu yapmama mani olamazlar, olamayacaklar.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
ABD'de tren kazası sonucu yangın

ABD'nin Ohio eyaletinin Doğu Filistin köyünde bir trenin raydan çıkarak bir akaryakıt tankerine çarpması büyük bir yangına sebep oldu.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Şili'de yerleşim yerleri küle dönüyor

Şili'de devam eden orman yangınları yerleşim yerlerini tehdit etmeye devam ediyor. Cautin eyaletinin Vilcun kasabasında onlarca ev yanıyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Rusya'nın Belgorod şehrinde yangın

Rusya'nın Belgorod bölgesinde bir petrol deposunda yangın çıktı.

Rus medyasının bildirdiğine göre, petrol deposundan çıkan yangın, yakındaki bir metal fabrikasına da ciddi şekilde zarar verdi. Bu tesis, Kırım Köprüsü'nün inşası için metal yapılar üretiyordu.
Shell hidrojen taşıyıcısının ilk seferinde ciddi sorun yaşadı

Avustralyalı araştırmacılar, bileşen arızasının öncü Suiso Frontier'in güvertesinde alev boşalmasına yol açtığını söyledi.

Dünyanın ilk uluslararası sıvılaştırılmış hidrojen (LH2) nakliyesi sırasında, hatalı montaj çalışmasından kaynaklanan bir elektrik arızası "ciddi" bir olaya neden oldu.

Avustralya Ulaştırma Güvenliği Bürosu (ATSB) tarafından hazırlanan bir rapor, Shell tarafından yönetilen 1,250 cbm LH2 taşıyıcısı Suiso Frontier'in (2021 yapımı) geçen yıl 25 Ocak'ta Victoria eyaletinin güneydoğusundaki Hastings'te bulunan gaz yakma ünitesi (GCU) havalandırma bacasından bir metre yüksekliğinde sarı bir alev çıktığını ortaya koydu.

Alev beş saniye sürdü ancak sonrasında herhangi bir yangın, patlama veya yaralanma meydana gelmedi.

Raporda, yanlış takılmış bir elektrikli solenoid valfin arızalanarak bağlı olduğu hava besleme damperini kapatmasının ardından GCU'da aşırı sıcaklıklar oluştuğu tespit edildi.

Üniteye hava akışını düzenleyen hava fanı tahliye damperi aktüatörleri, 230 voltluk alternatif akım beslemesiyle uyumlu olmayan doğru akım elektrik solenoid valfleriyle donatılmıştı.

Kaza, ikinci kaptan ve kargo mühendisinin LH2 kargo tankındaki fazla kaynama gazını yakmak üzere GCU'yu çalıştırma planları yaptığı sırada meydana geldi.

ATSB, kontrol sisteminin çalışma sırasında bir damperin kapandığını tespit edecek donanıma sahip olmadığını ve anormalliği tespit etmeye yönelik otomatik güvenlik kontrollerinin etkili olmadığını söyledi.

Gemi, LH2'nin deniz yoluyla taşınmasının teknik yönlerini değerlendirmek üzere bir prototip olarak inşa edilmişti.
Sağlık Bakanı Lauterbach: "Korona sürecinde hatalarımız oldu"

Lauterbach, alınan koronavirüsü önlemlerinin bir kısmının yanlış ve gereksiz olduğunu ifade ederken, "Dışarı çıkma, açık havada maske takma ve çocuk oyun alanlarını kapatma gibi acımasız önlem ve yasaklar bugün olsa getirilmezdi" dedi.

2021 yılı Aralık ayında Sağlık Bakanı olan ve alınan önlemlerin büyük bölümünün altında imzası olan Lauterbach, tedbirleri alırken o dönemde yapılan bilimsel çalışmaların yetersiz kaldığını söyledi, "Ancak benzer yaşlı nüfusa sahip diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Almanya sıkı tedbirler alarak, pandemiyi iyi atlattı" şeklinde konuştu.

Okulların ve kreşlerin uzun süre kapalı tutulmasının da yanlış olduğunu belirten Alman Bakan, bundan sonra ortaya çıkabilecek benzer salgınlara karşı hazırlık için hastane ve sağlık sisteminde reforma gidilmesi gerektiğini bildirdi.

Ülkenin önde gelen bilim adamları, geride kalan süreçte Federal Sağlık Bakanı Lauterbach’ı kendi bilimsel verilerini dikkate almamakla ve yerli yersiz açıklamalarda bulunarak, kamuoyunda huzursuzluğa yol açmakla suçlamıştı.

Çok sayıda uzman, toplu taşımada maske zorunluluğunun geçen yaz kaldırılmasını önermişti. Lauterbach’ın en çok eleştirildiği bir konu da, bilimsel hiçbir dayanağı olmaması iddialarına rağmen, 70 yaşındakilerin altındakilerin, hatta 25-30 yaşındakilerin de 4’üncü doz aşı takviye aşısı yaptırmaları önerisi oldu.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Şili'de orman yangınları hız kesmiyor

Görüntüler ormanlarla birlikte yüzlerce evin yandığı Şili'nin güneyinde yer alan Malleco eyaletinden.