Abdullah Gül'e de verdiler... Yanına ve emrine de altılı bir çete verdiler.
Şimdi güya seçim yapılacak... İktidarda kendi adamları var, muhalefette yine kendilerine çalışan başka bir grup/çete var.
Hepsinin ortak özelliği ise kripto kimlikli olmaları... Terör işlerinde ve kara para işlerinde olmaları... Türkiye'de Türklüğü ve müslümanlığı daha da yok etmek sevdasında olmaları ve bunu Türk/müslüman rolü oynayarak yapmaları...
İşte Anayasa belli, açık hüküm var ama güya muhalifler, bundan bile rahatsız değiller. Bu kartı bile kullanmıyorlar. Neden, Londra'nın talimatları gereği...
Şimdi güya seçim yapılacak... İktidarda kendi adamları var, muhalefette yine kendilerine çalışan başka bir grup/çete var.
Hepsinin ortak özelliği ise kripto kimlikli olmaları... Terör işlerinde ve kara para işlerinde olmaları... Türkiye'de Türklüğü ve müslümanlığı daha da yok etmek sevdasında olmaları ve bunu Türk/müslüman rolü oynayarak yapmaları...
İşte Anayasa belli, açık hüküm var ama güya muhalifler, bundan bile rahatsız değiller. Bu kartı bile kullanmıyorlar. Neden, Londra'nın talimatları gereği...
Gıyaben bile vatana/millete ihanetle yargılanmaları, attıkları bütün imzalar arasından, aleyhimize olanların tamamının hükümsüz/geçersiz olduklarının ilan edilmesi ve hakkımız olan her şeyin geri alınabilmesi için mücadele verilmesi gerekiyor.
Lakin... Şu anda gayr-i meşru şekilde Türkiye'yi idare eden hain Ankara hükumetinin bunları yapmasını bir kenara koyduk... Bütün şartları ayarladığım halde, üstelik aylardır Yunanistanla restleştiği halde, Yunanistan'a askeri sefer yapmıyor... Oynadıkları danışıklı dövüşü tam yerinde ve zamanında bozdum, "haydi" dedim ve anında sessizliğe gömüldüler. Birkaç gün sonra da "Bizim Yunanla bir sorunumuz" yok diye defalarca tekrarla açıklamalar yaptılar. Bunların Adıtürk'ten, İsmet'ten farkları varmı?
Buna da cumhuriyet, demokrasi, hürriyet, seçimler, TBMM, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve bilmem ne diyoruz öyle mi? Haydi oradan...
Şu izahlardan sonra, bu gerçeklerin aleyhine tek cümle eden kişinin, ilk önce gerçek kimliği ve bağlantıları soruşturulmalı. Bu da dergilerin, yayın organlarının değil MİT'in, kolluğun, adalet sisteminin vazifesi...
Türkiye'de cumhuriyet rejimi de yok, gerçek bir hürriyet de yok. Bir seçim yapılacağı da yok, yapılsa meşruiyeti de yok. Ankara hükumetinin ve en başta o Tayyip'in emirlerinin ve imzalarının hiçbirinin hükmü/geçerliliği de yok. İtaat edenler, suç işliyorlar. Bunların emrindeki savcılara, hakimlere itaat edenler de suç işliyorlar.
Aslında meşruiyeti olmayan sözde bir anayasa var ama ona da uyulmuyor. Mevcut anayasaya rağmen, 14 Mayıs'ta sözde seçim yapılacakmış ve meşru imiş, hiç sorun yokmuş gibi haber ve yorum yapanlar bile suç işliyorlar. Üstelik bu ağır suçu, idamlık suçu, basın yolu ile işleyerek cezalarını daha da ağırlaştırıyorlar.
Lakin... Şu anda gayr-i meşru şekilde Türkiye'yi idare eden hain Ankara hükumetinin bunları yapmasını bir kenara koyduk... Bütün şartları ayarladığım halde, üstelik aylardır Yunanistanla restleştiği halde, Yunanistan'a askeri sefer yapmıyor... Oynadıkları danışıklı dövüşü tam yerinde ve zamanında bozdum, "haydi" dedim ve anında sessizliğe gömüldüler. Birkaç gün sonra da "Bizim Yunanla bir sorunumuz" yok diye defalarca tekrarla açıklamalar yaptılar. Bunların Adıtürk'ten, İsmet'ten farkları varmı?
Buna da cumhuriyet, demokrasi, hürriyet, seçimler, TBMM, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve bilmem ne diyoruz öyle mi? Haydi oradan...
Şu izahlardan sonra, bu gerçeklerin aleyhine tek cümle eden kişinin, ilk önce gerçek kimliği ve bağlantıları soruşturulmalı. Bu da dergilerin, yayın organlarının değil MİT'in, kolluğun, adalet sisteminin vazifesi...
Türkiye'de cumhuriyet rejimi de yok, gerçek bir hürriyet de yok. Bir seçim yapılacağı da yok, yapılsa meşruiyeti de yok. Ankara hükumetinin ve en başta o Tayyip'in emirlerinin ve imzalarının hiçbirinin hükmü/geçerliliği de yok. İtaat edenler, suç işliyorlar. Bunların emrindeki savcılara, hakimlere itaat edenler de suç işliyorlar.
Aslında meşruiyeti olmayan sözde bir anayasa var ama ona da uyulmuyor. Mevcut anayasaya rağmen, 14 Mayıs'ta sözde seçim yapılacakmış ve meşru imiş, hiç sorun yokmuş gibi haber ve yorum yapanlar bile suç işliyorlar. Üstelik bu ağır suçu, idamlık suçu, basın yolu ile işleyerek cezalarını daha da ağırlaştırıyorlar.
Sonunda o abideyi de kendilerinden bir omurgasız kripto kimlikliye çizdirdiler ve masonik bir abide olarak oraya haince sapladılar.
Ne alakası var o anıtın Türklükle, müslümanlıkla ve orada Allah için, din için, vatan için, namus için can veren yüz binle şehidimizle? Nereden, nasıl bir bağı ve mesajı var?
Bu işgal nasıl kalkmıştır ve bu nasıl bir hürriyet ve cumhuriyetttir ki halkın istemediği her şey yapılmış, istediği hiçbir şey yapılmamış ve işgal ordularının yapamayacağı uygulamalar bile yapılmış...
Ne alakası var o anıtın Türklükle, müslümanlıkla ve orada Allah için, din için, vatan için, namus için can veren yüz binle şehidimizle? Nereden, nasıl bir bağı ve mesajı var?
Bu işgal nasıl kalkmıştır ve bu nasıl bir hürriyet ve cumhuriyetttir ki halkın istemediği her şey yapılmış, istediği hiçbir şey yapılmamış ve işgal ordularının yapamayacağı uygulamalar bile yapılmış...
Şimdi manzara daha da vahim...
Hepsi aynı alfabenin harfleri, hepsi aslında aynı parti... Ya da aynı suç, terör ve ihanet örgütü... Aralarında temel meselelerde ayrışma yok, detaylarda kavgalılar sadece. Temel esasları Türk, Türkiye ve İslam düşmanlığı... Kara para ve terör işleri...
İnsan ve organ kaçakçılığı v.s....
İnanmıyorsanız, mafya anası Meral Ana'ya, kameralar karşısında bir anda sorarsınız. İnkar ederse, ben gerekenleri hemen yapar, ispatlarım.
Hepsi aynı alfabenin harfleri, hepsi aslında aynı parti... Ya da aynı suç, terör ve ihanet örgütü... Aralarında temel meselelerde ayrışma yok, detaylarda kavgalılar sadece. Temel esasları Türk, Türkiye ve İslam düşmanlığı... Kara para ve terör işleri...
İnsan ve organ kaçakçılığı v.s....
İnanmıyorsanız, mafya anası Meral Ana'ya, kameralar karşısında bir anda sorarsınız. İnkar ederse, ben gerekenleri hemen yapar, ispatlarım.
Neden? Neye müteşekkirler?
Filistin cephesinde komutan iken yaptığı ihanetlere mi?
Kadim topraklarımızda İsrail denilen sözde bir devletin kurulmasındaki katkısına mı? Türkiye'de Türklüğün ve müslümanlığın kökünü kazıma hususundaki gayretlerine mi?
Yahudilere ve Ermenilere Türkçe isimler ve soyisimler vererek her yere yerleştirmesine mi? Daha saymakla bitmez ihanetlerine mi müteşekkirler?
Filistin cephesinde komutan iken yaptığı ihanetlere mi?
Kadim topraklarımızda İsrail denilen sözde bir devletin kurulmasındaki katkısına mı? Türkiye'de Türklüğün ve müslümanlığın kökünü kazıma hususundaki gayretlerine mi?
Yahudilere ve Ermenilere Türkçe isimler ve soyisimler vererek her yere yerleştirmesine mi? Daha saymakla bitmez ihanetlerine mi müteşekkirler?
Akademi Dergisi
Ortada bir Putin yok. Putin karakteri aslında oyundan düşürüldü. Elde kalan son birkaç biyonik robot kullanılıyor. Yenileri yapılamıyor. Sahada kullanılan biyonik robotta arıza olursa, elde kalmış birkaç biyonik robotun parçaları, yedek parça olarak buna takılıyor.…
Zelenskiy: "Putin'in hayatta olduğundan tam olarak emin değilim"
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu yıllık toplantısında yaptığı online konuşmada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in hala hayatta olduğundan emin olmadığını söyledi. Zelenskiy "Kiminle ve ne hakkında konuşacağımı tam olarak anlamıyorum. Bazen arkasında chroma key'in olan Putin'in gerçekten o olduğundan emin değilim" ifadelerini kullandı.
Chroma key, bir videonun öznesinin etrafındaki arka planı değiştirmek için kullanılan bir görsel efekt tekniğidir. Bazıları Putin'in bu tekniği televizyonda yayınlanan halkla buluşmalarında, aslında güvende olduğu halde bir yerleri ziyaret ediyormuş gibi görünmek için kullandığına inanıyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu yıllık toplantısında yaptığı online konuşmada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in hala hayatta olduğundan emin olmadığını söyledi. Zelenskiy "Kiminle ve ne hakkında konuşacağımı tam olarak anlamıyorum. Bazen arkasında chroma key'in olan Putin'in gerçekten o olduğundan emin değilim" ifadelerini kullandı.
Chroma key, bir videonun öznesinin etrafındaki arka planı değiştirmek için kullanılan bir görsel efekt tekniğidir. Bazıları Putin'in bu tekniği televizyonda yayınlanan halkla buluşmalarında, aslında güvende olduğu halde bir yerleri ziyaret ediyormuş gibi görünmek için kullandığına inanıyor.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Herkes öğrendi ve nihayet astrologlar bu gerçeği açıkça ifade etmeye başladılar...
Astrolog Didem Şarman: "Seçim 14 Mayıs'ta yapılamayacak, ertelenecek.
Türkiye uluslar arası bir çatışma ortamına girebilir ya da çok önemli bir siyasi ismin başına bir şey gelmesiyle seçimler kaosa dönüşebilir. Dolayısıyla seçimler iptal edilebilir."
Astrolog Didem Şarman: "Seçim 14 Mayıs'ta yapılamayacak, ertelenecek.
Türkiye uluslar arası bir çatışma ortamına girebilir ya da çok önemli bir siyasi ismin başına bir şey gelmesiyle seçimler kaosa dönüşebilir. Dolayısıyla seçimler iptal edilebilir."
Akademi Dergisi
Herkes öğrendi ve nihayet astrologlar bu gerçeği açıkça ifade etmeye başladılar... Astrolog Didem Şarman: "Seçim 14 Mayıs'ta yapılamayacak, ertelenecek. Türkiye uluslar arası bir çatışma ortamına girebilir ya da çok önemli bir siyasi ismin başına bir şey…
Herkes biliyor ki Türkiye zaten milletler arası bir çatışma ortamında... Ve hain Ankara hükumeti Türkiye'nin, Türk milletinin açıkça karşısında...
Biz, olması gerektiği kadar dik duruyor ve her türlü ve her seviyedeki riski göze alıyor, yine de Türkiye'nin hürriyetinden taviz vermiyoruz. Bundan sonra da vermeyeceğiz. O halde her an her şey olabilir...
Bu anlarda açıkça yanımızda olmayan taraflar, Türkiye'nin idaresini resmen elimize aldığımızda da yanımızda olamayacaklar. Yapacağımız devasa projelerin içinde de olamayacaklar. Türkiye'den "olumlu, dostane" tavırlar da görmeyecekler.
Hala hain Ankara hükumeti ile arası sıkı olanlar, onunla beraber ya da ondan önce ya da ondan kısa süre sonra çökertilecekler.
Biz, olması gerektiği kadar dik duruyor ve her türlü ve her seviyedeki riski göze alıyor, yine de Türkiye'nin hürriyetinden taviz vermiyoruz. Bundan sonra da vermeyeceğiz. O halde her an her şey olabilir...
Bu anlarda açıkça yanımızda olmayan taraflar, Türkiye'nin idaresini resmen elimize aldığımızda da yanımızda olamayacaklar. Yapacağımız devasa projelerin içinde de olamayacaklar. Türkiye'den "olumlu, dostane" tavırlar da görmeyecekler.
Hala hain Ankara hükumeti ile arası sıkı olanlar, onunla beraber ya da ondan önce ya da ondan kısa süre sonra çökertilecekler.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Bizi kandırıyorlar. Biz daha bizi yönetenleri seçmeyi bilmiyoruz."
Akademi Dergisi
Duygu Demir: 2023 TÜRKİYE'NİN KADER YILI | Her şey 7 Mart'tan sonra başlayacak 👁 8.7K 📥 19.01.2023 👤 Emrah İriç 🕒 31:14 I can download this tracks:
Ben size özetini atayım...
2023 enteresan bir yıl olacakmış.
Dünya bambaşka bir yere gidiyormuş.
Bir kahraman çıkacakmış.
Bu yıl Nisan ayında çıkacakmış.
Bu kahramanın kendini kanıtlaması 2024 yılının Nisan ayını bulacakmış. Çünkü bu kahraman önce yıkacak, sonra inşa edecekmiş, ayağa kaldıracakmış.
Modernleşme ve teknolojide gelişmeler olacakmış.
5 Ocaktaki dolunaydan sonra pek çok sahada sıkıntılar olacakmış
Önümüzde, iki buçuk yıl sürecek bir süreç varmış.
Temiz suya ulaşmakta zorluk çekecekmişiz.
Çok inanılan, güvenilen insanlarla ilgili şaşırtıcı gerçekler meydana çıkabilirmiş. Toplumda infiale ve tepkiye sebep olan şeyler duyulabilir, yaşanabilirmiş.
Dünya genelinde, bu süreçte kurulan hükumetler kalıcı ve istikrarlı olamayacaklarmış.
2025'e kadar yaşanacak olan bu süreç Türkiye'nin yeniden yapılanması ve güçlü bir şekilde ayağa kalkabilmesi süreci olacakmış.
Bir seçim yapılabilse de yapılamasa da 20 Nisan'dan Mayıs ayının sonuna kadar çok sıkıntlı geçecekmiş. Bu zaman zarfında dünya geneli hep sıkıntılı olacakmış.
2024 ile 2044 yılları arasında, sanayi devrimi benzeri bir devrim yaşanacakmış. Geleneksel sistemler, teknolojiler çok değişecekmiş ve akıllı davrananlar, vizyonu olanlar bu süreçte doğru yatırımlar, hamleler yaparak iyi kazanabileceklermiş.
Değişmek yerine, halka baskı yapmayı tercih edenler, kazananlar kulübünde olamayacaklarmış.
Türkiye olarak katalizör bir ülkeymişiz ve dünyanın yapısı ile sınırlarının değişmesine vesile olacakmışız.
NATO genişlemek isteyecekmiş ve ABD ayakta kalmak için bir yerlere saldırıp sömürmek isteyecekmiş.
2023 enteresan bir yıl olacakmış.
Dünya bambaşka bir yere gidiyormuş.
Bir kahraman çıkacakmış.
Bu yıl Nisan ayında çıkacakmış.
Bu kahramanın kendini kanıtlaması 2024 yılının Nisan ayını bulacakmış. Çünkü bu kahraman önce yıkacak, sonra inşa edecekmiş, ayağa kaldıracakmış.
Modernleşme ve teknolojide gelişmeler olacakmış.
5 Ocaktaki dolunaydan sonra pek çok sahada sıkıntılar olacakmış
Önümüzde, iki buçuk yıl sürecek bir süreç varmış.
Temiz suya ulaşmakta zorluk çekecekmişiz.
Çok inanılan, güvenilen insanlarla ilgili şaşırtıcı gerçekler meydana çıkabilirmiş. Toplumda infiale ve tepkiye sebep olan şeyler duyulabilir, yaşanabilirmiş.
Dünya genelinde, bu süreçte kurulan hükumetler kalıcı ve istikrarlı olamayacaklarmış.
2025'e kadar yaşanacak olan bu süreç Türkiye'nin yeniden yapılanması ve güçlü bir şekilde ayağa kalkabilmesi süreci olacakmış.
Bir seçim yapılabilse de yapılamasa da 20 Nisan'dan Mayıs ayının sonuna kadar çok sıkıntlı geçecekmiş. Bu zaman zarfında dünya geneli hep sıkıntılı olacakmış.
2024 ile 2044 yılları arasında, sanayi devrimi benzeri bir devrim yaşanacakmış. Geleneksel sistemler, teknolojiler çok değişecekmiş ve akıllı davrananlar, vizyonu olanlar bu süreçte doğru yatırımlar, hamleler yaparak iyi kazanabileceklermiş.
Değişmek yerine, halka baskı yapmayı tercih edenler, kazananlar kulübünde olamayacaklarmış.
Türkiye olarak katalizör bir ülkeymişiz ve dünyanın yapısı ile sınırlarının değişmesine vesile olacakmışız.
NATO genişlemek isteyecekmiş ve ABD ayakta kalmak için bir yerlere saldırıp sömürmek isteyecekmiş.
Deprem saldırılarını biliyorlardı
İstanbul'a yapılan son suni deprem saldırısına karşılık verilmesiydi, sekiz şiddetinde ya da daha üzerinde bir deprem olacaktı.
Bir önceki Düzce merkezli suni deprem saldırısına karşılık verilmeseydi, Türkiye'nin on kadar büyük ili yerle bir olmuştu. Eskişehir ve Kütahya bile yıkılacaktı. Ankara ise büyük oranda yıkılacaktı.
Dünya genelinde olduğu gibi, Türkiye'de de bu iki suni deprem saldırısını önceden bilenler vardı. Tayyip ve çetesi de biliyordu. Bohçalı ve Soysuz da biliyorlardı.
İstanbul'un adalar ilçesindeki o baronlar, o masonlar da biliyorlardı.
Türk milletinin o adaları suya gömmesi lazım ya da aralarında birkaç masum kişi varsa, onları kenara ayırarak, geriye kalanlarını diri diri yakması lazım. Oralar tam bir şer, ihanet, vahşet merkezi...
| mfs
İstanbul'a yapılan son suni deprem saldırısına karşılık verilmesiydi, sekiz şiddetinde ya da daha üzerinde bir deprem olacaktı.
Bir önceki Düzce merkezli suni deprem saldırısına karşılık verilmeseydi, Türkiye'nin on kadar büyük ili yerle bir olmuştu. Eskişehir ve Kütahya bile yıkılacaktı. Ankara ise büyük oranda yıkılacaktı.
Dünya genelinde olduğu gibi, Türkiye'de de bu iki suni deprem saldırısını önceden bilenler vardı. Tayyip ve çetesi de biliyordu. Bohçalı ve Soysuz da biliyorlardı.
İstanbul'un adalar ilçesindeki o baronlar, o masonlar da biliyorlardı.
Türk milletinin o adaları suya gömmesi lazım ya da aralarında birkaç masum kişi varsa, onları kenara ayırarak, geriye kalanlarını diri diri yakması lazım. Oralar tam bir şer, ihanet, vahşet merkezi...
| mfs