Akademi Dergisi
2.13K subscribers
60.6K photos
25.6K videos
370 files
7.57K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Suudilerin 3.3 trilyonluk yatırım palavraları da sert kayaya çarptı. Ankebut Ağına bağlı ülkeler ve liderler olarak, İstanbul'un estirdiği rüzgarların peşinden oyunlar kurmak istediler. Ellerine ayaklarına dolaştı.
İndirimler yaptılar, bazı kalemlerde zamlar yapmayacaklarını açıkladılar...

Yetmedi de emekliye çalışana vaatler savurdular. Üstüne konut kredisi dediler. Bunlarda da hep hile yaptılar, çok yüksek maaş zamları yapmışlar gibi gösterdiler ama gerçek öyle değil ve insanları yine kandırdılar. Kandırmış olsalar bile, böyle yaparken türlü yüklerin altına da girmekten kaçınamadılar. İşte bu da vahim seviyede bir hataydı onlar için...
Namussuz, ahlaksız, karaktersiz, yalancı, dolandırıcı, vurguncu, satanist olmanın sonu ne imiş, iktidarıyla ve muhalefetiyle şu sözde siyasi partiler ve liderler üzerinden herkes görecek.
O Charles bile şu yazımı okuduğunda "Adam haklı, elimizde para da değerli maden de kalmadı. Zaten siyasi ve ticari itibarımız da kalmadı. Ordumuz, donanmamız da kalmadı. Kalan kısmını besleyebilecek paramız da kalmadı. Bir yerlere askeri müdahale yapalım, kan dökelim para kazanalım desek, onu bile yapabilecek imkanlara sahip değiliz. Kapatın gidelim." diyecek. Başka bir şey dese, kendini kandırmış olur.
Açıkça yazıyorum ki İngiltere, Fransa ve Almanya'nın krizleri de çok büyük krizler olacak.

| mfs
Türkiye ile Bulgaristan arasında göçmen kaçakçılığına karşı ortak operasyonlar yapılmayacak.

Aksine, daha çok göçmen/insan kaçakçılığı yapılacak. Yanı sıra organ, uyuşturucu, silah kaçakçılığı ve her türlü kara para işleri yapılacak. Bu insanların arasında, organları için öldürülüp parçalananlar, aslında şanslı olanlar. Çünkü küçücük bebekler hatta çocuklar, ayrıca genç kızlar ve erkekler hayatta bırakılarak kaçırılıyorlar. Bunlar ya satanist ayinlerinde işkence ile parçalanıyorlar ya da fuhuş mafyalarına para karşılığında satılıyorlar.

Soysuz'un, bir kara para devletçiği olan Bulgaristan ile çok sıkı bağlantıları var. Bulgaristan'ın başındakiler, Türkiye'nin başındaki insan şeytanlarından daha az şeytan değiller. Hepsi de insanlık namına ve kalabalık insanların önünde, meydan yerlerde asılması gereken insan şeytanları...

Devletlerin kurumlarını, kuruluşlarını, polislerini, ordularını hatta sözde yardım kuruluşları gibi görünen kamu dernek ve vakıflarını bile kara para işlerinde kullanıyorlar. Kızılay bile kıpkızıl bir teşkilat. Bu güne kadar milyonlarca cana kıyılmasına aracı yapıldı.

Yıllardır söylüyorum, Türkiye'de devlet sistemi diye bir şey bırakmadılar. Siyasi parti gibi görünen organize suç, terör ve ihanet örgütleri, devleti ellerinde oyuncak ettiler. Hala, şu şartlarda bile danışıklı dövüşmekle meşguller. Kimsenin şu sözde hükumete, şu sözde adalet sistemine, oradaki gizli Ermeni ve gizli Yahudi ve mason savcılara ve hakimlere itaat etme zorunluluğu da yok. Hatta şu şartlarda hala onlara itaat etmek, vatana ihanet etmektir. Ayrıca insanlığa da ihanet etmektir.

Ben duruşumu çok net sergiledim. Bulgaristan'la meşru ya da gayr-i meşru iş yapacak olanlar, önce mezarlarını kazıp kefenlerini hazırlasınlar.

Çünkü artık milletin hukuk sistemi icra ediliyor. Çünkü artık vatandaşlarımızın kendini, ailesini, çocuklarını, malını, vatanını, devletini, ırzını, namusunu savunma refleksi sergileniyor.

Kana kan, dişe diş, göze göz... Üç beş tane eşkıyaya milletin gücünü göstereceğiz. O büyük teröristler ve büyük vatan hainleri olan Meral Akşener'i de Kemal Kılıçdaroğlu'nu da Abdullah Gül'ü de Ahmet Davutoğlu'nu da Ümit Özdağ'ı da Temel Karamollaoğlu'nu da Ali Babacan'ı da Tayyip Erdoğan'ı da Devlet Bohçalı'yı da meydan yerlerde sallandıracağız.

Buradan geri dönüş yok. Dünyadaki kimsenin, yaşanacaklara engel olma gücü kalmadı. Bazı devletlerde Türkiye'den çok daha fazla kan akacak, insan şeytanları kesilecek. Kan gölüne dönen yerler olacak.

| mfs
Ruslar Suriye'den çok kısa süre içinde çıkacaklar. Ya seve seve çıkacaklar ya da zoru göre göre çıkacaklar. Hem de bir iki gün içinde, her şeyi bırakıp def olup gitmiş olacaklar.

Amerikalılar da aynı... Onlar kaçarak gidecekler.

Böylelikle Suriye'de kadınlar, çocuklar başta olmak üzere, bütün insanlar bir rahat nefes alacaklar. Kurtlar kuşlar bile rahatlayacaklar, şu lanetli pislikler çekip gittiği için...

Herkes bu yaşanacaklara hazırlansın. Bu irademe karşı duran, Esed bile olsa oyundan hemen çıkartılacak.

Bedeli her ne olursa olsun, Türkiye de bölge de gerçek hürriyetine kavuşacak.

Gerçekten can, mal, ırz emniyeti olacak.

15 milyon kemiricinin, sözde mültecinin, çok kısa bir süreye sıkıştırılarak ve çok sert muameleler yapılarak Türkiye'den kovulmasına da bütün taraflar hazır olsun. Buna da daha fazla engel olamayacaklar. Buna engel olanlar, Bohçalı ya da Tayyip gibi hainler değildi. Onları ezip geçmemiz işten bile değil. Buna engel olanlar Ankebut Ağına bağlı onlarca ülkeydi ve şimdi hepsi de yerlerde. İstanbul'la inatlaşmanın ne demek olduğunu görmüş hallerdeler.

Şunu da açıkça ifade edeyim. Sıralama değişmedi. İlk sırada yine Yunanistan var. Yunanistan danışıklı dövüşü bozuldu. Sadece AKPKK tarafı değil, Yunan tarafı da dünyada bu danışıklı dövüşü bilip destek olan ya da izleyen taraflar da gafil avlandılar. Yunanistan artık çaresiz ve kimsesiz...

Türkiye'nin çok büyük krizler, acılar yaşayacak olması, hakiki ve kapsamlı bir devrim yapılacak olması, kimseyi aldatmasın. Çelik gibi irademizle her sahayı kontrol edeceğiz. Canı yanması gerekenlerin canlarının yanmasına izin vereceğiz ama Türkiye'nin ve hakiki Türklerin ezilmesine, yok olmasına izin vermeyeceğiz. Bu, nükleer savaşa dönse bile umursamayacağız ve yolumuza devam edeceğiz.

İşinde çok iyi olan bir hekimin, hastasının kalbini kontrollü olarak durdurmasına ve vakti gelince yeniden çalıştırmasına benzetebilirsiniz bu yapacağımızı...

Ameliyatı baştan sona aslında biz yapmış olacağız. Yunanistan'ın aort damarını düğümleyeceğimi, hayat damarını keseceğimi de baştan açıkça yazmıştım. Artık ne Yunanistan diye bir ülke var, ne de onu arkalayabilecek ülkeler var. Ne de o devletten sayılmaz Yunanistan'ın karşımızda şımarmasına vesile olabilecek bir içimizdeki Ermenistan ve bir içimizdeki İsrail var.

Şu kanlı, patırtılı, gürültülü, bol idamlı süreç başladıktan bir süre sonra, Türkiye gerçek Türklerin hakimiyetine girdikten kısa bir süre sonra, Yunanistan denilen topraklarımızı alacağız, ardından hemen Güney Azebaycan'ı alacağız.
İnsan şeytanı Hadi Özışık "3 milyon TL karşılığında kalemimi kırmışlar." demiş.

Üfürüyor mu biraz? Üç kuruş bile etmez o hainin kafası, kim veriyor acaba 3 milyon lirayı?

Gerçi paranın da adı kaldı ama yine de üç milyon vermezler o lüzumsuz kafaya...
Denizli Buldan Ülkü Ocakları Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, "Adam satmak yok" mesajıyla istifa etti.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Ülkücü başkan Sinan Ateş su-i kastında Bohçalı-Peker İzi... İlk kez duyacağınız ayrıntılar
İstanbul sokaklarına ‘Sinan Ateş cinayeti aydınlatılsın’ afişleri asıldı.
Ben de ilk kez duyacağınız bilgiler vereyim. Sinan Ateş, yönünü büyük bir hızla İstanbul'a dönüyordu. İstanbul'un desteği ile MHPKK'nin başına geçmek istiyordu. İstanbul'un desteğini alırsa, bunu yapabileceğine emindi.

Bazı ortamlarda "Mfs, Süleyman Soylu'yu asacak" da diyordu.

Fazlasıyla hatayı üst üste yaptı. En büyük hatalarından biri, İstanbul'a açıkça yanaşmayı, İstanbul'un gölgesi altına girmeyi çok ötelemesiydi. Bir diğeri, güvenilmeyecek bazı kişilere güvenmesiydi. Güvendiği bazı kişiler de sattılar onu...

Doğukan'mış, Köktürk'müş, hepsi tetikçi kısmı... Yardım ve yataklık kısmı... Hedefe konulanların hepsi de bu işin içinde değil. Çok alternatifli senaryolar yazıyorlar, istediklerine istedikleri suçu yüklüyorlar. O kişilerin her birine şu anda istedikleri her şekilde ifade verdirirler. Adil yargılanma şartları içinde değiller. Büyük bir tehdit altındalar, işkence de görüyorlar, ifadelerinin geçerliliği de yok. İstediklerini alıp bir noktaya koyuyorlar, yanlarına da bir iki silah koyuyorlar. Sonra kendilerine bağlı polislerle, amirlerle bastırıp aldırıyorlar. Kamuoyunu oyalıyorlar, hedef saptırıyorlar. Davayı çürütmek istiyorlar. Taksim'deki son bombalı saldırıdan sonra da bunları yaptılar.

Sinan Ateş cinayetinde azmettiriciler yani asıl katiller, Devlet Bohçalı, Solomon Soysuz, Semih Yalçın, Şenkal Atasagun ve bunların etrafındaki o merkezi çete...

Bu ülkede hiç kimse kanundan, devletten, milletten üstte değildir. Şimdi bunların boğulmasının vaktidir. Şerefsizce, had bilmezce, hak arayanlara karşı atarlanan Semih Yalçın'a, tükürdüklerini de yalatma vaktidir. Bedenini çok parçaya bölüp, kafasını Rus Büyükelçiliğine, bedenini ABD Büyükelçiliğine, bir bacağını Çin, diğer bacağını İngiltere Büyük elçiliğine, bir kolunu Almanya, diğer kolunu İsrail büyükelçiliğine kargolama ya da kapılarının önüne asma vaktidir.
Bohçalı ve emrindeki çete, silahlı terör örgütlerini finanse ederken, mazot ve petrol kaçakçılığından elde edilen kara paraları yoğun olarak kullanıyorlar.