Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.4K photos
25.5K videos
370 files
7.56K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
ABD'nin Suriye'ye müdahalesi, tıpkı Irak ve Afganistan'a müdahaleleri gibi daha en baştan hukuksuzdur, işgaldir. Sadece bu bile, Türkiye'nin Suriye'deki ABD unsurlarına askeri müdahaleleri için meşru sebeptir. ABD, Suriye'deki işgalci unsurlardan biridir.

ABD, döktüğü kanın, yaktığı ve yıktığı malın/mülkün hesabını da vermek zorundadır. ABD'nin ilgili yetkilileri ve ilgili eski yetkilileri, milletler arası mahkemelerde yargılanarak zaten hesaba çekilecektir.
İstanbul, kimsenin ettiğini yanına kâr bırakmayacak. İstanbul, ABD'nin ya da başka bir devletin, Türkiye'nin içindeki ya da hemen dibindeki topraklarda terör örgütleri kurmasına, bunları aleni şekilde silahlandırmasına, eğitmesine ve maşa olarak kullanmasına, ayrıca insan ve organ kaçakçılığı dahil her türlü kara para işlerinde kullanmasına asla izin vermeyecek.

Bir şekilde devlet yetkilisi sıfatı verilmiş olan küstahların/teröristlerin, hukuk tanımaz işgalcilerin, bu bölgedeki teröristlerine dayanarak, oraya buraya karşı teröristçe açıklamalar ya da tehditler yapmasına da izin vermeyecek.
Şu andan itibaren bölgeki bütün ABD ve Rusya askeri ve siyasi unsurları ve onların emrindeki bütün terör grupları, sözde muhalif ve Kürt denilenler de dahil, Türkiye'nin ve hakiki müttefiklerinin meşru silahlı müdahalelerine karşı, alabiliyorlarsa tedbirler alsınlar.

Bu kan derhal duracak, bu sömürü derhal duracak, bu vahşet derhal bitecek, Türkiye de bölge de derhal özgürleşecek. Kimler ölüyorsa ölsün, hangi hükumetler ve devletler çöküyorsa çöksün, hangi liderler asılıyorsa asılsın... Üçüncü dünya savaşı çıkacak olsa bile, yüz milyonlarca insan ölecek olsa bile çok kısacık sürede bu bölgeyi tertemiz yapacağım.

"Yapamazsın" diyebilenler kaldıysa, hemen şimdi bir adım öne çıksınlar, duruş göstersinler. Aklı başında kalmış olanlar da derhal bu bölgeyi terk edip ülkelerine gitsinler.

| mfs
Yok artık...

Çin ve Rusya mandacılığında level atladılar hatta nirvanaya ulaştılar.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Bu kaçıncı kilise yangını oldu.

Bu defa ABD Oregon'da büyük bir kilise yandı. Şu kiliselere dadanmış olan satanistleri, büyücüleri imha etmeniz lazım. Onlar kiliselerde ayinler ve büyüler yapmaya devam ettikçe, böyle giderse bütün şehirleriniz yanacak.

Aklınızı başınıza alın, doğru düzgün bir duruşunuz olsun. Aksi halde kurunun yanında yaş odunlar da yanar gider.
Sabah sabah

Daha önce açıkça yazmıştım ki Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) diye bir devlet, bir siyasi otorite tanımıyorum. Benim önümdeki dünya haritasında BAE de yok.

BAE'nin başta Türkiye'de ve bölgede, sonra dünyanın muhtelif yerlerinde ne haltlar çevirdiğini, nasıl pis işler yaptığını yıllardır gözler önüne seriyor ve BAE ile açıkça mücadele ediyorum. BAE de acımasız, vahşi, katliamcı ve yok edilmesi gereken bir terör teşkilatı...

İngiliz maşası sözde devlet BAE'nin, Suriye'de hızla değişmekte olan dengelerden ötürü neler yaşadığı ve yaşayacağı, umurumda bile değil.

Ben Suriye meselesinde ABD'yi ve Rusya'yı bile muhatap almıyorum. Bu iki devlet dahi orada işgalci konumunda, meselenin muhatabı değiller ve BAE'nin Suriye konusunda hiç hükmü, hakkı, meşruiyeti yok.

Dengeler ellerinden kayıp gidiyor diye kızan, sinirlenen birileri varsa, onların muhatabı devrik Ankara hükumeti değil, İstanbul'dur. Ayrıca İstanbul, maşa devletçikleri muhatap almıyor.

Türkiye'deki, Suriye'deki ve bölgemizdeki devasa projelerin içinde, Ankebut Ağına bağlı tek bir ülke, lider, şirket, patron ve piyon dahi olmayacak. Onların ne kara ve kanlı paralarına ne şirketlerine, ne teknik adamlarına ihtiyacım var. Benim hareket saham sınırsız. Bunların tamamı aleyhimde olsalar, beni durduramadıkları zaten gözler önünde ama bundan sonra beni oyalamaya bile güçleri yok.

Şu ABD ile Rusya'nın bile Suriye'de karşımda direnmeye, askeri güç sergilemeye hiç güçleri yok. Şu anda ABD, iflasını açıkça ilan etmemek için kırk takla atıyor, Rusya ordusu ise Ukrayna'da bile hezimete uğruyor. Rusya hükumeti ise karşımda kaçacak delikler arıyor.

Ordum, benim desteğimle Suriye'yi en geç iki haftada tamamen temizler, orada ABD, Rusya, İran, ÖSO, Kaide, Nusra, YPG dahil kimseyi bırakmaz ve sonra aslanlar gibi kışlalarına tekrar çekilir. Devasa projelerin öncüsü olur, sahayı projeler için temizler. İnsanlık için temizler.

| mfs
O zaman ne yapacaksınız?

İstanbul ve Çanakkale boğazlarında, Sabiha Gökçen ve yeni İstanbul hava limanında, kaç gün, kaç hafta, kaç ay daha sis yapacaksınız?

Bir gün gelecek, suni tekniklerle yaptığınız o sis kalkacak ve kara para gemileriniz yine de boğazlardan geçemeyecek. Kara para uçaklarınız yine de uçamayacak. O zaman ne yapacaksınız?

"Göremediğimiz, bilemediğimiz bir güç, bir unsur, gemilerimizi ve uçaklarımızı hatta liman ve hava limanı cihazlarımızı bozuyor ve personelleri hasta ediyor ya da öldürüyor" mu diyeceksiniz?

Basını ve medyayı da sansürlemeyeceksiniz ve bunu da diyemeyeceksiniz. Bu gün ya yarın, yakın bir zaman içinde yine açık olacaksınız. Zavallı, çaresiz, güçsüz halde olduğunuzu dünyaya göstereceksiniz.

Buralarda onlarca sene boyunca sisin hakim olmasını sağlayamayacaksınız. Kısa süre içinde ya da uzun süre içinde mfs'yi ve teşkilatını da oyundan düşüremeyeceksiniz.

O halde siz, her hususta olduğu gibi, bu hususta da ahmaklık yapıyorsunuz. Başka izahı yok...

İstanbul boğaziçinin altına denk gelen uzaylı şehirleriniz/tesisleriniz için de boşuna uğraşıyorsunuz. Oralar da imha edilecek ve sizin teknolojiniz, bizim teknolojimizden binlerce sene geride...

| mfs
Hangi çağda yaşıyoruz?

Gemilerin İstanbul ya da Çanakkale boğazından geçebilmeleri için, insan gözünün ya da dürbünlerin ve kameraların sorunsuz görebileceği kadar açık havaya, sissiz havaya gerek yok.

Şu çağımızda sürücüsüz arabalar bile her yere yayılıyor. Söz konusu arabalar, her yöne sinyal yayıyorlar, herhangi bir cisme çarpıp geri dönen sinyali işliyorlar, cisimlere uzaklıklarını belirliyorlar ve buna göre direksiyonu çeviriyorlar. Üstelik yüksek hızda giden arabalar bile bunu yapıyorlar. Elde böyle bir teknoloji zaten var.

Öyle ise bu kadar ucuzlamış ve yayılmış olan bu teknoloji, gemilere neden takılmıyor? Haydi gemilere takılmasın, İstanbul boğazında vazifeli olan römorkörlere neden takılmıyor?

Römorkörlere bu cihazlardan takılsın, üstelik GPS ile hassas şekilde konum tayini yapan sistem de ek olarak takılsın, bu römorkörler o gemileri alıp boğazdan geçirsin. Hepsi bu... Bence gerekmiyor ama boğazın iki yanında, belli noktalara sinyal yayıcılar konulur, römorkörlerdeki yön bulucu sistem, bunların sinyallerini de ayrıca işleyerek konumunu bilebilir.

Zaten boğazlar sis varken trafiğe kapatılıyor, kimse girmiyor boğazlara... Bu hususta ek bilgilendirmeler de yapılır ve boğazlar kapalı iken sadece römorkörlerin geçiş yapmasına izin verilir. Sorunsuz şekilde bu sistem çalışır.

Çalışır da o kara ve kanlı para işlerinde kullanılan gemiler yine boğazlarda takılırlar. Motorları çalışmıyor ve çekilerek götürülüyor olsalar bile yanarlar, patlarlar... Lakin hiç değilse temiz iş yapan insanların gemileri boş yere beklememiş ve zarar etmemiş olur.

Aşırı rüzgaların, fırtınaların, dalgaların olmadığı zamanlarda şu boğazlarımızda sadece sis yüzünden gemilerin bekletiliyor olması, Türkiye için bir yüz karası... Bu yaptığımıza bütün dünyada gülerler, çok gülerler.

Benzeri bir sistem, onlarca senedir hava limanlarında kullanılıyor ve görüş mesafesi sıfır olan pilotlar, aletli iniş sistemi denilen sistemi kullanarak sorunsuz şekilde iniş yapıyorlar. Uçaklar bile bunu onlarca senedir yapıyorlar ama gemiler mi yapamıyorlar.

| mfs
Sisli bölgede, pervaneleri güçlü helikopterler uçurarak sis dağıtılabiliyor. Sisli bölgede, hava sıcaklığı artırılarak da sis dağıtılıyor. Sisli bölgeye bazı gazlar yoğun olarak salınarak da sis dağıtılabiliyor.

Boğaz köprülerine üçer beşer tane büyük ve güçlü pervaneler takılarak bile sis büyük oranda dağıtılabilir.

Lakin, sisin/nemin kimyasını oynayan tarzda enerji yayan cihazlar yapılarak ve bölgeye birkaç tane yerleştirilerek de sis dağıtılabilir.

Havalimanları da sis nedeniyle uçuşları iptal etmekten kurtulur. Boğazlarda da sis nedeniyle gemilerin geçişleri durdurulmaz.

Günümüzde, sis yapmak kadar sisi kaldırmak da kolay.
Kimse kaldıramayacak

Gerçek sisi dağıtmak kolay da Türkiye'nin üzerindeki sisi/sıkıntıyı, patırtısız, gürültüsüz kaldıramayacağımız, her geçen saat daha da netleşiyor.

Baş vatan hainlerinden biri olan Bohçalı, açıkça ve ekipçe suçüstü oldukları bir anda "Üç hilali yargılatmayacağız" dedi. Devletin, adalet sistemi başta olmak üzere yetkili/vazifeli bütün kurum ve kuruluşlarına rest çekti... Sanki ilan edilmemiş bir dokunulmazlıkları var bu çetenin mensuplarının... Bu sözde ülkücülerin... O kadar köşeye sıkıştılar ve paniklediler ki bu kadar pervasız bir çıkış yapmak zorunda kaldılar.

Devlet sistemine sızmış binlerce gizli Ermeni ve gizli Yahudi vatan haini de bunu emir kabul etti. Basındaki, medyadaki binlerce gizli Ermeni ve gizli Yahudi vatan haini de emirlere uydu. Yine malum paralel devlet organize halde davranış/tavır sergiledi.

Devletin/sistemin işlerliği, ilk defa, toplumun bu kadar büyük kesiminin açıkça fark edeceği şekilde durduruldu. Devletin, bir paralel devlet tarafından ele geçirildiğini anlamayan hiç kimse kalmadı. Bu da aslında bu memleket için, millet için çok hayırlı oldu, oluyor, olacak... Emniyet teşkilatı içinde yönünü hala İstanbul'a dönmemiş olanlar da dönüyorlar.

O baş hain Bohçalı tekrar ayağa kalkmaya çalışıyor ama tokatımı daha sert yiyecek. Devletimizin kurumları içinde vazifesini doğru/düzgün şekilde yapmaya çalışan hatta yapma ihtimali bulunan kişilerle hukuksuz şekilde uğraşarak, teröristçe ve haince bir zihniyetle ve tarzla uğraşarak, hala varlıkta kalmaya çabalıyorlar. Yine malum ülkelerin, gizli servislerin ve mafyaların desteğini de arkalarında buluyorlar. Böyle hainlerden de şu anda yaptıklarından, yapmak istediklerinden başka bir tavır beklenmezdi. Bunlar, insanlıktan çoktan çıkmış ama görünüşleri ile hala insan kalmış vahşiler, hainler, ve teröristler. Ve işte böyleleri, organize bir faaliyetle bu devletin kurumlarını çoktan ele geçirmişler.

Şu anda İstanbul hükumeti ile hain Ankara hükumeti arasındaki çatışmanın temeli bu, devleti hainlerden geri almak ve gerçek hürriyetine kavuşturmak. Türkiye gerçek hürriyetine kavuştuğu ana kadar bu ülkeden hatta bu bölgeden sisi/pusu, gerginliği ve çatışmayı kimse kaldıramayacak. Hain başların peş peşe kopacağı safhaya girmek üzereyiz. Kimsenin diplomatik kimliğini/pasaportunu bile kaale almayacağız. Aynı anda o malum ülkelerin hepsiyle harbe girecek olsak bile sınırlarımız içindeki hainlerin kellelerini alacağız.

| mfs
Akıbeti meçhul ama sebebini herkes biliyor

Son bir iki hafta içinde, dünya genelinde, Ankebut Ağına bağlı devletlerin ve şirketlerin gemilerinden seksenden fazlasının oyun dışı kaldığı konuşuluyor.

Söz konusu gemilerin bazılarının akıbeti bilinemiyor. Bulunamıyorlar, haber alınamıyor ve personelleri de bulunamıyor.

Gemiler haricinde, oyun dışı kalmış çok sayıda denizaltı da konuşuluyor. Bu bir iki hafta içinde, söz konusu gemilerden sadece bir ikisi hakkında basında ve medyada haberler çıktı. Hatta onların haberleri de her yerde verilmedi, mümkün olduğu kadar kısıtlandı.

İstanbul, bunun böyle olacağını da baştan söylemişti. Kara para işlerine kullanılan şirketler, bankalar, paralar, patronlar, yöneticiler, kamyonlar, TIR'lar, cihazlar, araçlar, binalar, gemiler, limanlar, havalimanları, denizaltılar, uçaklar ve insanlar... Bunların hiçbiri, bundan sonra sağlam kalamıyorlar, kalmayacaklar. Yeryüzünde dünya insanlarını hatta el kadar çocukları ve bebekleri bile fuhuş mafyalarına satanlar, ayincilere satanlar, vahşice parçalatanlar, organları için parçalatanlar, dünya insanı da uzaylı insan da olsalar hatta cin taifesinden de olsalar helak olacaklar. Yerin altındaki uzaylı şehirlerinde topluca parça parça olacaklar, topluca cayır cayır yanacaklar.

Bütün bu kara ve kanlı para çarkının arkasındaki asıl unsur olan uzaylı taraflar, biyonik robotlar, UFO'lar, yeraltı gizli şehirleri de sağlam kalamıyorlar, kalamayacaklar.

Duhan, bu dünyayı temizliyor, temizleyecek. Buna mani olmaya ne İblis'in gücü ve teşkilatı ne de Deccal'ın gücü ve teşkilatı yeter.

İkaz, nasihat, mühlet devri bitti.