Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.9K photos
25.1K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Şu yapılanın, hak aramakla nasıl bir bağlantısı var?

Fransa'da devlet otoritesi, devlet yetkilileri, mahkemeler ve kolluk kuvvetleri ne için var?
Gerçek hukuk devletlerinde, alenen eşkıyalık/teröristlik yapan kişilere ya da gruplara karşı, devletine bağlı kalan vatanşların da kuvvet ve silah kullanmasına izin verilir.

Eşkıyanın zararı en kısa sürede sona erdirilir. Hatta devlet yetkilileri, gerekli gördükleri hallerde, eşkıyanın başına ödül de koyabilirler. "Şu kişinin ölüsünü ya da dirisini getiren sivil vatandaşlarımıza şu kadar ödül verilecektir" diyebilirler.

Teröre ve teröriste karşı gevşeklik, telafisi mümkün olmayan vahim sonuçlar doğurabilir.
Fransa'nın, sınırları dahilinde ikamet eden kimliği açık ya da gizli Ermenileri topluca sınır dışı etmesi de hukuka uygun. Böyle bir karar alması halinde, dünyanın diğer devletleri de kararı saygıyla karşılamalıdır.
(Rüyada geçen şahıs ismini kapattım)
Rüyada Deniz Manzarası Görmek

Rüyada deniz manzarası görmek, rüya sahibinin resmi bir göreve atanacağına ve en yüksek rütbeye sahip olacağına delalet eder. Yüksek koltukta bir işe sahip olmak şeklinde tabir edilir.
Rüyada Tablo Görmek

Rüyada tablo görmek, rüya sahibinin sosyal faaliyetlerle çok haşır neşir olduğuna, vaktinin çoğunu önemli seminerlere ve organizasyonlara ayırdığına ve bu işten büyük keyif aldığına işaret eder.
Rüyada Manzara Resmi Görmek

Rüyada manzara resmi görmek, rüya sahibinin derin düşünceler içerisinde olduğuna, geleceği ile ilgili büyük hedeflerin peşinde koşturduğuna işaret eder. Kişi, hayal dünyasının genişliği ve yeteneklerinin farkında olması sayesinde mesleğinde öne çıkan başarılı isimler arasına girmeyi bir gün mutlaka başaracak demektir.
Rüyada Balıkçı Kayığı Görmek

Rüyada balıkçı kayığı görmek kayık görmekten farklı yorumlanır. Balıkçı kayığı bir ekmek teknesi olduğundan rüyada görüldüğünde de gören kişi işsizse iş bulacağına, çalışıyorsa terfi alacağına, tüccar veya esnafsa işlerin yolunda gideceğine işaret etmektedir.
Rüyada beyaz renk insanların yaşadıkları zorluklardan kurtulup, rahata, aydınlığa ve huzura kavuşacağı anlamına gelir. Rüyada beyaz renk görmek huzurun ve rahatlığın bir sembolüdür.
Rüyada yelkenli görmek, kişi için hayırlı ve önemli gelişmelerin ardı ardına geleceğini, çok şanslı bir dönemde olduğu gibi, iş konusunda da bahtının açık olacağını işaret eder. Özellikle yeni bir yolculuğa da alamet olan rüya kişinin kendisini geliştirmek konusunda pek çok fırsat elde edeceğini ve arkadaş çevresi de dahil olmak üzere pek çok açıdan farklı bir çevreye gireceğini, toplumsal olarak statü sahibi, sözü geçen, önemli bir şahsiyet olarak anılacağını da ifade eder. Yelkenli görenler uluslararası bir şirkette çalışmaya başlar ya da işlerini büyütmek için teşvik alırlar. Zenginleşen bir hayatın, çetin mücadelelerle geçse de kişinin asla yılmadan hareket etmesi sonucu varılan hedeflerin mutluluk getireceğini de bildiren güzel bir rüyadır.
Bir evin kapısı o evin ne derece güvenli olduğunun kanıtıdır. Aynı zamanda kapı bir iftirayı ya da fenalığı kapsamaktadır. Kapı aynı zamanda güvenliği de ifade eder. Sağlam bir kapı o bölgenin ne kadar güvenli olup olmadığı hakkında çeşitli ipuçları vermektedir.
Açık kapı
Rüyada görülen açık kapı her zaman için olumlu ve hayırlı haber olarak ifade edilir. Kişi rüyasında açık bir kapıdan geçtiğini görürse bu rüya sahibi için yeni şans kapılarının açılacağına yeni rızıklara kavuşacağına işarettir. Kişinin maddi durumunda yaşanılacak olumlu gelişmelerin habercisidir.
- Merhaba, bir paylaşımınızda telefon numaranızı paylaştınız. Sonunun 666 ile bitmesi bana tuhaf geldi. Onca numara alınabilecekken bu olmasının sebebini merak ediyorum acizane ? Bir keresinde Youtube'da Kuran paylaşımları yapan, epeyce de yüksek takipçili bir hesabın admini mail paylaşmıştı. Murat666@gmail gibi bir şeydi. Doğal olarak bu bana hiç normal gelmedi ve değil de zaten. Arkadaşıma sordum, size sormamı önerdi. Ne diyeceğinizi merak ediyorum ?
= Merhaba. Şu gizli Ermeni ve Yahudileri ifşa ederken bile "Sadece isim ve soy isimlere bakılarak, bir kişi hakkında suçlama yapılamaz. Denk gelebilir." diyorum. Birilerinin şifre olarak kullandığı hem isim hem de soy isim, her şeyden habersiz ve masum başka biri tarafından ve art niyetsiz şekilde kullanılabiliyor. Dahası, insanlar isimlerini kendileri koymuyorlar, soylarını ve dolayısıyla soy isimlerini de kendileri baştan tercih edemiyorlar.

Hal böyle iken, 666 rakamı satanistler tarafından kullanılıyor diye, bir kişinin bir faaliyetine 666 rakamı denk gelmişse, o kişi bunu kesinlikle kasıtla ve art niyetle yapmış olmuyor. 0 554 360 56 66 numarasını en az 15 yıldır kullanıyorum. Daha fazlası da olabilir, emin değilim. Cep telefonu hattı alırken de birkaç numara arasından seçme hakkım bile olmadı. Zaten seçerek alınan bir telefon numarası gibi de durmuyor. Seçme imkanım olsa, kesinlikle daha düzgün ve hatırda kalan bir numara tercih ederdim.

Benzer bir hususu da açıklayayım ki bu cevabımı herkese açık şekilde paylaşacağım. Benim kimlikte ismim hala Tunçay Tokay olarak geçiyor ve bu da gizli Ermeni şifrelemesine uyuyor. Lakin, bunları ben belirlemedim, seçmedim. Ömrümce de Tunçay ismini hiç kabullenmedim, sahiplenmedim. Aklım başıma ilk geldiği anlardan itibaren bu isim bana basit ve bir insana konulmayacak bir isim olarak geldi. Böyle değerlendirdim. Çevrem de beni Tunçay olarak değil, gerçek ismim olan Talha olarak bilir. Çünkü kimlikte değiştirmemiş olsam da 18 yaşıma gelince ismimi İslami usullere göre değiştirdim ve kendim Talha ismini seçtim.

Soy/sülale ismimiz de Tokay değil. Sülalede tok, toka olarak geçiyor. Baba demekten kaçındığım o Firavun, gençlik yıllarında kendisi mahkeme kararı ile Tokay'a çevirmiş. Akrabalarım arasında ve hatta bilebildiğim kadarıyla sülalem içinde, kendini Ermeni kabul etmiş hiç kimse de yok. Son süreçte sülaleye dışarıdan gelen/sızan (mesela öz teyzemle evlenen) gizli Ermeniler olmuş.

Şimdi ben bu isim ve soy isme, bu şartlarda sahibim diye, Ermeni mi oldum? Olmadım... O hiç sevmediğim telefon numarası öyle denk geldi diye de satanist ya da mason da olmadım.

Şurası da var ki sadece Yahudilik, masonluk, satanistlik sembollerle ve şifrelerle dolu değil. Dünya genelinde türlü türlü farklı akımlar, inançlar, tarikatlar ve bunların bazı şifrelemeleri ve sembolleri de var. İnsanlar, hayatın olağan akışı içinde bazı tercihler yaparken ya da tercihine bırakılmamış hadiseleri yaşarken, bir yerinden bir şekilde o şifrelere ya da sembollere uymuş da olabilir. Bu nedenle ben, gördüğü her 666 rakamının bile satanist mesaj olduğuna yoran, giydiği kotta, içtiği çorbada bile illuminati şifreleri aramaya başlayacak kadar ayarı kaçırmış olanlarla 8-10 yıldır mücadele ettim, ediyorum.
Akademi Dergisi
Photo
Yalanım yok, hilem yok

Şu hizmete başlayalı 13 yıl oldu, geçiyor, ben her hususta son derece rahat ve şeffafım. Hazırlıksız olduğum zamanlarda, hazırlıksız olduğum konularda, hiç tanımadığım insanlar karşısında bile, her soruya hiç takılmadan, zorlanmadan, ağırdan almadan cevaplar veriyorum. Bunu sesli görüşmelerde de sayısız kere yaptım, yapıyorum ve bunları kayıt edip paylaşıyorum. Çünkü yalanım yok, hilem yok.

Şu herifin adı Ömer Boztaş... Öz teyzemin kocasıydı. Çok kısa süre önce, dün denecek kadar kısa süre önce öldü.

Bu herifi, aklım başıma geldiği ilk anlarda bile tutmadım. Hep değişik gördüm. Ne döndüğünü anlamam için yirmi yıldan fazla zaman geçecekmiş.

Gizli Ermeni imiş, Boztaş şifreleme imiş. Çevresinde de çok sayıda gizli Ermeniler varmış. Onlar birbirlerini hep biliyormuş ve kolluyormuş, biz öyle garip kalmışız.

Bu herif Afyon'da, emniyet teşkilatında vazifeli bekçiydi. Ben çocukça yaşlardayken, bu kişi alkolik olduğu için her yerde sorunlar çıkartıyordu. İşini yapamaz hale gelmişti ama Afyon'da teşkilat onu tutuyordu. Çok sonra öğrendim ki Afyon'daki her kritik yeri gizli Ermenilerle doldurmuşlar. Hepsi birbirlerini biliyorlarmış. O gayr-i meşru cumhurbaşkanı Necdet Sezer de Afyondan, bunların arasından çıktı.

Ömer ismi de seçilmiş bir isim. Bizim anladığımız manayı vermiyorlar o isme...

Şu Ömer Boztaş, hayatı boyunca aşırı içki, aşırı sigara, pavyon, zina, çal oyna ile yaşadı. Üstelik, bildiğim kadarıyla da öyle bir hayatı yaşayabileceği maddi imkanlara da sahip değildi. Onlarca sene boyunca, nereden geldi, aktı o para?

İrtibatımız yoktu ama haberini alıyordum ki son zamanlarda, Ermenilere dair sert yayınlara başlamamdan sonra, çok kızıyordu bana... Haddi de aşıyordu. Sinyale girdi ve hesabı ödemeye gitti. Zaten üflense yıkılacak kadar hasta ve bitik bir bedeni vardı.

Bu gibi halleri yaşayan çok sayıda gerçek Türk aile/sülale var. Böyleleri Türk görünerek sülaleye dahil oluyorlar, Müslüman Türk ya da Kürt kızlarını alıyorlar, ölene kadar renk vermiyorlar. Arka plandan da teşkilatlı şekilde suçlarına, ihanetlerine, nefsani pisliklerine devam ediyorlar.

Evlatları gerçeği, babalarının gerçek kimliğini biliyor mu, bilmiyorum, çünkü onlarla da aram yok. Çocukluktan beri de pek denk gelemedik zaten. Lakin oğullarının düzgün işler yapmadığını ve yakında operasyonlara takılacaklarını biliyorum. Ve neyim oldukları mühim değil, hiç kimseyi kayırmayacağımı biliyorum. Babamın oğlu bile olsa, asılmasını gerekenleri asarım, içeri tıkılması gerekenleri tıkarım. Çarpılması gerekenleri çarparım. İfşa edilmesi gerekenleri ederim. Baba demek bile istemediğim o firavunu, ellerimle meydan yerde asamadığım için, bunu yapamadan çarpılıp öldüğü için kederliyim.
Benimle, hizmetimle, mücadelemle, çevremle alakalı kafasında soru işaretleri bulunan her kim varsa, seviyeli şekilde mesaj atarak sorabilir.

Her mesaja yetişemiyorum ama mühim mesajlara, bu gibi mesajlara gecikmeli de olsa, hatta bir hafta sonra bile olsa mutlaka geri dönüş yapıyorum.

Bu güne kadar hakkımda atılan iftiraların sınırı yok, sayısı belirsiz. Hangi insan şeytanını ya da insan şeytanları grubunu köşeye sıkıştırdıysam, pis işlerini ve ihanetlerini bozduysam, sadece iftira atabildiler. Başka da hiçbir şey yapamadılar. On binlerce yayınım var, aralarından yalan, hile ya da akıl/mantık sorunu bulamadılar.

Lakin, aklıma, dinime, namusuma kadar her şeyime iftira attılar. Hiç biri tutmadı, tutmuyor, tutmayacak. Tebdil olmazlarsa eğer, hakkımdaki en ağır iftira sürecinin şimdilerde yaşanacağı ve onların da tutmayacağı salih rüyalardan anlaşılıyor. Onlardan da çekincem, korkum yok.