Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.8K photos
25.1K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Rüyada gezmek, çarelere ve çözümlere kavuşmaya, kafa karışıklığından, kararsızlıktan ve umutsuzluktan kurtularak esenlik bulmaya tabir edilir. Hoşluk anlamına gelir. Rüya sahibinin yaşadığı belirsizliğin ve kavram kargaşasının ortadan kalkarak hem kafasının hem de gönlünün rahat etmesi şeklinde tabir edilir. Bu sayede kişi, üzerindeki baskının ağırlığından kurtulacak ve eskisi gibi neşeli ve kıpır kıpır olan haline geri dönecektir diye yorumlanır. İyiye ve güzel olana delalet eder.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Heyelan, düşmanların hücum etmesi, saldırması
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Bomba patlaması, bütün toplumu alakadar eden, aniden yaşanan çok büyük bir hadise demek
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Sultanbeyli bu rüyada bütün Türkiye'yi ya da İstanbul'u temsil ediyor olmalı
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Rüyada öğretmen görmek bilgisiz bir toplum ile tabir edilmekle birlikte başka türlü yorumlarla da açıklanabilmektedir. Rüyada kendini bir öğrenci grubuna bir şeyler öğretirken gören kişi toplumda büyük bir saygınlık elde edecek demektir. Kişinin rüyasında kendini bir okulda görev yapan bir öğretmen olarak görmesi en üst makamlarda, kıdemli bir kişi olacağına delalet eder.
Rüyada öğretmen olduğunu gören kişi iyi kalpli ve iyi niyetli biridir ve herkese güvenip, herkesi dost zanneder ama öyle değildir, rüyada öğretmen olduğunu gören kişinin çevresindeki kişileri iyi tahlil etmesi ve ona göre dost seçmesi lazımdır. Bazı rüya tabircileri rüyada öğretmen görmenin büyük bir şansızlık olduğunu ve kısmetin önünde bir engel olduğunu söyler.
Almanya’daki samimi muhaliflerin yanındayız

https://mfs.tv/?p=28324
İnsan değiller bunlar

Rusya yine Ukrayna'nın enerji santrallerini vurmuş

Rusya böyle yapmalı ki hala Ukrayna'da kalmak isteyen Ukraynalılar daha zor şartlara düşsünler, elektriksiz, sobasız kalsınlar, Ukrayna'da durmasınlar... Sahipsiz kalmış şekilde Ukrayna sınırlarının dışına çıksınlar.

Batı ile doğu ülkelerinin birlikte kurup yönettiği organ mafyalarına, beyaz kadın kaçıran ve uyuşturucu tesirinde zorla fuhuş yaptıran mafyalarına, çocuk ve genç kaçıran ve ayinlerde parçalatan ya da tecavüz edilmesi için satan mafyalara kurban olsunlar. Kara para işleri devam etsin... ABD, AB ve NATO da bu danışıklı dövüşlerin tarafı olarak paylarına düşeni alsınlar.

Ortada hakiki bir savaş zaten yok ve baştan beri "özel askeri operasyon" dediler. Güya Ukrayna'nın idari kadrosunu ve sistemini çökerteceklerdi. En başından beri, kara para için danışıklı dövüşmekten başka bir şey yapmadılar, hala yapmıyorlar.

Bu süreçte Ukrayna ve Rusya ordusunda silah altına alınan ve bölgeye sevk edilen askerleri bile nakite çevirdiler. Rusya bu nedenle, Rusları değil, Türk/Müslüman kökenlileri ve gariban ailelerin çocuklarını cepheye sürdü, sürüyor.

Söz söylenecek, nasihat edilecek kısmı çoktan geçmiş bunlar. İnsan değiller bunlar... Vahşiler, canavarlar, şeytanlaşmışlar... Çok tehlikeliler ve insanlığın bunlardan korunması, kurtarılması lazım.

Ruslar bu şeytanca işleri Suriye'de, Afrika'da, Türk dünyasında, her yerde yapıyor. Türkiye'de dahi en acımasız şekilde kara para işleri yapıyorlar. Son süreçte Tayyip dövüz kurunu bu kanlı, bu kara paralarla kontrolde tutuyor. Şu anda Türk milleti, en başta da memurlar, askerler, çocukların organları, masumların namusları ile gıdalanıyorlar.

Böyle bir dünyayı yıkmak, altını üstüne getirmek de artık bizim için zorunlu bir insanlık vazifesi...

Bunları yapana da yapana aracılık ve yardım yataklık yapana da bunları bilip susana ve mücadele etmeyene de Allah lanet etsin.

| mfs
Yazık olmuş adama...

Devlet, hukuk devleti olsaydı, aldığı nefes bile zarar olmuş tipleri toplum içinden derhal çıkartıp idam ediyor olsaydı, bu adamın başı yanmazdı.

Şimdi masonların, satanistlerin basın ve medyası "kadın katili" diye linç ediyor, edecek bu adamı... İki dakika insan olsunlar da şu adama "Neler çektin, bunca sene sonra bunu neden yaptın?" diye sorsunlar.
Nedir şu Türkiye'de erkeklerin çektiği böyle... Sabır, sabır diye diye ağızlarında diş, kafalarında saç, yüzlerinde gülümseme kalmıyor. Erkekleri yaşarken öldüren bu vahşi çark artık kırılsın.

| mfs
Akademi Dergisi
Photo
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Putin'in zor anları

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, gazetecilerin soruları karşısında kaçamak cevaplar vererek yaşadığı zor anlar kameralara yansıdı.

Gazeteci: “Sorunların çözüleceğini ve hatta çözüldüğünü söylediniz. Ancak cephedeki askerlerin talepleri bitmiyor. Cephedeki askerlere mi, yoksa Savunma Bakanlığı’na mı inanalım?”

Putin: “Kimseye güvenemezsiniz. Sadece bana güvenebilirsiniz.”
Yatırım tavsiyesidir

Çok uzun zamandan beri kökeni araştırılan ve tartışılan Mısır bitkisinden ve onunla bağlantılı sahalardan/sektörlerden uzak durun.
Araştırmacıların tespitlerine göre Mısır bitkisi Osmanlı devletine Mısır devletinden gelmiş. Bu nedenle Osmanlı halkı bu bitkiye Mısır arpası, Mısır darısı demiş. Zamanla kısaltma yapılarak sadece mısır denilir olmuş. Mısır, Avrupa'ya da Osmanlı devletinden yayılmış. Bu bilgiler bile kesin değil. Yapılan bütün çalışmalara rağmen, şu mısır bitkisinin ne zaman, nereden dünyaya yayıldığı, nasıl bu kadar çabuk yayıldığı, nasıl bu kadar yoğun tüketildiği sorularına kale alınır cevaplar bulunamıyor.
Sanki gizli bir el, mısır bitkisini programlamış/kodlamış, sonra da dünyaya hızla yayılmasını sağlayacak şartları da ayarlamış. 16. yüzyıldan önce mısır bitkisi Asya'da, Çin'de, Osmanlı'da, Amerika kıtasında, Afrika kıtasında, hiçbir yerde yoktu. Öyle ise nereden geldi... Bu güne kadar hiç yabani mısır da bulunamadı.
Arkeoloji kazıları sırasında, Amerika kıtasında, binlerce yıl öncesinden kaldığı iddia edilen mısırların bulunduğu bilgisi de muteber durmuyor. Bulunan şeyler gerçekten mısır mı, bu kısım bile çok şüpheli duruyor. Zaten karbon yaş tayini tekniğinin de hiçbir bilimsel geçerliliği bulunmuyor ve çoğunlukla alakasız tarihler çıkıyor. Dünyada her yıl çok yüksek miktarda mısır bitkisi yetiştiriliyor, mısır çok fazla sahada kullanılıyor. Hayvan yemi olarak yoğun şekilde kullanılıyor ve tesiri, hayvanların etleri üzerinden insanların bedenlerine, kanına, hücrelerine de yayılıyor. Bütün dünyayı mısır sarmış ama mısırın aslında ne olduğu, kökeni, faydası, zararı hala net/kesin bilgilerle bilinemiyor.
Asırlardır bu mesele ne zaman sorgulanır olsa, bilim adamı denilen üç beş satanist hatta belki de biyonik robot çıkıyor topu Çin'e, Amerika'ya atıyor. Mısır'ın Çin kökenli ya da Amerika kıtası kökenli olduğunu söylüyorlar. Sonra konunun üzerine azıcık bir sorgulama yapılsa bile iddiaların doğru olmadığı anlaşılıyor. Ya sonra? Sonra neden gereği yapılmıyor ve ciddiyetle meselenin üzerine gidilmiyor?
İddia edildiği gibi binlerce sene önce Amerika kıtasında mısır bitkisi biliniyorsa, tüketiliyorsa, arada geçen binlerce sene boyunca (10 bin seneden bahsediyorlar) neden dünya genelinde bilinmediği, yenilmediği, tutulmadığı kısmını da kimse kurcalamıyor, araştırmıyor. Amerika kıtasının Kolomb tarafından keşfedildiği yalanına da burada ayrıca dayanıyorlar.
Binlerce yıldır Amerika kıtasına herkes gidiyor, geliyor. Anlatılan tarihin bu kısmı da yalan. Bundan çok yaklaşık 7 bin sene önce bütün dünya tek devletti ve Süleyman peygamber devriydi. Herkes dünyanın her köşesine yüksek teknolojili araçlarla gider gelirdi. Lakin buna rağmen binlerce yıldır mısır bitkisi dünyanın başka hiçbir yerine yayılmamış mı? Yayılmış da Amerika kıtası haricinde hiçbir yerde mısır kalıntıları bulunamamış mı?