Gezegenimizde iklim değişikliği diye bir şey de gerçekte yok. Sürekli iklime, karalara, denizlere, göğün gaz ve manyetik alan dengelerine saldırılar yapan bir Ankebut Ağı var. Hayvanlara, bitkilere saldırılar yapan hatta genlerini dahi değiştiren bir Ankebut Ağı var. Bunu sadece uzaylı taraflar gizli gizli yapmıyorlar. Malum devletlerin imkanlarını ve kurumlarını kullana kullana da yapıyorlar. Hani ne oldu müsilaj krizine? O kadar kısa sürede o kadar yoğun müsilaj nasıl oluştu ve biz rest çekince o kadar kısa sürede nasıl yok oldu? İşin içine, yüksek teknolojili saldırgan ve insanlık düşmanı bir tarafı dahil etmeden, hiçbir dürüst bilim adamı bu süreci, bu müsilaj vakasını izah edemez. Sözde iklim değişikliği hakkındaki palavralar da aynı bunun gibi... Gezegende bu kadar kısa sürede bu kadar ileri seviyede iklim krizi yaşanamaz. Ancak yoğun saldırılarla, kasıtlarla olabilir bu...
Milyarlarca insanın işini gücünü bırakıp, mesuliyetlerini yerine getirmeyi bırakıp da gezegen için, tabiat için, insanlığın geleceği için endişelenmesine ve bir şeyler yapmaya çalışmasına hiç gerek yok. Milletlerin vergileri ve türlü imkanları ile işleyen devletler/hükumetler, bu gibi sorunları çözmek isteseler, sadece birkaç sene içinde bile çok büyük mesafe alırlar, büyük oranda çözerler. Lakin Ankebut Ağının üst isimleri, en çok da en tepedeki İblis ile Deccal, buna izin vermiyor. Onlar bütün gezegenin ve dünya insanlığının kötülüğünü istiyorlar. Dünyanın her yerine yayılmış mason tarikatını ve türlü satanist tarikatlarını da bu yolda yoğun şekilde kullanıyorlar. Hükumetler, devletlerin kurumları, basın ve medya kuruluşları, yayınevleri ve sosyal ağlar, İblis'e ve Deccal'a çalışan satanistlerle, masonlarla dolu...
Dünya insanlığının, her sorununu kısa sürede ve tamamen çözebilmesi için, öncelikle mason tarikatını ve satanist tarikatları dünya genelinde ve tamamen imha etmesi gerekiyor.
Arıların aslında neden yok olmak üzere olduğunu, sadece birkaç akademisyen, sadece birkaç haftalık bilimsel çalışma ile ispat da ederler, dünyaya ilan edip lüzumsuz tartışmaları ve bütün insanlığı kandırmak üzerine kurulmuş yalan rüzgarlarını da çökertebilirler. Aslında bu, sadece bu kadarlık bir mesele... Bu şartlara rağmen, açıkça gözler önündeki bu sarsıcı gerçeği, düzenli olarak saldırılar yaptıklarını, dünyadan gizleyebilirler. Bu dünyaya bilim adamları değil, dürüst/namuslu ve cesur bilim adamları lazım.
| mfs
Arıların aslında neden yok olmak üzere olduğunu, sadece birkaç akademisyen, sadece birkaç haftalık bilimsel çalışma ile ispat da ederler, dünyaya ilan edip lüzumsuz tartışmaları ve bütün insanlığı kandırmak üzerine kurulmuş yalan rüzgarlarını da çökertebilirler. Aslında bu, sadece bu kadarlık bir mesele... Bu şartlara rağmen, açıkça gözler önündeki bu sarsıcı gerçeği, düzenli olarak saldırılar yaptıklarını, dünyadan gizleyebilirler. Bu dünyaya bilim adamları değil, dürüst/namuslu ve cesur bilim adamları lazım.
| mfs
Henüz bir şey çalışmış değilim ama kafamda dönen fikirler var. Derinliğe, deniz suyunun akıntısına, siyasi şartlara ve başka kriterlere elbette bakılacak ama ben kafamdakini yazayım.
Orada tahminimce Akdeniz'deki deniz alanından daha fazla deniz alanı var. Büyük kısmı zaten tabii olarak çevrelenmiş, kapatılmış.
Geriye kala kala bir yanındaki açık kısmı kontrollü şekilde kapatmak ve koca deniz alanını çok yönlü olarak kullanmak kalmış.
Dünyanın çoğu yerinde deniz canlılarının azaldığı, çok sayıda türün yok olduğu, deniz mahsüllerinin çok pahalandığı şu zamanımızda, denizleri ve deniz canlılarını kontrol altına almak zorundayız.
Öyle ise... Bu kadar güzel, çoğu kısmı hazır ve masrafsız olan bir deniz çifliği neden değerlendirilmiyor. Dikkat edilsin, balık çifliği değil, deniz çifliği... Çünkü sadece balık türleri değil, diğer deniz canlıları da burada bol bol yetiştirilebilir. Hatta mümkün olan yerlerde sünger de yetiştirilebilir. Dünyanın yeni ve geniş sünger yataklarına çok ihtiyacı var.
Marmara bölgesinde yapacağımızı ilan ettiğim devasa tersane sayesinde artık çoğu projede farklı teknikler kullanılacak. Bu farklı bakış açıları ve kullanılacak teknikler sayesinde masraflar, imalat süresi, can kayıpları, kazalar ve mal kayıpları çok büyük oranda azaltılacak... Bir de projelerin kullanma ömrü çok uzatılacak.
Söz konusu tersanede yüzlerce köprü ayağı kısa sürede ve çok yüksek kalitede ve uygun fiyatla yapılabilir. Onlar, deniz üzerinde yüzdürülerek emniyetli bir şekilde ekran görüntüsündeki Mesika körfezi civarına getirilebilr. Çok uzun zaman alacağı zan edilen işler kısa sürede yapılabilir.
Kırmızı renk ile çizdiğim hat boyunca deniz üstünde köprü/yol yapılabilir. İstanbul boğazına yapacağımız köprülere benzer şekilde yapılırsa, bölgede deniz suyunun akıntısı da ısısı da fırtınalar da tsunamiler de deniz canlıları da kontrol altına alınabilir.
Üniversitelerle, biyonik robotların aralarına sızamadğı dünya insanı akademisyenlerle birlikte çalışılır ve bu kontrol altına alınan, çember içine alınan devasa deniz alanından azami istifade sağlanır.
Orada tamamen uzman insanların belirlediği şartlarda deniz canlıları çeşitliği sağlanır. Hangi türlerin orada yaşayacağı, hangilerinin yaşamayacağı, hangilerinin ne sayıda bulunacağı tamamen planlanabilir ve kontrol edilebilir
Dünyada gizlice yaşamakta olan uzaylı türlerin, genetik mühendisliği ile geliştirip denizlere yaydığı istilacı denilen balık türlerinin önleri kesilebilir.
O bölgede bir sene içinde bile deniz mahsüllerinden çok çok büyük paraları bütün bölge ülkeleri kazanabilir.
Bölgede geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı, bunlardan kaynaklanan kara paracılık, suç yoğunluğu, zulüm, haksızlıklar, hırsızlıklar, cinayetler kısa sürede ve büyük oranda azaltılabilir. Bölgeye adeta bahar gelir. Çoluk çoçuk, kadınlar rahat nefes alırlar.
Bunların yanı sıra, bölgedeki ülkeler ve adalar ya da ada ülkeleri arasında karadan ulaşma sistemi kurulmuş olur. Deniz üstü köprülerin/yolların sayesinde karda, kışta, fırtınada, gecede, gündüzde her zaman ulaşım mümkün olur. Hem de emniyetli şekilde mümkün olur.