Belarus'ta bankalara kısıtlamalar getirildi

Alfa-Bank'ın ATM lerinden 5000 ruble sınırı getirildi. Kısıtlamaların ne zamana kadar geçerli olacağı henüz bilinmemektedir.

Bazı bankalarda kredi vermeyi durdurdu: Alfa-Bank, Belveb, bps-Sberbank, Technobank, Rrbank ve BnB-Bank.

Belarus'ta protestolar devam ediyor

Belarus’ta devam eden Aleksandr Lukaşenko karşıtı eylemlerde bir grup kadın protestocu insan zinciri oluşturarak protesto düzenledi.

Belarus’ta 9 Ağustos tarihinde yapılan devlet başkanlığı seçimlerine hile karıştırarak, yüzde 80 oy oranıyla Aleksandr Lukaşenko’nun tekrar kazanmasının ardından başlayan protestolar devam ediyor.

Saints Simon ve Helena Katolik Kilisesi önünde insan zinciri oluşturan bir grup kadın protesto düzenledi.

Polisin protesto yapan halka baskı uyguladığını iddia eden bir grup kadın, 26 Ağustos’ta polislerin etraflarını çevrelemesi sonucu baskı gördükleri gerekçesiyle saklandıkları Saints Simon ve Helena Katolik Kilisesi önünde dün insan zinciri oluşturarak protesto düzenledi.

Dün,150'den fazla kişi Minsk'te gözaltına alındı. Seçim sonrasından bu yana en yüksek günlük tutuklama sayısı oldu.Kilise'ye sığınanların gözaltına alınması Belarus Katolik kilisesini kızdırdı ve eylem kınandı..

'Rusya bile Lukaşenko'dan sıkıldı'

Rus basınında çıkan kimi yorumlarda, Kremlin'in de Lukaşenko'dan artık "sıkıldığı" ve ona "güvenmediği" iddiasına yer veriliyor.

İddialar çok da temelsiz görünmüyor çünkü Rusya ile Belarus arasında Lukaşenko'nun iktidara gelmesinden hemen sonra başlayan ama sonradan "yılan hikayesi"ne dönen bir birleşme süreci yaşanıyor.

İki ülkeyi "Birlik Devleti" adı altında konfederasyon benzeri bir çatı altında buluşturmak amacıyla 1995 yılından beri devam eden çabalar, öneriyi bizzat gündeme getirmesine rağmen çoğunlukla Lukaşenko engeline takılıyor.

Belarus lideri, Vladimir Putin'in iktidara gelmesinden sonra Rusya'nın birleşme sürecine bakışının değiştiğini, eşit temelde bir ortaklık yerine artık ülkesini "yutmaya çalıştığını" savunuyor.

Petrol ve Wagner krizi

İki ülke arasında parçalı bulutlu seyretmeye başlayan ilişkiler, Rusya'nın birleşme konusunda baskı yapabilmek amacıyla Belarus'a indirimli petrol satışına son vermesi sonucu 2018'de krize dönüştü, hatta Lukaşenko Batı ile "flört" anlamına gelebilecek bazı hamleler yaptı.

9 Ağustos seçimlerinden kısa bir süre önce ise başkent Minsk'te Rus Wagner grubu üyesi 33 paralı askerin "karışıklık yaratacakları" iddiasıyla gözaltına alınması başka bir krizi tetikledi. Sonradan bu kişiler serbest bırakılsa ve sorun tatlıya bağlanmış görünse de, Rusya'yı yönetenler Lukaşenko'nun hanesine kuşkusuz bir eksi daha yazdı.

Rus işgali endişesi: Belarus'un sonu Ukrayna gibi mi olacak?

Okumak için tıklayın

Rus Nezavisimaya gazetesi, Lukaşenko'nun son zamanlarda sık sık "NATO tehditi"nden söz etmesini, Rusya'nın bilinç altına işlemiş "Batı endişesi"ni canlandırarak kendi lehine bir askeri müdahaleye çanak tutma çabası olarak yorumluyor.

Düşünce kuruluşu Carnegie Moscow'un müdürü Dmitriy Trenin'e göre, Kremlin'in masasında askeri müdahale dahil bazı seçenekler bulunsa da, Lukaşenko'yu emekliliğe ve Rusya'da gönüllü sürgüne ikna ederek yeni dönemde Moskova ile iyi ilişkiler içinde bulunacak bir adayın iktidara gelmesi için çalışmak senaryolar içinde en gerçekçisi görünüyor.

Özel konveyör bantlarla nakliyesi yapılan taş ocağı...

#HarikaVideolar

ABD'nin Louisiana eyaletini vuran Laura kasırgası nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 6'ya yükseldi.

ABD, ülke tarihinin en güçlü kasırgalarından birisi olan Laura Kasırgasının etkisi altında. Loisiana ve Teksas'ta 700 binden fazla ev elektriksiz kaldı. Loisiana'daki Veestlake kasabasındaki bir kimya fabrikasında kasırga nedeniyle klor gazı sızıntısı oldu ve yangın çıktı.

Macron; "Belarus'a Rus müdahalesi olabilecek en kötü şey"

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Cuma günü Vladimir Putin'in, durum kötüleşirse Kremlin'in müdahale edebileceğini söylemesinin ardından, "Rusya'nın, tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Belarus'taki krize müdahalesi olabilecek en kötü şey" olduğunu söyledi.

Gazetecilere verdiği demeçte Macron, "Belarus'taki tüm dış müdahaleler bu sorunu uluslararasılaştıracaktır." Dedi ve "en kötü şeyin Rus müdahalesi olacağını" sözlerine ekledi.

Putin Perşembe günü yaptığı açıklamada, Rusya'nın oylama sonrası durumun kötüleşmesi halinde Başkan Aleksander Lukaşenko'yu desteklemek için bir yedek kolluk kuvvetleri grubu kurduğunu söylemişti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Lübnan'ı bölgesel güçlerin çalkantılarına bırakırsak sivil savaş çıkar." dedi.

Macron, gazetecilere yaptığı açıklamada, Lübnan'ın iç işlerine karışmaya karşı olduğunu savundu.

"Lübnan'ı bölgesel güçlerin çalkantılarına bırakırsak sivil savaş çıkar." ifadesini kullanan Macron, Lübnan'da reformların hayata geçirilmesi gerektiğini, aksi takdirde ekonominin çökeceğini belirtti.

Macron, bu durumun mağdurlarının Lübnan halkı olacağını söyledi.

Macron, hem kendisinin hem de Almanya Şansölyesi Angela Merkel'in "2014'teki bir ayaklanma sonrası Rusya'nın Ukrayna'ya ait Karadeniz Yarımadası olan Kırım'ı ilhak ettiği ve Moskova yanlısı güçlerin Ukrayna'nın doğu bölgelerinde ayrılıkçı Cumhuriyet ilan ettiği ettiğini hatırlatarak Ukrayna'da yaşananların tekrarlanamazlığı" konsusunda mutabakata vardıklarını, söyledi.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı olarak (AGİT), Belarus konusunda Lukaşenko'yu diyalog için ikna etmesini ve Rusya'nın arabulucu olarak devreye girmesini istedi.

Macron, Lukaşenko'yu ikna etmenin, son günlerde Belaruslu liderle sık sık konuşan Putin'e bağlı olduğunu sözlerine ekledi.

"Başkan Putin'in Şansölye Merkel'e ve bana söyleyebileceği şey, AGİT arabuluculuğunun lehineydi, ancak Başkan Lukaşenko lehine değildi. Bundan dolayı Putin, bu yönde bize yardım etmek için çaba sarf etmelidir."

Belarus'da , muhalefetin sonuçları hileli bulduğu ve Lukaşenko'nun yıkıcı bir zafer ilan ettiği seçimlerden sonra nereyde üç haftayı geçen protestolar yaşanıyor.

Macron'un önderliğindeki Fransa, bazen onu AB müttefikleri ile çelişen bir pozisyona düşüren Rusya ile anlaşamadıkları konularda bile bir diyalog politikası izledi.

Ancak son günlerde, Fransa Dışişleri Bakanlığı, Rus muhalefet lideri Alexei Navalny'nin zehirlenmesini "suç eylemi"olarak nitelendirmesiyle Rusya, Berlin'in daha sert retorik söylemleriyle yüzleşmeye başladı.