TTB'den 'Salgın kontrol altına alınamıyor' uyarısı; Açıklananın 10 katı aktif hasta var
TTB, Kovid-19 pandemisinin Türkiye’de ilk görülmesinin ardından geçen beş aya ilişkin değerlendirme yaptı, sürece ilişkin önerilerini de sıraladı. Prof. Dr. Feride Aksu Tanık toplumda PCR testi ile tanı alanların yaklaşık 10 katı kadar da aktif hasta bulunduğunu söyledi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Türkiye’de her geçen gün etkisini arttıran Kovid-19 pandemisine ilişkin 5. ay değerlendirme toplantısını online gerçekleştirdi.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB COVID-19 İzleme Grubu üyeleri Prof. Dr. Feride Aksu Tanık, Prof. Dr. Özlem Azap, Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz’un katıldığı “Salgın Kontrol Altına Alınamıyor, Sağlıkçılar Tükeniyor” başlıklı toplantıda sağlık çalışanlarının süreçte yaşadıkları, filyasyon uygulamalarına ilişkin uyarılar ve 65 yaş üzeri kişilere dair kısıtlılığın doğuracağı etkiye dair değerlendirmeler yapıldı.
TTB, Kovid-19 pandemisinin Türkiye’de ilk görülmesinin ardından geçen beş aya ilişkin değerlendirme yaptı, sürece ilişkin önerilerini de sıraladı. Prof. Dr. Feride Aksu Tanık toplumda PCR testi ile tanı alanların yaklaşık 10 katı kadar da aktif hasta bulunduğunu söyledi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Türkiye’de her geçen gün etkisini arttıran Kovid-19 pandemisine ilişkin 5. ay değerlendirme toplantısını online gerçekleştirdi.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB COVID-19 İzleme Grubu üyeleri Prof. Dr. Feride Aksu Tanık, Prof. Dr. Özlem Azap, Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz’un katıldığı “Salgın Kontrol Altına Alınamıyor, Sağlıkçılar Tükeniyor” başlıklı toplantıda sağlık çalışanlarının süreçte yaşadıkları, filyasyon uygulamalarına ilişkin uyarılar ve 65 yaş üzeri kişilere dair kısıtlılığın doğuracağı etkiye dair değerlendirmeler yapıldı.
Trump'ın damadı Kushner'den seçim sürecine müdahale; Başkan adayı rapçi West'le buluşup politika konuştuğunu itiraf etti
ABD Başkanı'nın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner, Cumhuriyetçilerin desteğiyle bazı eyaletlerde oy pusulalarına girmeyi başaran başkan adayı rapçi Kanye West'le gizli görüşmesinin basına sızması üzerine 'dostça sohbet' diye geçiştirmeye çalıştı. Israrlı sorular üzerine "Daha çok politika konusunda genel bir tartışma yürüttük" dedi.
ABD'de önce Başkan Donald Trump'ın başdestekçisi kesilerek sonra kasımdaki başkanlık seçimlerine temmuzda adaylığını açıklayarak kafaları karıştıran siyah rapçi Kanye West'in bu kez kampanyanın ortasında Trump'ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner ile buluşması tartışmalara sebep olmuştu.
ABD Başkanı'nın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner, Cumhuriyetçilerin desteğiyle bazı eyaletlerde oy pusulalarına girmeyi başaran başkan adayı rapçi Kanye West'le gizli görüşmesinin basına sızması üzerine 'dostça sohbet' diye geçiştirmeye çalıştı. Israrlı sorular üzerine "Daha çok politika konusunda genel bir tartışma yürüttük" dedi.
ABD'de önce Başkan Donald Trump'ın başdestekçisi kesilerek sonra kasımdaki başkanlık seçimlerine temmuzda adaylığını açıklayarak kafaları karıştıran siyah rapçi Kanye West'in bu kez kampanyanın ortasında Trump'ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner ile buluşması tartışmalara sebep olmuştu.
Putin'den BMGK'daki mevkidaşlarına: İran nükleer sorununu Alman ve İranlı liderlerin katılacağı zirvede görüşelim
BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerine yönelik bir açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran nükleer sorununu Rusya, Çin, ABD, İngiltere ve Fransa'nın yanı sıra Almanya ve İran liderlerinin de katılacağı video konferans zirvesinde ele alma çağrısı yaptı.
Kremlin'in resmi internet sitesi üzerinden yazılı bir açıklama yayınlayan Putin, "BMGK'da İran sorunuyla ilgili tartışmalar giderek daha gergin bir hal alıyor. İran'a asılsız suçlamalar yöneltiliyor. BMGK'nın daha önce oybirliğiyle aldığı kararları ortadan kaldırmaya yönelik karar taslakları hazırlanıyor. Rusya, İran'ın nükleer programına ilişkin Ortak Kapsamlı Eylem Planı'na (JCPOA) bağlılığını tamamen koruyor" dedi.
BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerine yönelik bir açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran nükleer sorununu Rusya, Çin, ABD, İngiltere ve Fransa'nın yanı sıra Almanya ve İran liderlerinin de katılacağı video konferans zirvesinde ele alma çağrısı yaptı.
Kremlin'in resmi internet sitesi üzerinden yazılı bir açıklama yayınlayan Putin, "BMGK'da İran sorunuyla ilgili tartışmalar giderek daha gergin bir hal alıyor. İran'a asılsız suçlamalar yöneltiliyor. BMGK'nın daha önce oybirliğiyle aldığı kararları ortadan kaldırmaya yönelik karar taslakları hazırlanıyor. Rusya, İran'ın nükleer programına ilişkin Ortak Kapsamlı Eylem Planı'na (JCPOA) bağlılığını tamamen koruyor" dedi.
'Büyük çabalar sonucu atılan başarılı adımları korumalıyız'
"Bu bölgede, dünyanın herhangi bir noktasında olduğu gibi, herhangi taraftan şantaj ve dikte yapılmasına yer yok. Tek taraflı yaklaşımlar çözüm arayışlarına katkı sunmuyor" diye devam eden Putin, Basra Körfezi bölgesinde bütüncül bir güvenlik yapısı kurarken daha önce büyük çabalar sonucu atılması başarılan pozitif adımların korunmasının önem arz ettiğini vurguladı.
Rus lider, "Bu bağlamda, en kısa sürede video konferans yöntemiyle Almanya ve İran liderlerinin de katılacağı BMGK daimi üyeleri liderleri zirvesi düzenlemeyi öneriyoruz. Zirvenin amacı, BMGK'daki cepheleşmenin önlenmesi için atılacak adımların belirlenmesidir.
Ayrıca Basra Körfezi'nde güvenliğin sağlanmasına ve güvenin pekişmesine yönelik güvenilir mekanizmalar kurulmasına katkı sunmak amacıyla yürütülecek ortak çalışmanın parametrelerini belirlemeyi öneriyoruz. Ülkelerimizin ve bölge ülkelerinin siyasi iradesini ve yaratıcı enerjisini birleştirebilirsek bunu başarırız" ifadelerini kullandı.
"Bu bölgede, dünyanın herhangi bir noktasında olduğu gibi, herhangi taraftan şantaj ve dikte yapılmasına yer yok. Tek taraflı yaklaşımlar çözüm arayışlarına katkı sunmuyor" diye devam eden Putin, Basra Körfezi bölgesinde bütüncül bir güvenlik yapısı kurarken daha önce büyük çabalar sonucu atılması başarılan pozitif adımların korunmasının önem arz ettiğini vurguladı.
Rus lider, "Bu bağlamda, en kısa sürede video konferans yöntemiyle Almanya ve İran liderlerinin de katılacağı BMGK daimi üyeleri liderleri zirvesi düzenlemeyi öneriyoruz. Zirvenin amacı, BMGK'daki cepheleşmenin önlenmesi için atılacak adımların belirlenmesidir.
Ayrıca Basra Körfezi'nde güvenliğin sağlanmasına ve güvenin pekişmesine yönelik güvenilir mekanizmalar kurulmasına katkı sunmak amacıyla yürütülecek ortak çalışmanın parametrelerini belirlemeyi öneriyoruz. Ülkelerimizin ve bölge ülkelerinin siyasi iradesini ve yaratıcı enerjisini birleştirebilirsek bunu başarırız" ifadelerini kullandı.
'Tehlikeyi uzaklaştırmak isteyen herkesle yapıcı işbirliğine açığız'
Partnerlerine teklifi dikkatli bir şekilde değerlendirme çağrısı yaparak bunun alternatifinin gerilimin tırmanması ve çatışma riskinin artması olacağı uyarısında bulunan ve bundan kaçınmaları gerektiğini anlatan Putin sözlerini şöyle sürdürdü: "Rusya, durumu tehlikeli çizgiden uzaklaştırmaya ilgi gösteren herkesle yapıcı işbirliğine açık. Bu acil bir mesele. Liderlerin görüşmeye ilkesel olarak hazır olmaları halinde, 7 ülkenin dışişleri bakanlıkları aracılığıyla gündem ve tarihin hızlı şekilde belirlenmesini öneriyoruz."
Partnerlerine teklifi dikkatli bir şekilde değerlendirme çağrısı yaparak bunun alternatifinin gerilimin tırmanması ve çatışma riskinin artması olacağı uyarısında bulunan ve bundan kaçınmaları gerektiğini anlatan Putin sözlerini şöyle sürdürdü: "Rusya, durumu tehlikeli çizgiden uzaklaştırmaya ilgi gösteren herkesle yapıcı işbirliğine açık. Bu acil bir mesele. Liderlerin görüşmeye ilkesel olarak hazır olmaları halinde, 7 ülkenin dışişleri bakanlıkları aracılığıyla gündem ve tarihin hızlı şekilde belirlenmesini öneriyoruz."
Trump hakkında çok ağır ithamlar
ABD Başkanı Trump’ın eski avukatı Michael Cohen’in, gelecek haftalarda piyasaya çıkması beklenen kitabı, Trump hakkında çok ağır suçlamalar içeriyor. Beyaz Saray ise kitaptaki ifadeleri "uydurma" olarak nitelendirdi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) Başkan Trump hakkında çıkan kitaplara bir yenisi ekleniyor. Donald Trump'ın eski özel avukatı Michael Cohen'in yazdığı "Disloyal: A Memoir" (Sadakatsiz: Anılar) isimli kitabın gelecek haftalarda piyasaya çıkması bekleniyor. Uzun yıllar boyunca Trump'a en yakın kişilerden biri olan Cohen, söz konusu kitabın önsözünü internet üzerinden yayınladı.
Burada Trump'la ilgili olarak, "O'nu bir bakıma ailesinden daha iyi tanıyordum, çünkü ben striptiz kulüplerindeki, şüpheli iş görüşmelerindeki gerçek kişiyi gördüm" diyen Cohen, Trump'ın düşüncesizce davrandığı anlarda gerçek yüzünün ortaya çıktığını belirtti.
ABD Başkanı Trump’ın eski avukatı Michael Cohen’in, gelecek haftalarda piyasaya çıkması beklenen kitabı, Trump hakkında çok ağır suçlamalar içeriyor. Beyaz Saray ise kitaptaki ifadeleri "uydurma" olarak nitelendirdi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) Başkan Trump hakkında çıkan kitaplara bir yenisi ekleniyor. Donald Trump'ın eski özel avukatı Michael Cohen'in yazdığı "Disloyal: A Memoir" (Sadakatsiz: Anılar) isimli kitabın gelecek haftalarda piyasaya çıkması bekleniyor. Uzun yıllar boyunca Trump'a en yakın kişilerden biri olan Cohen, söz konusu kitabın önsözünü internet üzerinden yayınladı.
Burada Trump'la ilgili olarak, "O'nu bir bakıma ailesinden daha iyi tanıyordum, çünkü ben striptiz kulüplerindeki, şüpheli iş görüşmelerindeki gerçek kişiyi gördüm" diyen Cohen, Trump'ın düşüncesizce davrandığı anlarda gerçek yüzünün ortaya çıktığını belirtti.
"Yalancı, sahtekar, ırkçı ve dolandırıcı"
Eski müvekkili Trump'ın, böyle zamanlarda, "tam bir dolandırıcı, bir yalancı, bir sahtekar, adi biri, bir ırkçı, yırtıcı bir hayvan ve bir dolandırıcı" olduğunu ifade eden Cohen, Trump'ın müteahhitliği döneminde, "O'nun adına müşterileri aldattığını, ortaklarını dolandırdığını, eşi Melania'ya, Trump'ın başka kadınlarla birlikteliğini gizlemek için yalan söylediğini ve Trump'ın yoluna çıkan rakiplerini ezmek için insanlara bağırıp mobbing uyguladığını" dile getirdi.
Kitabında Donald Trump'ın Las Vegas kentindeki seks kulüplerinde yaşadığını iddia ettiği sıra dışı olayları da detayları ile anlatan Michael Cohen, ayrıca Trump'ın vergi kaçırma faaliyetleri ile gizli bir sevgilisini susturmak için, eski Sovyetler Birliği'nde rüşvet alan memurlarla iş birliğine de tanıklık ettiğini öne sürüyor.
Eski müvekkili Trump'ın, böyle zamanlarda, "tam bir dolandırıcı, bir yalancı, bir sahtekar, adi biri, bir ırkçı, yırtıcı bir hayvan ve bir dolandırıcı" olduğunu ifade eden Cohen, Trump'ın müteahhitliği döneminde, "O'nun adına müşterileri aldattığını, ortaklarını dolandırdığını, eşi Melania'ya, Trump'ın başka kadınlarla birlikteliğini gizlemek için yalan söylediğini ve Trump'ın yoluna çıkan rakiplerini ezmek için insanlara bağırıp mobbing uyguladığını" dile getirdi.
Kitabında Donald Trump'ın Las Vegas kentindeki seks kulüplerinde yaşadığını iddia ettiği sıra dışı olayları da detayları ile anlatan Michael Cohen, ayrıca Trump'ın vergi kaçırma faaliyetleri ile gizli bir sevgilisini susturmak için, eski Sovyetler Birliği'nde rüşvet alan memurlarla iş birliğine de tanıklık ettiğini öne sürüyor.
Epstein’ı hapse atan savcı Trump’ın peşinde
https://telegra.ph/Epstein%C4%B1-hapse-atan-savc%C4%B1-Trump%C4%B1n-pe%C5%9Finde-08-14
https://telegra.ph/Epstein%C4%B1-hapse-atan-savc%C4%B1-Trump%C4%B1n-pe%C5%9Finde-08-14
Telegraph
Epstein’ı hapse atan savcı Trump’ın peşinde
Genelde ABD başkanına yöneltilen suçlamalar rafa kalkar. Ama şimdi ABD Başkanı Trump’ın peşine düşen savcı, Amerikalı milyarder Epstein’i hapse atan savcı Manhattan Bölge Savcısı Cyrus R. Vance Jr.. Eğer yeniden Başkan seçilmezse Trump'a cezaevi yolu görünebilir...…
Şuayb b. Ebi Said'den: Bir adam:
"Ya Rasûlallah ben nasıl birisi olduğumu ne ile bileceğim?" deyince Rasûlallah (a.s.) şöyle buyurdu:
"Eğer sen ahiret işini talep edip arzuladığın her seferine, bunun sana kolaylaştırıldığını ve her ne zaman dünya işini isteyip arzuladığında sana zorlaştırıldığını görürsen, bil ki sen güzel bir haldesin demektir. Eğer bir ahiret işini talep edip arzuladığında bunun sana zorlaştırıldığını ve her ne zaman dünya işini isteyip arzuladığında bunun da sana kolaylaştırıldığını görürsen, bil ki sen kötü bir haldesin demektir.”
#HadisiŞerif | İbn Ebi'd Dünya, ez-Zühd 172, Beyhaki, Şuabu'l İman 10454 Kitabu'z-Zühd ver-Rekaik
"Ya Rasûlallah ben nasıl birisi olduğumu ne ile bileceğim?" deyince Rasûlallah (a.s.) şöyle buyurdu:
"Eğer sen ahiret işini talep edip arzuladığın her seferine, bunun sana kolaylaştırıldığını ve her ne zaman dünya işini isteyip arzuladığında sana zorlaştırıldığını görürsen, bil ki sen güzel bir haldesin demektir. Eğer bir ahiret işini talep edip arzuladığında bunun sana zorlaştırıldığını ve her ne zaman dünya işini isteyip arzuladığında bunun da sana kolaylaştırıldığını görürsen, bil ki sen kötü bir haldesin demektir.”
#HadisiŞerif | İbn Ebi'd Dünya, ez-Zühd 172, Beyhaki, Şuabu'l İman 10454 Kitabu'z-Zühd ver-Rekaik
"Bununla beraber Allah ve Rasulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Rasulüne âsi olursa açık bir sapıklık etmiş olur."
#KuranAyetleri | Ahzab Suresi 36. ayet
#KuranAyetleri | Ahzab Suresi 36. ayet
Forwarded from SpaceExplorerTv
Pentagon, 'Tanımlanmayan Hava Olayları Görev Gücü' kurdu
ABD Savunma Bakanlığı, gökyüzündeki gizemli olayları ve unsurları araştırmak üzere 'Tanımlanmayan Hava Olayları Görev Gücü' (UAP) adlı yeni bir birim kurduğunu açıkladı.
Pentagon'dan yapılan yazılı açıklamada, söz konusu birimin Savunma Bakan Yardımcısı David Norquist'in 4 Ağustos'taki onayıyla kurulduğu belirtildi.
Buna göre UAP'ın, Pentagon Savunma ve İstihbarat Müsteşarlığı bünyesinde ABD Deniz Kuvvetleri Sekreterliğine bağlı olarak görev yapacağı bildirildi.
Açıklamada UAP'ın, her türlü tanımlanamayan hava olayları ve cisimlerini daha iyi anlama, sınıflandırma ve bunların muhtemel tehdit potansiyellerini araştırma amacına göre çalışacağı kaydedildi.
ABD Savunma Bakanlığı, gökyüzündeki gizemli olayları ve unsurları araştırmak üzere 'Tanımlanmayan Hava Olayları Görev Gücü' (UAP) adlı yeni bir birim kurduğunu açıkladı.
Pentagon'dan yapılan yazılı açıklamada, söz konusu birimin Savunma Bakan Yardımcısı David Norquist'in 4 Ağustos'taki onayıyla kurulduğu belirtildi.
Buna göre UAP'ın, Pentagon Savunma ve İstihbarat Müsteşarlığı bünyesinde ABD Deniz Kuvvetleri Sekreterliğine bağlı olarak görev yapacağı bildirildi.
Açıklamada UAP'ın, her türlü tanımlanamayan hava olayları ve cisimlerini daha iyi anlama, sınıflandırma ve bunların muhtemel tehdit potansiyellerini araştırma amacına göre çalışacağı kaydedildi.
ABD, Suriye’de petrol kuyularını korumak için SDG’li 2200 teröriste askeri eğitim verecek
Terör örgütü Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgelerde ABD merkezli Delta Crescent Energy LLC adlı şirketin, Suriye'nin kuzeydoğusunda petrol çıkarmak, işlemek, Suriye petrollerini çalmak ve ticaretini yapmak üzere terör örgütleri ile yaptığı illegal sözleşmenin ardından ABD, bölgedeki petrol kuyularının korunması için bölgedeki terör örgütlerine bağlı 2 bin 200’den fazla teröriste askeri eğitim vermeye hazırlanıyor.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Baş müfettişliği’nin yayınladığı son raporda terör örgütü SDG’nin denetimindeki bölgelerde bulunan petrol kuyularını korunması hedefiyle SDG'ye bağlı 2 bin 200’den fazla kişiye (teröriste) askeri eğitim vereceğini belirtildi.
Terör örgütü Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgelerde ABD merkezli Delta Crescent Energy LLC adlı şirketin, Suriye'nin kuzeydoğusunda petrol çıkarmak, işlemek, Suriye petrollerini çalmak ve ticaretini yapmak üzere terör örgütleri ile yaptığı illegal sözleşmenin ardından ABD, bölgedeki petrol kuyularının korunması için bölgedeki terör örgütlerine bağlı 2 bin 200’den fazla teröriste askeri eğitim vermeye hazırlanıyor.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Baş müfettişliği’nin yayınladığı son raporda terör örgütü SDG’nin denetimindeki bölgelerde bulunan petrol kuyularını korunması hedefiyle SDG'ye bağlı 2 bin 200’den fazla kişiye (teröriste) askeri eğitim vereceğini belirtildi.
'Çiftçinin borcu ne' sorusuna ‘banka sırrı’ yanıtı
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi veren CHPKK Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, “Çiftçilerimiz sorunlara rağmen üretime devam etmek için bankalardan kredi kullanmakta ancak yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ödemelerde zorluk yaşamaktadır” dedi. Zeybek, Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’ye “2020 yılı itibariyle kaç çiftçinin bankalara kredi borcu bulunmakta? Borç miktarı ne?” diye sordu.
Pakdemirli, Zeybek’in önergesine Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nden bilgi alarak yanıt verdi. Bankanın yanıtını aktaran Pakdemirli, “Kamuya açıklanan finansal tablolar, denetim raporları ve faaliyet raporlarında yer alan veriler haricinde talep edilen bilgiler, 5441 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “sırların saklanması” başlıklı maddesi kapsamında banka ve müşteri sırrı olduğu mütalaa edildiğinden paylaşılması mümkün bulunmamaktadır” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi veren CHPKK Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, “Çiftçilerimiz sorunlara rağmen üretime devam etmek için bankalardan kredi kullanmakta ancak yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ödemelerde zorluk yaşamaktadır” dedi. Zeybek, Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’ye “2020 yılı itibariyle kaç çiftçinin bankalara kredi borcu bulunmakta? Borç miktarı ne?” diye sordu.
Pakdemirli, Zeybek’in önergesine Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nden bilgi alarak yanıt verdi. Bankanın yanıtını aktaran Pakdemirli, “Kamuya açıklanan finansal tablolar, denetim raporları ve faaliyet raporlarında yer alan veriler haricinde talep edilen bilgiler, 5441 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “sırların saklanması” başlıklı maddesi kapsamında banka ve müşteri sırrı olduğu mütalaa edildiğinden paylaşılması mümkün bulunmamaktadır” dedi.
AKPKK çiftçileri borç batağına sürüklüyor
CHPKK milletvekili Zeybek, iktidarın yanlış ve dışa bağımlı tarım politikaları nedeniyle ülkenin tüm kesimlerinin ciddi sorunlar yaşadığını ve çiftçilerin bunların başında geldiğini dile getirerek şunları kaydetti:
“Çiftçilerimizin bankalara olan kredi borçlarını ödemede yaşadıkları sıkıntıları, TBMM’de ziyaretimize gelen ve seçim bölgemizde ziyaret ettiğimiz Antalyalı çiftçiler vasıtasıyla daha yakından öğrendik. AKP kadrolarının çiftçilerin bankalara olan kredi borçlarını saklaması ticari bir sır değil, siyasi bir sırdır. Çiftçilerimizin borçlarını ödeyemedikleri için üretim yaptıkları tarlaları, bağ ve bahçelerin mülkiyeti bankalara geçmektedir. Ülkemizdeki bankaların yabancı ortaklıkları ve çok uluslu büyük şirketlerin tarım arazileri üzerindeki sahipliklerinin önünü açacak bir durumla karşı karşıyayız.”
CHPKK milletvekili Zeybek, iktidarın yanlış ve dışa bağımlı tarım politikaları nedeniyle ülkenin tüm kesimlerinin ciddi sorunlar yaşadığını ve çiftçilerin bunların başında geldiğini dile getirerek şunları kaydetti:
“Çiftçilerimizin bankalara olan kredi borçlarını ödemede yaşadıkları sıkıntıları, TBMM’de ziyaretimize gelen ve seçim bölgemizde ziyaret ettiğimiz Antalyalı çiftçiler vasıtasıyla daha yakından öğrendik. AKP kadrolarının çiftçilerin bankalara olan kredi borçlarını saklaması ticari bir sır değil, siyasi bir sırdır. Çiftçilerimizin borçlarını ödeyemedikleri için üretim yaptıkları tarlaları, bağ ve bahçelerin mülkiyeti bankalara geçmektedir. Ülkemizdeki bankaların yabancı ortaklıkları ve çok uluslu büyük şirketlerin tarım arazileri üzerindeki sahipliklerinin önünü açacak bir durumla karşı karşıyayız.”
Akademi Dergisi
Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, aralarında bir gerginlik olsa da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ağabeyi olarak gördüğünü söyledi Aleksandr Lukaşenko, Rusya lideri Putin'le ilişkilerinde belirli bir gerginlik olduğunu zira hem kendisinin hem de mevkidaşının…
Belarus 32 Rusya vatandaşını iade etti
Belarus, temmuz sonunda başkent Minsk yakınlarında provokatif eylemler planladıkları iddiasıyla gözaltına alınan 33 Rusya vatandaşından 32'sini Rusya'ya iade etti.
Rusya Federasyonu Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, Başsavcılık'tan yapılan talep üzerine Belarus yönetiminin gözaltındaki 32 Rusya vatandaşını iade ettiği belirtildi.
Açıklamada, bir kişinin Belarus vatandaşlığına sahip olması nedeniyle Belarus'ta kaldığı kaydedildi. Başsavcılık, iadenin uluslararası hukuk normlarına uygun şekilde yapıldığını vurguladı.
Belarus, temmuz sonunda başkent Minsk yakınlarında provokatif eylemler planladıkları iddiasıyla gözaltına alınan 33 Rusya vatandaşından 32'sini Rusya'ya iade etti.
Rusya Federasyonu Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, Başsavcılık'tan yapılan talep üzerine Belarus yönetiminin gözaltındaki 32 Rusya vatandaşını iade ettiği belirtildi.
Açıklamada, bir kişinin Belarus vatandaşlığına sahip olması nedeniyle Belarus'ta kaldığı kaydedildi. Başsavcılık, iadenin uluslararası hukuk normlarına uygun şekilde yapıldığını vurguladı.
Rusya, Doğu Avrupa ülkelerini ABD’nin askeri konuşlanmasına karşı uyardı
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’nın Doğu Avrupa'daki ortaklarını riskleri tartmaya ve ABD ordusunu topraklarında rotasyonel olarak konuşlandırmanın sonuçlarını düşünmeye çağırdığını söyledi.
Zaharova şu ifadeleri kullandı:
“Şu anda, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin önemli sayıdaki birliklerinin Doğu Avrupa'da, yani daha önce hiç bulunmadıkları yerlerde, neredeyse kalıcı bir temelde konuşlandırılmasından bahsediyoruz. Sürekli rotasyon olarak adlandırılan böyle bir askeri varlığın olması, konunun özünü değiştirmiyor. Bu adımlar uygulandığı taktirde, 1997’de imzalanan NATO-Rusya Kurucu Senedi’ndeki ‘ittifakın yeni üye ülkelerinde önemli askeri kuvvet konuşlandırılmaması' hükmünü tehlikeye atacaktır.”
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’nın Doğu Avrupa'daki ortaklarını riskleri tartmaya ve ABD ordusunu topraklarında rotasyonel olarak konuşlandırmanın sonuçlarını düşünmeye çağırdığını söyledi.
Zaharova şu ifadeleri kullandı:
“Şu anda, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin önemli sayıdaki birliklerinin Doğu Avrupa'da, yani daha önce hiç bulunmadıkları yerlerde, neredeyse kalıcı bir temelde konuşlandırılmasından bahsediyoruz. Sürekli rotasyon olarak adlandırılan böyle bir askeri varlığın olması, konunun özünü değiştirmiyor. Bu adımlar uygulandığı taktirde, 1997’de imzalanan NATO-Rusya Kurucu Senedi’ndeki ‘ittifakın yeni üye ülkelerinde önemli askeri kuvvet konuşlandırılmaması' hükmünü tehlikeye atacaktır.”