Akşener'den, AKPKK/Tayyip ile danışıklı dövüşmesi ve bu zor süreçte, AKPKK/Tayyip aleyhine esen rüzgarın içine girip bu rüzgarı kendi menfaatlerine uygun şekilde yönlendirmesi istendi.
En ağır sözleri söyleyen, en ağır darbeleri vuran taraf gibi bile görünecekler ve AKPKK muhalifi rüzgarı arkalarına almaya çalışacaklar. Bir ümit olarak meydana çıkacaklar ama en kritik anlar geldiğinde AKPKK'nin lehine kararlar alacaklar. Tayyip devletimizi Amerika ve İsrail menfaatleri icabı savaşa soksa bile destek verecekler. Tayyip elde kalan son şeyleri satıp geçse bile destek verecekler. Bunca zamandır Bahçeli'nin Tayyip'e ve AKPKK'ye en ağır sözleri söyleyip hatta idam ipi bile atıp ama her fırsatta AKPKK ve Tayyip lehine kararlar alması, her türlü ihanete ve zulme ortak/destek olması gibi...
En ağır sözleri söyleyen, en ağır darbeleri vuran taraf gibi bile görünecekler ve AKPKK muhalifi rüzgarı arkalarına almaya çalışacaklar. Bir ümit olarak meydana çıkacaklar ama en kritik anlar geldiğinde AKPKK'nin lehine kararlar alacaklar. Tayyip devletimizi Amerika ve İsrail menfaatleri icabı savaşa soksa bile destek verecekler. Tayyip elde kalan son şeyleri satıp geçse bile destek verecekler. Bunca zamandır Bahçeli'nin Tayyip'e ve AKPKK'ye en ağır sözleri söyleyip hatta idam ipi bile atıp ama her fırsatta AKPKK ve Tayyip lehine kararlar alması, her türlü ihanete ve zulme ortak/destek olması gibi...
Bununla birlikte, Akşener'in partisi içinde CIA'nın sözünün geçmediği kişiler de var. Sözde İYİ Partide bir birlik/dirlik yok. Bu da Akşener'in tavırlarını/kararlarını/konuşmalarını sürekli etkileyecektir. Belki de Akşener, kendisine verilen talimatlarla ilerleyip olur da yolunu alabilirse, sonra içlerindeki bu kişileri bahane ederek CIA'ya sırt dönmek de isteyecektir. Koltuk/liderlik hırsı buna sebep olacaktır. Bunlar hep konuşulur, tartışılır, yaşanır ama her zaman için kesin olan şey ise İYİ Parti denilen teşkilatın gerçekten iyi olmadığıdır, yerli ve milli olmadığıdır, MİT/CIA kontrolünde olduğudur ve memlekete/millete ihanet halinde olduğudur.
Aynı CIA planları dahilinde kullanılan bir başka kişi de Muharrem İnce...
Selanik kökenli bir gizli Yahudi olduğunu, MİT/CIA piyonu olduğunu yıllardır herkese duyurduğumuz Muharrem İnce de talimatla davranıyor.
Onun da tam şu anlarda sahneye çıkıp da danışıklı dövüşlere dahil olması isteniyor. Sözde herkese karşı bir duruşu varmış iddiası ile yola çıksa da aslında arkasına alabildiği kadar halk desteği alacak, yanına alabildiği kadar vekil alacak ve danışıklı dövüşlerin taraflarından biri olacak. Ankebut Ağına çalışanlara çalışacak ki Erdoğan'la da irtibatı devam ediyor ve ondan da talimatlar alıyor.
Bu süreçte gizli Ermeni çetesinin (CHPKK, DEVA, Gelecek) içinden parçalanmasını, güç kaybetmesini ve böylelikle AKPKK'nin/Tayyip'in daha fazla oyunda kalmasını sağlayacak.
Zaten Cumhurbaşkanlığına adaylığı da tam olarak bu şekildeydi, danışıklı dövüştü. Erdoğan'ın daha fazla başta kalmasını sağlamaya dönüktü ve talimatla yaptığı bir işti. Akşener de aynı şekilde gizli Ermeni çetesinin güçsüzleşmesi ve bölünmesi için hamleler yapacak ve şimdiye kadar onlarla yol almış olsa da şimdilerde arayı iyice açacak. Akşener'in de İnce'nin de sağlığı, liderlik yapmaya, bu yükü taşımaya müsait değil. İnce'nin alkolik oluşu ise apayrı bir sıkıntı.
Onun da tam şu anlarda sahneye çıkıp da danışıklı dövüşlere dahil olması isteniyor. Sözde herkese karşı bir duruşu varmış iddiası ile yola çıksa da aslında arkasına alabildiği kadar halk desteği alacak, yanına alabildiği kadar vekil alacak ve danışıklı dövüşlerin taraflarından biri olacak. Ankebut Ağına çalışanlara çalışacak ki Erdoğan'la da irtibatı devam ediyor ve ondan da talimatlar alıyor.
Bu süreçte gizli Ermeni çetesinin (CHPKK, DEVA, Gelecek) içinden parçalanmasını, güç kaybetmesini ve böylelikle AKPKK'nin/Tayyip'in daha fazla oyunda kalmasını sağlayacak.
Zaten Cumhurbaşkanlığına adaylığı da tam olarak bu şekildeydi, danışıklı dövüştü. Erdoğan'ın daha fazla başta kalmasını sağlamaya dönüktü ve talimatla yaptığı bir işti. Akşener de aynı şekilde gizli Ermeni çetesinin güçsüzleşmesi ve bölünmesi için hamleler yapacak ve şimdiye kadar onlarla yol almış olsa da şimdilerde arayı iyice açacak. Akşener'in de İnce'nin de sağlığı, liderlik yapmaya, bu yükü taşımaya müsait değil. İnce'nin alkolik oluşu ise apayrı bir sıkıntı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Tayyip ise hala Soysuz'un "Allah'lık olmuş" dediği halde...
Artık sadece katılmak zorunda olduğu toplantılara katılıyor, diğer toplantıları danışmanları üzerinden geçiştirmeye çabalıyor. Uzun konuşmalar yapmaktan da kaçınıyor. Ayasofya'da bile yürüyen ceset misali bir görüntü veriyor.
Artık sadece katılmak zorunda olduğu toplantılara katılıyor, diğer toplantıları danışmanları üzerinden geçiştirmeye çabalıyor. Uzun konuşmalar yapmaktan da kaçınıyor. Ayasofya'da bile yürüyen ceset misali bir görüntü veriyor.
Aslında ayakta duramayacak kadar güçsüz ve bitkin halde... Dikkat edin görüntülerine ki bedeni bir yana doğru çökük. Omuzları düşük. Ensesi çökük ve baş öne doğru düşük. Belini dik tutmakta bile çok zorlanıyor. Konuşurken çenesini ve dilini hareket ettirmekte bile çok zorlanıyor. Neredeyse her kelimede dura dura konuşacak ama gerçek halini belli etmemek için çok çabalıyor. Arada hiç hoş olmayan "ee ehh" sesleri çıkıyor ki bedeninde duyduğu ıstırabın tezahürü bunlar... On gündür onu hiç çarpmadığım halde hala kendine gelemedi. Bunda çarpılmasının yanında her şeyi üzerine yıkmış olmamın, bütün dengeleri alt üst etmemin, çok zor vaziyette bırakmış olmamın da payı çok.
Tayyip'e "Hukuk yolu ile üstüme gelme, öyle bir lüksün yok, aleyhine döner" dedim kaç kere, dinlemedi ve şu anda hukuk yolunda çok sıkışık bir vaziyette. Oradan bir bastırsam, iyice perişan olacaklar. "Şu savaşı, şu kaosu çıkart, bozmayacağım. Ortalık temizlensin biraz." dedim defalarca ama yine dinlemedi. O treni de kaçırdı. Şimdi ise bir Ermenistan-Azerbaycan savaşını bile çıkartamıyor. "Metafizik tekniklerle üzerime gelme. Cinci, üfürükçü, medyum pislik herifleri üzerime gönderme, seni çarparım. Ağzını yüzünü yamulturum." dedim durdum, uzun da mühlet verdim, yine dinlemedi. Beni dinlemeye dinlemeye bu hallere geldi. İki gündür de CIA'dan beş medyum metafizik tekniklerle bana saldırıp duruyorlar. Biraz daha saldırırlarsa hem onları da öldüreceğim hem Tayyip'i bu defa daha fena çarpacağım. Bana ve ekibime yapılan her metafizik saldırıda benim ilk muhatabım Tayyip olacak. Bu defa Kalın'ı, Soysuz'u ve diğerlerini de aynı anda çarpacağım.
Metafizik savaşta da de bizim çok ama çok gerimizdeler.
Metafizik savaşta da de bizim çok ama çok gerimizdeler.
Bu arada birkaç ülke daha ittifakımıza katıldı. Zamanı geldikçe bunları da açıkça yazacağım.
Rusya’dan Türkiye’ye İdlib uyarısı
Rusya, Suriye’ye bağlı İdlib bölgesinin güneyinde gerilimli durumun arttığını, Türkiye'nin silahlı gruplara karşı aldığı önlemlerin 'yetersiz' olduğu uyarısında bulundu.
Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkanı Aleksandr Şerbitskiy, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib bölgesinin güneyinde gergin bir durumun oluştuğunu, Türkiye komutanlığı tarafından, M-4 karayolu boyunca çetelerin etkisiz hale getirilmesi yönünde belli önlemlerin alındığını ancak Türkiye tarafının sorumluluğunda olan 'güvenlik koridorunu' oluşmasını sağlama konusunda Türkiye'nin başarısız yetersiz kaldığı ve başarısız olduğu bu yüzden de ortak yapılan Rus-Türk devriyelerinin yapılamadığı ve ertelenmek zorunda kaldığını açıkladı.
Rusya, Suriye’ye bağlı İdlib bölgesinin güneyinde gerilimli durumun arttığını, Türkiye'nin silahlı gruplara karşı aldığı önlemlerin 'yetersiz' olduğu uyarısında bulundu.
Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkanı Aleksandr Şerbitskiy, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib bölgesinin güneyinde gergin bir durumun oluştuğunu, Türkiye komutanlığı tarafından, M-4 karayolu boyunca çetelerin etkisiz hale getirilmesi yönünde belli önlemlerin alındığını ancak Türkiye tarafının sorumluluğunda olan 'güvenlik koridorunu' oluşmasını sağlama konusunda Türkiye'nin başarısız yetersiz kaldığı ve başarısız olduğu bu yüzden de ortak yapılan Rus-Türk devriyelerinin yapılamadığı ve ertelenmek zorunda kaldığını açıkladı.
Suriyeli aşiretler ABD ve YPG’ye karşı mücadeleye vurgu yaptı
ABD terör devleti tarafından desteklenen YPG terör örgütüne bağlı teröristlerin Suriye’nin doğusu ve kuzeydoğusunda son uygulamaları şiddetlenmesi, Suriyeli aşiretleri harekete geçirdi.
Suriye’nin Tay aşiretinin lideri Muhammed Fares El-Abd Er-Rahman bir bildiri yayımlayarak, bu ülkede yaşayan tüm aşiretlere ABD ve diğer ecnebi güçlerin işgaline karşı direniş çağrısı yaptı.
Bildiride, El-Akidat ve El-Bekare aşiretlerinin liderlerine düzenlenen saldırıların kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Tay aşireti lideri, bu cinayeti işleyenlerin Fırat bölgesinde kaos ve fitne çıkarmak ve şom hedeflerine ulaşmak isteyen taraflar olduğunu belirterek bu zümre ile mücadeleye vurgu yaptı.
ABD terör devleti tarafından desteklenen YPG terör örgütüne bağlı teröristlerin Suriye’nin doğusu ve kuzeydoğusunda son uygulamaları şiddetlenmesi, Suriyeli aşiretleri harekete geçirdi.
Suriye’nin Tay aşiretinin lideri Muhammed Fares El-Abd Er-Rahman bir bildiri yayımlayarak, bu ülkede yaşayan tüm aşiretlere ABD ve diğer ecnebi güçlerin işgaline karşı direniş çağrısı yaptı.
Bildiride, El-Akidat ve El-Bekare aşiretlerinin liderlerine düzenlenen saldırıların kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Tay aşireti lideri, bu cinayeti işleyenlerin Fırat bölgesinde kaos ve fitne çıkarmak ve şom hedeflerine ulaşmak isteyen taraflar olduğunu belirterek bu zümre ile mücadeleye vurgu yaptı.
AB'nin güvenli seyahat listesinde Türkiye yok
Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle mart ayında sınırlarını kapatan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, seyahat kısıtlamalarının kaldırıldığı ülkeler listesini yeniden güncelledi. AB Konseyi, en son 30 Temmuz'da güncellediği listeden Fas'ı çıkararak tekrar yayımladı. Türkiye, güvenli seyahat edilebilir ülkeler listesine yine dahil edilmedi.
Daha önce seyahatin izin verildiği Fas'ın çıkarıldığı yeni listeye göre salgın tedbirleri kapsamında mart ayında kapatılan AB'nin dış sınırları, Avustralya, Kanada, Japonya, Gürcistan, Yeni Zelanda, Ruanda, Güney Kore, Tayland, Tunus ve Uruguay'a kademeli olarak açılacak.
AB ülkelerinin vatandaşlarına seyahat izni vermesi halinde Çin'e de kısıtlama uygulanmayacak. Türkiye, ABD, Rusya, Brezilya, Hindistan, Sırbistan ve Karadağ gibi ülkelere AB ülkelerinin seyahat kısıtlamaları devam edecek. Öte yandan, söz konusu liste, ülkelerdeki Covid-19 durumuna ve vaka sayısına göre tekrar güncellenecek.
Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle mart ayında sınırlarını kapatan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, seyahat kısıtlamalarının kaldırıldığı ülkeler listesini yeniden güncelledi. AB Konseyi, en son 30 Temmuz'da güncellediği listeden Fas'ı çıkararak tekrar yayımladı. Türkiye, güvenli seyahat edilebilir ülkeler listesine yine dahil edilmedi.
Daha önce seyahatin izin verildiği Fas'ın çıkarıldığı yeni listeye göre salgın tedbirleri kapsamında mart ayında kapatılan AB'nin dış sınırları, Avustralya, Kanada, Japonya, Gürcistan, Yeni Zelanda, Ruanda, Güney Kore, Tayland, Tunus ve Uruguay'a kademeli olarak açılacak.
AB ülkelerinin vatandaşlarına seyahat izni vermesi halinde Çin'e de kısıtlama uygulanmayacak. Türkiye, ABD, Rusya, Brezilya, Hindistan, Sırbistan ve Karadağ gibi ülkelere AB ülkelerinin seyahat kısıtlamaları devam edecek. Öte yandan, söz konusu liste, ülkelerdeki Covid-19 durumuna ve vaka sayısına göre tekrar güncellenecek.
Forwarded from SpaceExplorerTv
Soyuz-MS’in yerini alacak uzay araçlarının geliştirilmesi talimatı
Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) Başkanı Dmitriy Rogozin, Soyuz-MS uzay aracının yerini alacak Sovyetler dönemindeki Buran benzeri kanatlı, insanlı bir uzay mekiğinin geliştirilmesi için talimat verdiğini belirtti.
Rogozin, şu ifadeleri kullandı:
"Yörünge istasyonlarına hizmet vermek için, ‘Orel’in (Ay’a insanlı uçuşlar için geliştirilen uzay aracı) bu amaçlar için kullanılması pahalı olacağından, Soyuz-MS’in yerini alacak uzay aracının tamamen farklı bir konfigürasyona sahip yeniden kullanılabilir bir gemi olması gerekiyor, pistlere iniş imkanı olan ‘Buran’ tipi bir şey. Mühendislerimize bu görevi verdim. Energia ve diğer şirketler bu tür uzay teknolojisi seçeneklerini sunacak."
Rogozin, yeniden kullanılabilir bir uzay gemisinin inşasının çok zaman alacağını kabul ederek, "Soyuz-MS elbette görevine devam edecek, sürekli modernize ediliyor" dedi.
Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) Başkanı Dmitriy Rogozin, Soyuz-MS uzay aracının yerini alacak Sovyetler dönemindeki Buran benzeri kanatlı, insanlı bir uzay mekiğinin geliştirilmesi için talimat verdiğini belirtti.
Rogozin, şu ifadeleri kullandı:
"Yörünge istasyonlarına hizmet vermek için, ‘Orel’in (Ay’a insanlı uçuşlar için geliştirilen uzay aracı) bu amaçlar için kullanılması pahalı olacağından, Soyuz-MS’in yerini alacak uzay aracının tamamen farklı bir konfigürasyona sahip yeniden kullanılabilir bir gemi olması gerekiyor, pistlere iniş imkanı olan ‘Buran’ tipi bir şey. Mühendislerimize bu görevi verdim. Energia ve diğer şirketler bu tür uzay teknolojisi seçeneklerini sunacak."
Rogozin, yeniden kullanılabilir bir uzay gemisinin inşasının çok zaman alacağını kabul ederek, "Soyuz-MS elbette görevine devam edecek, sürekli modernize ediliyor" dedi.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Somali'nin başkenti Mogadişu'nun merkezinde, yeni yapılan millî stadyumunun yakınında, Warta Nabadda semtinde bulunan büyük bir askeri üssün kapısının yakınında bir intihar bombacısı mayınlı bir arabayı patlattı. 8 kişi öldü, 14 kişi yaralandı.
Akademi Dergisi
Photo
Kanada'dan ABD'ye gümrük vergisi misillemesi
Kanada Başbakan Yardımcısı Chrystia Freeland, ABD'nin Kanada'dan ithal ettiği alüminyuma yüzde 10 gümrük vergisi uygulama kararının ardından, 2.7 milyar dolar değerindeki Amerikan alüminyum ürünlerine yönelik yeni gümrük tarifesi uygulanacağını duyurdu.
Freeland, düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin Kanada'dan ithal ettiği alüminyuma yüzde 10 gümrük vergisi uygulama kararına 'hızlı ve güçlü' bir şekilde yanıt verileceğini belirtti.
Kanada'nın 2.7 milyar dolar değerindeki Amerikan ürününe yönelik yeni gümrük vergisi uygulayacağını bildiren Freeland, misilleme niteliğindeki gümrük vergilerinin 16 Eylül'e kadar yürürlüğe gireceğini aktardı.
ABD'nin kararının "kabul edilemez" olduğunu vurgulayan Freeland, "Küresel bir salgınla mücadele ettiğimiz bir zamanda, bir ticaret anlaşmazlığı ihtiyaç duyulan son şeydir. Bu sadece iki tarafın ekonomik toparlanmasına zarar verecektir. Ancak ABD yönetiminin yapmayı seçtiği şey budur" değerlendirmesinde bulundu.
Kanada Başbakan Yardımcısı Chrystia Freeland, ABD'nin Kanada'dan ithal ettiği alüminyuma yüzde 10 gümrük vergisi uygulama kararının ardından, 2.7 milyar dolar değerindeki Amerikan alüminyum ürünlerine yönelik yeni gümrük tarifesi uygulanacağını duyurdu.
Freeland, düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin Kanada'dan ithal ettiği alüminyuma yüzde 10 gümrük vergisi uygulama kararına 'hızlı ve güçlü' bir şekilde yanıt verileceğini belirtti.
Kanada'nın 2.7 milyar dolar değerindeki Amerikan ürününe yönelik yeni gümrük vergisi uygulayacağını bildiren Freeland, misilleme niteliğindeki gümrük vergilerinin 16 Eylül'e kadar yürürlüğe gireceğini aktardı.
ABD'nin kararının "kabul edilemez" olduğunu vurgulayan Freeland, "Küresel bir salgınla mücadele ettiğimiz bir zamanda, bir ticaret anlaşmazlığı ihtiyaç duyulan son şeydir. Bu sadece iki tarafın ekonomik toparlanmasına zarar verecektir. Ancak ABD yönetiminin yapmayı seçtiği şey budur" değerlendirmesinde bulundu.
Akademi Dergisi
Belarus Ankebut Ağının nüfuzunda olan ülkelerden biri ve çok da tesirli olmayacağını kesin şekilde bilseler de yine de Rusya'ya sorun çıkartmasını ve biraz meşgul etmesini istiyorlar. Birkaç gündür Belarus ile Rusya arasında bazı konulardan dolayı gerginlik…
"Üçüncü bir ülkenin provokasyonu"
Rusya Büyükelçisi, Belarus'ta Rusların tutuklanmasını üçüncü bir ülkenin provokasyonu olarak nitelendiriyor.
Büyükelçi Dmitry Mezentsev, Rusların bir an önce tahliye edilmelerinin mevcut şartlar altında "makul ve adil" bir karar olacağını söyledi.
Mezentsev'e göre, Belarus kolluk kuvvetleri, Rusya vatandaşlarının Belarus topraklarına gelişine, tam bilgiye sahip olmamasına ve Rus meslektaşlarıyla etkileşime girmemesine rağmen "doğrudan ve sert" tepki gösterdi.
Büyükelçi, "Rus tarafı, özellikle seçim öncesi dönemde, kamu düzeni ve yasallığın ihlaline, kardeş Beyaz Rusya'da gerginliğin artmasına katkıda bulunabilecek adımlara izin vermeyecektir" dedi.
Rusya Büyükelçisi, Belarus'ta Rusların tutuklanmasını üçüncü bir ülkenin provokasyonu olarak nitelendiriyor.
Büyükelçi Dmitry Mezentsev, Rusların bir an önce tahliye edilmelerinin mevcut şartlar altında "makul ve adil" bir karar olacağını söyledi.
Mezentsev'e göre, Belarus kolluk kuvvetleri, Rusya vatandaşlarının Belarus topraklarına gelişine, tam bilgiye sahip olmamasına ve Rus meslektaşlarıyla etkileşime girmemesine rağmen "doğrudan ve sert" tepki gösterdi.
Büyükelçi, "Rus tarafı, özellikle seçim öncesi dönemde, kamu düzeni ve yasallığın ihlaline, kardeş Beyaz Rusya'da gerginliğin artmasına katkıda bulunabilecek adımlara izin vermeyecektir" dedi.
'83 milyon Londra'daki bir avuç tefeciye çalışıyor'
Gizli Ermeni çetesinin önde gelen isimlerinden biri olan Kemal Kılıçdaroğlu, parti meclisi toplantısı açılışında şu şekilde konuştu:
-Daha acı olan şu: Adaleti isteyenler de hapiste. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir tablo yok. Biz yaşıyoruz böyle bir tabloyu. Dedik ki israf yapmayın haramdır. Bol para harcayan kişiye vatandaş enayi gözüyle bakar. Bu kadar parayı harcıyorsanız orada sizin alın teriniz yoktur.Biz onlara söyledik bunları yapmayın diye. Yüzlerce örnek verdik ama yapmaya devam ettiler. Her taraftan borç alırsanız gırtlağınıza yapışırlar dedik. 83 milyon Londra’daki bir avuç tefeciye çalışıyor. Borç alan emir alır. Osmanlı’nın çöküşünde böyleydi. 18 yılda sadece yurt dışında tefecilere ödediğimiz para 178 milyar dolar. 178 milyar dolarla ikinci bir Türkiye inşa edersiniz. Bu para sadece faiz, ana para değil. Bir günde 48 milyon 703 bin dolar faiz ödüyorlar. Memleketi bu duruma kim getirdi?
- Merkez Bankası 7 ayda 79 milyar lira bastı. Bu parayı 5'li çeteye verdiler, onlar da koşarak gidip dolar aldı.
Gizli Ermeni çetesinin önde gelen isimlerinden biri olan Kemal Kılıçdaroğlu, parti meclisi toplantısı açılışında şu şekilde konuştu:
-Daha acı olan şu: Adaleti isteyenler de hapiste. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir tablo yok. Biz yaşıyoruz böyle bir tabloyu. Dedik ki israf yapmayın haramdır. Bol para harcayan kişiye vatandaş enayi gözüyle bakar. Bu kadar parayı harcıyorsanız orada sizin alın teriniz yoktur.Biz onlara söyledik bunları yapmayın diye. Yüzlerce örnek verdik ama yapmaya devam ettiler. Her taraftan borç alırsanız gırtlağınıza yapışırlar dedik. 83 milyon Londra’daki bir avuç tefeciye çalışıyor. Borç alan emir alır. Osmanlı’nın çöküşünde böyleydi. 18 yılda sadece yurt dışında tefecilere ödediğimiz para 178 milyar dolar. 178 milyar dolarla ikinci bir Türkiye inşa edersiniz. Bu para sadece faiz, ana para değil. Bir günde 48 milyon 703 bin dolar faiz ödüyorlar. Memleketi bu duruma kim getirdi?
- Merkez Bankası 7 ayda 79 milyar lira bastı. Bu parayı 5'li çeteye verdiler, onlar da koşarak gidip dolar aldı.