Görevden alınan Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesi eski Akpkk'li Belediye Başkanı Abdullah Aksak’ın yeğenleri silahlarla belediye binasını bastı.
Yapılan baskında encümen kararı ile seçilen başkan Feyyaz Soylu’nun darp edildiği ileri sürüldü.
Olayın büyümesi üzerine belediye bahçesine zırhlı araçlar eşliğinde gelen polisler, Aksak’ın akrabalarını belediye binasının dışına çıkarttı. Belediye binasının bahçesine Çevik Kuvvet ekipleri konuşlandırılırken, çevrede yoğun güvenlik önlemleri alındı.
Yapılan baskında encümen kararı ile seçilen başkan Feyyaz Soylu’nun darp edildiği ileri sürüldü.
Olayın büyümesi üzerine belediye bahçesine zırhlı araçlar eşliğinde gelen polisler, Aksak’ın akrabalarını belediye binasının dışına çıkarttı. Belediye binasının bahçesine Çevik Kuvvet ekipleri konuşlandırılırken, çevrede yoğun güvenlik önlemleri alındı.
Akademi Dergisi
"Türkiye şu anda egemen güçlerin taleplerini yerine getiren bir devlet konumuna düşürülmüştür." "Onlar vatan hainleridir. Açık ve net söylüyorum, vatan hainleridir." "Önümüzdeki ilk seçimlerde, dostlarımızla birlikte iktidar olacağız." "Firavunların iktidarını…
CHPKK'nin dostları kimlerdir
Engin Özkoç
CHPKK'nin dostları kimlerdir...
Duyuyor musunuz sesi: Diiit, diiit, diiit, diiit...
Gizli Ermeni cephesinde geri vites devam ediyor. Bu gün mecliste yaptığı basın açıklamasından sonra CHPKK'li Engin Özkoç'a da "Sizin dostlarınız kimler?" diye sordular. Dinliyoruz...
Duyuyor musunuz sesi: Diiit, diiit, diiit, diiit...
Gizli Ermeni cephesinde geri vites devam ediyor. Bu gün mecliste yaptığı basın açıklamasından sonra CHPKK'li Engin Özkoç'a da "Sizin dostlarınız kimler?" diye sordular. Dinliyoruz...
Akademi Dergisi
Türkiye, Libya'ya Somali’den paralı asker nakil ediyor iddiası Rus FreeNews haber portalının el-Arabiya televizyonuna dayandırdığı habere göre, Türkiye ve Katar istihbaratı Libya'daki "Ulusal Mutabakat Hükümeti" denilen terör ve ihanet teşkilatının saflarında…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Neden Somali?
Türkiye'nin en büyük denizaşırı askeri üssü, Somali'nin başkenti Mogadişu'da resmen faaliyete geçti.
Bu üs, bir süredir zaten faaliyetteydi. İnsanların çok fakir olup karınlarını doyuramadığı, ailesinin geçimini temin edemediği Somali'de, çok ucuza ve kolayca, paralı savaşçı olacak kişiler bulunabiliyor.
Bu üste bir süredir Somalililer yetiştiriliyor. Bunları, Suriye, Libya ve ihtiyaç duydukları her yere gönderiyorlar. Dünyanın dört bir yanındaki işgal, terör ve katliam eylemlerinde kullanıyorlar.
Bu kişilerle anlaşma yapılıyor. Kendileri dünyanın farklı yerlerine gönderildiklerinde Somali'deki ailelerine düzenli olarak para ödeniyor.
Türkiye'nin en büyük denizaşırı askeri üssü, Somali'nin başkenti Mogadişu'da resmen faaliyete geçti.
Bu üs, bir süredir zaten faaliyetteydi. İnsanların çok fakir olup karınlarını doyuramadığı, ailesinin geçimini temin edemediği Somali'de, çok ucuza ve kolayca, paralı savaşçı olacak kişiler bulunabiliyor.
Bu üste bir süredir Somalililer yetiştiriliyor. Bunları, Suriye, Libya ve ihtiyaç duydukları her yere gönderiyorlar. Dünyanın dört bir yanındaki işgal, terör ve katliam eylemlerinde kullanıyorlar.
Bu kişilerle anlaşma yapılıyor. Kendileri dünyanın farklı yerlerine gönderildiklerinde Somali'deki ailelerine düzenli olarak para ödeniyor.
AKPKK, Türkiye'yi uçuruma sürüklüyor...
Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir askeri nakliye uçağı, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ile ortak tatbikat bahanesi ile Nahçıvan'a çok sayıda T-129 ATAK saldırı helikopteri götürdü.
Azerbaycan - Ermenistan sınırındaki çatışmaların tırmanması halinde bu helikopterler Ermenistan hedeflerini vurmak için kullanılacaklar. Bu da Rusya başta olmak üzere pek çok ülkenin oraya da müdahale etmesine ve çok sayıda askerimizin, askeri araçlarımızın, silahlarımızın ve mühimmatımızın kaybına sebep olacak.
Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir askeri nakliye uçağı, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ile ortak tatbikat bahanesi ile Nahçıvan'a çok sayıda T-129 ATAK saldırı helikopteri götürdü.
Azerbaycan - Ermenistan sınırındaki çatışmaların tırmanması halinde bu helikopterler Ermenistan hedeflerini vurmak için kullanılacaklar. Bu da Rusya başta olmak üzere pek çok ülkenin oraya da müdahale etmesine ve çok sayıda askerimizin, askeri araçlarımızın, silahlarımızın ve mühimmatımızın kaybına sebep olacak.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Perito Moreno buzulu, dünyada yılda 450 m hızla büyüyen tek buzul. Keskin tırtıklı uçurumları ve çıkıntıları suyun 60 m üzerinde yükselir. Gerçek buzdağlarında olması gerektiği gibi, 130 m kalınlığa kadar olan buz kütlesi su yüzeyinin altında gizlenir.
1981 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil edilen Perito Moreno, Patagonya'daki Los Glaciares Milli Parkı'nda yer almaktadır.
#HarikaVideolar
1981 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil edilen Perito Moreno, Patagonya'daki Los Glaciares Milli Parkı'nda yer almaktadır.
#HarikaVideolar
Akademi Dergisi
En büyük balonları bile bir iğne patlatabilir. Amerika, aslında dünyanın en batak, en borçlu, en riskli ülkesi... Amerika'yı aldığı borçlar, kara para geliri ve başka devletlere attığı kazıklardan, onlardan haraç kesmesinden gelen paralar ayakta tutuyor.…
İkinci cihan harbinin oranı gibi, ABD'lilerin ani tasarruflu davranışı, Trump için bir uyarı!
Deutsche Bank‘ın yorumlamasına göre, krizde, ABDliler, tasarruf birincisiydiler, tüketimden tasarrufa geçiş yaptılar.
Kısa süre önce Deutsche Bank, tasarruf yapma oranının, onlarca senedir olmayan seviyeye geldiğine dikkat çekti. Buna göre ise ABDliler Mayıs ayında gelirlerinin % 23,2’sini yastık altına sakladılar. Hatta bu oran Nisan ayında % 33,2 idi, yani gelirin 3/1. Bu veriler, St. Louis eyaleti Federel Reserve’den alınmıştır. Deutsche Bank’ın araştırma stratejisti Jim Reid, bu tasarruf oranına en son İkinci cihan harbinde ulaşıldığına dikkat çekti.
Tüketicilerin davranışları dikkate alınırsa, bu oranın bu kadar yüksek olma sebebi, ekonomi ve Trump için ciddi bir uyarı işareti. En son yapılan anketlere göre Trump’a destek vermeyenlerin oranı % 55,8 ve böylece rakibi Joe Biden’in % 5 gerisinde.
|Kaynak: Finanzen100, Maximilian Nagel
Deutsche Bank‘ın yorumlamasına göre, krizde, ABDliler, tasarruf birincisiydiler, tüketimden tasarrufa geçiş yaptılar.
Kısa süre önce Deutsche Bank, tasarruf yapma oranının, onlarca senedir olmayan seviyeye geldiğine dikkat çekti. Buna göre ise ABDliler Mayıs ayında gelirlerinin % 23,2’sini yastık altına sakladılar. Hatta bu oran Nisan ayında % 33,2 idi, yani gelirin 3/1. Bu veriler, St. Louis eyaleti Federel Reserve’den alınmıştır. Deutsche Bank’ın araştırma stratejisti Jim Reid, bu tasarruf oranına en son İkinci cihan harbinde ulaşıldığına dikkat çekti.
Tüketicilerin davranışları dikkate alınırsa, bu oranın bu kadar yüksek olma sebebi, ekonomi ve Trump için ciddi bir uyarı işareti. En son yapılan anketlere göre Trump’a destek vermeyenlerin oranı % 55,8 ve böylece rakibi Joe Biden’in % 5 gerisinde.
|Kaynak: Finanzen100, Maximilian Nagel
Forwarded from Akademi Dergisi
Kurbanın sütü, eti ve postu ile alâkalı bazı meseleler
Kurbanın sütünden istifade etmek, etini ve derisini satıp parasını almak, veya demirbaş olmayacak bir şey ile değiştirmek mekruhtur. Şayet böyle bir şey yapılırsa, kıymetini yani kaç para ise o miktarı sadaka olarak vermek gerekir. Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Kurbanın derisini satan kimsenin kurbanı olmaz.” (ez-Zeylâî, Nasbu’r-Râye, 4, 218)
Kurbanın et ve derisinden kasap ücreti de verilmez. Yani kasaba, “gel benim hayvanımı kesiver; karşılığında bir miktar et vereyim yahut derisi senin olsun” denilemez. Peki, kasaba et veya deri vermek câiz olmaz mı? Tabii ki câiz olur; ancak, kasaplık ücretini de ayrıca vermek şartıyla... Nitekim Hz. Ali (r.a.)’den şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Resûlüllah (s.a.v.), develer kurban kesilirken başında durmamı, derilerini ve sırtlarındaki çullarını paylaştırmamı emretti. Onlardan herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana yasakladı. Kasap ücretini biz kendimiz veririz.” (Müslim, Sahîh, Hacc, 348)
Kurbanın derisi sadaka olarak verilir veya ondan seccâde ve saire gibi evde kullanılacak bir şey yapılır. Hz. Âişe (r.anhâ) vâlidemizin ve diğer bazı sahâbîlerin kurban derilerinden su tulumu yaptıkları rivâyet edilmiştir. (Müslim, a.g.e., Edâhî, 28)
Kurbanın, kesilmezden evvel yünlerini kırkmak mekruhtur. Eğer kırkılacak olursa, bu yünler de sadaka olarak verilir. Fakat kesildikten sonra yünü yolunup veya kırkılıp kullanılabilir, bu câizdir. (Ö. N. Bilmen, B. İslâm İlm. İst. 1985, s. 413-414)
Kurbanın sütünden istifade etmek, etini ve derisini satıp parasını almak, veya demirbaş olmayacak bir şey ile değiştirmek mekruhtur. Şayet böyle bir şey yapılırsa, kıymetini yani kaç para ise o miktarı sadaka olarak vermek gerekir. Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Kurbanın derisini satan kimsenin kurbanı olmaz.” (ez-Zeylâî, Nasbu’r-Râye, 4, 218)
Kurbanın et ve derisinden kasap ücreti de verilmez. Yani kasaba, “gel benim hayvanımı kesiver; karşılığında bir miktar et vereyim yahut derisi senin olsun” denilemez. Peki, kasaba et veya deri vermek câiz olmaz mı? Tabii ki câiz olur; ancak, kasaplık ücretini de ayrıca vermek şartıyla... Nitekim Hz. Ali (r.a.)’den şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Resûlüllah (s.a.v.), develer kurban kesilirken başında durmamı, derilerini ve sırtlarındaki çullarını paylaştırmamı emretti. Onlardan herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana yasakladı. Kasap ücretini biz kendimiz veririz.” (Müslim, Sahîh, Hacc, 348)
Kurbanın derisi sadaka olarak verilir veya ondan seccâde ve saire gibi evde kullanılacak bir şey yapılır. Hz. Âişe (r.anhâ) vâlidemizin ve diğer bazı sahâbîlerin kurban derilerinden su tulumu yaptıkları rivâyet edilmiştir. (Müslim, a.g.e., Edâhî, 28)
Kurbanın, kesilmezden evvel yünlerini kırkmak mekruhtur. Eğer kırkılacak olursa, bu yünler de sadaka olarak verilir. Fakat kesildikten sonra yünü yolunup veya kırkılıp kullanılabilir, bu câizdir. (Ö. N. Bilmen, B. İslâm İlm. İst. 1985, s. 413-414)
HACCA GİDEMEYEN MÜSLÜMAN NE YAPMALI?
Hacca gidemeyen Müslüman, Arefe günü öğle ile ikindi arası, kendini Arafat’ta kabûl ederek Allah rızâsı için 2 rekât namaz kılar. Her rekâtte; 1 Fâtiha-i şerîfe, 3 Kul yâ eyyühel-kâfirûn, 10 İhlâs-ı şerîf okur.
Namaza şu niyetle başlar: “Yâ Rabbi, bugün şu saatlerde Arafat’ta milyonlarca Müslümanın ‘Lebbeyk’ diye ilticâ ettiği zamanda, âciz kulun orada bulunamadı. Bu kulunun rûhunu onlarla beraber kılıp, benim ilticâmı da onların ilticâsına ilhâk buyur. Orada afv-ı umûmîye mazhar kıldığın kullarına beni de ilhâk eyle!..” Allâhü Ekber. Namazdan sonra:
* 70 İstiğfâr-ı şerîf,
* 11 veya 70 adet, “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerike leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve Hayyün lâ yemûtü biyedihi’l-hayr, ve hüve alâ külli şey’in Kadîr” tevhîdini okur.
* 3 veya 11 yâhut 70 adet “Allâhü Ekber, Allâhü Ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü Ekber ve lillâhi’l-hamd” diyerek tekbir getirir.
Hacca gidemeyen Müslüman, Arefe günü öğle ile ikindi arası, kendini Arafat’ta kabûl ederek Allah rızâsı için 2 rekât namaz kılar. Her rekâtte; 1 Fâtiha-i şerîfe, 3 Kul yâ eyyühel-kâfirûn, 10 İhlâs-ı şerîf okur.
Namaza şu niyetle başlar: “Yâ Rabbi, bugün şu saatlerde Arafat’ta milyonlarca Müslümanın ‘Lebbeyk’ diye ilticâ ettiği zamanda, âciz kulun orada bulunamadı. Bu kulunun rûhunu onlarla beraber kılıp, benim ilticâmı da onların ilticâsına ilhâk buyur. Orada afv-ı umûmîye mazhar kıldığın kullarına beni de ilhâk eyle!..” Allâhü Ekber. Namazdan sonra:
* 70 İstiğfâr-ı şerîf,
* 11 veya 70 adet, “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerike leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve Hayyün lâ yemûtü biyedihi’l-hayr, ve hüve alâ külli şey’in Kadîr” tevhîdini okur.
* 3 veya 11 yâhut 70 adet “Allâhü Ekber, Allâhü Ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü Ekber ve lillâhi’l-hamd” diyerek tekbir getirir.
* 100 defa aşağıdaki tesbihi okur
“Sübhânellezî fi’s-semâi arşuhû, Sübhânellezî fi’l-ardı sültânühû, Sübhânellezî fi’l-ardı hukmühû, Sübhânellezî fi’l-cenneti rahmetühû, Sübhânellezî fi’l-kabri kazâühû, Sübhânellezî fi’l-kıyâmeti adlühû, Sübhânellezî fi’l-bahri sebîlühû, Sübhânellezî rafea’s-semâe, Sübhânellezî beseta’l-arda, Sübhânellezî lâ melce’e ve lâ mence’e minhü illâ ileyh.”
Arefe günü öğleden sonra, Hızır Aleyhisselâm ile İlyâs Aleyhisselâm’ın Arafât’ta buluştuklarında okudukları şu duâyı da -mümkünse- 100 defa okumalıdır:
“Bismillâhi mâşâallâhü lâ yasrifü’s-sûe illallâh, Bismillâhi mâşâallâhü lâ yesûku’l-hayra illallâh, Bismillâhi mâşâallâhü lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm.” Bundan sonra duâ edilir.
“Sübhânellezî fi’s-semâi arşuhû, Sübhânellezî fi’l-ardı sültânühû, Sübhânellezî fi’l-ardı hukmühû, Sübhânellezî fi’l-cenneti rahmetühû, Sübhânellezî fi’l-kabri kazâühû, Sübhânellezî fi’l-kıyâmeti adlühû, Sübhânellezî fi’l-bahri sebîlühû, Sübhânellezî rafea’s-semâe, Sübhânellezî beseta’l-arda, Sübhânellezî lâ melce’e ve lâ mence’e minhü illâ ileyh.”
Arefe günü öğleden sonra, Hızır Aleyhisselâm ile İlyâs Aleyhisselâm’ın Arafât’ta buluştuklarında okudukları şu duâyı da -mümkünse- 100 defa okumalıdır:
“Bismillâhi mâşâallâhü lâ yasrifü’s-sûe illallâh, Bismillâhi mâşâallâhü lâ yesûku’l-hayra illallâh, Bismillâhi mâşâallâhü lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm.” Bundan sonra duâ edilir.
Alman sanayiciler ekonomide hızlı toparlanma beklemiyor
Federal Alman Sanayicileri Birliği, Alman ekonomisinin salgının etkilerinden toparlanmasının hızlı olmasını beklemiyor. Birlik, Alman devletinin şirketlere ortak olmasını ise endişeyle izlediklerini açıkladı.
Koronavirüs krizinin Alman ekonomisinde yarattığı sonuçlar Alman sanayicilerin de gündeminden düşmüyor. Federal Alman Sanayicileri Birliği (BDI) koronavirüsün etkilerinden hızlı bir iyileşme beklemediklerini açıkladı.
BDI Başkanı Dieter Kempf, Alman Yazıişleri Ağı’na (RND) yaptığı açıklamada, “Ekonomideki yavaş yukarı trend coşku sebebi olamaz” dedi. Kempf, ekonominin en erken 2022'de kriz öncesi seviyelere dönmesini beklediklerini kaydetti.
Kempf, siyasetin “bütün odağının” ekonomik toparlanma ve sanayi temelinin güçlendirilmesi olması gerektiğini belirtti.
|Kaynak: Deutsche Welle
Federal Alman Sanayicileri Birliği, Alman ekonomisinin salgının etkilerinden toparlanmasının hızlı olmasını beklemiyor. Birlik, Alman devletinin şirketlere ortak olmasını ise endişeyle izlediklerini açıkladı.
Koronavirüs krizinin Alman ekonomisinde yarattığı sonuçlar Alman sanayicilerin de gündeminden düşmüyor. Federal Alman Sanayicileri Birliği (BDI) koronavirüsün etkilerinden hızlı bir iyileşme beklemediklerini açıkladı.
BDI Başkanı Dieter Kempf, Alman Yazıişleri Ağı’na (RND) yaptığı açıklamada, “Ekonomideki yavaş yukarı trend coşku sebebi olamaz” dedi. Kempf, ekonominin en erken 2022'de kriz öncesi seviyelere dönmesini beklediklerini kaydetti.
Kempf, siyasetin “bütün odağının” ekonomik toparlanma ve sanayi temelinin güçlendirilmesi olması gerektiğini belirtti.
|Kaynak: Deutsche Welle
'Koronavirüsü atlatan yetişkinlerin dörtte üçünde kalp hasarı oluştuğu tespit edildi'
https://telegra.ph/Kalp-hasar%C4%B1-olu%C5%9Ftu%C4%9Fu-tespit-edildi-07-29
https://telegra.ph/Kalp-hasar%C4%B1-olu%C5%9Ftu%C4%9Fu-tespit-edildi-07-29
Telegraph
Kalp hasarı oluştuğu tespit edildi
'Koronavirüsü atlatan yetişkinlerin dörtte üçünde kalp hasarı oluştuğu tespit edildi' Koronavirüsü atlatan hastalara ilişkin yapılan bir araştırmada, daha önce kalp sorunu olmayan 100 eski hastadan 78'inin emar taramasında kalp rahatsızlıkları bulundu. 29…
Akademi Dergisi
Mardin’de kayyım belediyesine yolsuzluk operasyonu Kayyım yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi'nde Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 15 kişi dün gözaltına alındı. Yolsuzluk, usulsüzlük ve rüşvet ile suçlanan…
Mardin’de çiftçilere ‘şerefsiz’ diyen DEDAŞ Müdürü Bulut, yolsuzluktan tutuklandı
Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde kayyum dönemine ilişkin başlatılan yolsuzluk soruşturmasında çiftçilere “Hepsi şerefsiz” diyerek elektriğini kesen DEDAŞ Mardin İl Müdürü Mehmet Bulut tutuklandı.
Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde kayyum dönemine ilişkin başlatılan yolsuzluk soruşturmasında çiftçilere “Hepsi şerefsiz” diyerek elektriğini kesen DEDAŞ Mardin İl Müdürü Mehmet Bulut tutuklandı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İsrail'in başkenti Tel-Aviv'de protestolar bu akşam da devam ediyor...
Ermenistan Dışişleri Bakanı Zobrab Mnatsakanyan, Ermenistan'ın Karabağ çatışma bölgesinde ve Azerbaycan sınırında ateşkesi gözlemlemeye hazır olduğunu söyledi.
Mnatsakanyan, Jerusalem Post gazetesine verdiği röportajda, Ermenistan'ın Azerbaycan'ın aksine, cephe hattındaki uluslararası gözlemci sayısını artırarak ve olayları soruşturmak için mekanizmalar getirerek ateşkesi güçlendirmeyi amaçlayan uluslararası arabulucuların tüm önerilerini kabul ettiğini belirtti.
Mnatsakanyan, "Ermenistan, gerilim risklerini azaltmak için bu ve diğer tedbirleri uygulamaya devam ediyor." dedi.
Mnatsakanyan, Jerusalem Post gazetesine verdiği röportajda, Ermenistan'ın Azerbaycan'ın aksine, cephe hattındaki uluslararası gözlemci sayısını artırarak ve olayları soruşturmak için mekanizmalar getirerek ateşkesi güçlendirmeyi amaçlayan uluslararası arabulucuların tüm önerilerini kabul ettiğini belirtti.
Mnatsakanyan, "Ermenistan, gerilim risklerini azaltmak için bu ve diğer tedbirleri uygulamaya devam ediyor." dedi.
Provokasyondan kaçınılmalı
Ermenistan Savunma Bakanı David Tonoyan, Azerbaycan ile Türkiye tarafından düzenlenecek ortak tatbikat sırasında Ermenistan sınırları yakınında provokasyondan kaçınılmasının önemli olduğunu söyledi.
Tonoyan, "Tamamen askeri açıdan bakıldığında, tatbikatın taktik niteliği herhangi bir endişe yaratmıyor ancak tatbikatın sınıra, savunma yapılarına ve Ermenistan'ın diğer altyapı tesislerine komşu bölgede provokatif eylemlere yol açmaması önem arz ediyor" dedi.
Tonoyan, Ermenistan'ın tatbikatı ve ilgili süreçleri dikkatli bir şekilde izlediğinin altını çizdi.
Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki duruma ilişkin de konuşan Tonoyan, gerilimin azaltılmasında ve müzakere sürecinin devam ettirilmesinde AGİT Minsk Grubu eş başkanları Rusya, ABD ve Fransa'nın önemli rol oynadığını kaydetti.
Ermenistan Savunma Bakanı David Tonoyan, Azerbaycan ile Türkiye tarafından düzenlenecek ortak tatbikat sırasında Ermenistan sınırları yakınında provokasyondan kaçınılmasının önemli olduğunu söyledi.
Tonoyan, "Tamamen askeri açıdan bakıldığında, tatbikatın taktik niteliği herhangi bir endişe yaratmıyor ancak tatbikatın sınıra, savunma yapılarına ve Ermenistan'ın diğer altyapı tesislerine komşu bölgede provokatif eylemlere yol açmaması önem arz ediyor" dedi.
Tonoyan, Ermenistan'ın tatbikatı ve ilgili süreçleri dikkatli bir şekilde izlediğinin altını çizdi.
Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki duruma ilişkin de konuşan Tonoyan, gerilimin azaltılmasında ve müzakere sürecinin devam ettirilmesinde AGİT Minsk Grubu eş başkanları Rusya, ABD ve Fransa'nın önemli rol oynadığını kaydetti.